Eğitim-Bir-Sen'den 'Kılık Kıyafet' Araştırması
MemurSen ve EğitimBirSen Genel Başkanı Yalçın: 'Türkiye genelinde öğretmenlerin yüzde 62,4'ü serbest kıyafet istiyor. Serbest kıyafet uygulaması, genç ve eğitimli velilerle genç öğretmenler tarafından daha fazla kabul görüyor' 'Öğretmenlerin yüzde 54,7'si, uygulanan kılık ve kıyafet zorunluluğunun özgürlüğü kısıtlayıcı olduğunu düşünürken, velilerin yüzde 35,6, öğrencilerin ise yüzde 47'si öğretmenin özgürlüğünü kısıtladığını söylüyor' 'Yetkililerden, toplumsal bir talebe dönüşen kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi konusunda bir an önce adım atmalarını bekliyor ve istiyoruz'
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye genelinde öğretmenlerin yüzde 62,4'ünün serbest kıyafet istediğini belirterek, serbest kıyafet uygulamasının genç ve eğitimli velilerle genç öğretmenler tarafından daha fazla kabul gördüğünü söyledi.
Yalçın, Eğitim-Bir-Sen tarafından A&G Araştırma Şirketine yaptırılan 'Kılık Kıyafet Araştırması'nın sonuçlarını Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
Eğitim-Bir-Sen'in kurulduğu tarihten bugüne kadar her zaman mazlum ve mağdurların yanında, yasakların ve yasakçıların karşısında olduğunu belirten Yalçın, öğretmenlerin giyim kuşam özgürlüğü için de uzun süredir mücadele verdiklerini hatırlattı.
Bu kapsamda saç ve sakal kesimi, kravat takılması ile başörtüsünün bağlanma biçimi gibi insan onurunu rencide eden müdahalelere tepki göstermek için onlarca basın açıklaması yaptıklarını, eylem ve etkinlik düzenlediklerini anımsatan Yalçın, şöyle konuştu:
'Özgürlük için 10 milyon imza sloganıyla başlattığımız kampanya ve 12 milyon 300 bin imzayla da çalışanların haklı talebi, milletin güçlü iradesi olduğu yönünde kamuoyunun desteğini elde ettiğimiz 'kamuda kılık ve kıyafet özgürlüğü' hedefli 'sivil itaatsizliğimiz', başta başörtüsü olmak üzere, kadın kamu görevlilerine büyük oranda serbest kıyafetin yolunu açtı. Resmi Gazete'nin 8 Ekim 2013 tarihli sayısında yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, devletle milleti ayrıştıran başörtüsü yasağı sona erdirilirken, tek tipçiliğin ve vesayet ikliminin ritüellerinden biri olan andımız da kaldırıldı. Başta başörtüsü olmak üzere, kadınların kılık ve kıyafet yasaklarından kurtulmasını sağlayan düzenlemeyi çok önemli fakat eksik bulduğumuz için, kılık ve kıyafet serbestliği talebimizin erkekleri kapsaması ve kamuda serbest kılık ve kıyafetin gerçekten hayata geçmesi için kararlılığımızı devam ettirdik.'
- 'Toplam 6 bin 55 kişiyle yüz yüze görüşüldü'
Yalçın, kılık kıyafet düzenlemesiyle ilgili daha çok darbe dönemlerinin ürünü olan tüm yasal dayatmaların kaldırılması için Eğitim-Bir-Sen olarak 15 Mart 2013'te bir karar aldıklarını hatırlatarak, bu karar doğrultusunda kılık ve kıyafet özgürlüğünü teminat altına alan yasal ve yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar üyelerinin kılık kıyafet serbestisini talep eden eylemlerinin süreceğini söyledi.
Konuşmasında, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5. maddesine de dikkati çeken Yalçın, bu maddeyle kadınların kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise, kot ve benzeri pantolonlar giyemeyeceğini, erkeklerin ise her gün sakal tıraşı olacağını ve sakal bırakamayacağını, bıyık uzunluğunun ise üst dudak boyunu geçemeyeceğini aktardı.
