3 Bin İşçinin Çalıştığı Maden Müessesesinin Özelleşeceği İddiaları
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Eski Başkanı Köksal Toptan, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Karadon Müessesesinin özelleşeceği iddiaları üzerine “Zonguldak kamuoyunun önüne ne yapılmak istendiğinin çok açık konulması, bunun tartışılması lazım. O kömürün çıkartılması lazım, Türkiye terk edemez. Öyle bir lüksü yok” dedi.
TBMM Eski Başkanı Köksal Toptan, TTK Karadon Müessesesinin özelleşeceği iddiaları üzerine İHA’ya değerlendirmede bulundu. 3 bin işçinin çalıştığı müessesesinin özelleşeceği iddiaları Zonguldak kamuoyunda tepki toplamış, GMİS ise eylem kararı almıştı.
"Zonguldak ve TTK iç içe geçmiştir"
Belirli periyotlarla TTK’nın özelleşmesi ya da redevans usulüyle verilmesinin hep konuşulduğunu söyleyen Köksal Toptan, Zonguldak’ın ekonomik ve sosyal yönden TTK ile bütünleştiğine dikkat çekti. Toptan, “Zaman zaman TTK’nın özelleştirilmesi, redevans usulüyle verilmesi yahut terk edilmesi hep konuşulmuştur. Bir tarihte ‘Burayı kapatalım, işçilerin maaşlarını zarfın içerisine koyup köylerine gönderelim’ diyenler de olmuştur. Ama tabii TTK’yı, sadece kömür olarak bakarsak oradan yanlış sonuçlar çıkartmış oluruz. Bir kere Zonguldak merkeziyle TTK iç içe geçmiştir. Sadece ekonomik bakımdan değil sosyal bakımdan da böyledir. Zonguldak halkı eski Ereğli Kömür İşletmesi’ni (EKİ) beklemiyor. Okulu o yapacak, suyu o getirecek, hastaneyi o yapacak. Ben Kilimli EKİ özel ilkokulunda okudum. Onun hastaneleri vardı, onun okulları vardı. Hem duygusal, hem de diğer yönleriyle TTK Zonguldak ile iç içe olan kavramlardır” diye ifade etti.
“Kurumun bu şekilde ayakta kalması mümkün gözükmüyor”
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun güçlenmesi için gerekli çabanın gösterilmesine rağmen istenilenin elde edilemediğine dikkat çeken Toptan, “Geldiğimiz noktaya baktığımız zaman kurumun bu şekilde ayakta kalması da mümkün gözükmüyor. Buna çare bulmak lazım gelir. Biz de çok kafa yorduk. Epey tartışmalar yaptık. Şunu denedik, ‘İşçi alalım üretim artıralım, zararı azaltalım.’ O olmadı maalesef, umduğumuz bulamadık. Başta sendika olmak üzere herkes iyi niyetle bir çözüm bulması konusunda hem fikir ama doğrusunu isterseniz radikal diyebileceğimiz bir karar alıp da uygulamaya koyamadık” dedi.
“Türkiye’nin öyle bir lüksü yok”
Zonguldak’ın yer altındaki kömürün yeryüzüne çıkartılması gerektiğinin altını çizen Toptan, “Ne yapılsa doğru olur, birincisi o kömürün çıkartılması lazım. Türkiye terk edemez. Şu anda yerin altında bulunan kömürü ‘Ben artık çıkartmayacağım’ diyemez. Öyle bir lüksü yok, öyle bir imkan yok. Üretim şartlarının ağırlaşmasına, üretim maliyetlerinin çok yükselmesine rağmen o kömürü Türkiye çıkartacaktır” şeklinde konuştu.
“Zonguldak ortak akıl üretemiyor”
Kömürün yeryüzüne çıkartılmasının devlet eliyle ya da özel sektör yoluyla yapılacağı noktasında ikilem olduğunu ifade eden Eski TBMM Başkanı Toptan, Zonguldak’ın ortak akıl üretemediğini vurguladı.
