'Cingöz Recai Ve 60 Yıllık Yolculuğu'
Yazar Yardım: 'Peyami Safa'nın Server Bedi imzası ile kaleme aldığı Cingöz Recai serisi son derece güzeldir ve akıcı bir üslubu vardır. Edebi yönden de güçlüdür. Zaten bizde polisiye alanında Peyami Safa ilktir' 'Tahsil yapamamıştır ama otodidakt dedikleri tarzda kendi kendini yetiştiren bir şahsiyet. Kendi kendine Fransızca'yı öğrenmiş, yetmemiş ve Fransızca gramer kitabı yazmıştır. Tıp profesörleriyle tartışabilecek şekilde bir tıp bilgisine sahip. Hayatı boyunca 20 bin makale ve yüzlerce eser kaleme almıştır'
Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan yazar, fikir adamı ve gazeteci Peyami Safa'nın kaleme aldığı "Cingöz Recai" adlı polisiye roman serisi, Divanyolu dergisi tarafından her hafta düzenlenen "Divanyolu Sohbetleri"nde ele alındı.
Milli Türk Talebe Birliği Genel Merkezi'nde gerçekleşen "Cingöz Recai ve 60 Yıllık Yolculuğu" başlıklı etkinlikte konuşan yazar ve gazeteci Mehmet Nuri Yardım, Peyami Safa'nın Türk toplumuna en büyük hizmetinin Cingöz Recai ile okuma alışkanlığı kazandırması olduğunu söyledi.
Yardım, Safa'nın yazdığı her eserin edebi manada değerli olduğunu dile getirerek, "Cingöz Recai serisini, neredeyse herkes okumuştur. 1970'li yıllarda Teksas, Tommiks vardı. Bunlar okunuyordu. Çizgi roman türündeydi ve maalesef Batı kültürünü aşılıyordu. Bu romanlardaki bütün zenciler kötü, katil, olumsuz, bütün beyaz insanlar ise iyi, güçlü ve haklı. Aslında kültür emperyalizmi biraz da bu çizgi romanlarla belirdi." dedi.
Peyami Safa ve Ömer Seyfettin gibi yazarların milli edebiyat kültürünü oluşturduklarına dikkati çeken Yardım, şöyle devam etti:
"Bize ait yerli ve milli kültürün meyvelerini verdiler. Ondan önce de Ahmet Mithat Efendi vardı. Mithat Efendi, 350'ye yakın eser vermiş, büyük bir muharrirdir. Verdiği eserlere de baktığımızda astronomi var, coğrafya var, din ve tasavvuf var. Büyük bir yazar. Hatta ticaret de yapmış. Ondan sonra milli edebiyat döneminde Ömer Seyfettinleri görüyoruz. Seyfettin de Ahmet Mithat Efendi yolunda önemli ve üretken bir yazar. Sadece 36 yıl yaşıyor ama bu yıllar içinde 150 büyük hikaye yazıyor. Güzel ve hepimizin hayatında iz bırakan hikayeler bunlar."
- "Hayatı boyunca 20 bin makale ve yüzlerce eser kaleme almıştır"
Yardım, Peyami Safa'nın çok ilginç bir karaktere sahip olduğuna da işaret ederek, "Ortaokulu terk etmiştir. Tahsil yapamamıştır ama otodidakt dedikleri tarzda kendi kendini yetiştiren bir şahsiyet. Kendi kendine Fransızca'yı öğrenmiş, yetmemiş ve Fransızca gramer kitabı yazmıştır. Tıp profesörleriyle tartışabilecek şekilde bir tıp bilgisine sahip. Hayatı boyunca 20 bin makale ve yüzlerce eser kaleme almıştır." diye konuştu.
Cingöz Recai serisinin de edebi yönden değerli olduğunun altını çizen Yardım, şu değerlendirmede bulundu:
"Edebi yönden asla zayıf değildir. Çünkü iyi bir yazar istese bile kötü yazamaz. Yani 'Dokuzuncu Hariciye Koğuşu' gibi bir eseri yazan Safa, kötü bir kitap yazabilir mi, yazamaz. Server Bedi imzası ile kaleme aldığı Cingöz Recai serisi, son derece güzeldir ve akıcı bir üslubu vardır. Edebi yönden de güçlüdür. Zaten bizde polisiye alanında Peyami Safa ilktir. Aslında Cingöz Recai'de de yerli ve milli bir hırsız tipi görüyoruz. Oradaki karaketer, normal bir hırsız değil, çalıp da kendi cebini dolduran bir hırsız değil. Aksine ihtiyacı olan malı, mülkü dağıtan bir şahsiyet oluşturmuş ve çok beğenilmiş. Bazı gazeteler sırf bu seri için Peyami Safa'yla çalışmak istemiş. Biraz da Peyami Safa, bu polisiye romanlarla ayakta kalmış ve geçimini sağlayarak, oğluna ve hasta eşine bakmış."
Mehmet Nuri Yardım, beyazperdeye uyarlanarak vizyona giren aynı adlı filme ilişkin ise, "Peyami Safa bu filmle bir kez daha gündeme geldi. Tabii bazı yazarların filmlerden sona gündeme gelmesi de günümüzün bir gerçeği. Mesela Tarık Buğra, çok seviliyor ve okunuyordu ama rahmetli Yücel Çakmaklı, ne zaman ki 'Küçük Ağa' ve 'Osmancık'ı film yaptı 1980'li yıllarda. Bir anda Tarık Buğra'nın eserleri daha fazla okunmaya başlandı. Bugün de aynısı oluyor." dedi.