Eğitim-Bir-Sen olarak ense tıraşı, saç, sakal, favori, bıyık, tırnak uzunluğu gibi antidemokratik dayatmalar içeren 1982 model darbe ürünü köhne kılık-kıyafet yönetmeliği değiştirilinceye kadar mücadele etmeye kararlı olduklarını belirten Yalçın, şu bilgileri verdi:
'Yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerin kılık ve kıyafet yönetmeliğiyle ilgili görüşlerini öğrenmek amacıyla bir araştırma yaptık. Adil Gür'ün şirketi A&G tarafından Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, İçel, Niğde, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Van ve Zonguldak'ta, 3 bin 12 öğretmen, bin 563 veli, 8. sınıf ve üzeri bin 480 öğrenciyle, toplamda 6 bin 55 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle bu araştırma gerçekleştirilmiştir. Türkiye genelinde öğretmenlerin yüzde 62,4'ü serbest kıyafet istiyor. Serbest kıyafet uygulaması, genç ve eğitimli velilerle genç öğretmenler tarafından daha fazla kabul görüyor. 25 yaşın altındaki öğretmenlerin yüzde 66,3’ü, 26-44 yaş arası öğretmenlerin ise yüzde 64,6’sı serbest kıyafet istiyor.'
- 'Kıyafet uygulaması mevsime uygun giyinmeye imkan sağlamıyor'
Araştırmada, 'fikrim yok' diyenler dikkate alınmadığında öğretmenlerin yüzde 57,3'ü, velilerin ise yüzde 54,1'i öğretmenlere uygulanan zorunlu kılık ve kıyafet serbestliğinin kaldırılması halinde öğretmenlerin bunu suistimal etmeyeceğini düşündüğünü aktaran Yalçın, 'Öğretmenlerin yüzde 54,7'si, uygulanan kılık ve kıyafet zorunluluğunun özgürlüğü kısıtlayıcı olduğunu düşünürken, velilerin yüzde 35,6, öğrencilerin ise yüzde 47'si öğretmenin özgürlüğünü kısıtladığını söylüyor. 'Bu bir hak ihlali mi?' sorusuna da benzer oranlarda cevaplar veriliyor' dedi.
Öğretmenlerin yüzde 30,6'sının serbest kıyafet uygulamasının öğretmenlerin kendine olan güvenini artıracağını düşündüğünü ifade eden Yalçın, bunu yüzde 22,9 ile derslere konsantrasyonun, yüzde 20,9 ile motivasyonun, yüzde 11,4 ile ders başarısının artacağı düşüncelerinin takip ettiğini söyledi.
Öğretmenlerin yüzde 34,8'inin yürürlükte olan kılık ve kıyafet uygulamasının iklim ve mevsim şartlarına uygun giyinmeye imkan sağlamadığını ifade ettiğini vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:
'Öğretmenlerin yüzde 26,1'i, öğrencilerin yüzde 17,6'sı, velilerin ise yüzde 16'sı öğretmenlere uygulanan kılık ve kıyafet zorunluluğunun kaldırılmasının öğrencinin başarısını olumlu etkileyeceğini kaydediyor. Öğrencilerin yüzde 23,5'i, serbest kıyafet giymesi durumunda öğretmeniyle iletişiminin daha da artacağını düşünüyor. Araştırmanın sonuçları, talebimizin, sadece üyelerimiz değil, toplum tarafından da kabul gördüğünü ortaya koymaktadır. Yetkililerden, toplumsal bir talebe dönüşen kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi konusunda bir an önce adım atmalarını bekliyor ve istiyoruz.'
- Gür: 'Çalışmanın hata payı yüzde 1,5'un daha altında'
A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür de yaptıkları 'Kılık Kıyafet Araştırması'nın 1 Kasım seçimlerinin ardında kamuoyuyla paylaştıkları ilk çalışma olduğunu belirtti.
Araştırmanın örnekleminin çok titiz bir çalışmayla belirlendiğini vurgulayan Gür, 31 ilde 3 bin 12 öğretmenle yüz yüze görüştüklerini söyledi.
Türkiye'deki öğretmen sayısı dikkate alındığında örneklem sayısının düşük sanılabileceğini ama başarılı örneklem seçimi sayesinde söz konusu rakamla dahi başarılı bir sonuca ulaşıldığını bildirdi.
