Uzman Dr. Kadıoğlu Açıklaması 'İlkbaharda Hastalıkları Kendinizden Uzak Tutun'
İç Hastalıkları Uzmanı Tülay Kadıoğlu, hastalık yapan mikropların doğada yayılımlarının ilkbahar aylarında artış gösterdiğini belirterek, “bağışıklık sistemi zayıfladığı takdirde; grip, nezle, soğuk algınlığı, migren, alerjik hastalıklar gibi şikayetler de artıyor. Bu durumlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek; vücudun enfeksiyonlara ve dış uyaranlara karşı daha dirençli olmasını sağlamak büyük önem taşıyor” dedi.
Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, ilkbahar hastalıkları ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Kadıoğlu, “Hastalık yapan mikropların doğada yayılımları, ilkbahar aylarında artış gösteriyor. Bu dönemde bağışıklık sistemi zayıfladığı takdirde; grip, nezle, soğuk algınlığı, migren, alerjik hastalıklar gibi şikayetler de artıyor. Bu durumlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek; vücudun enfeksiyonlara ve dış uyaranlara karşı daha dirençli olmasını sağlamak büyük önem taşıyor” dedi.
Kıyafet seçimine dikkat edin
İlkbahar aylarının mevsim geçiş dönemi olması nedeniyle hastalıklara zemin hazırladığını ifade eden Uzman Dr. Kadıoğlu, “bu dönemde hastalıklardan korunmak için öncelikle bağışıklık sisteminin kuvvetli olması gerekmektedir. Değişken hava durumundan dolayı kıyafet seçimine dikkat edilmelidir. Terletecek kıyafetlerden uzak durulmalı, sıcak görünen havalara aldanarak da ince giyinilmemelidir. İlkbahar aylarında da dengeli ve düzenli beslenmeye dikkat edilmeli, bağışıklığı kuvvetlendirecek meyve ve sebzelerden bolca tüketilmelidir. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi C vitamini içeren bitki çaylarından günde 2-3 fincan içilmelidir.”
Polenlerdeki artış alerji hastalarını etkiliyor
İç Hastalıkları Uzmanı Tülay Kadıoğlu şöyle devam etti:
“Herhangi bir rahatsızlık hissedildiği anda geç kalınmadan doktora başvurulması çok önemlidir. Böylelikle ilerleyecek hastalıklardan erken tanı ve tedavi sayesinde korunabilmek mümkündür. İlkbaharda artan polen miktarı ve hava değişikliği, alerjik hastalıkları olan kişilerin şikayetlerini de tetikleyebilir. Alerjisi olan hastaların özellikle bu dönemde ilaçlarını aksatmamaları, hapşırık, göz akıntısı, burun akıntısı, öksürük gibi belirtiler olduğu takdirde mutlaka bir uzmana başvurulmaları önemlidir. İlkbahar mevsiminde hava basınç değişiklikleri çokça olmaktadır. Hava basıncındaki bu değişiklikler, migren hastalarının atak sayılarını da artırabilir. Düzenli tedavi gören migren hastalarının bu dönemde de tedavilerini ihmal etmemeleri büyük önem taşır. Migren atakları artan hastaların nöroloji uzmanına başvurmaları gerekir. Artan sıcaklarla birlikte görülebilen tansiyon şikayetleri, ilkbaharda basınç değerlerindeki değişkenlik nedeniyle hassas bünyeleri etkileyebilir. Tansiyon hastalarının tüm dönemlerde olduğu gibi ilkbahar aylarında da ilaçlarını düzenli olarak almaları, tuz tüketimine dikkat ederek, tüketim miktarını en aza indirmeleri gerekmektedir.”
Taze sebze ve meyveleri dengeli tüketin
İlkbahar aylarının taze meyve ve sebze açısından çok zengin bir dönem olduğunu hatırlatan Kadıoğlu, “bu dönemde mide bağırsak problemleri değişen yiyeceklerle birlikte artabilir. Özellikle yaz mevsimine doğru çiğ sebze ve meyve tüketimi kış mevsimine göre daha fazladır. Buna bağlı olarak çiğ soğan, sarımsak ve çiğ sebzelerin tüketimi mide ve bağırsak hassasiyeti olanların şikayetlerini artırabilir. Bu nedenle düzenli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli, rahatsız eden gıdalardan uzak durulmalıdır.”
Mevsim geçişleri psikolojiyi etkiliyor
İlkbahar ve sonbahar geçişlerinde sürekli hava ve havadaki basınç değişiminden dolayı bazı kişilerde duygu durum değişiklikleri görülebilmektedir diyen Tülay Kadıoğlu, “kişiler kendilerini yorgun ve halsiz hissedebilir, sürekli bir uyuma isteği doğabilir. Bu beden yorgunluğu, kişilerde mutsuzluk ve isteksizlik gibi olumsuz durumlara neden olabilir. Bu gibi durumlarda kişilerin kendilerini mutlu edecek aktivitelere yönelmeleri çok önemlidir.”
