Alparslan Türkeş'e 'FETÖ'den Suikast İddiasına Yanıt
Alparslan Türkeş liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) 5 yıl genel başkan yardımcılığı görevini yürüten Salih Gökçe, Türkeş’in FETÖ/PDY tarafından suikaste kurban gittiği iddialarının araştırılması gerektiğini söyledi. Gökçe, Alparslan Türkeş’in sağlık kontrolü yaptırdığı Almanya’da tüm değerlerinin normal olduğunu, ancak rahatsızlığı bulunan sağ diz kapağına iğne yaptırdıktan sonra döndüğü Türkiye’de 2 gün sonra kalp krizi geçirdiği iddiasıyla vefat ettiğini belirterek, “Türkeş’in kesin ölüm sebebinin anlaşılması için Almanya’daki tahlillerin ve raporlarının ortaya çıkarılması lazım” dedi.
Darbeci FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in yanında 45 yıl yöneticilik yapan gazeteci yazar Latif Erdoğan’ın, 1997 yılında kalp krizi nedeniyle vefat eden MHP Kurucu Lideri Alparslan Türkeş’in, FETÖ/PDY tarafından öldürüldüğü yönünde ortaya attığı iddia, gündeme bomba gibi düştü.
MHP’nin Kurucusu Alparslan Türkeş’in 1992 yılından, ölene kadarki süreçte Danışmanlık ve Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Adana Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Salih Gökçe, konuya ilişkin İHA’ya yaptığı açıklamada; Türkeş’in, ölmeden 5 gün önce gittiği Almanya’da yaptırdığı kontrollerde herhangi bir kalp probleminin görülmediğini söyledi.
Almanya’da bir sağlık kuruluşunda, diz kapağındaki romatizmal sorun nedeniyle iğne tedavisi yapılan Türkeş’in, Türkiye’ye döndükten 2 gün sonra katıldığı Amasya İl Kongresi’nin ardından aynı gün içerisinde Ankara’daki bir dostunun düğününe gittiğini ve burada fenalaştığını hatırlatan Salih Gökçe, Türkeş’in FETÖ/PDY tarafından suikaste kurban edildiği iddialarına ilişkin şöyle konuştu:
Hiçbir sağlık sorunu yokken...
"Türkeş’in, Almanya’da yapılan sağlık kontrollerinde 35-40 yaşlarında bir insan kadar sağlıklı olduğu söylendi. Türkeş’in kalp rahatsızlığı olmadığının, Almanya’daki raporlarda mevcut olduğu biliniyor. Daha sağlıklı ve detaylı bilgi almak için Türkeş’i yakından tanıyan özel doktoru Prof. Dr. Arif Özdemir’in görüşlerine başvurulması, bu konuların aydınlatılmasına yardımcı olur. Ancak, Türkeş’e herhangi bir otopsi yapılmadığını da biliyorum. Almanya’dayken gayet sağlıklı olan Türkeş, 2 gün sonra Türkiye’ye geliyor ve partisinin Amasya İl Kongresi’ne katıldıktan sonra, aynı gün gittiği dostunun düğününde fenalaşıp, şoförü Alparslan ve koruması Tahsin Pehlivanoğlu ile Çankaya Hastanesi’ne kaldırılıyor. Çankaya Hastanesi’nin çeşitli sebeplerle ’tedavi edemeyiz’ açıklaması üzerine Türkeş, Bayındır Tıp Merkezi’ne götürülürken yolda hayatını kaybediyor. Sayın Türkeş’in kesin ölüm sebebi için tüm bu detayların araştırılmasında fayda var. Bayındır Tıp Merkezi Sayın Türkeş’in ölüm raporunu veriyor. Kesin ölüm sebebi için tüm bunların araştırılmasında fayda var."
Latif Erdoğan’a tepki
Latif Erdoğan’ın bir mülakatında kullandığı ve Fethullah Gülen’e ait olduğu iddia edilen “Türkeş, benim infaz edilmem için emir vermiş; fakat onu da yanlışlıkla ordudaki bizim arkadaşlardan birine vermiş. Çocuk gelmiş, bana ağlaya ağlaya ’Efendim sizi infaz etme’ emri aldım” sözlerini hatırlatan Salih Gökçe, "Alparslan Türkeş katil gibi gösterilmeye çalışılıyor. Başbuğ Türkeş böyle bir emir vermez. İddia sahibi, eğer bunda bilgisi ve bulgusu varsa ismi açıklamak zorunda, yoksa yalan sahtekardır, yalancılık yapıyordur. Eğer böyle bir emir varsa, askerin adını söylemek zorunda. Yoksa ahlaksızlıktır bu. Ya başka amaçlara ya da başka beynelminel güçlere hizmet etmek içindir. Burada Türkeş sanki katil, cani. Latif Erdoğan gibi bir gazeteci ve eski FETÖ’cü olan iddia sahibinin, o askerin kim olduğunu şahidiyle ispat etmesi mecburdur. Değil ise sahterdır, ahlaksızdır. Rahmetli Başbuğ’a yapılan bir hakarettir. Rahmetli başbuğu katil, cani muamelesi yaparak hakaret etmiştir, kendisine iade ediyorum. Kötü söz sahibine aittir” diye konuştu.