Çözüm üretilemediğini vurgulayan Toptan, “Orada bir ikilem ile karşı karşıya, bunu devlet mi çıkartmaya devam etsin yoksa özel sektör aracılığıyla mı bunu yapalım? Şimdi benim üzüldüğüm, doğrusunu isterseniz kendimi de suçluyorum. Beceremediğimiz bir şey. Zonguldak ortak akıl üretemiyor, uygulayamıyor. Herkes kendine göre bir şey söylüyor. Bir araya gelmekten çekiniyoruz. Bir araya gelsek de hep birbirimizi tenkit etmekten başka şey yapamıyoruz. Çözüm üretme noktasına geldiğimiz zaman tıkanıp kalıyoruz. Şimdi ‘Böyle kalsın’ kimsenin diyememesi lazım. Böyle kalmaz. ‘Burayı satalım’ o da kolay bir karar değil. Satınca ne yapacaksınız? Zonguldak kamuoyunun önüne ne yapılmak istendiğinin çok açık konulması bunun tartışılması lazım. Bana göre burada belki bir eksikliğimiz var. Burası özelleşecekse onun da Zonguldak kamuoyunun önüne konulmak suretiyle, işçiler bir tarafta, yöneticiler bir tarafta, sektörün diğer elemanları bir tarafta bunu oturup konuşup tartışmak lazım. Ama tekrar ediyorum, ’Bu böyle gitsin, her sene 1 katrilyonu aşan zararı ödemeye devam edelim’ ile bunu yürütemeyiz” dedi.
“Üniversiteden niye yararlanamayız bilemiyorum”
Sorunun çözümünde başta GMİS olmak üzere kurumda çalışan mühendislerden, TTK’da çalışan eski genel müdürlerden ve BEÜ’den faydalanılması gerektiğini belirten Köksal Toptan, şöyle dedi:
“Bir çare bulmamız lazım gelir. Bu çareyi sendika üretecek, mühendis arkadaşlarımız, üniversitemiz var. Üniversitemiz her alanda çok başarılı hizmetleri var. Üniversitemizden niye yararlanmayız doğrusunu isterseniz bilemiyorum. Üniversiteyi devreye mutlaka sokmak lazım. Herkesin üzerinde ‘Bu oldu’ diyebileceği bir noktada uzlaşmayı sağlamak lazım gelir. Önce ‘neler olmazı’ devre dışı bıraktıktan sonra, olurlar üzerinde mutabakat sağlanacağını ben yürekten inanıyorum. İnşallah önümüzdeki süreç öyle işler. Olmaz ne ‘Bu süreç böyle devam etsin’ olmaz bu. Olmaz ne ‘Burayı kapatalım?’ bu iki olmazı çıkartalım, diğer olabilirler üzerinde yoğunlaşalım. Onlar ne olur, burada teknik çalışmaları da yapmak lazım. Üniversiteden yararlanmak lazım, kurumun çok deneyimli mühendisleri var. Daha eskiden görev yapmış olan genel müdür arkadaşlar var. Onların deneyimlerinden yararlanılabilir. Ben bir ortak nokta bulunur diye kesinlikle inanıyorum ve umut ediyorum.”
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Amasra, Armutçuk, Kozlu, Kilimli, Karadon ve Üzülmez Müesseselerinde 8 bin 624 işçisi bulunuyor.
Kaynak: İHA
"Zonguldak ve TTK iç içe geçmiştir"
Belirli periyotlarla TTK’nın özelleşmesi ya da redevans usulüyle verilmesinin hep konuşulduğunu söyleyen Köksal Toptan, Zonguldak’ın ekonomik ve sosyal yönden TTK ile bütünleştiğine dikkat çekti. Toptan, “Zaman zaman TTK’nın özelleştirilmesi, redevans usulüyle verilmesi yahut terk edilmesi hep konuşulmuştur. Bir tarihte ‘Burayı kapatalım, işçilerin maaşlarını zarfın içerisine koyup köylerine gönderelim’ diyenler de olmuştur. Ama tabii TTK’yı, sadece kömür olarak bakarsak oradan yanlış sonuçlar çıkartmış oluruz. Bir kere Zonguldak merkeziyle TTK iç içe geçmiştir. Sadece ekonomik bakımdan değil sosyal bakımdan da böyledir. Zonguldak halkı eski Ereğli Kömür İşletmesi’ni (EKİ) beklemiyor. Okulu o yapacak, suyu o getirecek, hastaneyi o yapacak. Ben Kilimli EKİ özel ilkokulunda okudum. Onun hastaneleri vardı, onun okulları vardı. Hem duygusal, hem de diğer yönleriyle TTK Zonguldak ile iç içe olan kavramlardır” diye ifade etti.
“Kurumun bu şekilde ayakta kalması mümkün gözükmüyor”
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun güçlenmesi için gerekli çabanın gösterilmesine rağmen istenilenin elde edilemediğine dikkat çeken Toptan, “Geldiğimiz noktaya baktığımız zaman kurumun bu şekilde ayakta kalması da mümkün gözükmüyor. Buna çare bulmak lazım gelir. Biz de çok kafa yorduk. Epey tartışmalar yaptık. Şunu denedik, ‘İşçi alalım üretim artıralım, zararı azaltalım.’ O olmadı maalesef, umduğumuz bulamadık. Başta sendika olmak üzere herkes iyi niyetle bir çözüm bulması konusunda hem fikir ama doğrusunu isterseniz radikal diyebileceğimiz bir karar alıp da uygulamaya koyamadık” dedi.
