Kıbrıs'ta Çözüm Süreci Masaya Yatırıldı
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) işbirliğinde kurulan, “Kıbrıs Masası” çalışma grubu tarafından ’Çözüm Sürecinde Son Nokta mı?’ konulu panel GAÜ’de gerçekleşti.
Girne Amerikan Üniversitesi Millenium Senato Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ’Çözüm Sürecinde Son Nokta Mı?’ konulu panele, UBP Milletvekili Ersin Tatar, DP Milletvekili Dr. Mustafa Arabacıoğlu, CTP Milletvekili Birikim Özgür ve TDP Milletvekili Zeki Çeler çözüm sürecinde gelinen aşama hakkında konuşma gerçekleştirdi.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren GAÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aykut Toros, GAÜ ve KAÜ tarafından oluşturulan Kıbrıs Masası çalışma grubunun düzenlediği konferansın, çözüm sürecinde gelinen son aşama ve bunun çözüm sürecinde son nokta mı olduğu konusunun ele alınacağını ifade ederek, konuşmacı milletvekillerine katılımlarından dolayı teşekkür etti. Çözüm süreciyle ilgili farklı görüşlerin; farklı ortamlarda ve farklı şekillerde gündeme getirildiğini dile getiren Toros, toplantıda konunun bilimsel ve objektif bir bakış açısıyla ele alınacağını kaydetti.
Akdeniz havzasında birbirinden farklı olan, doğu-batı medeniyetlerinin bilim ve inanç gibi birçok konuda birbirleri ile alışveriş içinde olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıs’ın bu coğrafyada çok önemli ve özel bir yeri olduğuna dikkat çekti.
Toros ayrıca, çözüm süreci içinde iki toplumun varoluşu ve ontolojik tutumlarının çok önemli olduğunu, günümüzü şekillendirmede de bu tutumların ön plana çıktığını ifade ederek, toplumların yöneticilerinin de kendi ontolojilerini, toplum ontolojsi adına feda ettiklerini dile getirdi. Lozan antlaşmasından Mont Pelerin Zirvesi’ne kadar devam eden Kıbrıs ile ilgili çözüm süreci çabalarına değinen Toros, "1964 sonrasında, çözüm çabalarında, siyasetin ekonomiyi sürükleyeceği bir strateji belirlendiğini ancak bugün ekonominin siyaseti sürükleyeceği bir stratejinin daha iyi olabileceği yönünde görüşler ortaya atıldığını” söyledi.
Toros, konuşmasında siyaset bilimi açısından önemli yaklaşımlara değinerek, son olarak şunları söyledi:
“Kıbrıs’ta ki iki ayrı toplum birleştirmeden yaşamayı neden sürdürülebilir bir düzen olarak kabul etmiyor ve yarım asrı aşkın süredir, sık sık bu düzenden bir birleşme düzeni içine girmeye çalışıyor. Neden Kıbrıs ayrı yaşamayı kabul etmiyor. Bunun kendi objektivitesi içinde değerlendirilmesi gerektir.”
Toros, bu güne kadar gösterilen çözüm çabalarının çok iyi bir şekilde bilinmesinin, gelecekle ilgili sağlam zeminli politikalar oluşturmasına katkı sağlayacağını kaydetti.
GAÜ Rektörü Prof. Dr. Kutsal Öztürk ise gerçekleştirmiş olduğu konuşmasında, “Kıbrıs Masası çalışma Grubunun, özellikle Cenevre sonrasını değerlendirmeyi amaçladığını kaydederek, bilim insanlarının objektif değerlendirmelerle geleceğe yönelik öngörülerde bulunmasının, evrensel bir görev olduğuna vurgu yaptı. Son dönemde, ENOSİS ve EOKA sözcüklerinin yeniden gündeme gelmesinin çok düşündürücü olduğunu dile getiren Öztürk, bu durumun Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın olağanüstü çabalarıyla bir noktaya getirdiği süreci yok edebilecek kelimeler olduğunu vurguladı. Öztürk ayrıca, Barış Harekatı’nın sadece Kıbrıs’a değil, Yunanistan’a da barış getirdiğini belirterek, harekattan sonraki yaklaşık 50 yıllık süreçte, tüm Cumhurbaşkanlarının Kıbrıs sorununu çözmeye yönelik yoğun çabalar ortaya koyduğunu vurguladı.
Öztürk son olarak, gelinen noktada ENOSİS ve EOKA sözcüklerinin yeniden gündeme gelmesinin, Türkiye Cumhuriyetinin kırmızı çizgilerinde olmasının son derece haklı olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getirerek, Türkiye’nin garantörlük hakkından vazgeçmeyeceğini dile getirdi.
