Fındığın Yanında Ek Gelir Aradı, Çözümü Güz Yemişi İle Buldu
Giresun'da fındıktan elde ettiği gelire ilaveten kazanç sağlayabileceği bir ürün arayışına giren Tüfekçi, amacına güz yemişi ile ulaştı Arslan Tüfekçi: 'Meyvenin anavatanı Çin, Pakistan, Hindistan, Japonya ve Kore. Verimi yüksek, ilaçla mücadele olayı çok fazla yok, çok da uğraş isteyen bir ürün değil' OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çelik: 'Güz yemişi tüketen insanlar antioksidan almakta, antibakteriyel biriktirmekte ve prostat başta olmak üzere belli kanser türleriyle kalp rahatsızlıklarına karşı koyabilmektedir'
GÜLTEKİN YETGİN - Giresun'da fındığın yanında ek gelir getirecek bir ürün yetiştirmek amacıyla çeşitli denemeler yapan Arslan Tüfekçi, bu kapsamda diktiği güz yemişi fidanlarının meyvelerini almaya başladı.
Yılda yaklaşık 5 ton fındık üreten Tüfekçi, buradan elde ettiği gelir yeterli olmayınca ilave gelir sağlayacak bir ürün arayışına girdi.
Ahududu, böğürtlen ve kivi yetiştirmeyi deneyen Tüfekçi, bir süre sonra da güz yemişine yöneldi.
10 yıl önce Doğankent ilçesindeki bir dönümlük arazisine "kutsal zeytin" olarak bilinen ve içeriğindeki likopen maddesi nedeniyle birçok hastalığa iyi geldiği belirtilen güz yemişi diken Tüfekçi, istediği verime bu yıl ulaştı.
Arslan Tüfekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılda yaklaşık 5 ton fındık üretimi yaptığını, bununla yetinmeyip başka türler de denediğini anlattı.
Ahududu, böğürtlen ve kivi yetiştirdiğini ifade eden Tüfekçi, 2007 yılından itibaren de güz yemişine yöneldiğini söyledi.
Bir dönüm arazide oluşturduğu bahçeye diktiği güz yemişi ağaçlarının 10 yılın sonunda istediği düzeyde meyve vermeye başladığını dile getiren Tüfekçi, "Meyvenin anavatanı Çin, Pakistan, Hindistan, Japonya ve Kore. Güz yemişi olarak isimlendiriliyor. Verimi yüksek, ilaçla mücadele olayı çok fazla yok, çok da uğraş isteyen bir ürün değil. Araştırmalarda güz yemişi şifa kaynağı olarak gösteriliyor." dedi.
Tüfekçi, güz yemişinin Türkiye'de az yetişen bir ürün olduğuna dikkati çekerek, "Sonbaharda meyve alıyoruz. Hava şartlarına uyumsuzluk gibi bir şeyi de yok, - 40 dereceye kadar dayanabiliyor. Çiftçilerimiz boş arazilere dikmeli, geleceği parlak bir ürün." diye konuştu.
Gelişmiş bir ağaçtan 15-25 kilogram ürün alınabildiğini dile getiren Tüfekçi, şöyle devam etti:
"Üretim az olunca değerleri yüksek oluyor. Bir dönümde 50 ağaç hesap edersek en az 500 kilogram ürün demektir. Bunun da kilogramı şu anda 20-40 lira. 500 kilogram 20 liradan 10 bin lira yapar. Bir dönümde ortalama 80 kilogram fındık üretilebiliyor. Bunu düşünecek olursak güz yemişi bugünkü fiyatlarla bir ton fındığa bedel."
Arslan Tüfekçi, güz yemişi üretimini artırmayı planlandığını da sözlerine ekledi.
- Faydaları saymakla bitmiyor
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bağ Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik de üniversitenin araştırma ve uygulama sahasında yetiştirilen güz yemişinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını söyledi.
Asya'da yüzyıllardır alternatif besin kaynağı olarak kullanılan güz yemişi meyvelerinin domatese göre 18 kat daha fazla likopen içerdiğini dile getiren Çelik, şu bilgileri verdi:
"Nektar kaynağı ve bal üretiminde önemli. Parfüm sanayisinde, öksürük tedavisinde ve kalp rahatsızlıklarında kan durdurucu olarak kullanılıyor. Meyveleri mayhoş ve domates tadında olup fenolikler ile karotenoidlerce zengindir. 3-5 yaşlı bir ağaçtan 4-16 kg meyve alınabilir. Güz yemişi vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve antikanserojen maddelerce zengin bir besin kaynağı. Geleceğin harika meyvesi ve fonksiyonel gıda kaynağı olan güz yemişi ağır metallerin vücuttan atılması için uygulanan Şelasyon tedavisinde de kullanılıyor. Güz yemişine Çin geleneksel halk hekimliğinde hemoroit, kaşıntı, ağız kokusu, travmatik hasarlar, öksürük, astım, kas ağrısı, genel vücut ağrıları, el ve ayaklardaki güç kaybı, eklem iltihapları, sindirim zorlukları ve ishal tedavisinde de başvuruluyor."
