'Ölüm Kampı' Sakinlerinden İnsani Yardım Çağrısı
Suriye'nin Ürdün sınırındaki Rukban Kampı sakinleri, Esed rejiminin son 10 aydır insani yardımların girişine izin vermemesini protesto etti.
Suriye'nin Ürdün sınırında bulunan Rukban Kampı sakinleri, insani yardımların girişinin Esed rejimince 9 aydır engellenmesini protesto etti.
Zorlu şartlar nedeniyle "ölüm kampı" olarak da adlandırılan Rukban Kampı sakinleri, yılbaşından bu yana kampa insani yardımların girişini engelleyen Beşşar Esed rejimini protesto için eylem yaptı.
Yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı kampın sakinleri "Biz terörist değiliz" sloganları atarak, Ürdün'den yardım istedi. Kadın ve çocukların da katıldığı gösteride "Bizi çöl ortasında bırakmayın, bizler sizlerdeniz. Kardeşiz", "Rukban'da okul yok" yazılı döviz ve pankartlar taşındı.
Kamp sakinlerinden Ebu Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rukban Kampı'ndan Birleşmiş Milletler'e (BM), yardım kuruluşlarına ve özgür insanlara sesleniyoruz: kamptaki insanlar açlıktan ölüyorlar. Yemin ederim ki, çocuklar artık açlıktan çöplükten bulduklarıyla besleniyor. Bu kampa bir bakın istiyoruz." dedi.
- "Ağaç yapraklarından başka yiyecek bir şeyimiz yok"
Kamptaki sivil yönetimden yapılan yazılı açıklamada, "Ürdün'den Rukban'daki halkımıza yardım etmesini istiyoruz. Burada ağaç yapraklarından başka yiyecek bir şeyimiz yok. Allah'tan ve kardeş Ürdün'den başka sığınacak kimsemiz yok." ifadeleri kullanılmıştı.
- Rukban Kampı'ndaki insani kriz
BM, Rukban Kampı'nda yaşanan insani krizi gündeminde tutarak sık sık çağrılar yapıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın danışmanı Jan Egeland, 25 Eylül'deki açıklamasında, Esed rejiminin ocak ayından bu yana kampa yardım girişine izin vermediğini ve insani durumdan ciddi derecede endişe duyduklarını söylemişti.
Özgür Suriye Ordusu'na bağlı grupların kontrolündeki kamp, çöl ortasına kurulmuş derme çatma çadırlar ve kerpiç barınaklardan oluşuyor.
Kampta, iç savaş nedeniyle Deyrizor, Humus'un doğusu, Humus çölü, Rakka ve Şam'ın bazı bölgelerinden kaçan siviller barınıyor.
Kamp sakinleri, 10 ay öncesine kadar Ürdün üzerinden BM yardımlarını alabildiklerini ancak sonrasında tamamen kaderlerine terk edildiklerini söylüyor.
Kaynak: AA
Zorlu şartlar nedeniyle "ölüm kampı" olarak da adlandırılan Rukban Kampı sakinleri, yılbaşından bu yana kampa insani yardımların girişini engelleyen Beşşar Esed rejimini protesto için eylem yaptı.
Yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı kampın sakinleri "Biz terörist değiliz" sloganları atarak, Ürdün'den yardım istedi. Kadın ve çocukların da katıldığı gösteride "Bizi çöl ortasında bırakmayın, bizler sizlerdeniz. Kardeşiz", "Rukban'da okul yok" yazılı döviz ve pankartlar taşındı.
Kamp sakinlerinden Ebu Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rukban Kampı'ndan Birleşmiş Milletler'e (BM), yardım kuruluşlarına ve özgür insanlara sesleniyoruz: kamptaki insanlar açlıktan ölüyorlar. Yemin ederim ki, çocuklar artık açlıktan çöplükten bulduklarıyla besleniyor. Bu kampa bir bakın istiyoruz." dedi.
- "Ağaç yapraklarından başka yiyecek bir şeyimiz yok"
Kamptaki sivil yönetimden yapılan yazılı açıklamada, "Ürdün'den Rukban'daki halkımıza yardım etmesini istiyoruz. Burada ağaç yapraklarından başka yiyecek bir şeyimiz yok. Allah'tan ve kardeş Ürdün'den başka sığınacak kimsemiz yok." ifadeleri kullanılmıştı.
- Rukban Kampı'ndaki insani kriz
BM, Rukban Kampı'nda yaşanan insani krizi gündeminde tutarak sık sık çağrılar yapıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın danışmanı Jan Egeland, 25 Eylül'deki açıklamasında, Esed rejiminin ocak ayından bu yana kampa yardım girişine izin vermediğini ve insani durumdan ciddi derecede endişe duyduklarını söylemişti.
Özgür Suriye Ordusu'na bağlı grupların kontrolündeki kamp, çöl ortasına kurulmuş derme çatma çadırlar ve kerpiç barınaklardan oluşuyor.
Kampta, iç savaş nedeniyle Deyrizor, Humus'un doğusu, Humus çölü, Rakka ve Şam'ın bazı bölgelerinden kaçan siviller barınıyor.
Kamp sakinleri, 10 ay öncesine kadar Ürdün üzerinden BM yardımlarını alabildiklerini ancak sonrasında tamamen kaderlerine terk edildiklerini söylüyor.