Mahalleye Dadanan Hırsızlar Çevre Sakinlerini Ve Esnafı Canından Bezdirdi
Başkent’te bir mahalleye dadanan hırsızlık şebekesi, girmedik dükkan, çalmadık malzeme bırakmadı. Dondurmadan ete, mazottan paraya birçok hırsızlığa karışan maskeli zanlılar, mahalleliyi canından bezdirdi.
Başkent’te bir mahalleye dadanan hırsızlık şebekesi, mahalle sakinlerini canından bezdirdi. Son olarak bir sitenin otoparkında park halindeki Hakan Koç’a ait tırı hedef alan hırsızlık zanlıları, gece saatlerinde beyaz bir otomobille tırın yanına yanaştı. Tırın deposunu delen hırsızlar, yanlarında getirdikleri bidonlara doldurdukları yaklaşık 150 litrelik mazotu alarak kayıplara karıştı.
Aynı mahallede yan yana bulunan bakkal, kasap ve kuruyemişçiye farklı zamanlarda giren hırsızlık şebekesi; para, dondurma ve et hırsızlığı gibi birçok olaya karıştı. Defalarca hırsızlık olayıyla karşı karşıya kalan mahalle sakinleri ve esnaf, şikayetlerini güvenlik kamerası kayıtlarıyla birlikte emniyet birimlerine iletmelerine rağmen hiçbirinden sonuç alamamaktan dert yandı.
“Bizim en büyük sorunumuz hırsızlık olaylarının çözümlenmemesi”
Mazot hırsızlığının mağduru Hakan Koç’un babası İbrahim Koç, bölgede yaşanan hırsızlık olaylarını anlattı. Hırsızlıklara karşı çözüm bulunamamasından şikayetini dile getiren Koç, şunları söyledi:
“Bizim en büyük sorunumuz hırsızlık olaylarının çözümlenmemesi. 3-4 gün önce oğlumun tırı soyuldu. Depoyu delmişler, 150-200 litre mazot almışlar. Ondan önce komşumun arabası soyuldu. İçinden bir sürü şey alındı, sonuçsuz kaldı. Daha önce benim kendi özel aracım soyuldu. Utancımdan artık gidemedim emniyete. Karşı komşularımızın soyuldu sonuçsuz kaldı. Yani emniyeti suçlamak istemiyorum da gösteriş için en azından bir tanesi sonuçlansa deriz ki çalışılıyor, bir şeyler oluyor.”
“Biz cezalandırmaya kalksak aynı gün içinde bizi bulur emniyet”
Hırsızlık olaylarının Ankara Batı Adliyesinin arkasında bulunan mahallede yaşandığına dikkat çeken Koç, “Biz cezalandırmaya kalksak aynı gün içinde bizi bulur emniyet. Geldiler parmak izi aldılar. Bugün 4’üncü gün, sonuç yok. Bir ay önce ağabeyimin 148 bin lirası soyuldu. Daha bizi bir Allah’ın kulu arayıp da ‘sizin olayınız şöyle oldu’ demedi. Bir ay içinde 148 bin lira kalır mı” şeklinde konuştu.
“Bıktık artık canımıza tak etti”
Hırsızların 4 kişilik çete olduğunu iddia eden Koç, “Aklımıza değişlik şeyler de geliyor ama vicdanımız hasebiyle dile getiremiyoruz. Bunlar niye sonuçsuz kalıyor. İnsanın aklına bin türlü şeyler geliyor ama dilimiz söyleyemiyor. Birkaç sene önce bir çocuk Antep’te bir dilim baklava çaldı. Aynı gün yakaladılar. Bu kadar yüklü miktarda şeyler çalındığı zaman bunlar niye bulunmuyor? Arabalar çalınıyor gidiyor, niye bulunamıyor? Bulunduğu zaman da niye çıkartılıyor hemen. Bıktık artık canımıza tak etti. Kendimiz cezalandırmaya kalkacağız, bu sefer de biz suçlu olacağız” şeklinde dert yandı.
