Hemoroide Dikkat
Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kadir Yıldırım, sık sık kabızlık yaşayan, düşük lifli gıdalarla beslenen ve masa başında oturarak çalışanların hemoroit tehdidi ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
“Hemoroit(basur)” hakkında bilgi veren Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniğinden Dr. Yıldırım, “Sık sık kabızlık yaşayan, düşük lifli gıdalarla beslenen, masa başında oturarak çalışanlar hemoroit tehdidi ile karşı karşıyasınız. Yaygın görülen bu rahatsızlık, her 4 kişiden 3’ünde yaşanmaktadır. İş ve sosyal hayatı yoğun olanlarda, orta yaş grubunda, hamilelerde ve hemen hemen her yaşta görülebilmektedir. Bu kadar sık görülen bir hastalıkta hastalarımızın tedavi olmamalarındaki en büyük neden utanma duygusudur. Muayene ettiğim ve işlem uyguladığım hastaların yaklaşık yüzde 80’ini ’doktor bey buraya kadar geldim ancak muayene olmaya çok utanıyorum’ ifadesini kullanıyor. Sırf bu nedenle bu hastalıkla yaşamaya katlanan yüzlerce hatta binlerce kişi var” dedi.
Dr. Kadir Yıldırım şöyle devam etti: “Dışkılama sırasında tuvalette taze kan görünce hastaların aklına gelen sorulardan biri de ‘ben kanser miyim?’ olur. Hastalar, önce utanmaları nedeni ile hemoroidi ile yaşamaya devam ederken şikayetlerinin geçmemesi üzerine içlerini iyice kaplayan kanser korkusu onları sıkıştırır ve sonuçta hekime giderler.”
Hemoroidin en sık nedeni kabızlık ve uzun süre tuvalette kalmak
Hemoroidin nedenlerine değinen Yıldırım, “Makat bölgesinde bulunan kan damarlarının baskı, örselenme gibi nedenlerle genişlemesi, şişmesi ve ele gelmesi durumu toplumda sıklıkla hemoroit (basur - mayasıl) hastalığı olarak bilinmektedir. Nedenlerin başında kabızlık, uzun süreli ıkınma ve tuvalette uzun zaman geçirilmesi gelir. Bunların yanı sıra hamilelik, azalmış barsak hareketleri, aşırı alkol tüketimi, obezite-şişmanlık, genetik ve yaşlılık bu rahatsızlığın sebepleri arasında da gösterilebilir” şeklinde konuştu.
“Her hemoroidi ameliyat etmiyoruz”
Dr. Yıldırım şu bilgileri verdi: “Hemoroit tanısı için rektal muayene ve anoskopi yapılır. Eğer kanama varsa, rektoskopi yapılması önerilir. Elli yaş üstü bireyler için ise kolonoskopi yapılması önerilmekte ve sadece hemoroit bile kalın bağırsak kanserinin bir belirtisi olabileceği için, tümör olup olmadığı da kontrol edilir. Erken evre hemoroitlerinde bant ligasyonu, infrared lazer gibi ağrısız ve ofis şartlarında, hastanede yatmayı gerektirmeyen yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. İlerleyen evrelerle ameliyatın kaçınılmaz olduğu durumlarda da artık klasik cerrahi yerine ultrasonik dissektör, lazer, stapler hemoroidopeksi gibi gelişmiş teknolojiler kullanarak gerçekleştirilen operasyonlar tercih edilmektedir.”
Dr. Yıldırım, hemoroit oluşmasını engellemek ya da tekrarlamasını önlemek için şu önerilerde bulundu:
“Sağlıklı bir yaşam sürün, lifli gıdalardan zengin yiyecekleri tercih edin, sebze ve meyve ağırlıklı beslenin, acılı-baharatlı gıdalar, domates ve turşu tüketiminden uzak durun, spor-egzersiz yapın, tuvalet hijyeninize ve alışkanlıklarınıza dikkat edin. Uzun süreli oturarak ya da ayakta durarak çalışıyorsanız iki saatte bir mola verin.”
Kaynak: İHA
Dr. Kadir Yıldırım şöyle devam etti: “Dışkılama sırasında tuvalette taze kan görünce hastaların aklına gelen sorulardan biri de ‘ben kanser miyim?’ olur. Hastalar, önce utanmaları nedeni ile hemoroidi ile yaşamaya devam ederken şikayetlerinin geçmemesi üzerine içlerini iyice kaplayan kanser korkusu onları sıkıştırır ve sonuçta hekime giderler.”
Hemoroidin en sık nedeni kabızlık ve uzun süre tuvalette kalmak
Hemoroidin nedenlerine değinen Yıldırım, “Makat bölgesinde bulunan kan damarlarının baskı, örselenme gibi nedenlerle genişlemesi, şişmesi ve ele gelmesi durumu toplumda sıklıkla hemoroit (basur - mayasıl) hastalığı olarak bilinmektedir. Nedenlerin başında kabızlık, uzun süreli ıkınma ve tuvalette uzun zaman geçirilmesi gelir. Bunların yanı sıra hamilelik, azalmış barsak hareketleri, aşırı alkol tüketimi, obezite-şişmanlık, genetik ve yaşlılık bu rahatsızlığın sebepleri arasında da gösterilebilir” şeklinde konuştu.
“Her hemoroidi ameliyat etmiyoruz”
Dr. Yıldırım şu bilgileri verdi: “Hemoroit tanısı için rektal muayene ve anoskopi yapılır. Eğer kanama varsa, rektoskopi yapılması önerilir. Elli yaş üstü bireyler için ise kolonoskopi yapılması önerilmekte ve sadece hemoroit bile kalın bağırsak kanserinin bir belirtisi olabileceği için, tümör olup olmadığı da kontrol edilir. Erken evre hemoroitlerinde bant ligasyonu, infrared lazer gibi ağrısız ve ofis şartlarında, hastanede yatmayı gerektirmeyen yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. İlerleyen evrelerle ameliyatın kaçınılmaz olduğu durumlarda da artık klasik cerrahi yerine ultrasonik dissektör, lazer, stapler hemoroidopeksi gibi gelişmiş teknolojiler kullanarak gerçekleştirilen operasyonlar tercih edilmektedir.”
Dr. Yıldırım, hemoroit oluşmasını engellemek ya da tekrarlamasını önlemek için şu önerilerde bulundu:
“Sağlıklı bir yaşam sürün, lifli gıdalardan zengin yiyecekleri tercih edin, sebze ve meyve ağırlıklı beslenin, acılı-baharatlı gıdalar, domates ve turşu tüketiminden uzak durun, spor-egzersiz yapın, tuvalet hijyeninize ve alışkanlıklarınıza dikkat edin. Uzun süreli oturarak ya da ayakta durarak çalışıyorsanız iki saatte bir mola verin.”