'2 Ayda Tavuk Yetişir'
Veteriner Tavukçuluk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şengör: 'Tavuk 2 ayda yetişebilir, bu tavuklar yüzyıllardır çok özel, genetik çalışmalarla seçilen, üstün ırklar' 'İlaç, hormon, antibiyotik yok. Çünkü buna gerek yok. Çok hızlı büyüyorlar, bunlara çok kaliteli yem veriyorsunuz' 'Markasız tavuklar çıplak şekilde birbirine değiyor, burada çok mikrop ürüyor'
MELTEM ÖZTÜRK - Veteriner Tavukçuluk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Prof. Dr. Erol Şengör, iki ayda yetişen tavukların hormonlu olduğu iddialarına ilişkin, bunların genetik çalışmalarla seçilen üstün ırklar olduğunu ifade ederek, 'İlaç, hormon, antibiyotik yok. Çünkü buna gerek yok. Çok hızlı büyüyorlar, bunlara çok kaliteli yem veriyorsunuz.' dedi.
Prof. Dr. Şengör, tüketicilere markalı ürün tercih etmelerini önererek, 'Markasız tavuklar çıplak şekilde birbirine değiyor, burada çok mikrop ürüyor.' uyarısında bulundu.
Şengör, AA muhabirinin, hormonlu tavuk iddialarına ilişkin sorularını yanıtladı. 'Kim, zehirli bir şey üretip, insanları zehirlemekten yarar umabilir?' diye soran Şengör, üreticilerin kendilerinin de bu ürünleri tükettiğini dile getirdi.
Kırmızı etin, beyaz etin alternatifi olmadığını, ikisinin de hayvansal protein olduğunu belirten Şengör, tavuğun kıymetli bir yiyecek olduğunu ancak meşhur ve medyatik olmak isteyen bazı kişiler tarafından olumsuz anlamda sürekli gündeme getirildiğini savundu. Şengör, 'Profesörler, bilim adamları çok medyatik insanlar değil. Ama bu işin olumsuz çığırtkanlığını yapanlar medyatik oldular, kitap bastılar, insanlar da moda gibi bunların peşinde koşuyorlar.' diye konuştu.
- 'Markasına güveneceğiz'
Tavukların hormonlu olduğu, çok kısa sürede büyüdüğü iddialarının anımsatılması üzerine Şengör, tavuğun 2 ayda yetişebildiğini, bu tavukların yüzyıllardır çok özel, genetik çalışmalarla seçilen, üstün ırklar olduğunu savundu.
Şengör, devletin, dünya çapındaki 3 genetik şirketten bu tavukların ana babalarını satın alması, üretim sezonu bittiğinde de kesmesi gerektiğine işaret ederek, 'Biz devamlı ebeveynleri ithal etmek zorundayız. Çünkü yavrularının verim düzeyi iyi değil.' dedi.
'İlaç, hormon, antibiyotik yok. Çünkü buna gerek yok. Çok hızlı büyüyorlar, bunlara çok kaliteli yem veriyorsunuz.' değerlendirmesinde bulunan Şengör, yemin kalitesi düşük olursa da tavukların büyüyeceğini ancak bunun süresinin 30-40 gün değil 2, 2,5 ay olacağını kaydetti.
Beyaz ette markalı ürünleri tavsiye eden Şengör, 'Adam malına güvenmese reklamını yapamaz. Markasına güveneceğiz.' dedi.
Markasız tavukların paketlenmeden açık halde satıldığını dile getiren Şengör, 'Bunlar çıplak şekilde, birbirine değiyor, burada çok mikrop ürüyor.' diye konuştu.
- 'UHT sütüne herkes karşı ancak bu süt steril, mikrop yok'
Prof. Dr. Şengör, sokakta satılan süt konusunda da uyarılarda bulundu. Sütün, son derece değerli bir besin kaynağı olduğuna dikkati çeken Şengör, ancak sütte mikrobun çok kolay ve hızlı ürediğini dile getirdi.
