Bakan Çelik Açıklaması 'Gençliğiniz Yoksa Geleceğiniz De Yok Demektir'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Türkiye’nin ciddi sistem sorunu var. Milletvekili arkadaşlar, denetim görevini yapıyor, kime karşı, beni denetleyecek. Oysa beni denetleyen şeyin benden ayrı olması gerekiyor. İkimiz aynı pozisyondayız birbirimizi nasıl denetleyeceğiz, yürümüyor yani” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı’nda düzenlenen 101. Dönem Kaymakamlık Kursu Tecrübe Paylaşım Programı’na katıldı.
Programda kaymakam adaylarına seslenen Çelik, insanlarda sorumluluğun 7 yaşında başlaması gerektiğini vurgulayarak, bu günlere gelişinde küçük yaşlarda aldığı sorumlulukların katkısının büyük olduğunu belirtti.
“Gençliğiniz yoksa geleceğiniz de yok demektir” diyen Bakan Çelik, “Sizler buradan stajlarınız bittikten sonra yöneticilik vasfıyla toplumun karşısına çıktığınız zaman, bu milletin çocuklarının geleceğe hazırlanması konusunda kabiliyetleri doğrultusunda üzerinize düşen büyük bir sorumluluk olduğunu unutmadan işe başlamanızın doğru olacağı düşüncesindeyim. Gençliğin sağlıklı olması son derece önemli çünkü Türkiye’de yanılmıyorsam 900’ün üzerinde ilçe var. Bu ilçelerdeki 900’ün üzerindeki kaymakam kendi ilçelerin bu anlamda gençlere dönük sağlıklı adımlar atıyorsa Türkiye’nin kurtuluşu buradadır. Hiç kimse kendisini birey olarak küçük görmesin. Bulunduğu çevrede görev yapıyorsa bilin ki Türkiye’nin her yerinde görev yapılıyor. Gençlik arzuladığımız, istediğimiz gibi geleceğe katkı sunacak bir gençlik, ülkesine katkı sunacak bir gençlik geliyor demektir ama boş vericilik anlayışı çerçevesinde olaya bakacak olursak, benden ne olur gibi, benim ilçeden ne olur gibi bir anlayış içerisinde olursak, o zaman da herkesin aynı düşündüğünü düşünürseniz çok farklı bir tabloyla karşı karşıya kalırız” ifadelerini kullandı.
“DEVLET YÖNETİMİ ASLINDA ATEŞTEN BİR GÖMLEK GİYMEKTİR”
İyi bir devlet yöneticisi olmak için insanlığın geçmişi hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini belirten Çelik, “Devlet yönetimi aslında ateşten bir gömlek giymektir ama siz kaymakam adayları olarak biz ateşten gömlek giyeceğiz diye yola çıkmışsınız, kararınızı bu istikamette vermişsiniz. İnşallah sizler içinde, ülkemiz için de hayırlı olur. Millete layıkıyla hizmet etmek için insanlığın geçirdiği evreleri iyi bilmek gerekiyor. İnsanlık bugüne geldi de kendi özel hayatımızı anlattığımız zaman neler söyleyebiliriz ama bir de insanlığın geçirdiği evreler var, onların çok iyi bilinmesi gerekiyor. ‘Geçmiş yaşandı bitti’ eğer böyle bakarsanız, böyle söylerseniz bugünü anlayamazsınız. Bugünü anlayamamakla da kalmazsınız geleceği de planlayamazsınız. Bugünü planlamak istiyorsanız, mutlak suretle insanlığın dünüyle bugüne nasıl geldiğiyle ilgili mutlaka meşgul olmanız gerekiyor” dedi.
“DEĞİŞİM İNSANLIĞIN EN BÜYÜK KEŞFİDİR”
İnsanlığın en büyük keşfinin değişim olduğunun altını çizen Çelik, “Değişim insanlığın en büyük keşfidir. Değişimin karşısında ne Berlin Duvarı durabildi, ne Sovyet rejimi durabildi. Duvarı da devirdi gitti, rejimi de aldı götürdü. Değişim bir tercih değil, değişim bir zorunluluk. Hayat her gün yeniye koşar, her gün farklı bir tecelliye bürünür. Sen aynı kalıyorsan toprağında hayat kıvılcımı kalmamış demektir. Toprağında hayat kıvılcımı olanlar, mutlak suretle yeniye koşacaklardır, yeniyi yakalamaya çalışacaklardır. Yenilik ve değişimin bir zorunluluk olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Taş devri taşlar bittiği için değil kafalar değiştiği için sona ermiştir. Gerçekten de öyle. Taşlar devam ediyor, taşlar var ama kafalar değiştiği için bu değişim, dönüşüm birçok evrelerin geride kalmasını ve yeni süreçlere insanlığın ulaşmasını sağlamıştır” şeklinde konuştu.
