Ritim Tutarak Terapi Oluyorlar
Çanakkale’de akademik kariyeri bulunmamasına rağmen 25 yıldır darbuka çalan Özgür Evren, ritmin hem meditasyon, hem de insanlar üzerinde birleştirici bir etkisi olduğunu söyledi.
Çanakkale’de 2.5 yıl önce kurulan ritim atölyesine ilgi günden güne artıyor. Farklı meslek grupları ve yaş aralıklarında insanların mesai ve okul saatlerinden sonra geldiği darbuka eğitimleri haftada 5 ile 6 saat arasında sürüyor. Bu maceraya ilk olarak toprak darbuka ile başladıklarını belirten Özgür Evren, "Dünya çapında bir perküsyon sanatçısı olan Mehmet Emin Bolat bize destek verdi. Bütün enstrümanlarımız el yapımı. Özellikle bunu vurguluyoruz. İnsanlara bu enstrümanı tanıtmak için bu işe girdik. İstedik ki 7’den 70’e herkes ’Gel ritim tutalım’ sloganımıza eşlik etsin. Ve yavaş yavaş sesimiz duyulmaya başladı.
İlk kuruluşumuzdan bu yana çok şey değişti. İlk olarak bir kişiyle başladık. Daha sonra üyelerimiz çoğaldı. İstediğimiz şey herkesimden insanın gelmesiydi. Ve biz bunu şu anda yakaladık. her yaştan, her meslek grubundan üyelerimiz var" dedi.
İnsanların stres atmak için ritim atölyesini tercih ettiklerini belirten Evren,"İnsanlar ritme meraklı. Bu konuda kendilerini geliştirmek istiyorlar. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. İnsanlar böyle bir etkinliği başta stres atmak için tercih ediyor. Ritim, tuş eli, darplı bir enstrüman. Bu vuruş size bir efor sarf ettiriyor ve rahatlıyorsunuz. Ayrıca ritmin içerisinde çok ciddi bir matematik var. İlerleyen aşamalarda yaptığınız çalışmalarda bedenen yorulduğunuz kadar, zihnen de yoruluyorsunuz. Ve size bir gelişme sağlıyor, rahatlıyorsunuz. İster istemez dinlediğiniz müzik değişiyor ve ritimleri algılamaya başlıyorsunuz" diye konuştu.
"TOPRAK DARBUKA İNSANA BENZİYOR"
Atölyede çalınan enstrümanlar hakkında bilgi veren Özgür Evren, "Enstrümanlarla ilgili bilgi vermek gerekirse; elimizdeki toprak darbuka Avanos’ta yapılıyor. Toprak darbukanın en büyük özelliği üzerinde hiçbir metal ve akort parçalarının olmamasıdır. Tamamen doğal, üzerindeki keçi derisidir. Değişik deriler de olabiliyor. Bu toprak darbuka bugünkü hava şartlarına göre size sesler verir. Nem oranı, ısı darbukanın sesini etkiliyor. Bir lamba aparatıyla akortluyoruz bunu. Aslında toprak darbuka bize benziyor. Biz de her gün aynı sesi vermiyoruz. Bununla aramızda bir bağ var. Ve biz Çanakkale’de ciddi bir kitleyi toprak darbuka sahibi yaptık" dedi.
Çanakkale’de 7’den 70’e farklı meslek gruplarından oluşan kişilerin ritim eğitimlerine iştirak ettiğini belirten Evren, "Savcı, doktor, hastane personeli, emekliler, çocuklar, ev hanımları geliyor. Özellikle kadınların ilgisi çok fazla. Ayrıca, burada bizden 2 yıldır eğitim alan gençlerimiz bu işi meslek haline getirenler de oldu" diye konuştu.
(Murat Yüksel - Utku Yaşar Cüce/İHA)
Kaynak: İHA
İlk kuruluşumuzdan bu yana çok şey değişti. İlk olarak bir kişiyle başladık. Daha sonra üyelerimiz çoğaldı. İstediğimiz şey herkesimden insanın gelmesiydi. Ve biz bunu şu anda yakaladık. her yaştan, her meslek grubundan üyelerimiz var" dedi.
İnsanların stres atmak için ritim atölyesini tercih ettiklerini belirten Evren,"İnsanlar ritme meraklı. Bu konuda kendilerini geliştirmek istiyorlar. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. İnsanlar böyle bir etkinliği başta stres atmak için tercih ediyor. Ritim, tuş eli, darplı bir enstrüman. Bu vuruş size bir efor sarf ettiriyor ve rahatlıyorsunuz. Ayrıca ritmin içerisinde çok ciddi bir matematik var. İlerleyen aşamalarda yaptığınız çalışmalarda bedenen yorulduğunuz kadar, zihnen de yoruluyorsunuz. Ve size bir gelişme sağlıyor, rahatlıyorsunuz. İster istemez dinlediğiniz müzik değişiyor ve ritimleri algılamaya başlıyorsunuz" diye konuştu.
"TOPRAK DARBUKA İNSANA BENZİYOR"
Atölyede çalınan enstrümanlar hakkında bilgi veren Özgür Evren, "Enstrümanlarla ilgili bilgi vermek gerekirse; elimizdeki toprak darbuka Avanos’ta yapılıyor. Toprak darbukanın en büyük özelliği üzerinde hiçbir metal ve akort parçalarının olmamasıdır. Tamamen doğal, üzerindeki keçi derisidir. Değişik deriler de olabiliyor. Bu toprak darbuka bugünkü hava şartlarına göre size sesler verir. Nem oranı, ısı darbukanın sesini etkiliyor. Bir lamba aparatıyla akortluyoruz bunu. Aslında toprak darbuka bize benziyor. Biz de her gün aynı sesi vermiyoruz. Bununla aramızda bir bağ var. Ve biz Çanakkale’de ciddi bir kitleyi toprak darbuka sahibi yaptık" dedi.
Çanakkale’de 7’den 70’e farklı meslek gruplarından oluşan kişilerin ritim eğitimlerine iştirak ettiğini belirten Evren, "Savcı, doktor, hastane personeli, emekliler, çocuklar, ev hanımları geliyor. Özellikle kadınların ilgisi çok fazla. Ayrıca, burada bizden 2 yıldır eğitim alan gençlerimiz bu işi meslek haline getirenler de oldu" diye konuştu.
(Murat Yüksel - Utku Yaşar Cüce/İHA)