Açılış konuşmalarının ardından, UBP Milletvekili Ersin Tatar, DP Milletvekili Dr. Mustafa Arabacıoğlu, CTP Milletvekili Birikim Özgür ve TDP Milletvekili Zeki Çeler çözüm süreci hakkında konuşma gerçekleştirdi.
Kaynak: İHA
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren GAÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aykut Toros, GAÜ ve KAÜ tarafından oluşturulan Kıbrıs Masası çalışma grubunun düzenlediği konferansın, çözüm sürecinde gelinen son aşama ve bunun çözüm sürecinde son nokta mı olduğu konusunun ele alınacağını ifade ederek, konuşmacı milletvekillerine katılımlarından dolayı teşekkür etti. Çözüm süreciyle ilgili farklı görüşlerin; farklı ortamlarda ve farklı şekillerde gündeme getirildiğini dile getiren Toros, toplantıda konunun bilimsel ve objektif bir bakış açısıyla ele alınacağını kaydetti.
Akdeniz havzasında birbirinden farklı olan, doğu-batı medeniyetlerinin bilim ve inanç gibi birçok konuda birbirleri ile alışveriş içinde olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıs’ın bu coğrafyada çok önemli ve özel bir yeri olduğuna dikkat çekti.
Toros ayrıca, çözüm süreci içinde iki toplumun varoluşu ve ontolojik tutumlarının çok önemli olduğunu, günümüzü şekillendirmede de bu tutumların ön plana çıktığını ifade ederek, toplumların yöneticilerinin de kendi ontolojilerini, toplum ontolojsi adına feda ettiklerini dile getirdi. Lozan antlaşmasından Mont Pelerin Zirvesi’ne kadar devam eden Kıbrıs ile ilgili çözüm süreci çabalarına değinen Toros, "1964 sonrasında, çözüm çabalarında, siyasetin ekonomiyi sürükleyeceği bir strateji belirlendiğini ancak bugün ekonominin siyaseti sürükleyeceği bir stratejinin daha iyi olabileceği yönünde görüşler ortaya atıldığını” söyledi.
Toros, konuşmasında siyaset bilimi açısından önemli yaklaşımlara değinerek, son olarak şunları söyledi:
“Kıbrıs’ta ki iki ayrı toplum birleştirmeden yaşamayı neden sürdürülebilir bir düzen olarak kabul etmiyor ve yarım asrı aşkın süredir, sık sık bu düzenden bir birleşme düzeni içine girmeye çalışıyor. Neden Kıbrıs ayrı yaşamayı kabul etmiyor. Bunun kendi objektivitesi içinde değerlendirilmesi gerektir.”
Toros, bu güne kadar gösterilen çözüm çabalarının çok iyi bir şekilde bilinmesinin, gelecekle ilgili sağlam zeminli politikalar oluşturmasına katkı sağlayacağını kaydetti.
GAÜ Rektörü Prof. Dr. Kutsal Öztürk ise gerçekleştirmiş olduğu konuşmasında, “Kıbrıs Masası çalışma Grubunun, özellikle Cenevre sonrasını değerlendirmeyi amaçladığını kaydederek, bilim insanlarının objektif değerlendirmelerle geleceğe yönelik öngörülerde bulunmasının, evrensel bir görev olduğuna vurgu yaptı. Son dönemde, ENOSİS ve EOKA sözcüklerinin yeniden gündeme gelmesinin çok düşündürücü olduğunu dile getiren Öztürk, bu durumun Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın olağanüstü çabalarıyla bir noktaya getirdiği süreci yok edebilecek kelimeler olduğunu vurguladı. Öztürk ayrıca, Barış Harekatı’nın sadece Kıbrıs’a değil, Yunanistan’a da barış getirdiğini belirterek, harekattan sonraki yaklaşık 50 yıllık süreçte, tüm Cumhurbaşkanlarının Kıbrıs sorununu çözmeye yönelik yoğun çabalar ortaya koyduğunu vurguladı.
Öztürk son olarak, gelinen noktada ENOSİS ve EOKA sözcüklerinin yeniden gündeme gelmesinin, Türkiye Cumhuriyetinin kırmızı çizgilerinde olmasının son derece haklı olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getirerek, Türkiye’nin garantörlük hakkından vazgeçmeyeceğini dile getirdi.
Açılış konuşmalarının ardından, UBP Milletvekili Ersin Tatar, DP Milletvekili Dr. Mustafa Arabacıoğlu, CTP Milletvekili Birikim Özgür ve TDP Milletvekili Zeki Çeler çözüm süreci hakkında konuşma gerçekleştirdi.