'Müslüman, 'İslam Aklı' İle Düşünmekten Uzaklaştı'
Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koç: 'Biz İslam aklını bıraktık, uzun yüz yıllardan beri 'İmamı Azam, İmamı Ebu Muhammed, Ebu Yusuf ne dedi?' diyerek başka akıllarda yani nakillerde kaldık, İslam aklıyla düşünmekten uzaklaştık' 'Fıkhın temel prensiplerini kullanarak hüküm çıkarma ehliyetinde olacak ki insan, okuduğunu anlayacak. 'Peygamberimiz ne demişti, hangi uygulamaya gelmişti, hangi ayet hangi gerekçeyle indi, bundan hareketle biz aklımızı nasıl kullanırız da insanların faydasına daha iyi şeyi çıkartırız?' yerine, 'Kes kafasını diyor, keselim' sonucunu yaşamak noktasına geldik. İslam dünyasının yaşamasını istemediğimiz en son şey buydu, maalesef onu da yaşadık'
Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Koç, 'Biz İslam aklını bıraktık, uzun yüz yıllardan beri 'İmam-ı Azam, İmam-ı Ebu Muhammed, Ebu Yusuf ne dedi?' diyerek başka akıllarda yani nakillerde kaldık, İslam aklıyla düşünmekten uzaklaştık.' dedi.
Koç, 'Hamamönü Söyleşileri' kapsamında Hamamönü Kabakçı Konağı'ndaki, 'Osmanlı Hukuku' söyleşisinde, Müslüman'ın aklıyla, İslam aklıyla hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Koç, 'Biz İslam aklını bıraktık, uzun yüz yıllardan beri İmam-ı Azam, İmam-ı Ebu Muhammed, Ebu Yusuf ne dedi?' diyerek başka akıllarda yani nakillerde kaldık, İslam aklıyla düşünmekten uzaklaştık. O akıllara gitmek nakil idi yani o insanlar kendi dönemlerinde kendi çözümünü üretmiş, onlar kendi dönemlerinde akıllarını kullanıp çok önemli çözümler ürettikleri için yükseldiler. Onlara da bakalım ama kendi aklımız ne diyor, bunları da ihmal etmeyelim.' ifadelerini kullandı.
Koç, Osmanlı dönemi ve 1200'lü yıllardan itibaren 'İçtihat kapısı kapandı' söylemlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
'İçtihat kapısının kapanması meselesi; Müslüman akıllarının sınırlarını biz çizdik, 'Bunun dışında düşünmeyeceksin' dedik. Biraz iğneyi kendimize batırmamız gerekiyor. İmam-ı Azam, İmam-ı Ebu Muhammed, Ebu Yusuf, Ebu Hanife Ebu Maliki ve Ebu Şafi de kendi dönemlerinin süper akıllı insanlarıydı ve akıllarıyla Kur'an-ı Kerim'i, sünneti seniyyeyi, edile-i şer'iyye çok iyi bilen ve yorumlayan insanlardır. 'Onların üstüne biz yorum yapmayalım' noktasına geldiğimiz zaman sıkıntı çıkmaya başladı. Onların üstüne yorum yapalım ama bir şartla, nas'dan yani temel kaynaklardan asla taviz vermeyelim mesele buydu.'
İslam dünyasının sünnetten uzaklaştığı için İslam'ı kullanan DEAŞ gibi terör örgütleri yüzünden en büyük tehlikeyi yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Koç, şunları söyledi:
'Kur'an ve sünneti bilmeden insanlar bakıyor, 'Burada ne yazıyor? Kafirlerin kafasını kesin yazıyor, hadi keselim.' En büyük tehlike buydu zaten, bunu yaşamak zorunda kaldı İslam dünyası. Halbuki bundan hüküm çıkartmak işi bir gelenek. Usulü fıkıh, yani fıkhın temel prensiplerini kullanarak hüküm çıkarma ehliyetinde olacak ki insan, okuduğunu anlayacak. 'Peygamberimiz ne demişti, hangi uygulamaya gelmişti, hangi ayet hangi gerekçeyle indi, bundan hareketle biz aklımızı nasıl kullanırız da insanların faydasına daha iyi şeyi çıkartırız?' yerine, 'Kes kafasını diyor, keselim' sonucunu yaşamak noktasına geldik. İslam dünyasının yaşamasını istemediğimiz en son şey buydu, maalesef onu da yaşadık.'
Kaynak: AA
Koç, 'Hamamönü Söyleşileri' kapsamında Hamamönü Kabakçı Konağı'ndaki, 'Osmanlı Hukuku' söyleşisinde, Müslüman'ın aklıyla, İslam aklıyla hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Koç, 'Biz İslam aklını bıraktık, uzun yüz yıllardan beri İmam-ı Azam, İmam-ı Ebu Muhammed, Ebu Yusuf ne dedi?' diyerek başka akıllarda yani nakillerde kaldık, İslam aklıyla düşünmekten uzaklaştık. O akıllara gitmek nakil idi yani o insanlar kendi dönemlerinde kendi çözümünü üretmiş, onlar kendi dönemlerinde akıllarını kullanıp çok önemli çözümler ürettikleri için yükseldiler. Onlara da bakalım ama kendi aklımız ne diyor, bunları da ihmal etmeyelim.' ifadelerini kullandı.
Koç, Osmanlı dönemi ve 1200'lü yıllardan itibaren 'İçtihat kapısı kapandı' söylemlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
'İçtihat kapısının kapanması meselesi; Müslüman akıllarının sınırlarını biz çizdik, 'Bunun dışında düşünmeyeceksin' dedik. Biraz iğneyi kendimize batırmamız gerekiyor. İmam-ı Azam, İmam-ı Ebu Muhammed, Ebu Yusuf, Ebu Hanife Ebu Maliki ve Ebu Şafi de kendi dönemlerinin süper akıllı insanlarıydı ve akıllarıyla Kur'an-ı Kerim'i, sünneti seniyyeyi, edile-i şer'iyye çok iyi bilen ve yorumlayan insanlardır. 'Onların üstüne biz yorum yapmayalım' noktasına geldiğimiz zaman sıkıntı çıkmaya başladı. Onların üstüne yorum yapalım ama bir şartla, nas'dan yani temel kaynaklardan asla taviz vermeyelim mesele buydu.'
İslam dünyasının sünnetten uzaklaştığı için İslam'ı kullanan DEAŞ gibi terör örgütleri yüzünden en büyük tehlikeyi yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Koç, şunları söyledi:
'Kur'an ve sünneti bilmeden insanlar bakıyor, 'Burada ne yazıyor? Kafirlerin kafasını kesin yazıyor, hadi keselim.' En büyük tehlike buydu zaten, bunu yaşamak zorunda kaldı İslam dünyası. Halbuki bundan hüküm çıkartmak işi bir gelenek. Usulü fıkıh, yani fıkhın temel prensiplerini kullanarak hüküm çıkarma ehliyetinde olacak ki insan, okuduğunu anlayacak. 'Peygamberimiz ne demişti, hangi uygulamaya gelmişti, hangi ayet hangi gerekçeyle indi, bundan hareketle biz aklımızı nasıl kullanırız da insanların faydasına daha iyi şeyi çıkartırız?' yerine, 'Kes kafasını diyor, keselim' sonucunu yaşamak noktasına geldik. İslam dünyasının yaşamasını istemediğimiz en son şey buydu, maalesef onu da yaşadık.'