Çelik, güz yemişinin antimikrobiyal ve antioksidan olarak kullanılabildiğini belirterek, "Güz yemişi likopen bakımından çok zengindir. 100 gram taze domateste 3 mg likopen varken güz yemişinin 100 gramında 58 mg kadar likopen bulunmaktadır. Dolayısıyla domatese göre yaklaşık olarak 18 kat daha fazla likopen içeren güz yemişi antibakteriyel, antioksidant, antikanser ve ağrı kesici özellik de taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Güz yemişi ağacının aynı zamanda çok iyi bir süs bitkisi ve erozyonu önleyici, toprak koruyucu olduğunu anlatan Çelik, "Güz yemişi tüketen insanlar antioksidan almakta, antibakteriyel biriktirmekte ve prostat başta olmak üzere belli kanser türleri ile kalp rahatsızlıklarına karşı koyabilmektedir." dedi.
Kaynak: AA
Yılda yaklaşık 5 ton fındık üreten Tüfekçi, buradan elde ettiği gelir yeterli olmayınca ilave gelir sağlayacak bir ürün arayışına girdi.
Ahududu, böğürtlen ve kivi yetiştirmeyi deneyen Tüfekçi, bir süre sonra da güz yemişine yöneldi.
10 yıl önce Doğankent ilçesindeki bir dönümlük arazisine "kutsal zeytin" olarak bilinen ve içeriğindeki likopen maddesi nedeniyle birçok hastalığa iyi geldiği belirtilen güz yemişi diken Tüfekçi, istediği verime bu yıl ulaştı.
Arslan Tüfekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılda yaklaşık 5 ton fındık üretimi yaptığını, bununla yetinmeyip başka türler de denediğini anlattı.
Ahududu, böğürtlen ve kivi yetiştirdiğini ifade eden Tüfekçi, 2007 yılından itibaren de güz yemişine yöneldiğini söyledi.
Bir dönüm arazide oluşturduğu bahçeye diktiği güz yemişi ağaçlarının 10 yılın sonunda istediği düzeyde meyve vermeye başladığını dile getiren Tüfekçi, "Meyvenin anavatanı Çin, Pakistan, Hindistan, Japonya ve Kore. Güz yemişi olarak isimlendiriliyor. Verimi yüksek, ilaçla mücadele olayı çok fazla yok, çok da uğraş isteyen bir ürün değil. Araştırmalarda güz yemişi şifa kaynağı olarak gösteriliyor." dedi.
Tüfekçi, güz yemişinin Türkiye'de az yetişen bir ürün olduğuna dikkati çekerek, "Sonbaharda meyve alıyoruz. Hava şartlarına uyumsuzluk gibi bir şeyi de yok, - 40 dereceye kadar dayanabiliyor. Çiftçilerimiz boş arazilere dikmeli, geleceği parlak bir ürün." diye konuştu.
Gelişmiş bir ağaçtan 15-25 kilogram ürün alınabildiğini dile getiren Tüfekçi, şöyle devam etti:
"Üretim az olunca değerleri yüksek oluyor. Bir dönümde 50 ağaç hesap edersek en az 500 kilogram ürün demektir. Bunun da kilogramı şu anda 20-40 lira. 500 kilogram 20 liradan 10 bin lira yapar. Bir dönümde ortalama 80 kilogram fındık üretilebiliyor. Bunu düşünecek olursak güz yemişi bugünkü fiyatlarla bir ton fındığa bedel."
Arslan Tüfekçi, güz yemişi üretimini artırmayı planlandığını da sözlerine ekledi.
- Faydaları saymakla bitmiyor
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bağ Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik de üniversitenin araştırma ve uygulama sahasında yetiştirilen güz yemişinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını söyledi.
Asya'da yüzyıllardır alternatif besin kaynağı olarak kullanılan güz yemişi meyvelerinin domatese göre 18 kat daha fazla likopen içerdiğini dile getiren Çelik, şu bilgileri verdi:
"Nektar kaynağı ve bal üretiminde önemli. Parfüm sanayisinde, öksürük tedavisinde ve kalp rahatsızlıklarında kan durdurucu olarak kullanılıyor. Meyveleri mayhoş ve domates tadında olup fenolikler ile karotenoidlerce zengindir. 3-5 yaşlı bir ağaçtan 4-16 kg meyve alınabilir. Güz yemişi vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve antikanserojen maddelerce zengin bir besin kaynağı. Geleceğin harika meyvesi ve fonksiyonel gıda kaynağı olan güz yemişi ağır metallerin vücuttan atılması için uygulanan Şelasyon tedavisinde de kullanılıyor. Güz yemişine Çin geleneksel halk hekimliğinde hemoroit, kaşıntı, ağız kokusu, travmatik hasarlar, öksürük, astım, kas ağrısı, genel vücut ağrıları, el ve ayaklardaki güç kaybı, eklem iltihapları, sindirim zorlukları ve ishal tedavisinde de başvuruluyor."
Çelik, güz yemişinin antimikrobiyal ve antioksidan olarak kullanılabildiğini belirterek, "Güz yemişi likopen bakımından çok zengindir. 100 gram taze domateste 3 mg likopen varken güz yemişinin 100 gramında 58 mg kadar likopen bulunmaktadır. Dolayısıyla domatese göre yaklaşık olarak 18 kat daha fazla likopen içeren güz yemişi antibakteriyel, antioksidant, antikanser ve ağrı kesici özellik de taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Güz yemişi ağacının aynı zamanda çok iyi bir süs bitkisi ve erozyonu önleyici, toprak koruyucu olduğunu anlatan Çelik, "Güz yemişi tüketen insanlar antioksidan almakta, antibakteriyel biriktirmekte ve prostat başta olmak üzere belli kanser türleri ile kalp rahatsızlıklarına karşı koyabilmektedir." dedi.