Yardım, "Peyami Safa Enstitüsü ve Müzesi" kurulması gerektiğine de vurgu yaparak, "Safa'nın tüm yazıları toparlanarak biraraya getirilmelidir. Batı'da bu işler, önemli isimler vefat ettikten hemen sonra yapılır. Maalesef biz Türkiye'de büyük yazarların kaç eser yazdığını bilmiyoruz. Peyami Safa gibi, Mehmet Akif Ersoy gibi isimlerin tüm eserleri biraraya getirilerek, adlarına bir enstitü ve müze kurulmalıdır." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Milli Türk Talebe Birliği Genel Merkezi'nde gerçekleşen "Cingöz Recai ve 60 Yıllık Yolculuğu" başlıklı etkinlikte konuşan yazar ve gazeteci Mehmet Nuri Yardım, Peyami Safa'nın Türk toplumuna en büyük hizmetinin Cingöz Recai ile okuma alışkanlığı kazandırması olduğunu söyledi.
Yardım, Safa'nın yazdığı her eserin edebi manada değerli olduğunu dile getirerek, "Cingöz Recai serisini, neredeyse herkes okumuştur. 1970'li yıllarda Teksas, Tommiks vardı. Bunlar okunuyordu. Çizgi roman türündeydi ve maalesef Batı kültürünü aşılıyordu. Bu romanlardaki bütün zenciler kötü, katil, olumsuz, bütün beyaz insanlar ise iyi, güçlü ve haklı. Aslında kültür emperyalizmi biraz da bu çizgi romanlarla belirdi." dedi.
Peyami Safa ve Ömer Seyfettin gibi yazarların milli edebiyat kültürünü oluşturduklarına dikkati çeken Yardım, şöyle devam etti:
"Bize ait yerli ve milli kültürün meyvelerini verdiler. Ondan önce de Ahmet Mithat Efendi vardı. Mithat Efendi, 350'ye yakın eser vermiş, büyük bir muharrirdir. Verdiği eserlere de baktığımızda astronomi var, coğrafya var, din ve tasavvuf var. Büyük bir yazar. Hatta ticaret de yapmış. Ondan sonra milli edebiyat döneminde Ömer Seyfettinleri görüyoruz. Seyfettin de Ahmet Mithat Efendi yolunda önemli ve üretken bir yazar. Sadece 36 yıl yaşıyor ama bu yıllar içinde 150 büyük hikaye yazıyor. Güzel ve hepimizin hayatında iz bırakan hikayeler bunlar."
- "Hayatı boyunca 20 bin makale ve yüzlerce eser kaleme almıştır"
Yardım, Peyami Safa'nın çok ilginç bir karaktere sahip olduğuna da işaret ederek, "Ortaokulu terk etmiştir. Tahsil yapamamıştır ama otodidakt dedikleri tarzda kendi kendini yetiştiren bir şahsiyet. Kendi kendine Fransızca'yı öğrenmiş, yetmemiş ve Fransızca gramer kitabı yazmıştır. Tıp profesörleriyle tartışabilecek şekilde bir tıp bilgisine sahip. Hayatı boyunca 20 bin makale ve yüzlerce eser kaleme almıştır." diye konuştu.
Cingöz Recai serisinin de edebi yönden değerli olduğunun altını çizen Yardım, şu değerlendirmede bulundu:
"Edebi yönden asla zayıf değildir. Çünkü iyi bir yazar istese bile kötü yazamaz. Yani 'Dokuzuncu Hariciye Koğuşu' gibi bir eseri yazan Safa, kötü bir kitap yazabilir mi, yazamaz. Server Bedi imzası ile kaleme aldığı Cingöz Recai serisi, son derece güzeldir ve akıcı bir üslubu vardır. Edebi yönden de güçlüdür. Zaten bizde polisiye alanında Peyami Safa ilktir. Aslında Cingöz Recai'de de yerli ve milli bir hırsız tipi görüyoruz. Oradaki karaketer, normal bir hırsız değil, çalıp da kendi cebini dolduran bir hırsız değil. Aksine ihtiyacı olan malı, mülkü dağıtan bir şahsiyet oluşturmuş ve çok beğenilmiş. Bazı gazeteler sırf bu seri için Peyami Safa'yla çalışmak istemiş. Biraz da Peyami Safa, bu polisiye romanlarla ayakta kalmış ve geçimini sağlayarak, oğluna ve hasta eşine bakmış."
Mehmet Nuri Yardım, beyazperdeye uyarlanarak vizyona giren aynı adlı filme ilişkin ise, "Peyami Safa bu filmle bir kez daha gündeme geldi. Tabii bazı yazarların filmlerden sona gündeme gelmesi de günümüzün bir gerçeği. Mesela Tarık Buğra, çok seviliyor ve okunuyordu ama rahmetli Yücel Çakmaklı, ne zaman ki 'Küçük Ağa' ve 'Osmancık'ı film yaptı 1980'li yıllarda. Bir anda Tarık Buğra'nın eserleri daha fazla okunmaya başlandı. Bugün de aynısı oluyor." dedi.
Yardım, "Peyami Safa Enstitüsü ve Müzesi" kurulması gerektiğine de vurgu yaparak, "Safa'nın tüm yazıları toparlanarak biraraya getirilmelidir. Batı'da bu işler, önemli isimler vefat ettikten hemen sonra yapılır. Maalesef biz Türkiye'de büyük yazarların kaç eser yazdığını bilmiyoruz. Peyami Safa gibi, Mehmet Akif Ersoy gibi isimlerin tüm eserleri biraraya getirilerek, adlarına bir enstitü ve müze kurulmalıdır." ifadelerini kullandı.