'Demokrasiyi Doyasıya Yaşayamayacak Mıyız?'

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin aralarında eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Üstem'in de bulunduğu 28 kişi hakkında açılan dava, sanık savunmalarıyla devam etti Sanık eski Yüzbaşı Dişli: 'Televizyondan gelişmeleri takip ediyorduk. Haberlerde 'bir grubun askeri kalkışması' diyordu. Oradaki herkes şok oldu. Ben, 'Ne darbesi, şu ülkede demokrasiyi doyasıya yaşayamayacak mıyız?' tepkisini verdim'

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin aralarında eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in de bulunduğu 28 kişi hakkında açılan dava sanık savunmalarıyla devam etti. Eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Personel Planlama Şube Müdürü Yüzbaşı Hakan Dişli, 'Televizyondan gelişmeleri takip ediyorduk. Haberlerde 'bir grubun askeri kalkışması' diyordu. Oradaki herkes şok oldu. Ben, 'Ne darbesi, şu ülkede demokrasiyi doyasıya yaşayamayacak mıyız?' tepkisini verdim.' dedi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda görülmeye başlanan davanın dördüncü duruşmasına sanıklar, avukatları ve bazı sanık yakınları katıldı.

Eski Albay Sezgin Şakrucu, yaptığı savunmada hakkındaki suçlamaları reddetti. Darbe girişiminin yaşandığı akşam, eşinin ve yakın akrabalarının bulunduğu bir ortamda saat 21.40 civarında nöbetçi astsubayın aradığını ve 'harekat yıldırım' mesajı üzerine istihbarat başkanvekili olarak Sahil Güvenlik Komutanlığına gittiğini anlatan Şakrucu, karargahta eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem ve Harekat Başkanı Albay Süleyman Yarayan'ın da olduğunu öğrendiğini belirtti.

Şakrucu, Genelkurmay'dan gelen mesajları görmek istemesine rağmen Albay Yarayan'ın bu mesajları göstermediğini öne sürerek, kendisinden odasına gitmesini istediğini anlattı. Daha sonra Yarayan'ın mesajları göstermesini istediğini anlatan Şakrucu, onun da 'Kimlerin mesaj görebileceğine ben karar veririm.' dediğini söyledi.

Sanık Şakrucu, harekat merkezinde bütün mesajların Süleyman Yarayan'a götürüldüğünü iddia ederek, geç saatlerde Albay Bülent Olcay'ı aradığını bu girişime karışmadıklarını söylediğini, onun da 'kendinizi emniyete alın' talimatı verdiğini bildirdi.

İlerleyen saatlerde nizamiyede merkez komutanlığında görevli Uğur Albayı gördüğünü, onun da Tümamiral Hakan Üstem ve Albay Süleyman Yarayan'ı gözaltına almak istediğini anlatan Şakrucu, bu sırada Yarayan'ın gelip Uğur Albayı dışarı çıkardığını ve kendisine de bağırdığını savundu.

Şakrucu, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Üstem'i de gördüğünü ifade ederek, o ana kadar darbeyle ilgili bir emir duymadığını söyledi. Şakrucu, savcıya verdiği ifadesinde darbeyle ilgili bir emare görseydi onu vurup vurmayacağının sorulduğunu ve kendisinin de 'vururdum' dediğini tekrarlayarak, ancak Üstem'i bir kez gördüğünü kaydetti.

Tümamiral Üstem ve Albay Yarayan'ın gözaltına alınmasından sonra mesaisine devam ettiğini belirten Şakrucu, ancak 19 Temmuz'da kendisinin de gözaltına alındığını ifade etti.

Savunmasını yapan sanıklardan eski Binbaşı Mustafa Gümüşay, darbe girişiminin olduğu gece Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda olmadığını, sabah saatlerinde darbe girişiminin bastırılması haberleri üzerine birliğine gittiğini ifade etti.

Birliğe girişinin ardından nöbetçi personelin gelmemesi üzerine amirlerinin emri ile nöbeti devraldığını bildiren Gümüşay, güvenlik kameralarını kırmaya çalıştığı yönündeki iddiaları da kabul etmedi.

FETÖ üyeliği iddialarını reddeden sanık Gümüşay, 'Hiçbir zaman devletim ve ailemin himayesinden başka kimsenin himayesinde olmadım. Hiçbir şekilde darbe girişimin içerisinde de yer almadım. Kimseden askeri kalkışmaya dair bir emir almadım. Kimseye de darbe içerikli bir emir vermedim. FETÖ'ye hiçbir zaman destek olmadım, okullarında okumadım. FETÖ'nün dergi ve gazetelerine abone olmadım. Suçsuzum, tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.' dedi.

- 'Ne darbesi, demokrasiyi doyasıya yaşamayacak mıyız?'

Eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Personel Planlama Şube Müdürü Yüzbaşı Hakan Dişli de 15 Temmuz akşamı eski Yüzbaşı Temur Yılmaz'ın kendisini arayıp komutan emriyle karargaha gelmesini söylediğini anlattı.

Dişli, saat 21.30 civarında televizyonda herhangi bir durumun anlatılmadığını da görünce birliğe gittiğini dile getirerek, ilerleyen saatlerde ise Başbakan Binali Yıldırım'ın bir kalkışma olduğu açıklamasını ve Boğaz Köprüsü'nün kapatılması görüntülerini izlediğini ifade etti. Sanık Dişli, 'Televizyondan gelişmeleri takip ediyorduk. Haberlerde 'bir grubun askeri kalkışması' diyordu. Oradaki herkes şok oldu. Ben, 'Ne darbesi, şu ülkede demokrasiyi doyasıya yaşayamayacak mıyız?' tepkisini verdim.' dedi. Dişli, darbe girişimi akşamı kimseden emir almadığını ve vaktinin büyük bölümünü odasında geçirdiğini iddia etti.

İddianamede, sanık Dişli'nin eşinin iptal edilen 2010 KPSS'nin sorularının sızdırılması davaları kapsamında şüpheli konumunda olduğu yer alıyor.

Duruşmada ayrıca eski Astsubay Fehmi Tırpancı da SEGBİS ile savunma yaptı.

Duruşmaya yarın devam edilecek.
Kaynak: AA