'Karadut Sevdalısı' Tekstil Mühendisi
Balıkesir ve İzmir'de kurduğu kapama karadut bahçelerinde 3 bin 850 karadut ağacı bulunan girişimci tekstil mühendisi, Kazdağları'nın eteklerindeki Edremit Körfezi'nde faaliyete geçirdiği tesislerde, katkısız karadut şurubu, püresi, lokumu ve reçeli üretiyor Bölgede 'karadut sevdalısı dede' olarak anılan Laçin: 'Türkiye'de de bu ürünün sertifikasyonlu olarak yetiştirilebildiğini gösterdik' 'Kesin olmamakla birlikte, Türkiye'de 500600 ton civarında kapama bahçe olmadan bir karadut rekoltesi var. Yurt dışı taleplerini ülkemiz şu anda karşılayamıyor. İnşallah ileride bu ağaçlar çoğaltılır ve milli ekonomimize katkı olur'
SERHAT BUĞRA ŞENKÖKCÜ - Balıkesir ve İzmir'de kurduğu kapama karadut bahçelerinde 3 bin 850 karadut ağacı bulunan girişimci tekstil mühendisi, Kazdağları'nın eteklerindeki Edremit Körfezi'nde faaliyete geçirdiği tesislerde, katkısız karadut şurubu, püresi, lokumu ve reçeli üretip satıyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetimindeki sertifikasyonlu bahçelerde yetiştirdiği karadutları meyve ya da işlenmiş olarak ilgi gören Osman Laçin, bölgede 'karadut sevdalısı dede' olarak anılıyor.
Girişimci tekstil mühendisi Osman Laçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karadutun ekonomik değerinin yüksek olduğunu söyledi.
Laçin, karadutun, binlerce yıldır Anadolu'dan Himalaya Dağları'na kadar uzanan bölgede yetiştiğini ve zeytinin kardeşi olarak adlandırılabilecek bir ağaç olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
'Dünyada böceklenmeyen tek ağaç karadut ağacıdır. Meyveler elle toplanmalıdır. Beyaz dutlar şeker oranları yüksek farklı meyvelerdir. Karadut, binlerce yıldır çocukların ağız yaralarında, bebekliklerinden itibaren kullanılan, antiseptik bir meyvedir. Karadut, geçmişte teknik olanaksızlıklar nedeniyle mevsim içinde tüketilen bir meyveydi ve artık şoklanıp dondurularak muhafaza ediliyor, her mevsimde öz değerlerini kaybetmeden tüketilebiliyor. Çekirdeklerinde E vitamini bulunuyor. Değişik işleme teknikleriyle püre, şurup ve reçel olarak da tüketiliyor. En faydalısı da püresidir.'
Balıkesir ve İzmir'deki 4 ayrı bahçede, fidanları kendi elleriyle diktiğini anlatan Laçin, karadutun eskiden bahçe kenarlarında az miktarda yetiştirildiğini söyledi.
- 'En çok dondurma sanayinde kullanılıyor'
Laçin, karadutun artık kapama bahçelerde yetiştirildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Meyvelerimi püre haline getiriyor, püreyi de şekerleyerek katkısız şurup olarak halka arz ediyorum. Ülkemizin ciddi lokum üreticilerine bu meyveyi verip karadut lokumu da üretiyorum. Şurup, sulandırıldığı zaman karadut suyu olarak adlandırılıyor ve satılıyor. Ülkemizde karadut en çok dondurma sanayinde kullanılıyor. Ülkemizdeki tüm dondurma üreticilerine ürünümü satıyorum. 4 kapama bahçemin henüz birinde yetişkin ağaçlar var. Sadece buradan tam randıman alabiliyorum. Şimdilik aylık 30 ila 50 bin lira arasında değişen brüt gelirim oluyor fakat bu rakam değişken. Dünya genelinde meyveler yoğurt ile tüketiliyor. Yoğurt ile tüketilince etken madde emilimi daha ciddi oranda oluyor. İnşallah ülkemizdeki firmalar önümüzdeki zamanlarda bunu yoğurt ile birleştirip satarlar.'
