Darbeci Çiçek'in FETÖ'nün Sözde Üst Düzey Yöneticileriyle İrtibatı 'Tesadüf'müş
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin dört numaralı şüphelisi "sivil imam" Hakan Çiçek, örgütün sözde üst düzey yöneticileri İlhan İşbilen, Hidayet Karaca ve Naci Tosun gibi isimlerle telefon irtibatının bulunmasının ticari amaçlı olabileceğini savundu. Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın "FETÖ’nün yönetiminde söz sahibi olanlarla irtibatlı olman tesadüf mü?" sorusuna Çiçek, "Tesadüf" cevabını verdi. FETÖ’nün "Medine imamı" olan ve gözaltına alınan bir şahsın ise Çiçek’e 6 milyon 700 bin dolar para transferi yaptığı ortaya çıktı.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin açılan davada üçüncü celse başladı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile müştekiler katıldı.
Bazı siyasi parti üyeleri ile sivil toplam örgütleri de davayı takip ediyor. Bugünkü celsede dün savunması yarıda kalan FETÖ’nün sivil imamı Hakan Çiçek’in savunmasına devam edildi.
"FETÖ ile mücadele eden hükümetin ellerinden öperim"
Örgütün bankası olan Bank Asya’da hesabının olduğunu belirten Çiçek, hesabının sadece ticari amaçla bulunduğunu savunarak, "Bu kavga hükümetin FETÖ ile kavgası değildir. Bu kavga demokrasi kavgasıdır. FETÖ ile mücadele eden hükümetin ellerinden öperim. FETÖ ile mücadele eden tek bir kişi vardır. Onun ismini yalakalık olur derler diye söylemeyeceğim. Başımızın tacı bir kişi var" diye konuştu.
"İlhan İşbilen iki adet gözlük siparişi verdi"
"FETÖ çatı davası" kapsamında yargılanan eski Milletvekili İlhan İşbilen ile telefon konuşmalarına ilişkin Çiçek, "Ben bu kişiyi 2013 yılında tanıdım. Havalimanındaki mağazama gelip kendisinin milletvekili olduğunu bana söyleyip, iki adet gözlük siparişi verdi. Milletvekili olduğu için kendisiyle ben ilgilendim, daha sonra telefon numaramı verdim. Birkaç kez gözlük için aradı sadece" iddiasında bulundu.
Karaca’ya da gözlük bırakmış
Yine FETÖ çatı davasında yargılanan diğer sanıklardan eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile irtibatı bulunmasına ilişkin Çiçek, İşbilen gibi Karaca’nın da kendisine gözlük siparişi verdiğini, verilen adrese gözlüğü bırakmasının ardından "defolup gittiğini" savundu. Çiçek, diğer FETÖ mensupları ile telefon irtibatlarının da ticari ilişkilerden kaynaklı olduğunu öne sürerek, mesajlaşmalarının çoğunun bayramlaşma mesajları olduğunu iddia etti.
FETÖ’nün firari imamı Adil Öksüz’ü hiç tanımadığını öne süren Çiçek, diğer imamlar Kemal Batmaz, Harun Biniş ve Nurettin Oruç ile ise cezaevinde tanıştığını savundu.
"Ne Adil Öksüz kaçağını ne de FETÖ elebaşını tanımam"
Çiçek, "ABD seyahatlerim iddia edildiği gibi Ankara’da yapılan darbe toplantıları hakkında Fetullah Gülen’e bilgi vermek amacıyla değil. Benim ABD’de şirketlerim var, onları kontrole gidiyorum. Ne Adil Öksüz kaçağını ne de FETÖ elebaşını tanımam. Ben Türk vatandaşı ve dünya vatandaşı olarak anayasanın, hukukun bana verdiği bu yetkiyle seyahat eden bir iş adamıyım. Benim seyahatlerimin tek amacı ticaretlerimi takip etmek" ifadelerini kullandı.
Şehit yakınları ve gazilerden tepki
"Bu ülkenin faydalı bir ferdiyim" diyen Çiçek, "İş kuruyorum, işçi çalıştırıyorum. Eğer o menfur darbe olmasaydı yanımda çalışan insan sayısı daha da artacaktı. Şimdi hiçbirinin işi yok. Benim işim aynamdır, benim aynamda kul hakkı yemek yoktur. Benim aynamın yansımasında bu millete, vatanına aşık bir vatanperver vardır" diye konuştu.
Çiçek’in bu sözlerine şehit yakınları ve gazilerden tepki geldi. Kimisi tepkisini "yuh"layarak, kimisi "ağzını yıka" diyerek, kimisi ise "vay utanmaz vay" sözleriyle gösterdi.
FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileriyle irtibatı "tesadüf"
Çiçek’in savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Çiçek’in FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileriyle telefon irtibatının bulunduğunun tespit edilmesine ilişkin, "Ticari amaçlı irtibatım var" cevabını vermesi üzerine Çiçek’e bu konu soruldu. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "İlhan İşbilen, Hidayet Karaca, Naci Tosun gibi FETÖ’nün yönetiminde söz sahibi olan kişilerle telefon irtibatın var. FETÖ yönetiminde yer alan bir kısım şahısların sizden alışveriş yapması tesadüf mü, yoksa örgüt içinde bir referanstan mı kaynaklanıyor?" şeklinde soru yöneltti. Çiçek, "Bunu çok güzel değerlendiriyorum. Bir referansla ’gidin bunun dükkanında alışveriş yapın’ değildir, bir tesadüftür. Siz adına tesadüf ya da başka bir şey deyin ama benim adıma doğrudur" iddiasında bulundu.
FETÖ’nün "Medine imamı"ndan yaklaşık 7 milyon dolarlık transfer
Bir müşteki avukatının, "Muaz Güngören’i tanıyor musunuz? Bu şahıs size büyük meblağda para transfer etmiş" sorusuna Çiçek, "Muaz Güngören’i şöyle tanıyorum; en son bir iki sene önce ticaretleri bozulmuş, emlak işiyle uğraşan bir şahıs. Bana iş paslayacağını söyledi ve irtibata geçtik. Suudi Arabistanlı bir iş adamının Reşadiye’de villa almak istediğini, ev sahibinin evin değerinden daha fazla para istediğini bana söyledi.
Bana 6 milyon 700 bin dolar para transfer etti, o parayla da villayı aldım" yanıtını verdi.
Muaz Güngören isimli şahsın FETÖ’nün "Medine imamı" olduğunun söylenilmesi üzerine Çiçek, "Ben bu şahsın FETÖ’cü olduğunu bilmiyorum" iddiasında bulundu.
Duruşma salonunda arbede yaşandı
Bir müşteki avukatı, Çiçek’in Fetullah Gülen’den alıntılar yaparak savunma yaptığını söyledi.
Çiçek, müşteki avukatının bu sözlerine, "Ben Fetullah Gülen’in kitaplarını okumadım, bilmiyorum. Siz ayrıntılı bildiğinize göre okumuşsunuz galiba. Bu tür kitapları okuduğunuz için hakkınızda suç duyusunda bulunuyorum" karşılığını verdi. Çiçek’in bu sözlerine diğer sanıklar alkış tuttu. Çiçek’in sözlerine ve sanıkların alkış tutmasına tepki gösteren şehit yakınları ve gaziler, sanıklara su şişeleri fırlattı. Duruşma salonunda güvenliği sağlayan çevik kuvvet polisleri ve jandarmalar kalkanları kaldırarak şişelerin sanıklara doğru gitmesini önlemeye çalıştı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, duruşmaya ara verdi.
Kaynak: İHA
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile müştekiler katıldı.
Bazı siyasi parti üyeleri ile sivil toplam örgütleri de davayı takip ediyor. Bugünkü celsede dün savunması yarıda kalan FETÖ’nün sivil imamı Hakan Çiçek’in savunmasına devam edildi.
"FETÖ ile mücadele eden hükümetin ellerinden öperim"
Örgütün bankası olan Bank Asya’da hesabının olduğunu belirten Çiçek, hesabının sadece ticari amaçla bulunduğunu savunarak, "Bu kavga hükümetin FETÖ ile kavgası değildir. Bu kavga demokrasi kavgasıdır. FETÖ ile mücadele eden hükümetin ellerinden öperim. FETÖ ile mücadele eden tek bir kişi vardır. Onun ismini yalakalık olur derler diye söylemeyeceğim. Başımızın tacı bir kişi var" diye konuştu.
"İlhan İşbilen iki adet gözlük siparişi verdi"
"FETÖ çatı davası" kapsamında yargılanan eski Milletvekili İlhan İşbilen ile telefon konuşmalarına ilişkin Çiçek, "Ben bu kişiyi 2013 yılında tanıdım. Havalimanındaki mağazama gelip kendisinin milletvekili olduğunu bana söyleyip, iki adet gözlük siparişi verdi. Milletvekili olduğu için kendisiyle ben ilgilendim, daha sonra telefon numaramı verdim. Birkaç kez gözlük için aradı sadece" iddiasında bulundu.
Karaca’ya da gözlük bırakmış
Yine FETÖ çatı davasında yargılanan diğer sanıklardan eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile irtibatı bulunmasına ilişkin Çiçek, İşbilen gibi Karaca’nın da kendisine gözlük siparişi verdiğini, verilen adrese gözlüğü bırakmasının ardından "defolup gittiğini" savundu. Çiçek, diğer FETÖ mensupları ile telefon irtibatlarının da ticari ilişkilerden kaynaklı olduğunu öne sürerek, mesajlaşmalarının çoğunun bayramlaşma mesajları olduğunu iddia etti.
