10. Kocaeli Kitap Fuarı
Güvenlik Politikaları Uzmanı Yarar: 'Amerikan ordusunun nitelikli asker diyebileceğimiz özel kuvvet ve deniz piyadesi birimlerinin toplam sayısı 3035 bin civarında. Türkiye'nin bu nitelikteki personel sayısı şu anda 100 binin üzerinde' 'Yani insan kalitesi meskun mahalde, iç çatışma, terör, sınır ötesi operasyon tecrübesine sahip ve bunu fiili anlamda sahada uygulamış kişi sayısı, dünya ordularının toplamından neredeyse daha fazla'
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, "Amerikan ordusunun nitelikli asker diyebileceğimiz özel kuvvet ve deniz piyadesi birimlerinin toplam sayısı 30-35 bin civarında. Türkiye'nin bu nitelikteki personel sayısı, şu anda 100 binin üzerinde." dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Uluslararası Fuar Merkezi'nde düzenlenen 10. Kocaeli Kitap Fuarı'na katılan Yarar, burada "Önümüzdeki Dönemde Güvenlik Stratejileri" konulu söyleşi gerçekleştirdi.
Dünyada güvenlik stratejilerinin değiştiğini ve bunun etkilerini çok net gördüklerini belirten Yarar, dünyadaki bütün askeri harcamaların yüzde 50'sinden fazlasını tek başına yapan ABD'nin 2008'de radikal bir karar aldığını söyledi.
Yarar, dünyanın en büyük konvansiyonel gücüne sahip olan ABD'nin 2008'de "Bundan sonra dünyada konvansiyonel savaş olmayacak." dediğine dikkati çekerek, "Bu ne demek? Tankların tanklarla karşılaştığı bir savaş olmayacak. Bundan sonra dünyadaki savaşlar gayrinizami savaşlar olacak. 'Bu kadar büyük bir askeri varlık yerine daha fazla özel harekatçı, daha fazla bizimle beraber çalışan yerel unsurlar ve nitelikli teknoloji kullanan statüye geçmek durumundayız.' dedi. Bunlar neler? Daha fazla İHA, daha fazla SİHA, özel nitelikli uçaklar ve bunları kullanacak özel kuvvet mensupları. 2008'de böyle bir konsepte geçme kararı aldılar ve peyderpey buna geçtiler." ifadelerini kullandı.
ABD'nin kendi askerleri yerine PYD/PKK gibi unsurları kullanmanın daha az maliyetli olduğunu düşündüğünü anlatan Yarar, "Bir askerin ABD'ye maliyeti yıllık 230 bin dolar. Herhangi bir kişiyi kullanması, PYD olabilir, Afrika'daki herhangi bir ülkenin askerini kullanmanın maliyeti ise yıllık 2 bin dolar. Bu aradaki farkı bu şekilde nitelendiriyorlar." diye konuştu.
Yarar, her ülkenin kendi belirlediği politikayı uyguladığını ve bunun sonucunda da bir noktaya gediğini ifade ederek, ABD'nin 2008'de geçmek için karar aldığı pozisyona Türkiye'nin şu anda ulaştığını bildirdi.
Hava kuvvetlerinin nokta atışı yapabilme kabiliyetine sahip olan teknolojisi, SİHA, İHA, tanker uçaklar, kendisinin kullandığı ve ürettiği MİLGEM gibi gemiler, pratik anlamda her tarafa ulaşabilecek olan ulaştırma birlikleri ve hafif taktik zırhlı araçlar, bir de bunun üstüne özel kuvvet JÖH ve PÖH olarak bakıldığında Türkiye'nin konseptinin dünya konseptiyle birebir aynı olduğunu vurgulayan Yarar, hatta bir adım önde olunduğunu söyleyebileceğini belirtti.
- "Refleks süresi 14 dakika"
"Amerikan ordusunun nitelikli asker diyebileceğimiz özel kuvvet ve deniz piyadesi birimlerinin toplam sayısı 30-35 bin civarında. Türkiye'nin bu nitelikteki personel sayısı şuanda 100 binin üzerinde. Yani insan kalitesi meskun mahalde, iç çatışma, terör, sınır ötesi operasyon tecrübesine sahip ve bunu fiili anlamda sahada uygulamış kişi sayısı dünya ordularının toplamından neredeyse daha fazla." diyen Yarar, Türkiye'nin Afrin'de ilk kez zorunlu askerlik kapsamında askerlik yapan kişileri kullanmadan büyük bir sınır ötesi operasyon yaptığını kaydetti.
