'Yeni Dönemin Mimarı Türkiye Olacak'
Türk İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Nusretoğlu: 'Türkİslam dünyası bir dirilişe girdi, mimarı da Türkiye'dir. Şimdi asırların getirmiş olduğu yorgunluklardan kurtulup bir intibah dönemine girdik. Bugün zorluklar, dış saldırılar, emperyal oyunlar Türk ve İslam dünyasının diriliş arayışlarını hızlandırdı. Hem kendi için sorgulama hem de bir arayış içine girmeye başladı. Bu açıdan yeni dönemin mimarı Türkiye olacaktır' 'Rusya arzuladığı Avrasya Birliği'ni kuramadı. Beyaz Rusya ve Kazakistan'ın Avrasya Birliği'nden çıkabileceği endişesiyle Karabağ sorununu kendince tekrar gündeme getiriyor. Azerbaycan siyasileri ve halkı Rusya'nın devletimiz için bir numaralı tehdit olduğunu biliyor. Zaten tarih de bunu bizlere söylüyor'
EMRAH GÜNEY - Türk İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Telman Nusretoğlu, Türk-İslam dünyasında bir diriliş başladığını belirterek, 'Şimdi asırların getirmiş olduğu yorgunluklardan kurtulup bir intibah dönemine girdik. Bugün zorluklar, dış saldırılar, emperyal oyunlar Türk ve İslam dünyasının diriliş arayışlarını hızlandırdı. Hem kendi için sorgulama hem de bir arayış içine girmeye başladı. Bu açıdan yeni dönemin mimarı Türkiye olacaktır.' dedi.
Nusretoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk İslam Araştırmaları Merkezinin, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri başta olmak üzere Türk ve İslam dünyasını daha iyi analiz etmek amacıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de kurulduğunu söyledi.
Türk-İslam dünyası için yeni dönemin ittifak dönemi ve bu dönemin öncüsünün de Türkiye olduğunu aktaran Nusretoğlu, bu yönde üretilen politikaların devamının önemini vurguladı.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin her geçen gün daha da önem kazandığını dile getiren Nusretoğlu, Rusya'nın bu durumdan duyduğu tedirginliğe dikkati çekti.
Nusretoğlu, Türkiye'nin Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetlerinde artan etkisinin Rusya'yı rahatsız ettiğini belirterek, 'Rusya arzuladığı Avrasya Birliği'ni kuramadı. Beyaz Rusya ve Kazakistan'ın Avrasya Birliği'nden çıkabileceği endişesiyle Karabağ sorununu kendince tekrar gündeme getiriyor. Azerbaycan siyasileri ve halkı Rusya'nın devletimiz için bir numaralı tehdit olduğunu biliyor. Zaten tarih de bunu bizlere söylüyor.' diye konuştu.
Karabağ sorununun 15. yüzyılda başlatılan bir sorun ve Ermenistan'ın bir proje devlet olduğuna işaret eden Nusretoğlu, 'Bu proje devletinin arkasında Rus aklı vardır. Ermeni meselesi kesinlikle bağımsız bir mesele değil Rusya’nın bölgeye yönelmiş politikalarının bir ürünüdür.' ifadelerini kullandı.
- 'Türk dünyası doğan bir güneş'
Nusretoğlu, Rusya'yı batmakta olan, Türk dünyasını ise doğmakta olan bir güneş olarak niteleyerek, dünyada Türk dünyası kadar geniş coğrafyada var olabilen başka bir milletin bulunmadığı kaydetti.
Türkiye'nin büyük bir güç olduğunu söyleyen Nusretoğlu, şöyle devam etti:
'Dünyada süper güçler de dahil Balkanlarda, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Doğu Türkistan’da, Afrika'da var olan ikinci bir devlet gösterin? Bu potansiyel gücün aktif güce dönüşmesi için Türkiye çok aktif bir siyaset üretiyor. Bu farkındalığı Türkiye'nin politikaları ortaya çıkardı. Bu anlamda da Türkiye bir lokomotiftir.' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin her gün geliştiğini, İslam ve Türk dünyasının umudu haline geldiğini anlatan Nusretoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) dönem başkanı olmasının da Türk-İslam dünyası için bir fırsat olduğuna dikkati çekti.
Erdoğan'ın dönem başkanlığıyla bütün ümmet içinde vahdet ve birlik özleminin ciddi bir beklenti oluşturduğunu aktaran Nusretoğlu, 'Türk ve İslam dünyası yeni dönemin ittifak dönemi olduğunu anlamalı. Bunun mimarının, lokomotifinin Türkiye olduğunu da fark etmeli. Bu yönde politika üretmeli. Dünyanın neresinde bir Müslümanın başı sıkışırsa sıkışsın Türkiye hep bir sığınılacak limandır.Tarih, imkanlar, potansiyel güç gibi unsurlar değerlendirildiği zaman doğal olarak İİT'nin başı Türkiye, başkanı da Recep Tayyip Erdoğan'dır.' dedi.
