Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız Açıklaması
'Afrika Boynuzu başta olmak üzere Sahra Altı Afrika'da yeni bir kuraklığa bağlı açlık tehdidi tekrarlandı. Biz de Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Afrika Boynuzu ve Yemen'deki açlık kriziyle mücadele bağlamında 2011'de yaptığımıza benzer bir ulusal bağış kampanyası başlattık. Somali'nin çeşitli bölgelerine Ramazan ayında 15 bin tonluk insani yardım malzemesi ulaştırmayı planlıyoruz' 'Dönem başkanlığını yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde de bir girişime öncülük ediyoruz. Önümüzdeki ay içinde bölge ülkelerine bir alan ziyareti gerçekleştirerek, ihtiyaçları yerinde tespit etmek ve yardımları ona göre yönlendirmeyi düşünüyoruz'
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, Afrika Boynuzu başta olmak üzere Sahra Altı Afrika'da kuraklığa bağlı açlık tehdidi tekrarlandığına değinerek, 'Biz de Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Afrika Boynuzu ve Yemen'deki açlık kriziyle mücadele bağlamında 2011'de yaptığımıza benzer bir ulusal bağış kampanyası başlattık. Somali'nin çeşitli bölgelerine Ramazan ayında 15 bin tonluk insani yardım malzemesi ulaştırmayı planlıyoruz.' dedi.
Dünya İnsani Zirvesinin (DİZ) yıl dönümü kapsamında 'Yeni Çalışma Yönteminin İlerletilmesi Çalıştayı' Türkiye'nin ev sahipliğinde, BM İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi (OCHA) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) eş sponsorluğunda, İstanbul'da başladı.
Yıldız, çalıştayın açılışında, geçen yıl DİZ'in düzenlenmesinin temel nedeninin, mevcut sistemin insanlığın acil sorunları karşısında yetersiz kaldığının kabul edilmesi olduğuna değinerek, 'İçinde yer aldığımız bölge başta olmak üzere tüm dünyanın zorlu ve sancılı bir süreçten geçtiği, doğal afetlerin, çatışmaların, terörün, salgın hastalıkların ve iklim değişikliğinin yol açtığı krizlerle boğuştuğu bir dönemde İstanbul Zirvesi, küresel insani yardım sisteminin tüm yönlerini görme, aksaklıkları giderme yolunda bir mihenk taşı oldu. Zirve, rekorlarla anılan katılım düzeyi ile katılan ülke sayısı itibarıyla New York dışında yapılan en büyük BM zirvesi unvanını da aldı.' diye konuştu.
Türkiye'nin 10 yıl önce 85 milyon dolar olan insani yardımlarını geçen yıl yaklaşık 6 milyar dolar düzeyine yükselttiğini kaydeden Yıldız, 'Ülkemiz, 2015 verilerine göre resmi insani yardımın milli gelire oranı dikkate alındığında, dünyadaki en cömert bağışçı ülke konumuna geldi.' dedi.
Yıldız, Türkiye'nin Suriye'de 6 yıldır devam eden çatışma karşısında da aynı sorumlulukla hareket ettiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
'Suriye'de yaşanan insani krizin, çatışmaların dünya gündemine girmekte zorlandığı ilk günden itibaren siyasi çözüm arayışlarını desteklerken, ülkesindeki şiddetten kaçan ve ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize uluslararası hukuk çerçevesinde açık kapı politikasını uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin bütüncül bir yaklaşımla, sadece insani ihtiyaçlarını değil, sağlık ve eğitim hizmetleriyle, iş piyasasına erişimini de sağladık. Yaşam şartlarını daha da iyileştirmek için her türlü gayreti sarf ediyoruz. Özellikle Suriyeli çocukların kayıp nesiller olarak yetişmemesi için zaman zaman imkanlarımızın da ötesinde gayret sarf ediyoruz. Bugüne kadar insani, vicdani yükümlülüğümüz çerçevesinde merkezi bütçeden hükümetimizin yaptığı harcamalar 11 milyar doları aştı, buna yerel idarelerin, sivil toplumun yaptığını da kattığımızda yaklaşık 27 milyar dolarlık nakit harcama Türkiye tarafından yapıldı.'
Uluslararası toplum tarafından yapılan yardımların beklentilerin altında kaldığını belirten Yıldız, Türkiye'nin yürütülen mücadeleyi sadece komşu ülkelerin sorumluluğu olarak görmediğini, bu nedenle uluslararası toplumu daha fazla dayanışmaya davet ettiğini söyledi.