Yarar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen gün Afrin operasyonundaki refleks süresini devlet açıkladı. Herhangi bir hedefin tespit edildiğinde Diyarbakır'daki bir uçağın kalkıp hedefi vurması arasında geçen süre 14 dakika. Sizce bu refleks bir taksi çağırma süresi kadar değil mi? 1990'lı yıllarda bir olayı hatırlayanlarınız var mı? Bir baskın yaşanmış ve o baskına hava kuvvetlerinin geç müdahale ettiği eleştirileri getirilmişti. Meclis araştırması sonucunda bunun kararını verecek olacak şahsa ulaşılamadığı açıklanmıştı. O şahıs Antalya'da golf oynuyordu. Kendisine ulaşılamadığı gibi bir izlenim vardı. Şu anda devletin kendi arasındaki bu sistematiği öyle güzel bağlantı kurabildi ki bir yerden bir emrin verilmesiyle onun icra edilmesi arasındaki bütün protokoller kaldırıldı. Bugün niye bu kadar başarılısınız sorusunun asıl cevabı bu. Yani devlet, bir kararı vermesi için birbirinden bağımsız kuruluşlarının arasındaki protokolleri kaldırdı."
- "Türkiye bir yılda 60 SİHA'yı devreye soktu"
Türkiye'nin son dönemde savunma sanayisine daha fazla kaynak aktarabildiği için projeleri de çok daha erken bitirebildiğini vurgulayan Yarar, "Fırat Kalkanı Harekatı sırasında havada bir tane bile SİHA'mız yoktu. Zeytin Dalı Harekatı tam ondan bir sene sonra yapıldı, havada olan SİHA sayımız 60 civarıydı. 60 SİHA'yı bir sene içerisinde devreye sokabilme kapasitesi, belki Çin'de var, belki Rusya'da var, belki ABD'de var." değerlendirmesinde bulundu.
Yarar, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda 3 büyük gücü olan teknolojisini, insan kabiliyetini ve bunları koordine edebilecek olan zekasını gösterdiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Anadolu Ajansı bir görüntü yayınladı. Bir geri tepmesiz top, Türkiye'ye atış yapıyor, bizim SİHA'lar da onu takip ediyor ve girdiği karargahı vuruyor. Onun bir devam filmi olduğunu biliyor musunuz? İlkini PKK'lılar çekmişlerdi ve PKK'lılar bir geri tepmesiz topu Türkiye'ye doğru yöneltip ateş ettiklerinde bunu yayınlamışlardı. Türkiye filmi kaldığı yerden aldı ve sonuçlandırdı. İşte bu bir zekadır. Anadolu Ajansı bu işi öğrendi ve mükemmel bir şekilde yaptı. Güvenlik stratejileri sadece kuvvet kullanmak değildir aynı zamanda zekadır."
Kaynak: AA
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Uluslararası Fuar Merkezi'nde düzenlenen 10. Kocaeli Kitap Fuarı'na katılan Yarar, burada "Önümüzdeki Dönemde Güvenlik Stratejileri" konulu söyleşi gerçekleştirdi.
Dünyada güvenlik stratejilerinin değiştiğini ve bunun etkilerini çok net gördüklerini belirten Yarar, dünyadaki bütün askeri harcamaların yüzde 50'sinden fazlasını tek başına yapan ABD'nin 2008'de radikal bir karar aldığını söyledi.
Yarar, dünyanın en büyük konvansiyonel gücüne sahip olan ABD'nin 2008'de "Bundan sonra dünyada konvansiyonel savaş olmayacak." dediğine dikkati çekerek, "Bu ne demek? Tankların tanklarla karşılaştığı bir savaş olmayacak. Bundan sonra dünyadaki savaşlar gayrinizami savaşlar olacak. 'Bu kadar büyük bir askeri varlık yerine daha fazla özel harekatçı, daha fazla bizimle beraber çalışan yerel unsurlar ve nitelikli teknoloji kullanan statüye geçmek durumundayız.' dedi. Bunlar neler? Daha fazla İHA, daha fazla SİHA, özel nitelikli uçaklar ve bunları kullanacak özel kuvvet mensupları. 2008'de böyle bir konsepte geçme kararı aldılar ve peyderpey buna geçtiler." ifadelerini kullandı.
ABD'nin kendi askerleri yerine PYD/PKK gibi unsurları kullanmanın daha az maliyetli olduğunu düşündüğünü anlatan Yarar, "Bir askerin ABD'ye maliyeti yıllık 230 bin dolar. Herhangi bir kişiyi kullanması, PYD olabilir, Afrika'daki herhangi bir ülkenin askerini kullanmanın maliyeti ise yıllık 2 bin dolar. Bu aradaki farkı bu şekilde nitelendiriyorlar." diye konuştu.