İlkbahar aylarında yapılaması gerekenler hakkında da bilgi veren Kadığoğlu, “günde en az 2-2,5 litre sıvı tüketin. Uykunuzu alarak güne başlamaya özen gösterin. Meyve ve sebze çeşitliliğinden faydalanacak şekilde dengeli ve düzenli beslenmeye özen gösterin. Alkolden uzak durun ya da tüketimini sınırlayın. Açık havada haftada 3-4 gün 1 saat yürüyüş yapın. İş yerinizde molalarınızı açık havaya çıkarak değerlendirin. İşe gelirken arabanızı iş yerinize daha uzak bir yere park edin veya ulaşım aracından birkaç durak önce inin. İşe başlamadan önce açık havada yapacağınız yürüyüşler, gününüzü daha enerjik geçirmenizi sağlar. Daha hafif yiyecekler yiyin, akşam saatlerinde abur cuburdan uzak durun. Günde 2-3 fincan bitki çayı tüketin. Size keyif veren aktivitelere yönelin” dedi.
Kaynak: İHA
Kıyafet seçimine dikkat edin
İlkbahar aylarının mevsim geçiş dönemi olması nedeniyle hastalıklara zemin hazırladığını ifade eden Uzman Dr. Kadıoğlu, “bu dönemde hastalıklardan korunmak için öncelikle bağışıklık sisteminin kuvvetli olması gerekmektedir. Değişken hava durumundan dolayı kıyafet seçimine dikkat edilmelidir. Terletecek kıyafetlerden uzak durulmalı, sıcak görünen havalara aldanarak da ince giyinilmemelidir. İlkbahar aylarında da dengeli ve düzenli beslenmeye dikkat edilmeli, bağışıklığı kuvvetlendirecek meyve ve sebzelerden bolca tüketilmelidir. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi C vitamini içeren bitki çaylarından günde 2-3 fincan içilmelidir.”
Polenlerdeki artış alerji hastalarını etkiliyor
İç Hastalıkları Uzmanı Tülay Kadıoğlu şöyle devam etti:
“Herhangi bir rahatsızlık hissedildiği anda geç kalınmadan doktora başvurulması çok önemlidir. Böylelikle ilerleyecek hastalıklardan erken tanı ve tedavi sayesinde korunabilmek mümkündür. İlkbaharda artan polen miktarı ve hava değişikliği, alerjik hastalıkları olan kişilerin şikayetlerini de tetikleyebilir. Alerjisi olan hastaların özellikle bu dönemde ilaçlarını aksatmamaları, hapşırık, göz akıntısı, burun akıntısı, öksürük gibi belirtiler olduğu takdirde mutlaka bir uzmana başvurulmaları önemlidir. İlkbahar mevsiminde hava basınç değişiklikleri çokça olmaktadır. Hava basıncındaki bu değişiklikler, migren hastalarının atak sayılarını da artırabilir. Düzenli tedavi gören migren hastalarının bu dönemde de tedavilerini ihmal etmemeleri büyük önem taşır. Migren atakları artan hastaların nöroloji uzmanına başvurmaları gerekir. Artan sıcaklarla birlikte görülebilen tansiyon şikayetleri, ilkbaharda basınç değerlerindeki değişkenlik nedeniyle hassas bünyeleri etkileyebilir. Tansiyon hastalarının tüm dönemlerde olduğu gibi ilkbahar aylarında da ilaçlarını düzenli olarak almaları, tuz tüketimine dikkat ederek, tüketim miktarını en aza indirmeleri gerekmektedir.”
Taze sebze ve meyveleri dengeli tüketin
İlkbahar aylarının taze meyve ve sebze açısından çok zengin bir dönem olduğunu hatırlatan Kadıoğlu, “bu dönemde mide bağırsak problemleri değişen yiyeceklerle birlikte artabilir. Özellikle yaz mevsimine doğru çiğ sebze ve meyve tüketimi kış mevsimine göre daha fazladır. Buna bağlı olarak çiğ soğan, sarımsak ve çiğ sebzelerin tüketimi mide ve bağırsak hassasiyeti olanların şikayetlerini artırabilir. Bu nedenle düzenli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli, rahatsız eden gıdalardan uzak durulmalıdır.”
Mevsim geçişleri psikolojiyi etkiliyor
İlkbahar ve sonbahar geçişlerinde sürekli hava ve havadaki basınç değişiminden dolayı bazı kişilerde duygu durum değişiklikleri görülebilmektedir diyen Tülay Kadıoğlu, “kişiler kendilerini yorgun ve halsiz hissedebilir, sürekli bir uyuma isteği doğabilir. Bu beden yorgunluğu, kişilerde mutsuzluk ve isteksizlik gibi olumsuz durumlara neden olabilir. Bu gibi durumlarda kişilerin kendilerini mutlu edecek aktivitelere yönelmeleri çok önemlidir.”
İlkbahar aylarında yapılaması gerekenler hakkında da bilgi veren Kadığoğlu, “günde en az 2-2,5 litre sıvı tüketin. Uykunuzu alarak güne başlamaya özen gösterin. Meyve ve sebze çeşitliliğinden faydalanacak şekilde dengeli ve düzenli beslenmeye özen gösterin. Alkolden uzak durun ya da tüketimini sınırlayın. Açık havada haftada 3-4 gün 1 saat yürüyüş yapın. İş yerinizde molalarınızı açık havaya çıkarak değerlendirin. İşe gelirken arabanızı iş yerinize daha uzak bir yere park edin veya ulaşım aracından birkaç durak önce inin. İşe başlamadan önce açık havada yapacağınız yürüyüşler, gününüzü daha enerjik geçirmenizi sağlar. Daha hafif yiyecekler yiyin, akşam saatlerinde abur cuburdan uzak durun. Günde 2-3 fincan bitki çayı tüketin. Size keyif veren aktivitelere yönelin” dedi.