“MEVCUDU MUHAFAZA ANLAYIŞINDAN MUTLAKA ÇIKIN”
Kaymakam adaylarına tavsiyelerde bulunan Çelik, “Yönetici olarak benim sizlere söyleyeceğim, mevcudu muhafaza anlayışından mutlaka çıkın. ‘Böyle bir düzen var bu düzeni böyle devam ettirelim.’ Hayır, yeni bir kaymakam gelmiş buraya, yeni bir bakış açısı; ‘Mevcut durum nedir, mevcut durum üzerine ben ne koyabilirim’ anlayışı önemli. Tersi de olabilir, ‘Bu iş böyle gelmiş böyle gider’ diyebilirsiniz. Salla başı al maaşı derler ya halk arsında. Böyle bir yöneticilik de yapabilirsiniz ama böyle idealist, genç arkadaşların mutlak suretle mevcudu muhafaza şeklinde değil, mevcuttaki aksaklıkları görüp nasıl bunu daha iyi bir noktaya taşırız noktasında olmaları gerekiyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN CİDDİ SİSTEM SORUNU VAR”
Uzun yıllardır siyasetin içerisinde olduğunu hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
“Rahmetli Fahri Korutürk’ün seçilişini hatırlıyorum. Bir türlü seçilemedi. Kaç tur oldu seçilemedi. Sonra rahmetli Özel-Evren dönemini yaşadık zoraki nikah. Sonra yine rahmetli Özal-Mesut Yılmaz dönemini yaşadık; Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak. Orada da bir sürü sıkıntılar, çelişkiler. Sonra yine iki rahmetli Özal ve Demirel dönemlerini izledik. Rahmetli Demirel ile Tansu hanımın dönemini izledik. Sonra rahmetli Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer dönemini izledik. Yukarıda çatıda bir türlü huzurun sağlanamadığı bir süreçti. O halde Türkiye’nin ciddi sitem sorunu var. Günümüzde çok tartışıldığı için söylüyorum, endişe içinde olduğum için söylüyorum. Ben bakanım, 9’uncu yılındayım bakanlığımın ama beni denetleyen benim içinden çıktığım gruptan insanlar, milletvekili arkadaşlar. Ben hasbelkader bakan olarak tayin edilmişim, diğer arkadaşım milletvekili. O da denetim görevini yapıyor, kime karşı, beni denetleyecek. Oysa beni denetleyen şeyin benden ayrı olması gerekiyor. İkimiz aynı pozisyondayız birbirimizi nasıl denetleyeceğiz; yürümüyor yani. Kendi içinde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunun için Türkiye hem burada aşağıda önalan, toplumun önünde yürüyen bir mekanizma anlayışını her alanda oluşturma zarureti var.”
Kaynak: İHA
Programda kaymakam adaylarına seslenen Çelik, insanlarda sorumluluğun 7 yaşında başlaması gerektiğini vurgulayarak, bu günlere gelişinde küçük yaşlarda aldığı sorumlulukların katkısının büyük olduğunu belirtti.
“Gençliğiniz yoksa geleceğiniz de yok demektir” diyen Bakan Çelik, “Sizler buradan stajlarınız bittikten sonra yöneticilik vasfıyla toplumun karşısına çıktığınız zaman, bu milletin çocuklarının geleceğe hazırlanması konusunda kabiliyetleri doğrultusunda üzerinize düşen büyük bir sorumluluk olduğunu unutmadan işe başlamanızın doğru olacağı düşüncesindeyim. Gençliğin sağlıklı olması son derece önemli çünkü Türkiye’de yanılmıyorsam 900’ün üzerinde ilçe var. Bu ilçelerdeki 900’ün üzerindeki kaymakam kendi ilçelerin bu anlamda gençlere dönük sağlıklı adımlar atıyorsa Türkiye’nin kurtuluşu buradadır. Hiç kimse kendisini birey olarak küçük görmesin. Bulunduğu çevrede görev yapıyorsa bilin ki Türkiye’nin her yerinde görev yapılıyor. Gençlik arzuladığımız, istediğimiz gibi geleceğe katkı sunacak bir gençlik, ülkesine katkı sunacak bir gençlik geliyor demektir ama boş vericilik anlayışı çerçevesinde olaya bakacak olursak, benden ne olur gibi, benim ilçeden ne olur gibi bir anlayış içerisinde olursak, o zaman da herkesin aynı düşündüğünü düşünürseniz çok farklı bir tabloyla karşı karşıya kalırız” ifadelerini kullandı.
