'Sarı Karınlı Kurbağa'nın Yaşam Alanları Çoğalıyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü Zooloji Araştırma Grubu, Türkiye'de yeni bir tür olan 'Sarı karınlı kurbağa'nın iki yaşam alanını daha ortaya çıkardı Proje yürütücüsü Prof. Dr. Ufuk Bülbül:'Avrupa'da geniş bir yayılım gösteren bu hayvanın, Türkiye'de varlığı yeni biliniyor ve bu türü biyoçeşitliliğe yeni kazandırmış olduk. O nedenle bu türün korunması gerekiyor'
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Biyoloji Bölümü Zooloji Araştırma Grubu tarafından yapılan araştırmada, "sarı karınlı kurbağa"nın iki yeni yaşam alanı (lokalite) daha bulundu.
Türkiye'de varlığı bilinmeyen sarı karınlı kurbağa, ilk olarak KTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Bülbül'ün koordinesindeki Zooloji Araştırma Grubunca, Edirne'nin Enez ilçesi Kurtkaya mevkinde yapılan arazi çalışmasında ortaya çıkarıldı.
Daha sonra bu kurbağa üzerine araştırma yapan Bülbül ve ekibi, türün iki lokalitesini daha buldu.
- "Türkiye'nin yeni bir kurbağa türü daha oldu"
Çalışma yürütücüsü Bülbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaptıkları çalışmanın bir arazi çalışması olduğunu belirterek, "Edirne'nin Enez ilçesine gitmiştik, kırmızı karınlı kurbağa türü var. Onu ararken sarı karınlı kurbağayı bulduk. Türkiye'de bilinmiyordu. Biz buna rastlayınca uluslararası bir dergide bunu makale olarak yayınladık ve Türkiye'nin yeni bir kurbağa türü daha oldu." diye konuştu.
Bu kurbağa türünün Türkiye'nin envanterine girdiğini vurgulayan Bülbül, "Bu yılın ekim ayında da yaptığımız araştırmada bu türün iki lokalitesini daha bulduk. Avrupa'da geniş bir yayılım gösteren bu hayvanın, Türkiye'de varlığı yeni biliniyor ve bu türü biyoçeşitliliğe yeni kazandırmış olduk. O nedenle bu türün korunması gerekiyor." dedi.
- "Bilgilendirme yapılması önem arz etmektedir"
Bülbül, Türkiye'de biyoçeşitliliğe katkı sağladıklarını aktararak, "Çalışmamızın sonunda Kurtkaya, Hisarlı ve Söğütlüdere mevki olmak üzere Edirne'nin üç bölgesinde bulunan bu kurbağa türünün, varlığının devam etmesi için çalışma yapılması gerekmektedir. Bu yönde de bilgilendirme yapılması önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.
Bu hayvanlar için su ortamının önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Bülbül, "Bu hayvanların bulunduğu su ortamları bilinçsizce kirletilmemeli. O nedenle bu yönde de gerekli eğitim ve çalışmalar yapılmalıdır. Bu türü korumamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Türkiye'de varlığı bilinmeyen sarı karınlı kurbağa, ilk olarak KTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Bülbül'ün koordinesindeki Zooloji Araştırma Grubunca, Edirne'nin Enez ilçesi Kurtkaya mevkinde yapılan arazi çalışmasında ortaya çıkarıldı.
Daha sonra bu kurbağa üzerine araştırma yapan Bülbül ve ekibi, türün iki lokalitesini daha buldu.
- "Türkiye'nin yeni bir kurbağa türü daha oldu"
Çalışma yürütücüsü Bülbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaptıkları çalışmanın bir arazi çalışması olduğunu belirterek, "Edirne'nin Enez ilçesine gitmiştik, kırmızı karınlı kurbağa türü var. Onu ararken sarı karınlı kurbağayı bulduk. Türkiye'de bilinmiyordu. Biz buna rastlayınca uluslararası bir dergide bunu makale olarak yayınladık ve Türkiye'nin yeni bir kurbağa türü daha oldu." diye konuştu.
Bu kurbağa türünün Türkiye'nin envanterine girdiğini vurgulayan Bülbül, "Bu yılın ekim ayında da yaptığımız araştırmada bu türün iki lokalitesini daha bulduk. Avrupa'da geniş bir yayılım gösteren bu hayvanın, Türkiye'de varlığı yeni biliniyor ve bu türü biyoçeşitliliğe yeni kazandırmış olduk. O nedenle bu türün korunması gerekiyor." dedi.
- "Bilgilendirme yapılması önem arz etmektedir"
Bülbül, Türkiye'de biyoçeşitliliğe katkı sağladıklarını aktararak, "Çalışmamızın sonunda Kurtkaya, Hisarlı ve Söğütlüdere mevki olmak üzere Edirne'nin üç bölgesinde bulunan bu kurbağa türünün, varlığının devam etmesi için çalışma yapılması gerekmektedir. Bu yönde de bilgilendirme yapılması önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.
Bu hayvanlar için su ortamının önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Bülbül, "Bu hayvanların bulunduğu su ortamları bilinçsizce kirletilmemeli. O nedenle bu yönde de gerekli eğitim ve çalışmalar yapılmalıdır. Bu türü korumamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.