- 'İnsani yardım politikalarımız kalkınma odaklı olma yönünde evrimleşiyor'
Yıldız, Türkiye'nin tekrarlayan ve müzminleşen krizlere karşı toplumları hayata kazandırmaya yönelik yaklaşımı dünyanın hemen hemen bütün coğrafyalarında izlediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
'İnsani yardım politikaları evrimleşiyor. Bizim de insani yardım politikalarımız gittikçe daha fazla kalkınma odaklı olma yönünde evrimleşiyor ki bu ideal olandır. Günümüzde birçok ülkede altyapı eksikliği, insani ve kurumsal kapasite yetersizliği, ekonomik geri kalmışlık nedeniyle, çevresel kötüleşmenin etkilemesi veya kuraklık gibi dönemsel doğal afetler, hemen her sene tekrarlanan insani krizlere yol açıyor. Tüm bu krizlerde Türkiye, bir yandan ihtiyaç duyulan acil insani yardımları ulaştırırken, diğer yandan daha sonraki krizlere, afetlere hazırlık olmak üzere altyapının güçlendirilmesi, insani ve kurumsal kapasitenin artırılması, çevre koşullarının iyileştirilmesi, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması ve yönetişimin iyileştirilmesi için elinden geleni yapıyor. Bu yaklaşımımız özellikle Sahra Altı Afrika'da o ülkeler, toplumlar lehine büyük başarılar getirdi.'
Somali'de 2011'de yaşanan büyük kuraklık felaketine uluslararası toplumun dikkatini çekmek ve Somali halkıyla dayanışmanın gösterilmesi amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yaptığı ziyaretin dönüm noktası olarak nitelendirildiğine işaret eden Yıldız, 'Afrika Boynuzu başta olmak üzere Sahra Altı Afrika'da yeni bir kuraklığa bağlı açlık tehdidi tekrarlandı. Biz de Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Afrika Boynuzu ve Yemen'deki açlık kriziyle mücadele bağlamında 2011'de yaptığımıza benzer bir ulusal bağış kampanyası başlattık. Somali'nin çeşitli bölgelerine Ramazan ayında 15 bin tonluk insani yardım malzemesi ulaştırmayı planlıyoruz. Dönem başkanlığını yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde de bir girişime öncülük ediyoruz. Önümüzdeki ay içinde bölge ülkelerine bir alan ziyareti gerçekleştirerek, ihtiyaçları yerinde tespit etmek ve yardımları ona göre yönlendirmeyi düşünüyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
Ahmet Yıldız, Türkiye'nin DİZ'de 90 temel ulusal ve ortak taahhütte bulunduğuna değinerek, Türkiye'nin bir yandan taahhütlerini hayata geçirirken, ulusal ve uluslararası düzeyde insani sistemin iyileştirilmesi yönünde çalışmalar yaptığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Dünya İnsani Zirvesinin (DİZ) yıl dönümü kapsamında 'Yeni Çalışma Yönteminin İlerletilmesi Çalıştayı' Türkiye'nin ev sahipliğinde, BM İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi (OCHA) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) eş sponsorluğunda, İstanbul'da başladı.
Yıldız, çalıştayın açılışında, geçen yıl DİZ'in düzenlenmesinin temel nedeninin, mevcut sistemin insanlığın acil sorunları karşısında yetersiz kaldığının kabul edilmesi olduğuna değinerek, 'İçinde yer aldığımız bölge başta olmak üzere tüm dünyanın zorlu ve sancılı bir süreçten geçtiği, doğal afetlerin, çatışmaların, terörün, salgın hastalıkların ve iklim değişikliğinin yol açtığı krizlerle boğuştuğu bir dönemde İstanbul Zirvesi, küresel insani yardım sisteminin tüm yönlerini görme, aksaklıkları giderme yolunda bir mihenk taşı oldu. Zirve, rekorlarla anılan katılım düzeyi ile katılan ülke sayısı itibarıyla New York dışında yapılan en büyük BM zirvesi unvanını da aldı.' diye konuştu.
Türkiye'nin 10 yıl önce 85 milyon dolar olan insani yardımlarını geçen yıl yaklaşık 6 milyar dolar düzeyine yükselttiğini kaydeden Yıldız, 'Ülkemiz, 2015 verilerine göre resmi insani yardımın milli gelire oranı dikkate alındığında, dünyadaki en cömert bağışçı ülke konumuna geldi.' dedi.