Yapılan çalışmanın çok kapsamlı ve detaylı olduğuna dikkati çeken Gür, şunları kaydetti:
'Araştırma kapsamında 6 binden fazla denekle yüz yüze görüştük. Yüz yüze araştırmada 6 bin rakamı çok büyük bir rakam. Bu çalışmanın hata payı yüzde 1,5'un daha altında. Araştırmalar, gece karanlığında el feneri ve mum ışığı gibi önümüzü görmemize yardımcı oluyor. Araştırmayı özetlersek, öğretmenler uygulamadaki Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nden memnun değiller. Her 100 öğretmenden 63'ü 'kılıf kıyafet yönetmeliği değiştirilsin, öğretmenlerde de serbest kıyafet uygulamasına geçilsin' diyor.'
Kaynak: AA
Yalçın, Eğitim-Bir-Sen tarafından A&G Araştırma Şirketine yaptırılan 'Kılık Kıyafet Araştırması'nın sonuçlarını Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
Eğitim-Bir-Sen'in kurulduğu tarihten bugüne kadar her zaman mazlum ve mağdurların yanında, yasakların ve yasakçıların karşısında olduğunu belirten Yalçın, öğretmenlerin giyim kuşam özgürlüğü için de uzun süredir mücadele verdiklerini hatırlattı.
Bu kapsamda saç ve sakal kesimi, kravat takılması ile başörtüsünün bağlanma biçimi gibi insan onurunu rencide eden müdahalelere tepki göstermek için onlarca basın açıklaması yaptıklarını, eylem ve etkinlik düzenlediklerini anımsatan Yalçın, şöyle konuştu:
'Özgürlük için 10 milyon imza sloganıyla başlattığımız kampanya ve 12 milyon 300 bin imzayla da çalışanların haklı talebi, milletin güçlü iradesi olduğu yönünde kamuoyunun desteğini elde ettiğimiz 'kamuda kılık ve kıyafet özgürlüğü' hedefli 'sivil itaatsizliğimiz', başta başörtüsü olmak üzere, kadın kamu görevlilerine büyük oranda serbest kıyafetin yolunu açtı. Resmi Gazete'nin 8 Ekim 2013 tarihli sayısında yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, devletle milleti ayrıştıran başörtüsü yasağı sona erdirilirken, tek tipçiliğin ve vesayet ikliminin ritüellerinden biri olan andımız da kaldırıldı. Başta başörtüsü olmak üzere, kadınların kılık ve kıyafet yasaklarından kurtulmasını sağlayan düzenlemeyi çok önemli fakat eksik bulduğumuz için, kılık ve kıyafet serbestliği talebimizin erkekleri kapsaması ve kamuda serbest kılık ve kıyafetin gerçekten hayata geçmesi için kararlılığımızı devam ettirdik.'
- 'Toplam 6 bin 55 kişiyle yüz yüze görüşüldü'
Yalçın, kılık kıyafet düzenlemesiyle ilgili daha çok darbe dönemlerinin ürünü olan tüm yasal dayatmaların kaldırılması için Eğitim-Bir-Sen olarak 15 Mart 2013'te bir karar aldıklarını hatırlatarak, bu karar doğrultusunda kılık ve kıyafet özgürlüğünü teminat altına alan yasal ve yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar üyelerinin kılık kıyafet serbestisini talep eden eylemlerinin süreceğini söyledi.
Konuşmasında, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5. maddesine de dikkati çeken Yalçın, bu maddeyle kadınların kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise, kot ve benzeri pantolonlar giyemeyeceğini, erkeklerin ise her gün sakal tıraşı olacağını ve sakal bırakamayacağını, bıyık uzunluğunun ise üst dudak boyunu geçemeyeceğini aktardı.
Eğitim-Bir-Sen olarak ense tıraşı, saç, sakal, favori, bıyık, tırnak uzunluğu gibi antidemokratik dayatmalar içeren 1982 model darbe ürünü köhne kılık-kıyafet yönetmeliği değiştirilinceye kadar mücadele etmeye kararlı olduklarını belirten Yalçın, şu bilgileri verdi:
'Yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerin kılık ve kıyafet yönetmeliğiyle ilgili görüşlerini öğrenmek amacıyla bir araştırma yaptık. Adil Gür'ün şirketi A&G tarafından Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, İçel, Niğde, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Van ve Zonguldak'ta, 3 bin 12 öğretmen, bin 563 veli, 8. sınıf ve üzeri bin 480 öğrenciyle, toplamda 6 bin 55 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle bu araştırma gerçekleştirilmiştir. Türkiye genelinde öğretmenlerin yüzde 62,4'ü serbest kıyafet istiyor. Serbest kıyafet uygulaması, genç ve eğitimli velilerle genç öğretmenler tarafından daha fazla kabul görüyor. 25 yaşın altındaki öğretmenlerin yüzde 66,3’ü, 26-44 yaş arası öğretmenlerin ise yüzde 64,6’sı serbest kıyafet istiyor.'
