Atlara 'Kadın Tımarı'
Erkek mesleği olarak görülen seyislikte kadınlara da istihdam kapısı açılması için başlatılan projeye ilgi yoğun oldu Kursiyer Merve Manav: 'Diğer hayvanlarla aramda öyle bir bağ yok, atlar çok başka benim için, ekmeğimizi de atlardan kazandığımız için çok farklı bir duygu' 18 yaşındaki seyis adayı Ayşe Payzın: 'Atlarla iç içe olmayı çok istedim. Ata dokunduğum zaman çok heyecanlanıyorum, sertifikayı aldıktan sonra da seyis olmak istiyorum'
EŞBER AYAYDIN - İzmir'de, erkeklerin egemen olduğu seyislik mesleğinde söz sahibi olmak isteyen kadınlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının açtığı "Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi" ile ezber bozmaya hazırlanıyor.
Kimi hayallerine ulaşmak kimi de aile mesleğini sürdürmek için seyis olmak isteyen kadınlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Jokey Kulübü Derneği At Yetiştiriciliği ve Yarışları İktisadi İşletmesi (TJK) ve İŞKUR ortaklığıyla başlatılan "Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi"ne başvurdu.
Atlarla küçük yaşta tanışan Merve Manav (21), babasının eski jokey Recep Manav, kardeşinin de halen jokeylik yapan Mustafa Manav oluduğunu anlatarak, annesinin de atların bakımı konusunda uzman olduğunu söyledi.
"Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi"nin kendisi için büyük bir anlamı olduğunu ve buradan alacağı belgeyi annesine armağan edeceğini aktaran Manav, şunlar dile getirdi:
"Çok mutluyum ve gururluyum. Bu belgeyi çok uzun zamandan beri bekliyordum, bugüne nasipmiş, duyar duymaz müracaat ederek katıldım, inşallah belgemizi alacağım. Atlar bana mutluluk hissi veriyor, parasıyla da bir ilgisi yok. Atlarla ilgilenmek çok başka birşey. At binmek, ona bakmak, ona dokunmak çok farklı. Diğer hayvanlarla aramda öyle bir bağ yok, atlar çok başka benim için, ekmeğimizi de atlardan kazandığımız için çok farklı bir duygu."
- At bakımı konusunda uzman olmak istiyor
Sertifika almak için projeye katılan veteriner Esra Vardar (23), hayvanlara karşı ilgisinin büyük olduğunu ifade etti.
Küçüklüğünden beri hayvanlarla iç içe yaşadığını, onlara çekinmeden yaklaşabildiğini ifade eden Vardar, atların kendisi için farklı bir yerinin olduğunu söyledi.
Vardar, "Kadınlar ancak belirli işleri yapabilirler" düşüncesinin doğru olmadığını anlatmak istediklerini de dile getirerek, "Bu projeyi duyduğum zaman çok sevindim, kadınlar istedikleri her mesleği yapabilir, her sektörde çalışabilir. Türkiye'de de böyle bir uygulama olduğunu duyunca kendim adına, hayvancılık adına, mesleğim adına çok sevindim. 'Ben de bu projede yer alabilirim, at bakım ve beslenmesini daha yakından tanıyabilirim, takip edebilirim' dedim ve başvurdum." ifadelerini kullandı.
Mesleğinin de bu kursa katılmasında etkili olduğunu söyleyen Vardar, işinde atlar üzerinde uzmanlaşmak istediğini belirtti.
En genç kursiyer lise son sınıf öğrencisi Ayşe Payzın (18) da at sevgisi nedeniyle projeyi duyar duymaz kurslara başvurmak için harekete geçtiğini anlatarak, "Atlarla iç içe olmayı çok istedim. Ata dokunduğum zaman çok heyecanlanıyorum, sertifikayı aldıktan sonra da seyis olmak istiyorum. Ailemde seyis yok, ilk ben olacağım." dedi.
Kaynak: AA
Kimi hayallerine ulaşmak kimi de aile mesleğini sürdürmek için seyis olmak isteyen kadınlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Jokey Kulübü Derneği At Yetiştiriciliği ve Yarışları İktisadi İşletmesi (TJK) ve İŞKUR ortaklığıyla başlatılan "Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi"ne başvurdu.
Atlarla küçük yaşta tanışan Merve Manav (21), babasının eski jokey Recep Manav, kardeşinin de halen jokeylik yapan Mustafa Manav oluduğunu anlatarak, annesinin de atların bakımı konusunda uzman olduğunu söyledi.
"Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi"nin kendisi için büyük bir anlamı olduğunu ve buradan alacağı belgeyi annesine armağan edeceğini aktaran Manav, şunlar dile getirdi:
"Çok mutluyum ve gururluyum. Bu belgeyi çok uzun zamandan beri bekliyordum, bugüne nasipmiş, duyar duymaz müracaat ederek katıldım, inşallah belgemizi alacağım. Atlar bana mutluluk hissi veriyor, parasıyla da bir ilgisi yok. Atlarla ilgilenmek çok başka birşey. At binmek, ona bakmak, ona dokunmak çok farklı. Diğer hayvanlarla aramda öyle bir bağ yok, atlar çok başka benim için, ekmeğimizi de atlardan kazandığımız için çok farklı bir duygu."
- At bakımı konusunda uzman olmak istiyor
Sertifika almak için projeye katılan veteriner Esra Vardar (23), hayvanlara karşı ilgisinin büyük olduğunu ifade etti.
Küçüklüğünden beri hayvanlarla iç içe yaşadığını, onlara çekinmeden yaklaşabildiğini ifade eden Vardar, atların kendisi için farklı bir yerinin olduğunu söyledi.
Vardar, "Kadınlar ancak belirli işleri yapabilirler" düşüncesinin doğru olmadığını anlatmak istediklerini de dile getirerek, "Bu projeyi duyduğum zaman çok sevindim, kadınlar istedikleri her mesleği yapabilir, her sektörde çalışabilir. Türkiye'de de böyle bir uygulama olduğunu duyunca kendim adına, hayvancılık adına, mesleğim adına çok sevindim. 'Ben de bu projede yer alabilirim, at bakım ve beslenmesini daha yakından tanıyabilirim, takip edebilirim' dedim ve başvurdum." ifadelerini kullandı.
Mesleğinin de bu kursa katılmasında etkili olduğunu söyleyen Vardar, işinde atlar üzerinde uzmanlaşmak istediğini belirtti.
En genç kursiyer lise son sınıf öğrencisi Ayşe Payzın (18) da at sevgisi nedeniyle projeyi duyar duymaz kurslara başvurmak için harekete geçtiğini anlatarak, "Atlarla iç içe olmayı çok istedim. Ata dokunduğum zaman çok heyecanlanıyorum, sertifikayı aldıktan sonra da seyis olmak istiyorum. Ailemde seyis yok, ilk ben olacağım." dedi.