- 'Sürdürülebilir tarım yapıyoruz'
Ağaçlarına solucan gübresi ve diğer doğal gübreleri verdiğini, organik sertifikasyon belgesi aldığını anlatan Laçin, şunları kaydetti:
'İzmir Menemen bölgesinde bin 100 ağaçlık bahçemi tesis ederek başladım ve hemen organik sertifikasyon kuruluşlarına müracaat ettim. 3 yıllık geçiş döneminden sonra meyvelerimizi organik olarak topluyoruz. Balıkesir yöresinde ise Altınova bölgesinde 800 ağaçlık bahçe, Burhaniye bölgemizde 750 ağaçlık bahçe ve Sındırgı bölgemizde bin 200 ağaçlık bahçe tesis ettik. Bu bahçelerimiz de organik sertifikasyon kapsamına alındı. Sürdürülebilir tarım yapıyoruz. 3 bin 850 ağacım var ve artırmaya çalışıyoruz.'
- 'Sertifikasyonlu olarak yetiştirilebildiğini gösterdik'
Laçin, yabancı ülkelerden gelen yoğun talebin karşılanması için kapama bahçelerin artırılması gerektiğini, bu bahçeleri oluşturanların büyük paralar kazanabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Karadut aromalı şurubu alıp, plastik kapaklı şişelerde pazarlayıp, piyasada haksız rekabet yapanlar var. Kimyasal karışımlı, karadut ile alakasız ürünleri karadut olarak satmak üzüntü vericidir. Hakiki meyve ile üretilen meyve şurupları varken, benzetme ürünlere rağbet gösterilmemeli. Türkiye'de de bu ürünün sertifikasyonlu olarak yetiştirilebildiğini gösterdik. Kesin olmamakla birlikte, Türkiye'de 500-600 ton civarında kapama bahçe olmadan bir karadut rekoltesi var. Yurt dışı taleplerini ülkemiz şu anda karşılayamıyor. İnşallah ileride bu ağaçlar çoğaltılır ve milli ekonomimize katkı olur.'
- 'İhracatın da önü açıldı'
Edremit Ziraat Odası Başkan Vekili Ali Yılmaz Diker de bölgenin, karadut ağaçlarının yetiştirilmesi için uygun iklime sahip olduğunu söyledi.
Diker, karadutun, Edremit Körfezi'nde yıllardır tarlaların kenarlarında ya da evlerin bahçelerinde yetiştirildiğini hatırlatarak, şunları dile getirdi:
'Girişimci Osman Laçin ağabeyimiz, elini taşın altına koyarak Bakanlık denetiminde sertifikasyonlu karadut bahçeleri oluşturdu. Bu şekilde üretim daha ciddi bir boyut kazanırken, ihracatın da önü açıldı. Kapama bahçelerin çoğalması bölgemiz ve ülkemiz ekonomisi bakımından çok önemlidir. Karadut, yabancı ülkelerde yaygın biçimde tüketiliyor ve oldukça fazla talep var fakat ülkemizde iç piyasaya yetecek kadar bile karadut yetiştirilmediğini biliyoruz. Bu bakımdan karadut ağacı yetiştiren üreticiler memnun kalacaktır. Bu bahçelerin artırılmasını temenni ediyoruz.'
Kaynak: AA
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetimindeki sertifikasyonlu bahçelerde yetiştirdiği karadutları meyve ya da işlenmiş olarak ilgi gören Osman Laçin, bölgede 'karadut sevdalısı dede' olarak anılıyor.
Girişimci tekstil mühendisi Osman Laçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karadutun ekonomik değerinin yüksek olduğunu söyledi.
Laçin, karadutun, binlerce yıldır Anadolu'dan Himalaya Dağları'na kadar uzanan bölgede yetiştiğini ve zeytinin kardeşi olarak adlandırılabilecek bir ağaç olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
'Dünyada böceklenmeyen tek ağaç karadut ağacıdır. Meyveler elle toplanmalıdır. Beyaz dutlar şeker oranları yüksek farklı meyvelerdir. Karadut, binlerce yıldır çocukların ağız yaralarında, bebekliklerinden itibaren kullanılan, antiseptik bir meyvedir. Karadut, geçmişte teknik olanaksızlıklar nedeniyle mevsim içinde tüketilen bir meyveydi ve artık şoklanıp dondurularak muhafaza ediliyor, her mevsimde öz değerlerini kaybetmeden tüketilebiliyor. Çekirdeklerinde E vitamini bulunuyor. Değişik işleme teknikleriyle püre, şurup ve reçel olarak da tüketiliyor. En faydalısı da püresidir.'
Balıkesir ve İzmir'deki 4 ayrı bahçede, fidanları kendi elleriyle diktiğini anlatan Laçin, karadutun eskiden bahçe kenarlarında az miktarda yetiştirildiğini söyledi.