- 'Kıyafet uygulaması mevsime uygun giyinmeye imkan sağlamıyor'
Araştırmada, 'fikrim yok' diyenler dikkate alınmadığında öğretmenlerin yüzde 57,3'ü, velilerin ise yüzde 54,1'i öğretmenlere uygulanan zorunlu kılık ve kıyafet serbestliğinin kaldırılması halinde öğretmenlerin bunu suistimal etmeyeceğini düşündüğünü aktaran Yalçın, 'Öğretmenlerin yüzde 54,7'si, uygulanan kılık ve kıyafet zorunluluğunun özgürlüğü kısıtlayıcı olduğunu düşünürken, velilerin yüzde 35,6, öğrencilerin ise yüzde 47'si öğretmenin özgürlüğünü kısıtladığını söylüyor. 'Bu bir hak ihlali mi?' sorusuna da benzer oranlarda cevaplar veriliyor' dedi.
Öğretmenlerin yüzde 30,6'sının serbest kıyafet uygulamasının öğretmenlerin kendine olan güvenini artıracağını düşündüğünü ifade eden Yalçın, bunu yüzde 22,9 ile derslere konsantrasyonun, yüzde 20,9 ile motivasyonun, yüzde 11,4 ile ders başarısının artacağı düşüncelerinin takip ettiğini söyledi.
Öğretmenlerin yüzde 34,8'inin yürürlükte olan kılık ve kıyafet uygulamasının iklim ve mevsim şartlarına uygun giyinmeye imkan sağlamadığını ifade ettiğini vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:
'Öğretmenlerin yüzde 26,1'i, öğrencilerin yüzde 17,6'sı, velilerin ise yüzde 16'sı öğretmenlere uygulanan kılık ve kıyafet zorunluluğunun kaldırılmasının öğrencinin başarısını olumlu etkileyeceğini kaydediyor. Öğrencilerin yüzde 23,5'i, serbest kıyafet giymesi durumunda öğretmeniyle iletişiminin daha da artacağını düşünüyor. Araştırmanın sonuçları, talebimizin, sadece üyelerimiz değil, toplum tarafından da kabul gördüğünü ortaya koymaktadır. Yetkililerden, toplumsal bir talebe dönüşen kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi konusunda bir an önce adım atmalarını bekliyor ve istiyoruz.'
- Gür: 'Çalışmanın hata payı yüzde 1,5'un daha altında'
A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür de yaptıkları 'Kılık Kıyafet Araştırması'nın 1 Kasım seçimlerinin ardında kamuoyuyla paylaştıkları ilk çalışma olduğunu belirtti.
Araştırmanın örnekleminin çok titiz bir çalışmayla belirlendiğini vurgulayan Gür, 31 ilde 3 bin 12 öğretmenle yüz yüze görüştüklerini söyledi.
Türkiye'deki öğretmen sayısı dikkate alındığında örneklem sayısının düşük sanılabileceğini ama başarılı örneklem seçimi sayesinde söz konusu rakamla dahi başarılı bir sonuca ulaşıldığını bildirdi.
Yapılan çalışmanın çok kapsamlı ve detaylı olduğuna dikkati çeken Gür, şunları kaydetti:
'Araştırma kapsamında 6 binden fazla denekle yüz yüze görüştük. Yüz yüze araştırmada 6 bin rakamı çok büyük bir rakam. Bu çalışmanın hata payı yüzde 1,5'un daha altında. Araştırmalar, gece karanlığında el feneri ve mum ışığı gibi önümüzü görmemize yardımcı oluyor. Araştırmayı özetlersek, öğretmenler uygulamadaki Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nden memnun değiller. Her 100 öğretmenden 63'ü 'kılıf kıyafet yönetmeliği değiştirilsin, öğretmenlerde de serbest kıyafet uygulamasına geçilsin' diyor.'