“DEVLET YÖNETİMİ ASLINDA ATEŞTEN BİR GÖMLEK GİYMEKTİR”
İyi bir devlet yöneticisi olmak için insanlığın geçmişi hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini belirten Çelik, “Devlet yönetimi aslında ateşten bir gömlek giymektir ama siz kaymakam adayları olarak biz ateşten gömlek giyeceğiz diye yola çıkmışsınız, kararınızı bu istikamette vermişsiniz. İnşallah sizler içinde, ülkemiz için de hayırlı olur. Millete layıkıyla hizmet etmek için insanlığın geçirdiği evreleri iyi bilmek gerekiyor. İnsanlık bugüne geldi de kendi özel hayatımızı anlattığımız zaman neler söyleyebiliriz ama bir de insanlığın geçirdiği evreler var, onların çok iyi bilinmesi gerekiyor. ‘Geçmiş yaşandı bitti’ eğer böyle bakarsanız, böyle söylerseniz bugünü anlayamazsınız. Bugünü anlayamamakla da kalmazsınız geleceği de planlayamazsınız. Bugünü planlamak istiyorsanız, mutlak suretle insanlığın dünüyle bugüne nasıl geldiğiyle ilgili mutlaka meşgul olmanız gerekiyor” dedi.
“DEĞİŞİM İNSANLIĞIN EN BÜYÜK KEŞFİDİR”
İnsanlığın en büyük keşfinin değişim olduğunun altını çizen Çelik, “Değişim insanlığın en büyük keşfidir. Değişimin karşısında ne Berlin Duvarı durabildi, ne Sovyet rejimi durabildi. Duvarı da devirdi gitti, rejimi de aldı götürdü. Değişim bir tercih değil, değişim bir zorunluluk. Hayat her gün yeniye koşar, her gün farklı bir tecelliye bürünür. Sen aynı kalıyorsan toprağında hayat kıvılcımı kalmamış demektir. Toprağında hayat kıvılcımı olanlar, mutlak suretle yeniye koşacaklardır, yeniyi yakalamaya çalışacaklardır. Yenilik ve değişimin bir zorunluluk olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Taş devri taşlar bittiği için değil kafalar değiştiği için sona ermiştir. Gerçekten de öyle. Taşlar devam ediyor, taşlar var ama kafalar değiştiği için bu değişim, dönüşüm birçok evrelerin geride kalmasını ve yeni süreçlere insanlığın ulaşmasını sağlamıştır” şeklinde konuştu.
“MEVCUDU MUHAFAZA ANLAYIŞINDAN MUTLAKA ÇIKIN”
Kaymakam adaylarına tavsiyelerde bulunan Çelik, “Yönetici olarak benim sizlere söyleyeceğim, mevcudu muhafaza anlayışından mutlaka çıkın. ‘Böyle bir düzen var bu düzeni böyle devam ettirelim.’ Hayır, yeni bir kaymakam gelmiş buraya, yeni bir bakış açısı; ‘Mevcut durum nedir, mevcut durum üzerine ben ne koyabilirim’ anlayışı önemli. Tersi de olabilir, ‘Bu iş böyle gelmiş böyle gider’ diyebilirsiniz. Salla başı al maaşı derler ya halk arsında. Böyle bir yöneticilik de yapabilirsiniz ama böyle idealist, genç arkadaşların mutlak suretle mevcudu muhafaza şeklinde değil, mevcuttaki aksaklıkları görüp nasıl bunu daha iyi bir noktaya taşırız noktasında olmaları gerekiyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN CİDDİ SİSTEM SORUNU VAR”
Uzun yıllardır siyasetin içerisinde olduğunu hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
“Rahmetli Fahri Korutürk’ün seçilişini hatırlıyorum. Bir türlü seçilemedi. Kaç tur oldu seçilemedi. Sonra rahmetli Özel-Evren dönemini yaşadık zoraki nikah. Sonra yine rahmetli Özal-Mesut Yılmaz dönemini yaşadık; Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak. Orada da bir sürü sıkıntılar, çelişkiler. Sonra yine iki rahmetli Özal ve Demirel dönemlerini izledik. Rahmetli Demirel ile Tansu hanımın dönemini izledik. Sonra rahmetli Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer dönemini izledik. Yukarıda çatıda bir türlü huzurun sağlanamadığı bir süreçti. O halde Türkiye’nin ciddi sitem sorunu var. Günümüzde çok tartışıldığı için söylüyorum, endişe içinde olduğum için söylüyorum. Ben bakanım, 9’uncu yılındayım bakanlığımın ama beni denetleyen benim içinden çıktığım gruptan insanlar, milletvekili arkadaşlar. Ben hasbelkader bakan olarak tayin edilmişim, diğer arkadaşım milletvekili. O da denetim görevini yapıyor, kime karşı, beni denetleyecek. Oysa beni denetleyen şeyin benden ayrı olması gerekiyor. İkimiz aynı pozisyondayız birbirimizi nasıl denetleyeceğiz; yürümüyor yani. Kendi içinde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunun için Türkiye hem burada aşağıda önalan, toplumun önünde yürüyen bir mekanizma anlayışını her alanda oluşturma zarureti var.”