Yarar, her ülkenin kendi belirlediği politikayı uyguladığını ve bunun sonucunda da bir noktaya gediğini ifade ederek, ABD'nin 2008'de geçmek için karar aldığı pozisyona Türkiye'nin şu anda ulaştığını bildirdi.
Hava kuvvetlerinin nokta atışı yapabilme kabiliyetine sahip olan teknolojisi, SİHA, İHA, tanker uçaklar, kendisinin kullandığı ve ürettiği MİLGEM gibi gemiler, pratik anlamda her tarafa ulaşabilecek olan ulaştırma birlikleri ve hafif taktik zırhlı araçlar, bir de bunun üstüne özel kuvvet JÖH ve PÖH olarak bakıldığında Türkiye'nin konseptinin dünya konseptiyle birebir aynı olduğunu vurgulayan Yarar, hatta bir adım önde olunduğunu söyleyebileceğini belirtti.
- "Refleks süresi 14 dakika"
"Amerikan ordusunun nitelikli asker diyebileceğimiz özel kuvvet ve deniz piyadesi birimlerinin toplam sayısı 30-35 bin civarında. Türkiye'nin bu nitelikteki personel sayısı şuanda 100 binin üzerinde. Yani insan kalitesi meskun mahalde, iç çatışma, terör, sınır ötesi operasyon tecrübesine sahip ve bunu fiili anlamda sahada uygulamış kişi sayısı dünya ordularının toplamından neredeyse daha fazla." diyen Yarar, Türkiye'nin Afrin'de ilk kez zorunlu askerlik kapsamında askerlik yapan kişileri kullanmadan büyük bir sınır ötesi operasyon yaptığını kaydetti.
Yarar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen gün Afrin operasyonundaki refleks süresini devlet açıkladı. Herhangi bir hedefin tespit edildiğinde Diyarbakır'daki bir uçağın kalkıp hedefi vurması arasında geçen süre 14 dakika. Sizce bu refleks bir taksi çağırma süresi kadar değil mi? 1990'lı yıllarda bir olayı hatırlayanlarınız var mı? Bir baskın yaşanmış ve o baskına hava kuvvetlerinin geç müdahale ettiği eleştirileri getirilmişti. Meclis araştırması sonucunda bunun kararını verecek olacak şahsa ulaşılamadığı açıklanmıştı. O şahıs Antalya'da golf oynuyordu. Kendisine ulaşılamadığı gibi bir izlenim vardı. Şu anda devletin kendi arasındaki bu sistematiği öyle güzel bağlantı kurabildi ki bir yerden bir emrin verilmesiyle onun icra edilmesi arasındaki bütün protokoller kaldırıldı. Bugün niye bu kadar başarılısınız sorusunun asıl cevabı bu. Yani devlet, bir kararı vermesi için birbirinden bağımsız kuruluşlarının arasındaki protokolleri kaldırdı."
- "Türkiye bir yılda 60 SİHA'yı devreye soktu"
Türkiye'nin son dönemde savunma sanayisine daha fazla kaynak aktarabildiği için projeleri de çok daha erken bitirebildiğini vurgulayan Yarar, "Fırat Kalkanı Harekatı sırasında havada bir tane bile SİHA'mız yoktu. Zeytin Dalı Harekatı tam ondan bir sene sonra yapıldı, havada olan SİHA sayımız 60 civarıydı. 60 SİHA'yı bir sene içerisinde devreye sokabilme kapasitesi, belki Çin'de var, belki Rusya'da var, belki ABD'de var." değerlendirmesinde bulundu.
Yarar, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda 3 büyük gücü olan teknolojisini, insan kabiliyetini ve bunları koordine edebilecek olan zekasını gösterdiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Anadolu Ajansı bir görüntü yayınladı. Bir geri tepmesiz top, Türkiye'ye atış yapıyor, bizim SİHA'lar da onu takip ediyor ve girdiği karargahı vuruyor. Onun bir devam filmi olduğunu biliyor musunuz? İlkini PKK'lılar çekmişlerdi ve PKK'lılar bir geri tepmesiz topu Türkiye'ye doğru yöneltip ateş ettiklerinde bunu yayınlamışlardı. Türkiye filmi kaldığı yerden aldı ve sonuçlandırdı. İşte bu bir zekadır. Anadolu Ajansı bu işi öğrendi ve mükemmel bir şekilde yaptı. Güvenlik stratejileri sadece kuvvet kullanmak değildir aynı zamanda zekadır."