CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu Açıklaması
'Son 10 yılın verileri, nakit gelirlerdeki ortalama artış oranının yaklaşık yüzde 7 olmasına karşın faiz dışı harcamalardaki artışın ise yüzde 16 olduğunu gösteriyor. Bu, gelirlerdeki artış hızının harcamalardakinin yarısından az olduğunu gösteriyor'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, geçen yıl enflasyon ve büyüme oranlarıyla harcamalarda artış görüldüğünü belirterek, "Son 10 yılın verileri, nakit gelirlerdeki ortalama artış oranının yaklaşık yüzde 7 olmasına karşın faiz dışı harcamalardaki artışın ise yüzde 16 olduğunu gösteriyor. Bu, gelirlerdeki artış hızının, harcamalardakinin yarısından az olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, devletin geçen yıla ait nakit dengesi verilerinin yabancı yatırımcıyı çekmede cazibe unsuru olarak kullanılmasının, mali disiplinden uzaklaşıldığını gösterdiğini kaydetti.
Geçen yıl enflasyon ve büyüme oranlarıyla harcamalarda artış olduğuna dikkati çeken Erdoğdu, açıklamasına şöyle devam etti:
"Dolayısıyla nakit gelirlerde reel bir artış yaşanmazken harcamalarda 2 puan dolayında reel artış gözlendi. Son 10 yılın verileri, nakit gelirlerdeki ortalama artış oranının yaklaşık yüzde 7 olmasına karşın faiz dışı harcamalardaki artışın ise yüzde 16 olduğunu gösteriyor. Bu, gelirlerdeki artış hızının, harcamalardakinin yarısından az olduğunu gösteriyor."
- "Hazinenin bu tavrı önemli"
Erdoğdu, asıl üzerinde durulması gerekenin dış borca verilen ağırlık olduğunu ifade ederek, "Önceki yıllarda genellikle dış borç almayı sevmeyen, kur riskini azaltmaya çabalayan Hazine bu görüşünden vazgeçti. Hazinenin 2017'de 12,4 milyar liraya tekabül tutarda net dış borç kullandığı görülüyor. Küresel kriz yıllarında bile sadece 3-4 milyar lira kadar net dış borçlanıcı olan Hazinenin bu tavrı önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Hazinenin bu tavrını yıl içinde de devam ettirmesi halinde önceki yıllardan farklı olarak içeriden borçlanmaya verdiği önceliği az da olsa değiştirerek dış borçlanmaya yöneleceğinin anlaşıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"2017'de faiz harcamaları da zirve yaptı. Yıllık toplam faiz ödemesinde en üst sınır olan 2009 krizindeki 52,5 milyar liralık sınır, geçen yıl 55,5 milyar lirayla 2009'u geçti. Önceden alınan borçların faizlerinin artık bütçeye baskı yapmaya başladığı görülüyor. Hazinenin bu kadar fazla borç almasının bir nedeni kasada para tutmak. Diğer bir nedeni de Aralık 2017'de aylık harcama rekorunun kırılması. 2017 Aralık'ta Hazine, 76,2 milyar lira faiz dışı, 1,7 milyar lira faiz olmak üzere yaklaşık 78 milyar liralık nakit harcama yaptı. Sadece bir ayda bu kadar para piyasaya çıktığına göre, devlet bekleyen, gecikmiş ödemeleri yapmış gibi görünüyor."
Erdoğdu, 2019 seçimleri öncesinde yüksek büyüme hedefinin öne alındığını da belirterek, "Çift rakamlı enflasyona da yol açsa, bütçe açığını, cari açığı, KGF destekli kredileri, özetle genel olarak borçları artıran bir maliyet göze alınıyor. Zaten aşırı borçlu olan ekonomi yeni borçlanmalarla, dış borç stoku 435 milyar doları bulan Türkiye’ye yeni yükleri bu kez kamu cephesinden taşıyacak." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, devletin geçen yıla ait nakit dengesi verilerinin yabancı yatırımcıyı çekmede cazibe unsuru olarak kullanılmasının, mali disiplinden uzaklaşıldığını gösterdiğini kaydetti.
Geçen yıl enflasyon ve büyüme oranlarıyla harcamalarda artış olduğuna dikkati çeken Erdoğdu, açıklamasına şöyle devam etti:
"Dolayısıyla nakit gelirlerde reel bir artış yaşanmazken harcamalarda 2 puan dolayında reel artış gözlendi. Son 10 yılın verileri, nakit gelirlerdeki ortalama artış oranının yaklaşık yüzde 7 olmasına karşın faiz dışı harcamalardaki artışın ise yüzde 16 olduğunu gösteriyor. Bu, gelirlerdeki artış hızının, harcamalardakinin yarısından az olduğunu gösteriyor."
- "Hazinenin bu tavrı önemli"
Erdoğdu, asıl üzerinde durulması gerekenin dış borca verilen ağırlık olduğunu ifade ederek, "Önceki yıllarda genellikle dış borç almayı sevmeyen, kur riskini azaltmaya çabalayan Hazine bu görüşünden vazgeçti. Hazinenin 2017'de 12,4 milyar liraya tekabül tutarda net dış borç kullandığı görülüyor. Küresel kriz yıllarında bile sadece 3-4 milyar lira kadar net dış borçlanıcı olan Hazinenin bu tavrı önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Hazinenin bu tavrını yıl içinde de devam ettirmesi halinde önceki yıllardan farklı olarak içeriden borçlanmaya verdiği önceliği az da olsa değiştirerek dış borçlanmaya yöneleceğinin anlaşıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"2017'de faiz harcamaları da zirve yaptı. Yıllık toplam faiz ödemesinde en üst sınır olan 2009 krizindeki 52,5 milyar liralık sınır, geçen yıl 55,5 milyar lirayla 2009'u geçti. Önceden alınan borçların faizlerinin artık bütçeye baskı yapmaya başladığı görülüyor. Hazinenin bu kadar fazla borç almasının bir nedeni kasada para tutmak. Diğer bir nedeni de Aralık 2017'de aylık harcama rekorunun kırılması. 2017 Aralık'ta Hazine, 76,2 milyar lira faiz dışı, 1,7 milyar lira faiz olmak üzere yaklaşık 78 milyar liralık nakit harcama yaptı. Sadece bir ayda bu kadar para piyasaya çıktığına göre, devlet bekleyen, gecikmiş ödemeleri yapmış gibi görünüyor."
Erdoğdu, 2019 seçimleri öncesinde yüksek büyüme hedefinin öne alındığını da belirterek, "Çift rakamlı enflasyona da yol açsa, bütçe açığını, cari açığı, KGF destekli kredileri, özetle genel olarak borçları artıran bir maliyet göze alınıyor. Zaten aşırı borçlu olan ekonomi yeni borçlanmalarla, dış borç stoku 435 milyar doları bulan Türkiye’ye yeni yükleri bu kez kamu cephesinden taşıyacak." ifadelerini kullandı.