Niyaz-İ Mısri'nin Hayatı AKM'de Anlatıldı
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Mart Kültür Sanat Etkinlikleri ‘400. Doğum Yılında: Niyazi-i Mısri’ isimli panel ile devam etti.
Adapazarı Kültür Merkezinde (AKM) gerçekleştirilen programa Prof. Dr. Musa Yıldız, Doç. Dr. Semih Ceylan ve Sadık Yalsızuçanlar konuşmacı olarak katıldı.
Programa Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Semih Ceylan, “Niyazi-i Mısri’nin çileli bir hayatı oldu. Hayatı mücadele ve gayret içerisinde geçti. Çeşitli medreselerde eğitim gördü ve farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirdi. Malatya’dan Kahire’ye oradan Güneydoğu Anadolu topraklarına oradan Ege’ye yani hayatı oradan oraya seferi geçti. 40-45 güftesi bestelenmiş. İlahileri okunmaya devam etmiş. Eserleri ve divanı günümüze kadar ulaşmıştır. Böylece Hazretin 400 yıldır her daim hayırla zikredilmesi tarih boyunca devam etmiştir. Bizlerde paneller ve uluslararası sempozyumlarla Niyazi-i Mısri’yi hayırla yâd etmeye devam ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. Musa Yıldız, “Niyazi-ı Mısri 3,5 yıl Mısır’da kalmış. Mısri mahlasını orada almıştır. Osmanlı’da medrese eğitimi görmüştür. Hazretin divanında, Peygamber Efendimizi metheden ve sevgisini sunan birçok şiir vardır. Hazretin ‘Kaside-i Bühre’ teşbihi adlı bir eseri var. Anadolu’nun birçok yerinde halen bilinir. Mısri, İmam Busiri hazretlerinin yazmış olduğu Kaside-i Bürde’nin 2 mısrasını alıp, 5 mısra daha kendisi ekleyip toplam bin 127 mısralık bir şiir yazmıştır. Arap Edebiyatı’ndan alınan bir şiire Osmanlı medresesi eğitimi görmüş biri bu şekilde teşbih yapıyor. Bu bir anlamda başarı hikayesidir” diye konuştu.
Sadık Yalsızuçanlar ise, “Niyaz-i Mısri hazretlerinin 400. seneyi devresi. 400’ü aşkın eserlerinin farklı kişilerce besteleri yapılmıştır. Birçok bestekâra ilham olmuş şiirleri vardır. Malatya’da başlayıp Limni’de son bulan çilekeş hatta trajik bir hayat hikâyesi vardır. 3 kez sürgün edilmiş. Hayatının sürgün dönemlerinde ayağında prangalarla yaşamıştır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Programa Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Semih Ceylan, “Niyazi-i Mısri’nin çileli bir hayatı oldu. Hayatı mücadele ve gayret içerisinde geçti. Çeşitli medreselerde eğitim gördü ve farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirdi. Malatya’dan Kahire’ye oradan Güneydoğu Anadolu topraklarına oradan Ege’ye yani hayatı oradan oraya seferi geçti. 40-45 güftesi bestelenmiş. İlahileri okunmaya devam etmiş. Eserleri ve divanı günümüze kadar ulaşmıştır. Böylece Hazretin 400 yıldır her daim hayırla zikredilmesi tarih boyunca devam etmiştir. Bizlerde paneller ve uluslararası sempozyumlarla Niyazi-i Mısri’yi hayırla yâd etmeye devam ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. Musa Yıldız, “Niyazi-ı Mısri 3,5 yıl Mısır’da kalmış. Mısri mahlasını orada almıştır. Osmanlı’da medrese eğitimi görmüştür. Hazretin divanında, Peygamber Efendimizi metheden ve sevgisini sunan birçok şiir vardır. Hazretin ‘Kaside-i Bühre’ teşbihi adlı bir eseri var. Anadolu’nun birçok yerinde halen bilinir. Mısri, İmam Busiri hazretlerinin yazmış olduğu Kaside-i Bürde’nin 2 mısrasını alıp, 5 mısra daha kendisi ekleyip toplam bin 127 mısralık bir şiir yazmıştır. Arap Edebiyatı’ndan alınan bir şiire Osmanlı medresesi eğitimi görmüş biri bu şekilde teşbih yapıyor. Bu bir anlamda başarı hikayesidir” diye konuştu.
Sadık Yalsızuçanlar ise, “Niyaz-i Mısri hazretlerinin 400. seneyi devresi. 400’ü aşkın eserlerinin farklı kişilerce besteleri yapılmıştır. Birçok bestekâra ilham olmuş şiirleri vardır. Malatya’da başlayıp Limni’de son bulan çilekeş hatta trajik bir hayat hikâyesi vardır. 3 kez sürgün edilmiş. Hayatının sürgün dönemlerinde ayağında prangalarla yaşamıştır” şeklinde konuştu.