“Türkiye’nin öyle bir lüksü yok”
Zonguldak’ın yer altındaki kömürün yeryüzüne çıkartılması gerektiğinin altını çizen Toptan, “Ne yapılsa doğru olur, birincisi o kömürün çıkartılması lazım. Türkiye terk edemez. Şu anda yerin altında bulunan kömürü ‘Ben artık çıkartmayacağım’ diyemez. Öyle bir lüksü yok, öyle bir imkan yok. Üretim şartlarının ağırlaşmasına, üretim maliyetlerinin çok yükselmesine rağmen o kömürü Türkiye çıkartacaktır” şeklinde konuştu.
“Zonguldak ortak akıl üretemiyor”
Kömürün yeryüzüne çıkartılmasının devlet eliyle ya da özel sektör yoluyla yapılacağı noktasında ikilem olduğunu ifade eden Eski TBMM Başkanı Toptan, Zonguldak’ın ortak akıl üretemediğini vurguladı.
Çözüm üretilemediğini vurgulayan Toptan, “Orada bir ikilem ile karşı karşıya, bunu devlet mi çıkartmaya devam etsin yoksa özel sektör aracılığıyla mı bunu yapalım? Şimdi benim üzüldüğüm, doğrusunu isterseniz kendimi de suçluyorum. Beceremediğimiz bir şey. Zonguldak ortak akıl üretemiyor, uygulayamıyor. Herkes kendine göre bir şey söylüyor. Bir araya gelmekten çekiniyoruz. Bir araya gelsek de hep birbirimizi tenkit etmekten başka şey yapamıyoruz. Çözüm üretme noktasına geldiğimiz zaman tıkanıp kalıyoruz. Şimdi ‘Böyle kalsın’ kimsenin diyememesi lazım. Böyle kalmaz. ‘Burayı satalım’ o da kolay bir karar değil. Satınca ne yapacaksınız? Zonguldak kamuoyunun önüne ne yapılmak istendiğinin çok açık konulması bunun tartışılması lazım. Bana göre burada belki bir eksikliğimiz var. Burası özelleşecekse onun da Zonguldak kamuoyunun önüne konulmak suretiyle, işçiler bir tarafta, yöneticiler bir tarafta, sektörün diğer elemanları bir tarafta bunu oturup konuşup tartışmak lazım. Ama tekrar ediyorum, ’Bu böyle gitsin, her sene 1 katrilyonu aşan zararı ödemeye devam edelim’ ile bunu yürütemeyiz” dedi.
“Üniversiteden niye yararlanamayız bilemiyorum”
Sorunun çözümünde başta GMİS olmak üzere kurumda çalışan mühendislerden, TTK’da çalışan eski genel müdürlerden ve BEÜ’den faydalanılması gerektiğini belirten Köksal Toptan, şöyle dedi:
“Bir çare bulmamız lazım gelir. Bu çareyi sendika üretecek, mühendis arkadaşlarımız, üniversitemiz var. Üniversitemiz her alanda çok başarılı hizmetleri var. Üniversitemizden niye yararlanmayız doğrusunu isterseniz bilemiyorum. Üniversiteyi devreye mutlaka sokmak lazım. Herkesin üzerinde ‘Bu oldu’ diyebileceği bir noktada uzlaşmayı sağlamak lazım gelir. Önce ‘neler olmazı’ devre dışı bıraktıktan sonra, olurlar üzerinde mutabakat sağlanacağını ben yürekten inanıyorum. İnşallah önümüzdeki süreç öyle işler. Olmaz ne ‘Bu süreç böyle devam etsin’ olmaz bu. Olmaz ne ‘Burayı kapatalım?’ bu iki olmazı çıkartalım, diğer olabilirler üzerinde yoğunlaşalım. Onlar ne olur, burada teknik çalışmaları da yapmak lazım. Üniversiteden yararlanmak lazım, kurumun çok deneyimli mühendisleri var. Daha eskiden görev yapmış olan genel müdür arkadaşlar var. Onların deneyimlerinden yararlanılabilir. Ben bir ortak nokta bulunur diye kesinlikle inanıyorum ve umut ediyorum.”
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Amasra, Armutçuk, Kozlu, Kilimli, Karadon ve Üzülmez Müesseselerinde 8 bin 624 işçisi bulunuyor.