“Çete mi diyeyim, rastgele mi geliyorlar bilmiyorum ama soyulmayan dükkan kalmadı”
Hırsızlık mağdurlarından kuruyemiş dükkanında çalışan Fikret Süzgün ise “Arkadaş büyük ihtimal kasaba gelmiş. Kasabın içine bakıyor, sanırım malzemeleri falan yoktu. Boş gitmeyeyim diye bizim dondurma dolabını kırıyorlar, içindeki 7 sepeti götürüyorlar. Yaklaşık bin 200 liralık zararımız var. Dolabın üst kapağını kırmış, kilidini falan. Onlar neyse de dondurmalarımız gitti. Emniyete haber verdik, geldiler baktılar ama herhangi bir gelişme yok. Kamera kayıtlarından zaten maskeli, kim olduğu belli değil. Çete mi diyeyim, rastgele mi geliyorlar bilmiyorum ama soyulmayan dükkan kalmadı. Herkesin dükkanına giriyorlar tek tek. Bunun önlemini alıyoruz ama yapacak bir şey yok, gitti” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Aynı mahallede yan yana bulunan bakkal, kasap ve kuruyemişçiye farklı zamanlarda giren hırsızlık şebekesi; para, dondurma ve et hırsızlığı gibi birçok olaya karıştı. Defalarca hırsızlık olayıyla karşı karşıya kalan mahalle sakinleri ve esnaf, şikayetlerini güvenlik kamerası kayıtlarıyla birlikte emniyet birimlerine iletmelerine rağmen hiçbirinden sonuç alamamaktan dert yandı.
“Bizim en büyük sorunumuz hırsızlık olaylarının çözümlenmemesi”
Mazot hırsızlığının mağduru Hakan Koç’un babası İbrahim Koç, bölgede yaşanan hırsızlık olaylarını anlattı. Hırsızlıklara karşı çözüm bulunamamasından şikayetini dile getiren Koç, şunları söyledi:
“Bizim en büyük sorunumuz hırsızlık olaylarının çözümlenmemesi. 3-4 gün önce oğlumun tırı soyuldu. Depoyu delmişler, 150-200 litre mazot almışlar. Ondan önce komşumun arabası soyuldu. İçinden bir sürü şey alındı, sonuçsuz kaldı. Daha önce benim kendi özel aracım soyuldu. Utancımdan artık gidemedim emniyete. Karşı komşularımızın soyuldu sonuçsuz kaldı. Yani emniyeti suçlamak istemiyorum da gösteriş için en azından bir tanesi sonuçlansa deriz ki çalışılıyor, bir şeyler oluyor.”
“Biz cezalandırmaya kalksak aynı gün içinde bizi bulur emniyet”
Hırsızlık olaylarının Ankara Batı Adliyesinin arkasında bulunan mahallede yaşandığına dikkat çeken Koç, “Biz cezalandırmaya kalksak aynı gün içinde bizi bulur emniyet. Geldiler parmak izi aldılar. Bugün 4’üncü gün, sonuç yok. Bir ay önce ağabeyimin 148 bin lirası soyuldu. Daha bizi bir Allah’ın kulu arayıp da ‘sizin olayınız şöyle oldu’ demedi. Bir ay içinde 148 bin lira kalır mı” şeklinde konuştu.
“Bıktık artık canımıza tak etti”
Hırsızların 4 kişilik çete olduğunu iddia eden Koç, “Aklımıza değişlik şeyler de geliyor ama vicdanımız hasebiyle dile getiremiyoruz. Bunlar niye sonuçsuz kalıyor. İnsanın aklına bin türlü şeyler geliyor ama dilimiz söyleyemiyor. Birkaç sene önce bir çocuk Antep’te bir dilim baklava çaldı. Aynı gün yakaladılar. Bu kadar yüklü miktarda şeyler çalındığı zaman bunlar niye bulunmuyor? Arabalar çalınıyor gidiyor, niye bulunamıyor? Bulunduğu zaman da niye çıkartılıyor hemen. Bıktık artık canımıza tak etti. Kendimiz cezalandırmaya kalkacağız, bu sefer de biz suçlu olacağız” şeklinde dert yandı.
“Çete mi diyeyim, rastgele mi geliyorlar bilmiyorum ama soyulmayan dükkan kalmadı”
Hırsızlık mağdurlarından kuruyemiş dükkanında çalışan Fikret Süzgün ise “Arkadaş büyük ihtimal kasaba gelmiş. Kasabın içine bakıyor, sanırım malzemeleri falan yoktu. Boş gitmeyeyim diye bizim dondurma dolabını kırıyorlar, içindeki 7 sepeti götürüyorlar. Yaklaşık bin 200 liralık zararımız var. Dolabın üst kapağını kırmış, kilidini falan. Onlar neyse de dondurmalarımız gitti. Emniyete haber verdik, geldiler baktılar ama herhangi bir gelişme yok. Kamera kayıtlarından zaten maskeli, kim olduğu belli değil. Çete mi diyeyim, rastgele mi geliyorlar bilmiyorum ama soyulmayan dükkan kalmadı. Herkesin dükkanına giriyorlar tek tek. Bunun önlemini alıyoruz ama yapacak bir şey yok, gitti” diye konuştu.