- 'En çok dondurma sanayinde kullanılıyor'
Laçin, karadutun artık kapama bahçelerde yetiştirildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Meyvelerimi püre haline getiriyor, püreyi de şekerleyerek katkısız şurup olarak halka arz ediyorum. Ülkemizin ciddi lokum üreticilerine bu meyveyi verip karadut lokumu da üretiyorum. Şurup, sulandırıldığı zaman karadut suyu olarak adlandırılıyor ve satılıyor. Ülkemizde karadut en çok dondurma sanayinde kullanılıyor. Ülkemizdeki tüm dondurma üreticilerine ürünümü satıyorum. 4 kapama bahçemin henüz birinde yetişkin ağaçlar var. Sadece buradan tam randıman alabiliyorum. Şimdilik aylık 30 ila 50 bin lira arasında değişen brüt gelirim oluyor fakat bu rakam değişken. Dünya genelinde meyveler yoğurt ile tüketiliyor. Yoğurt ile tüketilince etken madde emilimi daha ciddi oranda oluyor. İnşallah ülkemizdeki firmalar önümüzdeki zamanlarda bunu yoğurt ile birleştirip satarlar.'
- 'Sürdürülebilir tarım yapıyoruz'
Ağaçlarına solucan gübresi ve diğer doğal gübreleri verdiğini, organik sertifikasyon belgesi aldığını anlatan Laçin, şunları kaydetti:
'İzmir Menemen bölgesinde bin 100 ağaçlık bahçemi tesis ederek başladım ve hemen organik sertifikasyon kuruluşlarına müracaat ettim. 3 yıllık geçiş döneminden sonra meyvelerimizi organik olarak topluyoruz. Balıkesir yöresinde ise Altınova bölgesinde 800 ağaçlık bahçe, Burhaniye bölgemizde 750 ağaçlık bahçe ve Sındırgı bölgemizde bin 200 ağaçlık bahçe tesis ettik. Bu bahçelerimiz de organik sertifikasyon kapsamına alındı. Sürdürülebilir tarım yapıyoruz. 3 bin 850 ağacım var ve artırmaya çalışıyoruz.'
- 'Sertifikasyonlu olarak yetiştirilebildiğini gösterdik'
Laçin, yabancı ülkelerden gelen yoğun talebin karşılanması için kapama bahçelerin artırılması gerektiğini, bu bahçeleri oluşturanların büyük paralar kazanabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Karadut aromalı şurubu alıp, plastik kapaklı şişelerde pazarlayıp, piyasada haksız rekabet yapanlar var. Kimyasal karışımlı, karadut ile alakasız ürünleri karadut olarak satmak üzüntü vericidir. Hakiki meyve ile üretilen meyve şurupları varken, benzetme ürünlere rağbet gösterilmemeli. Türkiye'de de bu ürünün sertifikasyonlu olarak yetiştirilebildiğini gösterdik. Kesin olmamakla birlikte, Türkiye'de 500-600 ton civarında kapama bahçe olmadan bir karadut rekoltesi var. Yurt dışı taleplerini ülkemiz şu anda karşılayamıyor. İnşallah ileride bu ağaçlar çoğaltılır ve milli ekonomimize katkı olur.'
- 'İhracatın da önü açıldı'
Edremit Ziraat Odası Başkan Vekili Ali Yılmaz Diker de bölgenin, karadut ağaçlarının yetiştirilmesi için uygun iklime sahip olduğunu söyledi.
Diker, karadutun, Edremit Körfezi'nde yıllardır tarlaların kenarlarında ya da evlerin bahçelerinde yetiştirildiğini hatırlatarak, şunları dile getirdi:
'Girişimci Osman Laçin ağabeyimiz, elini taşın altına koyarak Bakanlık denetiminde sertifikasyonlu karadut bahçeleri oluşturdu. Bu şekilde üretim daha ciddi bir boyut kazanırken, ihracatın da önü açıldı. Kapama bahçelerin çoğalması bölgemiz ve ülkemiz ekonomisi bakımından çok önemlidir. Karadut, yabancı ülkelerde yaygın biçimde tüketiliyor ve oldukça fazla talep var fakat ülkemizde iç piyasaya yetecek kadar bile karadut yetiştirilmediğini biliyoruz. Bu bakımdan karadut ağacı yetiştiren üreticiler memnun kalacaktır. Bu bahçelerin artırılmasını temenni ediyoruz.'