'Yeşil Sektör 2016' Etkinliği

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Kulübü'nün bu yıl 5'incisini düzenlediği etkinlik sona erdi.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Çevre Kulübü'nün bu yıl 5'incisini düzenlediği, sürdürülebilirlik üzerine çalışan kurumların ve firmaların temsilcileriyle öğrencileri bir araya getiren 'Yeşil Sektör 2016' etkinliği sona erdi.

YTÜ Davutpaşa Kongre ve Kültür Merkezi'nde sürdürülebilir bir yaşam için çalışanlarla öğrenciler, dün başlayan etkinlik kapsamında bir araya geldi. 'Sürdürülebilir bir yaşam için sürdürülebilir iş!' sloganıyla gerçekleştirilen açık oturum ve panellerin bugünkü bölümünde ilk olarak, 'İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Yeşil Ekonomi', ikinci bölümde 'Ulaşım ve Kentsel Gelişim Boyutuyla Yaşanabilir Şehirler', üçüncü bölümünde ise 'Türkiye'nin Çevresel Yönetim Aracı Olarak Çevresel Etki Değerlendirme ve Güncel Örnekler' konuları ele alındı.

- 'Devlet olarak Türkiye'nin 'İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu var'

Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde ise, 'İklim Değişikliği' paneli düzenlendi. Burada konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Daire Başkanı Mehrali Ecer, Türkiye'nin, iklim değişikliği konusunda 'İlkim Başmüzakerecisi' atadığını söyledi.

İnsanların günümüzde hiçbir dönemde görülmediği kadar karbondioksit soluduğuna dikkati çeken Ecer, 'Bununla küresel anlamda mücadele etmek gerekiyor. Türkiye bu konuyu 1994'te gündemine aldı. Bu konuda önemli bir adım olan Paris Anlaşması kabul edildi. 195 ülke buna imza attı. Devlet olarak Türkiye'de içinde birçok farklı bakanlıktan birimin bulunduğu İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu var. Bu kurul bu konuda Türkiye'nin kararlarını ve çalışmalarını belirliyor. Dünyada sıralama bazen değişse de birinci olarak terör, ikinci olarak ekonomi ve üçüncü olarak iklim değişikliğini sıralamak mümkün' diye konuştu.

TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar ise, iklim değişikliğinin insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük sorun olduğunu vurguladı.

İklim değişikliği nedeniyle gıda fiyatlarının yükseldiğini hatırlatan Karapınar, 'Bu da hepimizi etkiliyor. Bu sorundan en çok kalkınmakta olan ülkeler etkileniyor. Sadece toplum değil, ekosistem, diğer canlılarda olumsuz etkileniyor. Artık sürdürebilir kalkınmayı, yenilenebilir enerjiyi hedeflemeliyiz. 2030'larda, 2040'larda kalkınmış bir ülke olmak istiyorsanız, doğasıyla, suyuyla, toprağıyla sürdürülebilir kalkınmayı yapmanız gerekiyor. Türkiye olarak kalkınmanın bu trenine binmede geç kalmamalıyız' ifadelerini kullandı.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF Türkiye) İklim ve Enerji Sorumlusu Mustafa Özgür Berke de, iklim değişikliğinin çatı problem olarak algılanması nedeniyle uygun müdahale noktasının bulunamadığını belirtti. Enerji sektörü ve fosil yakıtlardan yayılan sera gazının iklim değişikliğinde en önemli etken olduğunu anımsatan Berke, sivil toplum kuruluşlarının bu konuda çok önemli bir işbirliği içinde çalıştığına vurgu yaptı. Berke, 'Gezegenin karşı karşıya kaldığı en önemli mücadele alanı iklim değişikliği. Devlet bunun politikasını belirliyor. İş dünyasını da buna katmak lazım' dedi.

Coca Cola İçecek Kurumsal İlişkiler Direktörü Aykan Gülten, iklim değikliği konusunun iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve politika yapıcıların gündemine son 10-15 yılda girdiğini söyledi. Özel sektörün bu konunun göbeğinde kendisini bir anda bulduğunu belirten Gülten, şirketlerden bu konuda beklentilerin çok yüksek olduğunu söyledi.

İklim değişikliğinin çevre üzerinde etkisinin öngörülenden çok daha fazla olduğuna vurgu yapan Gülten, 'Sadece çevreciler değil, iş dünyası da bunun farkında. İklim değişikliği bizim ürünlerimizin içeriğine de bir tehlike. Bu değişiklik hem ürünün içine koyduğumuz tarımsal ham madde kaynağının hem de ürünümüzün ana maddesi suyu etkiliyor. Bu bizim işimize bir tehdit' diye konuştu.

Etkinliğin son bölümünde ise 'Alternatif Çevre Mühendisliği' paneli gerçekleştirildi.
Kaynak: AA