Yaylacıların Zorlu Ama Bir O Kadar Renkli Yaşamı
Elazığ'ın Karakoçan ilçesindeki 2 bin rakımlı Haserek Dağı eteklerindeki Karagöl Yaylası'nda hayvancılık yapanlar, çadırda geçirdikleri zorlu günlere rağmen renkli bir yaşam sürdürüyor Yılın 4 ayını yaylada geçiren besiciler, bir araya gelerek sohbet ediyor, kaval eşliğinde söyledikleri türkülerle yorgunluklarını atıyor Yaylacılardan Polat: '72 yaşındayım, 30 yıldır yaylaya çıkıyorum. Benden önce babam ilgileniyordu. Çocuklarla beraber geliyoruz. Yaylanın havası çok güzel. Çocuklar yaylaya çıktığı için sağlıklı oluyor. Havası temiz, doğal besleniyoruz'
ŞÜKRÜ GÜNDÜZ - Elazığ'ın Karakoçan ilçesindeki 2 bin rakımlı Haserek Dağı eteklerindeki Karagöl Yaylası'nda hayvancılık yapanlar, çadırda geçirdikleri zorlu günlere rağmen renkli bir yaşam sürdürüyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde havaların ısınmasının ardından hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkanlar, havalar soğuyuncaya kadar yaylalarda kalıyor. Karakoçan ilçesindeki Haserek Dağı eteklerindeki Karagöl Yaylası'na çıkan besiciler de yılın 4 ayını yaylada geçiriyor.
Akşam erken yatan ve sabah erken kalkan yaylacılar, hemen işe koyuluyor. Kadınlar koyunları sağdıktan sonra sac üzerinde ekmek pişiriyor. Erkekler, hayvanları ile ilgilenirken çocuklar da oyun oynayarak zaman geçiriyor.
Her gün yüzlerce koyundan sağdıkları sütten elde ettikleri ürünlerle geçimlerini sağlayan köylüler, çadırlarda bir araya geliyor, sohbet ediyor, kaval eşliğinde söyledikleri türkülerle yorgunluklarını atıyor.
Güneş panellerini kullanarak telefonlarını şarj eden ve aydınlatma ihtiyacını karşılayan besiciler, yaylada zorlu yaşama rağmen temiz ve doğal ortamı sayesinde mutlu olduklarını dile getiriyor.
Yaylaya çıkan yöre halkından Abdülkadir Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babası vefat ettikten sonra 30 yıldır yaylaya çıktığını, 9 çocuğu ve 30'u aşkın torunu olduğunu söyledi.
Yılın 4 ayını yaylada geçirdiklerini, 2 binden fazla küçükbaş hayvan besleyen 10 aile ile geçimlerini sağlamak için zorluklara katlandıklarını dile getiren Polat, elde ettikleri süt ürünlerini satarak para kazandıklarını belirtti.
'72 yaşındayım, 30 yıldır yaylaya çıkıyorum. Benden önce babam ilgileniyordu. Çocuklarla beraber geliyoruz. Yaylanın havası çok güzel. Çocuklar yaylaya çıktığı için sağlıklı oluyor. Havası temiz, doğal besleniyoruz.' diyen Polat, yaylada herkesin bir işle uğraştığını, kadınların süt sağdığını, peynir ve yoğurt yaptığını, erkeklerin de hayvanların bakımını sağladığını aktardı.
- 'Çok güzel, doğal bir ortamımız var'
Yaylacılardan Hüseyin Çelik ise zorlu yaşamlarına rağmen mutlu olduklarını ifade ederek 'Yaylada elektrik olmadığı için telefonlarımızı güneş panelleriyle şarj ediyoruz. Çok güzel, doğal bir ortamımız var.' dedi.
Kaynak: AA
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde havaların ısınmasının ardından hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkanlar, havalar soğuyuncaya kadar yaylalarda kalıyor. Karakoçan ilçesindeki Haserek Dağı eteklerindeki Karagöl Yaylası'na çıkan besiciler de yılın 4 ayını yaylada geçiriyor.
Akşam erken yatan ve sabah erken kalkan yaylacılar, hemen işe koyuluyor. Kadınlar koyunları sağdıktan sonra sac üzerinde ekmek pişiriyor. Erkekler, hayvanları ile ilgilenirken çocuklar da oyun oynayarak zaman geçiriyor.
Her gün yüzlerce koyundan sağdıkları sütten elde ettikleri ürünlerle geçimlerini sağlayan köylüler, çadırlarda bir araya geliyor, sohbet ediyor, kaval eşliğinde söyledikleri türkülerle yorgunluklarını atıyor.
Güneş panellerini kullanarak telefonlarını şarj eden ve aydınlatma ihtiyacını karşılayan besiciler, yaylada zorlu yaşama rağmen temiz ve doğal ortamı sayesinde mutlu olduklarını dile getiriyor.
Yaylaya çıkan yöre halkından Abdülkadir Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babası vefat ettikten sonra 30 yıldır yaylaya çıktığını, 9 çocuğu ve 30'u aşkın torunu olduğunu söyledi.
Yılın 4 ayını yaylada geçirdiklerini, 2 binden fazla küçükbaş hayvan besleyen 10 aile ile geçimlerini sağlamak için zorluklara katlandıklarını dile getiren Polat, elde ettikleri süt ürünlerini satarak para kazandıklarını belirtti.
'72 yaşındayım, 30 yıldır yaylaya çıkıyorum. Benden önce babam ilgileniyordu. Çocuklarla beraber geliyoruz. Yaylanın havası çok güzel. Çocuklar yaylaya çıktığı için sağlıklı oluyor. Havası temiz, doğal besleniyoruz.' diyen Polat, yaylada herkesin bir işle uğraştığını, kadınların süt sağdığını, peynir ve yoğurt yaptığını, erkeklerin de hayvanların bakımını sağladığını aktardı.
- 'Çok güzel, doğal bir ortamımız var'
Yaylacılardan Hüseyin Çelik ise zorlu yaşamlarına rağmen mutlu olduklarını ifade ederek 'Yaylada elektrik olmadığı için telefonlarımızı güneş panelleriyle şarj ediyoruz. Çok güzel, doğal bir ortamımız var.' dedi.