Sokak sütçülerinin kullandığı tankların yıkansa bile tam temizlenmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Şengör, 'Sokak sütünde diyelim ki yüzde 2, yüzde 3 vitamin var, bunu kaynatıyorsunuz vitamin gidiyor. Kutu sütüne, UHT sütüne herkes karşı ancak bu süt steril, mikrop yok. Bu sütü dolabınıza koyun 6 ay hiçbir şey olmaz. Bu sütü içmek mi sağlıklı sokak sütünü kaynatıp, içindeki vitamini öldürüp bunu kullanmak mı yararlı?' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Şengör, tüketicilere markalı ürün tercih etmelerini önererek, 'Markasız tavuklar çıplak şekilde birbirine değiyor, burada çok mikrop ürüyor.' uyarısında bulundu.
Şengör, AA muhabirinin, hormonlu tavuk iddialarına ilişkin sorularını yanıtladı. 'Kim, zehirli bir şey üretip, insanları zehirlemekten yarar umabilir?' diye soran Şengör, üreticilerin kendilerinin de bu ürünleri tükettiğini dile getirdi.
Kırmızı etin, beyaz etin alternatifi olmadığını, ikisinin de hayvansal protein olduğunu belirten Şengör, tavuğun kıymetli bir yiyecek olduğunu ancak meşhur ve medyatik olmak isteyen bazı kişiler tarafından olumsuz anlamda sürekli gündeme getirildiğini savundu. Şengör, 'Profesörler, bilim adamları çok medyatik insanlar değil. Ama bu işin olumsuz çığırtkanlığını yapanlar medyatik oldular, kitap bastılar, insanlar da moda gibi bunların peşinde koşuyorlar.' diye konuştu.
- 'Markasına güveneceğiz'
Tavukların hormonlu olduğu, çok kısa sürede büyüdüğü iddialarının anımsatılması üzerine Şengör, tavuğun 2 ayda yetişebildiğini, bu tavukların yüzyıllardır çok özel, genetik çalışmalarla seçilen, üstün ırklar olduğunu savundu.
Şengör, devletin, dünya çapındaki 3 genetik şirketten bu tavukların ana babalarını satın alması, üretim sezonu bittiğinde de kesmesi gerektiğine işaret ederek, 'Biz devamlı ebeveynleri ithal etmek zorundayız. Çünkü yavrularının verim düzeyi iyi değil.' dedi.
'İlaç, hormon, antibiyotik yok. Çünkü buna gerek yok. Çok hızlı büyüyorlar, bunlara çok kaliteli yem veriyorsunuz.' değerlendirmesinde bulunan Şengör, yemin kalitesi düşük olursa da tavukların büyüyeceğini ancak bunun süresinin 30-40 gün değil 2, 2,5 ay olacağını kaydetti.
Beyaz ette markalı ürünleri tavsiye eden Şengör, 'Adam malına güvenmese reklamını yapamaz. Markasına güveneceğiz.' dedi.
Markasız tavukların paketlenmeden açık halde satıldığını dile getiren Şengör, 'Bunlar çıplak şekilde, birbirine değiyor, burada çok mikrop ürüyor.' diye konuştu.
- 'UHT sütüne herkes karşı ancak bu süt steril, mikrop yok'
Prof. Dr. Şengör, sokakta satılan süt konusunda da uyarılarda bulundu. Sütün, son derece değerli bir besin kaynağı olduğuna dikkati çeken Şengör, ancak sütte mikrobun çok kolay ve hızlı ürediğini dile getirdi.
Sokak sütçülerinin kullandığı tankların yıkansa bile tam temizlenmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Şengör, 'Sokak sütünde diyelim ki yüzde 2, yüzde 3 vitamin var, bunu kaynatıyorsunuz vitamin gidiyor. Kutu sütüne, UHT sütüne herkes karşı ancak bu süt steril, mikrop yok. Bu sütü dolabınıza koyun 6 ay hiçbir şey olmaz. Bu sütü içmek mi sağlıklı sokak sütünü kaynatıp, içindeki vitamini öldürüp bunu kullanmak mı yararlı?' ifadelerini kullandı.