'Çocuk Gelinlerin' Hikayeleri 65 Yaşında Kitap Yazdırdı
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 50 yaşında okuma yazma öğrenen Hatice Yakut, çocukluğunda etkilendiği erken evlendirilen kızların hikayesini anlatmak için 65 yaşında roman yazdı Yakut, el yazısıyla tuttuğu notların basımının matbaa tarafından kabul edilmemesi üzerine bilgisayar kullanmayı öğrenerek kitabını hazırladı Yakut: 'Çocukluk yıllarımda bulunduğum köyde küçük yaştaki kızlar evlendiriliyordu. Küçük anneler oluyordu hatta berdel usulü evlilikler vardı. Ben bunlardan çok etkilenirdim. Hep bu konuları yazacağım derdim ama okuma yazmam olmadığı için içimde ukde olarak kaldı'
AHMET ÖZEL - Hatay'ın Dörtyol ilçesinde yaşayan 11 çocuk annesi ev hanımı Hatice Yakut, küçük yaşta evlendirilen kızların yaşadıklarını 50 yıl sonra yazdığı romanda anlattı.
Yeşilköy Mahallesinde ikamet eden Yakut, AA muhabirine, çocukken köyünde kızların küçük yaşta evlendirilmesinin kendisini etkilediğini, bunu yaşayanların şahit oldukları acı ve zorlukları hep dile getirmek istediğini belirtti.
Okuma yazma bilmemesi ve hayat şartları nedeniyle buna vakit ayıramadığını anlatan Yakut, 15 yıl önce komşularının haber vermesi üzerine gittiği kursta okuma yazma öğrendiğini anlattı.
Okuma yazma öğrendikten sonra kağıtlara köyünde yaşananlara dair notlar almaya başladığını anlatan Yakut, şunları söyledi:
'Çocukluk yıllarımda bulunduğum köyde küçük yaştaki kızlar evlendiriliyordu. Küçük anneler oluyordu hatta berdel usulü evlilikler vardı. Ben bunlardan çok etkilenirdim. Hep bu konuları yazacağım derdim ama okuma yazmam olmadığı için içimde ukde olarak kaldı. Ben de evlenip çoluk çocuğa karıştım ama köyümüzde yaşananlara ilgisiz kalmadım.'
- Yazmasına hiçbir şey engel olamadı
Yakut, notlarını aldığı sırada köye yaptığı ziyaretlerin kitabını bir an evvel yazmak için kendisini motive ettiğini söyledi.
Romanını yazmak için 15 yıl boyunca tuttuğu notları biriktirdiğini ifade eden Yakut, bir yıl önce bunları götürdüğü matbaa yetkilisinin kitabı bu şekilde basamayacağını, bilgisayar çıktısı halinde notlarını getirmesini istediğini söylediğini aktardı.
Yazım aşamasında önüne çıkan bilgisayar bilmeme engelinin de kendisini durduramadığını ifade eden Yakut, şunları söyledi:
'Son 6 yılda konuları toparladım ancak bu kez de bu notlarımın bilgisayara geçmesi gerekti. Bu sefer oğluma 'Bana bir bilgisayar al. Ben bilgisayar kullanmasını da öğreneceğim.' dedim. Ailem hep destek verdi zaten. Sonra oğlum bilgisayarımı aldı ve torunum da bana yardım etti. Bilgisayarı da öğrenince bu defa notlarımı bilgisayar ortamında yazmaya başladım ve kitabımı oluşturdum.'
340 sayfalık romanını 65 yaşında bir hafta önce yayınladığını ifade eden Yakut, romanının ismini, kızların 'ödenmiş bir bedel' karşılığı evlenmesi nedeniyle kendi türettiği 'ödek' kelimesini kullanarak 'Ödek kızı' olarak belirlediğini ifade etti.
Yakut, 'Romanımda Anadolu'da küçük kızların omuzlarına binen acılar, bu acıların sürüklediği kocaman hayatlar, çocuk gelinler ve berdel usulu evlilikleri anlattım. Tüm yazdıklarım yaşanmış hikayedir. 50 yıl önce yaşadığım köyde töreler gereği olan ve beni duygulandıran bu gelenekler hala devam etmektedir.'
Yakut, kitap yazmasında torununun büyük katkısı olduğunu belirterek, torununa teşekkür etti.
Kaynak: AA
Yeşilköy Mahallesinde ikamet eden Yakut, AA muhabirine, çocukken köyünde kızların küçük yaşta evlendirilmesinin kendisini etkilediğini, bunu yaşayanların şahit oldukları acı ve zorlukları hep dile getirmek istediğini belirtti.
Okuma yazma bilmemesi ve hayat şartları nedeniyle buna vakit ayıramadığını anlatan Yakut, 15 yıl önce komşularının haber vermesi üzerine gittiği kursta okuma yazma öğrendiğini anlattı.
Okuma yazma öğrendikten sonra kağıtlara köyünde yaşananlara dair notlar almaya başladığını anlatan Yakut, şunları söyledi:
'Çocukluk yıllarımda bulunduğum köyde küçük yaştaki kızlar evlendiriliyordu. Küçük anneler oluyordu hatta berdel usulü evlilikler vardı. Ben bunlardan çok etkilenirdim. Hep bu konuları yazacağım derdim ama okuma yazmam olmadığı için içimde ukde olarak kaldı. Ben de evlenip çoluk çocuğa karıştım ama köyümüzde yaşananlara ilgisiz kalmadım.'
- Yazmasına hiçbir şey engel olamadı
Yakut, notlarını aldığı sırada köye yaptığı ziyaretlerin kitabını bir an evvel yazmak için kendisini motive ettiğini söyledi.
Romanını yazmak için 15 yıl boyunca tuttuğu notları biriktirdiğini ifade eden Yakut, bir yıl önce bunları götürdüğü matbaa yetkilisinin kitabı bu şekilde basamayacağını, bilgisayar çıktısı halinde notlarını getirmesini istediğini söylediğini aktardı.
Yazım aşamasında önüne çıkan bilgisayar bilmeme engelinin de kendisini durduramadığını ifade eden Yakut, şunları söyledi:
'Son 6 yılda konuları toparladım ancak bu kez de bu notlarımın bilgisayara geçmesi gerekti. Bu sefer oğluma 'Bana bir bilgisayar al. Ben bilgisayar kullanmasını da öğreneceğim.' dedim. Ailem hep destek verdi zaten. Sonra oğlum bilgisayarımı aldı ve torunum da bana yardım etti. Bilgisayarı da öğrenince bu defa notlarımı bilgisayar ortamında yazmaya başladım ve kitabımı oluşturdum.'
340 sayfalık romanını 65 yaşında bir hafta önce yayınladığını ifade eden Yakut, romanının ismini, kızların 'ödenmiş bir bedel' karşılığı evlenmesi nedeniyle kendi türettiği 'ödek' kelimesini kullanarak 'Ödek kızı' olarak belirlediğini ifade etti.
Yakut, 'Romanımda Anadolu'da küçük kızların omuzlarına binen acılar, bu acıların sürüklediği kocaman hayatlar, çocuk gelinler ve berdel usulu evlilikleri anlattım. Tüm yazdıklarım yaşanmış hikayedir. 50 yıl önce yaşadığım köyde töreler gereği olan ve beni duygulandıran bu gelenekler hala devam etmektedir.'
Yakut, kitap yazmasında torununun büyük katkısı olduğunu belirterek, torununa teşekkür etti.