Araştırmacılar 230 Yıllık Tanıyı Doğruladı

İngiliz bilim adamları, 1786 yılında bir hastaya konulan 'tümör kemik kadar serttir' tanısını doğruladı.

BBC'nin haberine göre, Royal Marsden Hastanesi araştırmacıları, İskoç cerrah John Hunter'ın 230 yıl önce bir hastasına koyduğu kemik tümörü teşhisini inceledi.

Hunter'ın St George's Hastanesinde alt uyluk kemiği şişen hastanın bacağını keserek koyduğu 'kemiğin kendisinden kaynaklanan tümör çeşidi' teşhisini doğrulayan doktorlar, kanserin zaman içinde nasıl değiştiğine ilişkin ipuçları elde etti.

Çalışma ekibinden Dr. Christina Messiou, 'Tanının gerçekten etkileyici olduğunu düşünüyorum. Doğrusu Hunter'in hastaya uyguladığı yöntem, bizim de modern tıpta uygulayacağımız yöntemle benzer ilkeler izliyor. Örneklere bakarak, John Hunter'in osteosarkomaya (kemik tümörü) ilişkin yazdıkları hastalığa dair bildiklerimizle şaşırtıcı bir biçimde uyuşuyor.' dedi.

Bulgular arasında herhangi bir farklılık olup olmadığını görmek için Hunter'ın tarihi örnekleriyle çağdaş tümörleri mikroskopik ve genetik olarak karşılaştırdıklarını belirten Messiou, 'Bu, kanserin 200 yıldan fazla süredir gelişimini inceleyen bir çalışma ve dürüst olmak gerekirse ne bulacağımızı gerçekten bilmiyoruz.' diye konuştu.

Hunter'ın Cerrahlar Kraliyet Koleji'ndeki Hunterian Müzesi'nde sergilenen tıbbi koleksiyonunda bulunan notlarda ünlü cerrahın söz konusu hastanın durumuna ilişkin 'Kemikte bir kalınlaşma oluyor ve şişlik giderek artıyordu. Bacağın sorunlu kısmı üzerinde yapılan çalışmada, uyluk kemiğinin alt kısmını saran, kemiğin kendisinden kaynaklanıyor gibi görülen tümör çeşidi bir madde bulundu. Bundan sonra hasta giderek kilo kaybetti ve nefes alış verişi güçleşti. Hasta bacağının kesilmesinden yedi hafta sonra hayatını kaybetti ve yapılan otopsi sonucu kemik tümörünün hastanın akciğerlerine, kalp ve kaburgasına sıçradığı ortaya çıktı.' ifadeleri yer alıyor.

Zamanının en saygın bilim adamlarından ve cerrahlarından biri kabul edilen Hunter, kemik ve diş gelişimi, zührevi hastalıklar, sindirim sistemi, çocukların gelişimi ve lenf sistemiyle ilgili çığır açıcı çalışmalara imza atmıştı. Çalışmalarına ağabeyi William Hunter'ın anatomi okulunda başlayan Hunter, orduda da cerrahlık yapmış ve 1764'te Londra'da kendi anatomi okulunu kurmuştu. Hunter, insanlar ve diğer omurgalıların anatomisini gösteren 14 bin parçalık bir koleksiyon oluşturmuştu.

Kaynak: AA