'Yunus Emre' Sanatseverlerle Buluştu
Yönetmen Kayaokay: 'Yunus'un, dinlerin ve özellikle de Rabbimin insanlara öğütlediği kardeşlik, dostluk, barış, birlikte yaşamak ve 'öldürmeyeceksin' sözünden yola çıkarak, Yunus Emre'ye karar verdim' '12 ve 13. yüzyılda Anadolu insanının yaşadığı acılar, sancılar ve ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar, sanki bugünle çok özdeşleşiyor gibi' 'Anadolu'ya baktığımız zaman, bizim hiç kimseye ihtiyacımız yok. Dünyanın hiçbir yerinde yaşayan insanlara ihtiyacımız yok. Anadolu erenleri, bizi gerçek mutluluğa ve sonuca götürecek erenlerdir'
Zafer Kayaokay'ın sahneye koyduğu, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun (DT) yeni oyunu 'Yunus Emre', sanatseverlerle buluştu.
Küçükçekmece DT Sahnesi'nde prömiyerini yapan oyunun yönetmeni Zafer Kayaokay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyunun hazırlık çalışmalarının 55 gün sürdüğünü belirterek, 'Ülkenin şu anda birlik, beraberlik ve bütünlüğe çok fazla ihtiyacı var. Bu, ülke idarecilerimizin, yöneticilerimizin ve özellikle de Cumhurbaşkanımızın dilinden düşmeyen bir cümle. Buradan aldığım enerji ve hisle, Yunus'un, dinlerin ve özellikle de Rabbimin insanlara öğütlediği kardeşlik dostluk, barış, birlikte yaşamak ve 'öldürmeyeceksin' sözünden yola çıkarak, Yunus Emre'ye karar verdim.' dedi.
Kayaokay, dönem anlatan bir eser olması dolayısıyla hazırlık aşamasının zor bir süreç olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Dergahın kendi düzeni içinde, hikayeyi anlattım. Bir taraftan da 12 ve 13. yüzyılda Anadolu insanının yaşadığı acılar, sancılar ve ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar, sanki bugünle çok özdeşleşiyor gibi. Tarihten yola çıkarak Anadolu Selçuklu, Osmanlı'nın kuruluşu, Moğol baskısı, bu ülkeyi Acemleştirme düşüncesi içinde, bugün de oynanan aynı oyunların, bundan 10 yüzyıl önceki yansımasını, eminim ki seyircilerimiz bir araya getirecek ve buradan halkın alması gereken ders, ortaya çıkacaktır.'
Daha önce aynı oyunu sahneye koymadan önce Hacı Bektaş-ı Veli dergahında kalıp yaşadığını aktaran Kayaokay, provalar sırasında tüm kadro olarak, Garip Dede Dergahı'na gittiklerini, oradan çeşitli bilgiler ve kitaplar aldıklarını söyledi.
- 'Recep Bilginer'in Yunus Emre'si bir klasiktir'
Zafer Kayaokay, Hacıbektaş Belediye başkanının da katkısına işaret ederek, şöyle devam etti:
'Birçok belge yolladı. O belgeleri de inceledik, yoğurduk. Hamdık, piştik, yandık. Umarım bu akademik süreçte de inşallah hatasız, kusursuz, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan tüm insanlara, Anadolu erenlerinden bir yaprak açmışızdır. Hep söylüyorum, benim derdim Anadolu erenleriyle. Onların felsefeleri ve filozofi kafalarıyla. Çünkü, Anadolu'ya baktığımız zaman, bizim hiç kimseye ihtiyacımız yok. Dünyanın hiçbir yerinde yaşayan insanlara ihtiyacımız yok. Anadolu erenleri, bizi gerçek mutluluğa ve sonuca götürecek erenlerdir. Bu akşam onlardan birini halka sunuyoruz ama daha gerilerde Hacı Bayram Veliler, Tapduk Emreler, Hacı Bektaşlar, Ahmet Yeseviler, Mevlanalar, Baba Saltuklar var. Kimler yok ki. Umarım bu bir başlangıç olur. Belki de diğer tiyatrolara da sirayet eder ve Anadolu erenleri meselesi, bizim dünyaya sanatımızı, oyunculuğumuzu göstereceğimiz, tiyatro sanatımızın altını çizerek, bu büyük ozanları, düşünürleri ve filozofları, dünyaya tanıtacak platformlar hazırlayacak.'
