Nazlı Çelik Üniversitelilerle Bir Araya Geldi
Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Mustafa Kemal Üniversitesi’nde (MKÜ) öğrencilerle bir araya geldi.
MKÜ Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen söyleşide Nazlı Çelik, üç konferans salonunda kalabalık olmasından memnuniyetini ifade etti.
Saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından konuşan Mustafa Kemal Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Ahmet Mustafa Erdoğan, “Ülkemizde habercilik kalitesinin zirve ismi olan dürüst, doğru haberlerle askerimizin ve milletimizin yanında olan ender gazeteci Nazlı Çelik hanımefendiye nazik davetimizi kırmadığı için bir borç biliriz” dedi.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Nazlı Çelik, haberci olarak kırmızı çizgileri bulunduğunu belirterek, "Birçok insanda da bu ülkede milliyetçi duyguların fazla olduğunu görmekten son derece mutluyum. Yaptığımız haberlerde de izliyorsunuzdur. 45 dakikalık bir anahaber bülteni hazırlıyoruz her akşam Star ana habere. 45 dakikalık ana haber bülteninde bizimde kırmızı çizgilerimiz var. Kırmızı çizgimiz çok net. Bu ülkenin birlik bütünlüğüne zarar verebilecek hiçbir habere bültenimizde yer vermiyoruz. En büyük şansımın bu topraklarda doğup, büyümek olduğunu düşünüyorum. Birilerini rahatsız etse de büyük bir gururla bu boynumdaki ay-yıldızlı kolyeyi takıyorum. Şehit haberlerinde, kadına şiddet, çocuk istismarında, maganda terörü gibi bu konular kırmızı çizgimiz. Bunlarda tarafsız olamıyoruz" diye konuştu.
Nazlı Çelik, gazeteciliğin gecesi ve sabahın olamadığını kaydederek, “Ama bu işin gecesi sabahı yok. Bir devlet memuru gibi çalışamıyorsunuz. Saat altıda evinize dönemiyorsunuz. Özel günlerde ailenizle birlikte olamıyorsunuz. Bizim bugün bile o telefon 24 saat açık ve sürekli alarmdayız. O telefonun saat kaçta çalacağı hiç belli olmuyor. Çok severek yapıyorum. Çok tutku ile yapıyorum işimi. Ama içimdeki muhabiri de hiç kaybetmiyorum” şeklinde konuştu.
Çelik, 19 yıl önce başladığı mesleğinde kendisine birçok ifadenin yapıştırıldığını belirterek, “19 yıl boyunca bu mesleğin getirileri olduğu kadar götürüleri de oldu. Belki de kadın olunca böyle bir görevde olunca hedef olmakta böyle oluyor. Bende 19 yıl boyunca çok şey oldum aslında. Yandaş dediler, ergenekoncu dediler, ay yıldızlı kolyeyi takıyorum diye faşist dediler. Her şey dediler” dedi.
Hayatında unutmadığı anılar ile ilgili sorulara cevap veren Nazlı Çelik, “Ailemde asker ya da polis yok. Ama bu ülkede asker ve polise olan sevgim çok fazla. Belki uzun süre yurtdışında kalmam, orada yaşamam ve sonra dönmem sanıyorum ki içimdeki bu vatanseverliği, milliyetçiliği perçinledi. Oraya gidip geldikten sonra evet bir şeyler yapmalıyım. Bu konudaki farkındalığı arttırmalıyım. Bu ülkenin polisine ve askerine hak ettikleri değerden daha az verildiğini düşündüm. En azından dördüncü güç medya olarak üzerime düşen görevleri yapmak adına da dedim ki bir özel günde yanlarına gitmeliyim. Özel bir haber serisi hazırlamalıyım. Ve bunu halkımızla da paylaşmalıyım. Ve bu tür haberlerin sık yapılmasını düşünüyorum. En sınır nokta, onlarca şehit verdiğimiz Dağlıca’ya gideyim dedim. Destek amacıyla ’Onların yanına gitmeliyim’ dedim ve Genelkurmay Başkanlığına izin için yazı yazdım. İzin çıkınca en uzak noktadaki Dağlıca’yı seçtim. Gerçekten kuş uçmaz kervan geçmez diyorsunuz ama oralarda görev yapmak için içinizde çok büyük bir vatan sevgisi, bayrak aşkı olması lazım. Çünkü eksi 20 derece soğuk, metrelerce kar, inanın o 2500 rakımlı beyhude tepesine çıktığımızda helikopter geliyor kumanyayı bırakıyor, durmasına imkan yok. Bütün operasyonel görüntülerimizi çektikten sonra akşam Mehmetçikle oturdum onlarla dertleştim. Benim için tarifi olmayan en anlamlı en özel günlerden biri oydu” ifadelerini kullandı.