Yıldız, Türkiye'nin Suriye'de 6 yıldır devam eden çatışma karşısında da aynı sorumlulukla hareket ettiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
'Suriye'de yaşanan insani krizin, çatışmaların dünya gündemine girmekte zorlandığı ilk günden itibaren siyasi çözüm arayışlarını desteklerken, ülkesindeki şiddetten kaçan ve ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize uluslararası hukuk çerçevesinde açık kapı politikasını uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin bütüncül bir yaklaşımla, sadece insani ihtiyaçlarını değil, sağlık ve eğitim hizmetleriyle, iş piyasasına erişimini de sağladık. Yaşam şartlarını daha da iyileştirmek için her türlü gayreti sarf ediyoruz. Özellikle Suriyeli çocukların kayıp nesiller olarak yetişmemesi için zaman zaman imkanlarımızın da ötesinde gayret sarf ediyoruz. Bugüne kadar insani, vicdani yükümlülüğümüz çerçevesinde merkezi bütçeden hükümetimizin yaptığı harcamalar 11 milyar doları aştı, buna yerel idarelerin, sivil toplumun yaptığını da kattığımızda yaklaşık 27 milyar dolarlık nakit harcama Türkiye tarafından yapıldı.'
Uluslararası toplum tarafından yapılan yardımların beklentilerin altında kaldığını belirten Yıldız, Türkiye'nin yürütülen mücadeleyi sadece komşu ülkelerin sorumluluğu olarak görmediğini, bu nedenle uluslararası toplumu daha fazla dayanışmaya davet ettiğini söyledi.
- 'İnsani yardım politikalarımız kalkınma odaklı olma yönünde evrimleşiyor'
Yıldız, Türkiye'nin tekrarlayan ve müzminleşen krizlere karşı toplumları hayata kazandırmaya yönelik yaklaşımı dünyanın hemen hemen bütün coğrafyalarında izlediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
'İnsani yardım politikaları evrimleşiyor. Bizim de insani yardım politikalarımız gittikçe daha fazla kalkınma odaklı olma yönünde evrimleşiyor ki bu ideal olandır. Günümüzde birçok ülkede altyapı eksikliği, insani ve kurumsal kapasite yetersizliği, ekonomik geri kalmışlık nedeniyle, çevresel kötüleşmenin etkilemesi veya kuraklık gibi dönemsel doğal afetler, hemen her sene tekrarlanan insani krizlere yol açıyor. Tüm bu krizlerde Türkiye, bir yandan ihtiyaç duyulan acil insani yardımları ulaştırırken, diğer yandan daha sonraki krizlere, afetlere hazırlık olmak üzere altyapının güçlendirilmesi, insani ve kurumsal kapasitenin artırılması, çevre koşullarının iyileştirilmesi, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması ve yönetişimin iyileştirilmesi için elinden geleni yapıyor. Bu yaklaşımımız özellikle Sahra Altı Afrika'da o ülkeler, toplumlar lehine büyük başarılar getirdi.'
Somali'de 2011'de yaşanan büyük kuraklık felaketine uluslararası toplumun dikkatini çekmek ve Somali halkıyla dayanışmanın gösterilmesi amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yaptığı ziyaretin dönüm noktası olarak nitelendirildiğine işaret eden Yıldız, 'Afrika Boynuzu başta olmak üzere Sahra Altı Afrika'da yeni bir kuraklığa bağlı açlık tehdidi tekrarlandı. Biz de Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Afrika Boynuzu ve Yemen'deki açlık kriziyle mücadele bağlamında 2011'de yaptığımıza benzer bir ulusal bağış kampanyası başlattık. Somali'nin çeşitli bölgelerine Ramazan ayında 15 bin tonluk insani yardım malzemesi ulaştırmayı planlıyoruz. Dönem başkanlığını yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde de bir girişime öncülük ediyoruz. Önümüzdeki ay içinde bölge ülkelerine bir alan ziyareti gerçekleştirerek, ihtiyaçları yerinde tespit etmek ve yardımları ona göre yönlendirmeyi düşünüyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
Ahmet Yıldız, Türkiye'nin DİZ'de 90 temel ulusal ve ortak taahhütte bulunduğuna değinerek, Türkiye'nin bir yandan taahhütlerini hayata geçirirken, ulusal ve uluslararası düzeyde insani sistemin iyileştirilmesi yönünde çalışmalar yaptığını sözlerine ekledi.