Eseri, 2005'te hayatını kaybeden oyun yazarı Recep Bilginer'in yazdığını hatırlatan Kayaokay, sözlerini şöyle tamamladı:
'Ben baba derim, kendisine. Onun metni. Bana göre Türkiye'de ya da bu ülke toprağında yazılmış, o kadar koca bir felsefeyi, dünya görüşünü 77 sayfada anlatmış olağanüstü bir eser. Recep Bilginer'in Yunus Emre'si bir klasiktir. Ben sahneye koydum naçizane. Erdinç Gülener baş rolünü oynuyor. Aslında Türk seyircisi Erdinç Bey'i medyadan tanıyor. Oyundaki 'Balım Sultan', fantastik bir yapı. Bilginer'in bir katkısı. Balım Sultan gerçekte bir erkek ve Hacı Bektaşı Veli'nin bir müridi. Naaşı da dergahın içinde yatmakta. Ama bu oyuna, bir şeyhin kızı olarak girmiş. Bir insan ile Allah aşkını ayırmak ve önce insanla başlayıp sonra Allah'a ulaşma meselesinde, çok iyi bir katkı sunmuş. Onu da Şebnem Dokurel Topcuoğlu oynuyor.'
Can Atilla'nın müziklerini yaptığı oyunun dekor tasarımını Şirin Dağtekin Yenen, kostüm tasarımını Nalan Alaylı, ışık tasarımını Enver Başar, koreografisini Pınar Ataer, müzik direktörlüğünü ise Melikcan Zaman üstlendi.
Volkan Taha Şeker'in dramaturg olarak görev yaptığı eserde, aralarında Hakan Güneri, Macit Sonkan, Cem Zeynel Kılıç, Berrin Akhasanoğlu ve Orhan Kurtuldu'nun da yer aldığı çok sayıda oyuncu sahneye çıkıyor.
İki perdelik oyun, yarın, 26, 27 ve 31 Mart'ta Küçükçekmece Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde seyredilebilecek.
Kaynak: AA
Küçükçekmece DT Sahnesi'nde prömiyerini yapan oyunun yönetmeni Zafer Kayaokay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyunun hazırlık çalışmalarının 55 gün sürdüğünü belirterek, 'Ülkenin şu anda birlik, beraberlik ve bütünlüğe çok fazla ihtiyacı var. Bu, ülke idarecilerimizin, yöneticilerimizin ve özellikle de Cumhurbaşkanımızın dilinden düşmeyen bir cümle. Buradan aldığım enerji ve hisle, Yunus'un, dinlerin ve özellikle de Rabbimin insanlara öğütlediği kardeşlik dostluk, barış, birlikte yaşamak ve 'öldürmeyeceksin' sözünden yola çıkarak, Yunus Emre'ye karar verdim.' dedi.
Kayaokay, dönem anlatan bir eser olması dolayısıyla hazırlık aşamasının zor bir süreç olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Dergahın kendi düzeni içinde, hikayeyi anlattım. Bir taraftan da 12 ve 13. yüzyılda Anadolu insanının yaşadığı acılar, sancılar ve ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar, sanki bugünle çok özdeşleşiyor gibi. Tarihten yola çıkarak Anadolu Selçuklu, Osmanlı'nın kuruluşu, Moğol baskısı, bu ülkeyi Acemleştirme düşüncesi içinde, bugün de oynanan aynı oyunların, bundan 10 yüzyıl önceki yansımasını, eminim ki seyircilerimiz bir araya getirecek ve buradan halkın alması gereken ders, ortaya çıkacaktır.'