Türk-İslam dünyasının bir dirilişe girdiğini ve bunun mimarının da Türkiye olduğunu vurgulayan Nusretoğlu, şunları kaydetti:
'Türk ve İslam dünyası bir dirilişe girdi, mimarı da Türkiye'dir. Biz, şimdi asırların getirmiş olduğu yorgunluklardan kurtulup bir intibah dönemine girdik. Bugün zorluklar, dış saldırılar, emperyal oyunlar Türk ve İslam dünyasının diriliş arayışlarını hızlandırdı. Hem kendi için sorgulama hem de bir arayış içine girmeye başladı. Bu açıdan yeni dönemin mimarı Türkiye olacaktır.'
Kaynak: AA
Nusretoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk İslam Araştırmaları Merkezinin, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri başta olmak üzere Türk ve İslam dünyasını daha iyi analiz etmek amacıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de kurulduğunu söyledi.
Türk-İslam dünyası için yeni dönemin ittifak dönemi ve bu dönemin öncüsünün de Türkiye olduğunu aktaran Nusretoğlu, bu yönde üretilen politikaların devamının önemini vurguladı.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin her geçen gün daha da önem kazandığını dile getiren Nusretoğlu, Rusya'nın bu durumdan duyduğu tedirginliğe dikkati çekti.
Nusretoğlu, Türkiye'nin Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetlerinde artan etkisinin Rusya'yı rahatsız ettiğini belirterek, 'Rusya arzuladığı Avrasya Birliği'ni kuramadı. Beyaz Rusya ve Kazakistan'ın Avrasya Birliği'nden çıkabileceği endişesiyle Karabağ sorununu kendince tekrar gündeme getiriyor. Azerbaycan siyasileri ve halkı Rusya'nın devletimiz için bir numaralı tehdit olduğunu biliyor. Zaten tarih de bunu bizlere söylüyor.' diye konuştu.
Karabağ sorununun 15. yüzyılda başlatılan bir sorun ve Ermenistan'ın bir proje devlet olduğuna işaret eden Nusretoğlu, 'Bu proje devletinin arkasında Rus aklı vardır. Ermeni meselesi kesinlikle bağımsız bir mesele değil Rusya’nın bölgeye yönelmiş politikalarının bir ürünüdür.' ifadelerini kullandı.
- 'Türk dünyası doğan bir güneş'
Nusretoğlu, Rusya'yı batmakta olan, Türk dünyasını ise doğmakta olan bir güneş olarak niteleyerek, dünyada Türk dünyası kadar geniş coğrafyada var olabilen başka bir milletin bulunmadığı kaydetti.
Türkiye'nin büyük bir güç olduğunu söyleyen Nusretoğlu, şöyle devam etti:
'Dünyada süper güçler de dahil Balkanlarda, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Doğu Türkistan’da, Afrika'da var olan ikinci bir devlet gösterin? Bu potansiyel gücün aktif güce dönüşmesi için Türkiye çok aktif bir siyaset üretiyor. Bu farkındalığı Türkiye'nin politikaları ortaya çıkardı. Bu anlamda da Türkiye bir lokomotiftir.' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin her gün geliştiğini, İslam ve Türk dünyasının umudu haline geldiğini anlatan Nusretoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) dönem başkanı olmasının da Türk-İslam dünyası için bir fırsat olduğuna dikkati çekti.
Erdoğan'ın dönem başkanlığıyla bütün ümmet içinde vahdet ve birlik özleminin ciddi bir beklenti oluşturduğunu aktaran Nusretoğlu, 'Türk ve İslam dünyası yeni dönemin ittifak dönemi olduğunu anlamalı. Bunun mimarının, lokomotifinin Türkiye olduğunu da fark etmeli. Bu yönde politika üretmeli. Dünyanın neresinde bir Müslümanın başı sıkışırsa sıkışsın Türkiye hep bir sığınılacak limandır.Tarih, imkanlar, potansiyel güç gibi unsurlar değerlendirildiği zaman doğal olarak İİT'nin başı Türkiye, başkanı da Recep Tayyip Erdoğan'dır.' dedi.
Türk-İslam dünyasının bir dirilişe girdiğini ve bunun mimarının da Türkiye olduğunu vurgulayan Nusretoğlu, şunları kaydetti:
'Türk ve İslam dünyası bir dirilişe girdi, mimarı da Türkiye'dir. Biz, şimdi asırların getirmiş olduğu yorgunluklardan kurtulup bir intibah dönemine girdik. Bugün zorluklar, dış saldırılar, emperyal oyunlar Türk ve İslam dünyasının diriliş arayışlarını hızlandırdı. Hem kendi için sorgulama hem de bir arayış içine girmeye başladı. Bu açıdan yeni dönemin mimarı Türkiye olacaktır.'