Çelik, Kudüs ile ilgili soru üzerine şu cevabı verdi:
“Amerika’nın aldığı tabii ki son derece yanlış bir karar. Elbette ki başta İslam dünyasının çok büyük tepkisini çekti. Dinecek gibi durmuyor. Yarın öbür gün yaşanan kargaşanın sorumlusu olacak ve belki de çok hızlı alınan bu kararı son derece yanlış buluyorum. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur diye düşünüyorum. Ülke için dış politikada özellikle iç politikada almış olduğumuz her kararda ülke menfaatlerini göz önünde tutmamız lazım. Bugün böyle diyen yarın başka türlü diyebilir. Dolayısıyla bizim kendi adımızı kullanarak ortak aklımızı bularak ilerlememiz lazım. Ülkemize, sınırlarımız, topraklarımıza, kardeşliğimize, insanlığımıza da bu ölçüde sahip olmamız lazım.”
Konuşmanın ardından MKÜ Konsey Başkanı Ahmet Mustafa Erdoğan, Nazlı Çelik’e çiçek takdim etti. Nazlı Çelik’le özçekim çekilmek isteyen öğrenciler birbirleriyle yarıştı.
Kaynak: İHA
Saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından konuşan Mustafa Kemal Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Ahmet Mustafa Erdoğan, “Ülkemizde habercilik kalitesinin zirve ismi olan dürüst, doğru haberlerle askerimizin ve milletimizin yanında olan ender gazeteci Nazlı Çelik hanımefendiye nazik davetimizi kırmadığı için bir borç biliriz” dedi.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Nazlı Çelik, haberci olarak kırmızı çizgileri bulunduğunu belirterek, "Birçok insanda da bu ülkede milliyetçi duyguların fazla olduğunu görmekten son derece mutluyum. Yaptığımız haberlerde de izliyorsunuzdur. 45 dakikalık bir anahaber bülteni hazırlıyoruz her akşam Star ana habere. 45 dakikalık ana haber bülteninde bizimde kırmızı çizgilerimiz var. Kırmızı çizgimiz çok net. Bu ülkenin birlik bütünlüğüne zarar verebilecek hiçbir habere bültenimizde yer vermiyoruz. En büyük şansımın bu topraklarda doğup, büyümek olduğunu düşünüyorum. Birilerini rahatsız etse de büyük bir gururla bu boynumdaki ay-yıldızlı kolyeyi takıyorum. Şehit haberlerinde, kadına şiddet, çocuk istismarında, maganda terörü gibi bu konular kırmızı çizgimiz. Bunlarda tarafsız olamıyoruz" diye konuştu.
Nazlı Çelik, gazeteciliğin gecesi ve sabahın olamadığını kaydederek, “Ama bu işin gecesi sabahı yok. Bir devlet memuru gibi çalışamıyorsunuz. Saat altıda evinize dönemiyorsunuz. Özel günlerde ailenizle birlikte olamıyorsunuz. Bizim bugün bile o telefon 24 saat açık ve sürekli alarmdayız. O telefonun saat kaçta çalacağı hiç belli olmuyor. Çok severek yapıyorum. Çok tutku ile yapıyorum işimi. Ama içimdeki muhabiri de hiç kaybetmiyorum” şeklinde konuştu.