Daha önce aynı oyunu sahneye koymadan önce Hacı Bektaş-ı Veli dergahında kalıp yaşadığını aktaran Kayaokay, provalar sırasında tüm kadro olarak, Garip Dede Dergahı'na gittiklerini, oradan çeşitli bilgiler ve kitaplar aldıklarını söyledi.
- 'Recep Bilginer'in Yunus Emre'si bir klasiktir'
Zafer Kayaokay, Hacıbektaş Belediye başkanının da katkısına işaret ederek, şöyle devam etti:
'Birçok belge yolladı. O belgeleri de inceledik, yoğurduk. Hamdık, piştik, yandık. Umarım bu akademik süreçte de inşallah hatasız, kusursuz, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan tüm insanlara, Anadolu erenlerinden bir yaprak açmışızdır. Hep söylüyorum, benim derdim Anadolu erenleriyle. Onların felsefeleri ve filozofi kafalarıyla. Çünkü, Anadolu'ya baktığımız zaman, bizim hiç kimseye ihtiyacımız yok. Dünyanın hiçbir yerinde yaşayan insanlara ihtiyacımız yok. Anadolu erenleri, bizi gerçek mutluluğa ve sonuca götürecek erenlerdir. Bu akşam onlardan birini halka sunuyoruz ama daha gerilerde Hacı Bayram Veliler, Tapduk Emreler, Hacı Bektaşlar, Ahmet Yeseviler, Mevlanalar, Baba Saltuklar var. Kimler yok ki. Umarım bu bir başlangıç olur. Belki de diğer tiyatrolara da sirayet eder ve Anadolu erenleri meselesi, bizim dünyaya sanatımızı, oyunculuğumuzu göstereceğimiz, tiyatro sanatımızın altını çizerek, bu büyük ozanları, düşünürleri ve filozofları, dünyaya tanıtacak platformlar hazırlayacak.'
Eseri, 2005'te hayatını kaybeden oyun yazarı Recep Bilginer'in yazdığını hatırlatan Kayaokay, sözlerini şöyle tamamladı:
'Ben baba derim, kendisine. Onun metni. Bana göre Türkiye'de ya da bu ülke toprağında yazılmış, o kadar koca bir felsefeyi, dünya görüşünü 77 sayfada anlatmış olağanüstü bir eser. Recep Bilginer'in Yunus Emre'si bir klasiktir. Ben sahneye koydum naçizane. Erdinç Gülener baş rolünü oynuyor. Aslında Türk seyircisi Erdinç Bey'i medyadan tanıyor. Oyundaki 'Balım Sultan', fantastik bir yapı. Bilginer'in bir katkısı. Balım Sultan gerçekte bir erkek ve Hacı Bektaşı Veli'nin bir müridi. Naaşı da dergahın içinde yatmakta. Ama bu oyuna, bir şeyhin kızı olarak girmiş. Bir insan ile Allah aşkını ayırmak ve önce insanla başlayıp sonra Allah'a ulaşma meselesinde, çok iyi bir katkı sunmuş. Onu da Şebnem Dokurel Topcuoğlu oynuyor.'
Can Atilla'nın müziklerini yaptığı oyunun dekor tasarımını Şirin Dağtekin Yenen, kostüm tasarımını Nalan Alaylı, ışık tasarımını Enver Başar, koreografisini Pınar Ataer, müzik direktörlüğünü ise Melikcan Zaman üstlendi.
Volkan Taha Şeker'in dramaturg olarak görev yaptığı eserde, aralarında Hakan Güneri, Macit Sonkan, Cem Zeynel Kılıç, Berrin Akhasanoğlu ve Orhan Kurtuldu'nun da yer aldığı çok sayıda oyuncu sahneye çıkıyor.
İki perdelik oyun, yarın, 26, 27 ve 31 Mart'ta Küçükçekmece Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde seyredilebilecek.