Kazakistan'da 35 Bin Otistik Çocuk Bulunuyor
Kazakistan'daki 'Aşık Alem' Otistik Çocuklara Destek Vakfı Başkanı Arharova: 'Geçen yıl itibarıyla resmi kayıt altına alınan 3 bin 829 ancak DSÖ'nün verilerine göre ülkede 35 binden fazla otistik çocuk var''Geçen yıl Eğitim ve Bilim Bakanlığı, bir sınıfta en fazla iki otistik çocuğun okumasına izin verilmesi kararı çıkardı''Oğlumun otistik olduğunu geç öğrendik. Otizm uzmanlarının desteğiyle, internet üzerinden de araştırdığımız yeni yöntemlerle sabahtan akşama kadar oğlumla ilgilendik ve konuşma becerilerini geliştirdik'
ASTANA – Kazakistan'daki "Aşık Alem" Otizm Çocuklarına Destek Vakfı Başkanı Aliya Arharova, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, ülkede 35 bin otistik çocuğun olduğunu söyledi.
Arharova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009'da otistik çocuk anneleriyle kurduğu "Açık Alem" Otistik Çocuklara Destek Vakfı aracılığıyla otistik çocukların eğitim, çalışma gibi konularda haklarının korunması alanında faaliyet gösterdiklerini belirtti.
Kazakistan'da otistik çocuk sayısının her geçen yıl arttığına işaret eden Arharova, "Geçen yıl itibarıyla resmi kayıt altına alınan 3 bin 829 ancak Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre ülkede 35 bin otistik çocuk var." dedi.
Arharova, otizm teşhisinin konulması alanında sorunların bulunduğunu, çocuğun sosyal becerilerinin zamanında gelişmesi için 3 yaşına kadar teşhis konularak aileye kapsamlı eğitim ve uygulama desteğinin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Vakfın otistik çocukların devlet okullarına alınmasıyla ilgili büyük çalışmalar yaptığına dikkati çeken Arharova, "Geçen yıl nisan ayında Eğitim ve Bilim Bakanlığı, bir sınıfta en fazla iki otistik çocuğun okumasına izin verilmesiyle ilgili karar çıkardı." diye konuştu.
Arharova, kendisinin de 13 yaşındaki bir otistik çocuk annesi olduğunu aktararak, çocuğu 4 yaşındayken otistik olduğunu öğrendiklerinde önceden bu teşhisi kabul etmek istemediklerini, daha sonra uzmanların destekleriyle oğlunun sosyal becerilerini geliştirmek için çalıştıklarını belirtti.
Çocuğun sosyal becerilerinin gelişmesi için otizm teşhisinin 3 yaşına kadar konulması gerektiği söyleyen Arharova, "Oğlumun otistik olduğunu geç öğrendik. Otizm uzmanlarının desteğiyle, internet üzerinden de araştırdığımız yeni yöntemlerle sabahtan akşama kadar oğlumla ilgilendik ve konuşma becerilerini geliştirdik." ifadelerini kullandı.
Arharova, oğlunun 4. sınıfa kadar özel okulda okuduktan sonra geçen yıl Eğitim ve Bilim Bakanlığının otistik çocukların devlet okullarında okuyabilmesine ilişkin kararından sonra devlet okuluna gitmeye başladığını, başarılı öğrencilerden olduğunu ve futbol ile ilgilendiğini kaydetti.
Bakanlık kararının, otizmle ilgili hukuki zeminin iyileşmesine büyük katkı sağladığını vurgulayan Arharova, "Otistik çocukların eğitim almaları, aile kurmaları ve toplumun bir hücresi olmaları için ebeveynlere büyük görev düşüyor." dedi.
Kaynak: AA
Arharova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009'da otistik çocuk anneleriyle kurduğu "Açık Alem" Otistik Çocuklara Destek Vakfı aracılığıyla otistik çocukların eğitim, çalışma gibi konularda haklarının korunması alanında faaliyet gösterdiklerini belirtti.
Kazakistan'da otistik çocuk sayısının her geçen yıl arttığına işaret eden Arharova, "Geçen yıl itibarıyla resmi kayıt altına alınan 3 bin 829 ancak Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre ülkede 35 bin otistik çocuk var." dedi.
Arharova, otizm teşhisinin konulması alanında sorunların bulunduğunu, çocuğun sosyal becerilerinin zamanında gelişmesi için 3 yaşına kadar teşhis konularak aileye kapsamlı eğitim ve uygulama desteğinin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Vakfın otistik çocukların devlet okullarına alınmasıyla ilgili büyük çalışmalar yaptığına dikkati çeken Arharova, "Geçen yıl nisan ayında Eğitim ve Bilim Bakanlığı, bir sınıfta en fazla iki otistik çocuğun okumasına izin verilmesiyle ilgili karar çıkardı." diye konuştu.
Arharova, kendisinin de 13 yaşındaki bir otistik çocuk annesi olduğunu aktararak, çocuğu 4 yaşındayken otistik olduğunu öğrendiklerinde önceden bu teşhisi kabul etmek istemediklerini, daha sonra uzmanların destekleriyle oğlunun sosyal becerilerini geliştirmek için çalıştıklarını belirtti.
Çocuğun sosyal becerilerinin gelişmesi için otizm teşhisinin 3 yaşına kadar konulması gerektiği söyleyen Arharova, "Oğlumun otistik olduğunu geç öğrendik. Otizm uzmanlarının desteğiyle, internet üzerinden de araştırdığımız yeni yöntemlerle sabahtan akşama kadar oğlumla ilgilendik ve konuşma becerilerini geliştirdik." ifadelerini kullandı.
Arharova, oğlunun 4. sınıfa kadar özel okulda okuduktan sonra geçen yıl Eğitim ve Bilim Bakanlığının otistik çocukların devlet okullarında okuyabilmesine ilişkin kararından sonra devlet okuluna gitmeye başladığını, başarılı öğrencilerden olduğunu ve futbol ile ilgilendiğini kaydetti.
Bakanlık kararının, otizmle ilgili hukuki zeminin iyileşmesine büyük katkı sağladığını vurgulayan Arharova, "Otistik çocukların eğitim almaları, aile kurmaları ve toplumun bir hücresi olmaları için ebeveynlere büyük görev düşüyor." dedi.