Çelik, 19 yıl önce başladığı mesleğinde kendisine birçok ifadenin yapıştırıldığını belirterek, “19 yıl boyunca bu mesleğin getirileri olduğu kadar götürüleri de oldu. Belki de kadın olunca böyle bir görevde olunca hedef olmakta böyle oluyor. Bende 19 yıl boyunca çok şey oldum aslında. Yandaş dediler, ergenekoncu dediler, ay yıldızlı kolyeyi takıyorum diye faşist dediler. Her şey dediler” dedi.
Hayatında unutmadığı anılar ile ilgili sorulara cevap veren Nazlı Çelik, “Ailemde asker ya da polis yok. Ama bu ülkede asker ve polise olan sevgim çok fazla. Belki uzun süre yurtdışında kalmam, orada yaşamam ve sonra dönmem sanıyorum ki içimdeki bu vatanseverliği, milliyetçiliği perçinledi. Oraya gidip geldikten sonra evet bir şeyler yapmalıyım. Bu konudaki farkındalığı arttırmalıyım. Bu ülkenin polisine ve askerine hak ettikleri değerden daha az verildiğini düşündüm. En azından dördüncü güç medya olarak üzerime düşen görevleri yapmak adına da dedim ki bir özel günde yanlarına gitmeliyim. Özel bir haber serisi hazırlamalıyım. Ve bunu halkımızla da paylaşmalıyım. Ve bu tür haberlerin sık yapılmasını düşünüyorum. En sınır nokta, onlarca şehit verdiğimiz Dağlıca’ya gideyim dedim. Destek amacıyla ’Onların yanına gitmeliyim’ dedim ve Genelkurmay Başkanlığına izin için yazı yazdım. İzin çıkınca en uzak noktadaki Dağlıca’yı seçtim. Gerçekten kuş uçmaz kervan geçmez diyorsunuz ama oralarda görev yapmak için içinizde çok büyük bir vatan sevgisi, bayrak aşkı olması lazım. Çünkü eksi 20 derece soğuk, metrelerce kar, inanın o 2500 rakımlı beyhude tepesine çıktığımızda helikopter geliyor kumanyayı bırakıyor, durmasına imkan yok. Bütün operasyonel görüntülerimizi çektikten sonra akşam Mehmetçikle oturdum onlarla dertleştim. Benim için tarifi olmayan en anlamlı en özel günlerden biri oydu” ifadelerini kullandı.
Çelik, Kudüs ile ilgili soru üzerine şu cevabı verdi:
“Amerika’nın aldığı tabii ki son derece yanlış bir karar. Elbette ki başta İslam dünyasının çok büyük tepkisini çekti. Dinecek gibi durmuyor. Yarın öbür gün yaşanan kargaşanın sorumlusu olacak ve belki de çok hızlı alınan bu kararı son derece yanlış buluyorum. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur diye düşünüyorum. Ülke için dış politikada özellikle iç politikada almış olduğumuz her kararda ülke menfaatlerini göz önünde tutmamız lazım. Bugün böyle diyen yarın başka türlü diyebilir. Dolayısıyla bizim kendi adımızı kullanarak ortak aklımızı bularak ilerlememiz lazım. Ülkemize, sınırlarımız, topraklarımıza, kardeşliğimize, insanlığımıza da bu ölçüde sahip olmamız lazım.”
Konuşmanın ardından MKÜ Konsey Başkanı Ahmet Mustafa Erdoğan, Nazlı Çelik’e çiçek takdim etti. Nazlı Çelik’le özçekim çekilmek isteyen öğrenciler birbirleriyle yarıştı.