FETÖ’nün firari imamı Adil Öksüz’ü hiç tanımadığını öne süren Çiçek, diğer imamlar Kemal Batmaz, Harun Biniş ve Nurettin Oruç ile ise cezaevinde tanıştığını savundu.
"Ne Adil Öksüz kaçağını ne de FETÖ elebaşını tanımam"
Çiçek, "ABD seyahatlerim iddia edildiği gibi Ankara’da yapılan darbe toplantıları hakkında Fetullah Gülen’e bilgi vermek amacıyla değil. Benim ABD’de şirketlerim var, onları kontrole gidiyorum. Ne Adil Öksüz kaçağını ne de FETÖ elebaşını tanımam. Ben Türk vatandaşı ve dünya vatandaşı olarak anayasanın, hukukun bana verdiği bu yetkiyle seyahat eden bir iş adamıyım. Benim seyahatlerimin tek amacı ticaretlerimi takip etmek" ifadelerini kullandı.
Şehit yakınları ve gazilerden tepki
"Bu ülkenin faydalı bir ferdiyim" diyen Çiçek, "İş kuruyorum, işçi çalıştırıyorum. Eğer o menfur darbe olmasaydı yanımda çalışan insan sayısı daha da artacaktı. Şimdi hiçbirinin işi yok. Benim işim aynamdır, benim aynamda kul hakkı yemek yoktur. Benim aynamın yansımasında bu millete, vatanına aşık bir vatanperver vardır" diye konuştu.
Çiçek’in bu sözlerine şehit yakınları ve gazilerden tepki geldi. Kimisi tepkisini "yuh"layarak, kimisi "ağzını yıka" diyerek, kimisi ise "vay utanmaz vay" sözleriyle gösterdi.
FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileriyle irtibatı "tesadüf"
Çiçek’in savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Çiçek’in FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileriyle telefon irtibatının bulunduğunun tespit edilmesine ilişkin, "Ticari amaçlı irtibatım var" cevabını vermesi üzerine Çiçek’e bu konu soruldu. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "İlhan İşbilen, Hidayet Karaca, Naci Tosun gibi FETÖ’nün yönetiminde söz sahibi olan kişilerle telefon irtibatın var. FETÖ yönetiminde yer alan bir kısım şahısların sizden alışveriş yapması tesadüf mü, yoksa örgüt içinde bir referanstan mı kaynaklanıyor?" şeklinde soru yöneltti. Çiçek, "Bunu çok güzel değerlendiriyorum. Bir referansla ’gidin bunun dükkanında alışveriş yapın’ değildir, bir tesadüftür. Siz adına tesadüf ya da başka bir şey deyin ama benim adıma doğrudur" iddiasında bulundu.
FETÖ’nün "Medine imamı"ndan yaklaşık 7 milyon dolarlık transfer
Bir müşteki avukatının, "Muaz Güngören’i tanıyor musunuz? Bu şahıs size büyük meblağda para transfer etmiş" sorusuna Çiçek, "Muaz Güngören’i şöyle tanıyorum; en son bir iki sene önce ticaretleri bozulmuş, emlak işiyle uğraşan bir şahıs. Bana iş paslayacağını söyledi ve irtibata geçtik. Suudi Arabistanlı bir iş adamının Reşadiye’de villa almak istediğini, ev sahibinin evin değerinden daha fazla para istediğini bana söyledi.
Bana 6 milyon 700 bin dolar para transfer etti, o parayla da villayı aldım" yanıtını verdi.
Muaz Güngören isimli şahsın FETÖ’nün "Medine imamı" olduğunun söylenilmesi üzerine Çiçek, "Ben bu şahsın FETÖ’cü olduğunu bilmiyorum" iddiasında bulundu.
Duruşma salonunda arbede yaşandı
Bir müşteki avukatı, Çiçek’in Fetullah Gülen’den alıntılar yaparak savunma yaptığını söyledi.
Çiçek, müşteki avukatının bu sözlerine, "Ben Fetullah Gülen’in kitaplarını okumadım, bilmiyorum. Siz ayrıntılı bildiğinize göre okumuşsunuz galiba. Bu tür kitapları okuduğunuz için hakkınızda suç duyusunda bulunuyorum" karşılığını verdi. Çiçek’in bu sözlerine diğer sanıklar alkış tuttu. Çiçek’in sözlerine ve sanıkların alkış tutmasına tepki gösteren şehit yakınları ve gaziler, sanıklara su şişeleri fırlattı. Duruşma salonunda güvenliği sağlayan çevik kuvvet polisleri ve jandarmalar kalkanları kaldırarak şişelerin sanıklara doğru gitmesini önlemeye çalıştı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, duruşmaya ara verdi.