'SAÜ'de Semerkand'dan Mostar'a Alperenler' Konferansı
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Girişimcilik ve Kişisel Gelişim Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Semerkand’dan Mostar’a Alperenler’ başlıklı konferans düzenlendi.
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak Semerkand Dergisi yazarı Mümin Munis katıldı.
Konuşmasına Batıyla Doğu’nun Tanrı inanışlarına değinerek başlayan Munis, “Batı insanlaştırmadığı hiçbir tanrıya inanmaz. Batı’nın inandığı tanrıyla bizim görüşümüzdeki tanrı aynı değil” dedi.
Tasavvufun Hz. Muhammed’in öğretileri vasıtasıyla şekillendiğini, Hz. Muhammed’in tavsiyeleri olduğunu ifade eden Munis, “Tasavvuf onun uygulamalarının derlenip toplanmış halidir. Tasavvuf bundan başka bir şey değildir. Hakkıyla kul olmaktır. Tasavvufta sadece ibadet değil ahlak da vardır. Namaz 5 vakittir, ahlak 24 saat” diye konuştu.
Türklerin savaşçı kimliğine, İslam dinini kabul edişine ve İslam uğruna savaşmaya başlamasın değinen Munis, “Kaynaklarda bozkırda yaşadığımız, savaşçı olduğumuz, hatta Arap ve Çin kaynaklarında barbar olduğumuz yazıyor. Savaşmayı, ata binmeyi, ok atmayı iyi biliyorduk. Dolayısıyla ‘Türklerin kılıç zoruyla İslamiyet’e girmesi’ gibi bir durum olamazdı. Nitekim öyle olmadı ve 751 yılında Türkler karşılıklı etkileşim yoluyla İslamiyet ile tanıştı” ifadelerini kullandı.
Etkinlik Mümin Munis’in dinleyicilerden gelen soruları yanıtlamasının ardından son buldu.
Kaynak: İHA
Konuşmasına Batıyla Doğu’nun Tanrı inanışlarına değinerek başlayan Munis, “Batı insanlaştırmadığı hiçbir tanrıya inanmaz. Batı’nın inandığı tanrıyla bizim görüşümüzdeki tanrı aynı değil” dedi.
Tasavvufun Hz. Muhammed’in öğretileri vasıtasıyla şekillendiğini, Hz. Muhammed’in tavsiyeleri olduğunu ifade eden Munis, “Tasavvuf onun uygulamalarının derlenip toplanmış halidir. Tasavvuf bundan başka bir şey değildir. Hakkıyla kul olmaktır. Tasavvufta sadece ibadet değil ahlak da vardır. Namaz 5 vakittir, ahlak 24 saat” diye konuştu.
Türklerin savaşçı kimliğine, İslam dinini kabul edişine ve İslam uğruna savaşmaya başlamasın değinen Munis, “Kaynaklarda bozkırda yaşadığımız, savaşçı olduğumuz, hatta Arap ve Çin kaynaklarında barbar olduğumuz yazıyor. Savaşmayı, ata binmeyi, ok atmayı iyi biliyorduk. Dolayısıyla ‘Türklerin kılıç zoruyla İslamiyet’e girmesi’ gibi bir durum olamazdı. Nitekim öyle olmadı ve 751 yılında Türkler karşılıklı etkileşim yoluyla İslamiyet ile tanıştı” ifadelerini kullandı.
Etkinlik Mümin Munis’in dinleyicilerden gelen soruları yanıtlamasının ardından son buldu.