Kaynak'tan HDP'ye 'Maşa' Eleştirisi

Başbakan Yardımcı Veysi Kaynak, tutuklanan HDP milletvekilleri ile ilgili olarak, "Bütün çağrılarımıza, ısrarlarımıza rağmen meşru bir siyasi parti olarak bulunduğu Mecliste gayrimeşru, 30 yıldır kan döken bir terör örgütü PKK’nın maşası, uzantısı halinde faaliyetlerde bulundu" dedi.

Kaynak'tan HDP'ye 'Maşa' Eleştirisi
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Mısır Çarşısı’ndaki onarım çalışmalarını yerinde inceledi. Başbakan Yardımcısı Kaynak, inceleme sonrası tutuklanan HDP milletvekilleri ve Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına yönelik yapılan tutuklamalarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Tutuklanan HDP’li milletvekilleri hakkında konuşan Kaynak, "HDP ile ilgili konu aslında son bir buçuk yıldır bütün milletimizin önünde cereyan eden bir hadise. HDP meşru yollarla bizim milletimizin oylarını almış bir siyasi o parti aynen bizim milletvekillerimiz gibi. TBMM’de 59 milletvekili var ve bütün organlarında temsil ediliyor. 316 kişilik AK Parti grubu hangi imkanlara sahipse HDP de o imkanlara sahip. Ancak HDP bütün çağrılarımıza, ısrarlarımıza rağmen meşru bir siyasi parti olarak bulunduğu Mecliste gayri meşru 30 yıldır kan döken bir terör örgütü PKK’nın maşası, uzantısı halinde faaliyetlerde bulundu. Bu son tutuklamaların dayanağı aslında bildiğiniz gibi anayasa değişikliğiyle TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırılması dosyaları bekleyen bütün milletvekillerine yönelik bir anayasa değişikliği yapıldı. Bunların yargılanmasının önü açıldı. AKP’nin, CHP’nin, MHP’nin milletvekilleri savcılıklara gitti. MHP’nin genel başkanı dahi gitti. Ama HDP’nin 55 milletvekillinden sadece bir tanesi ifade vermeye gitti. O günleri hatırlayın, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ Meclis kürsüsünden biz asla ifadeye gitmeyeceğiz, zorla götürürsünüz ancak diyordu ve diğer Eş Genel Başkan Demirtaş ki en çok fezlekesi bulunan milletvekilidir. O da Meclis kürsüsünde bize ’Gözaltı, zorla getirme, tutuklama dahil bütün tedbirleri uygulayabilirsiniz. Hiçbir HDP milletvekili asla çağrı üzerine savcılığa gitmeyecektir’ diyor. Bu anayasal düzene meydan okumaktır, posta koymaktır. Eğer Türkiye’de hukukun üstünlüğü varsa insanlar dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra eşit statüdedir. HDP’nin milletvekillerinin tutuklanma sebebi başsavcılıkların açıklamalarına göre bu terör örgütünün uzantısı olmaktan kaynaklanan sebepler" diye konuştu.



"HİÇBİR GAZETE, GAZETECİLİK FAALİYETİ ADI ALTINDA TERÖRE, TERÖRİSTE ASLA YARDIM EDEMEZ, YATAKLIK EDEMEZ"

Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının tutuklanmasına ilişkin bilgi veren Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Cumhuriyet Gazetesi ülkemizin en eski gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi ile ilgili iki hadise var. Birincisi bir vakfındır bildiğiniz gibi o vakfın eski yöneticilerinin cumhuriyet başsavcılıklarına şikayetleri üzerine yapılan bir soruşturma var. Ayrıca yayın politikası dolayısıyla bir soruşturma var. Cumhuriyet Gazetesi Türkiye’deki diğer gazeteler gibi basın özgürlüğü çerçevesinde kendi faaliyetlerini yürütebilir, bunda hiçbir engel yok. Zaten şu anda da yayımda, yayınlanan bir gazete bugün dahil. Eleştiri hakkını kullanabilir, bugün ki gibi bugün de çok eleştirel bir manşeti vardı. Gayet anlayışla karşılanabilir ama hiç bir gazete, gazetecilik faaliyeti adı altında teröre, teröriste asla yardım edemez, yataklık edemez. Türkiye böyle tarihi bir süreçten geçerken, Cumhuriyet Gazetesi’nin bir zamanlar yayın politikasıyla destek olduğu hadiseler 15 Temmuz’da nelerle karşılaşacağımızı ortaya koydu. O sebeple Cumhuriyet Gazetesi’ndeki hadiseyi temenni ederim, bir an önce özgürlüklerine kavuşsunlar. Temenni ederim, bir an önce mesleklerini icra ederler ama mesleklerini icra ederler. Cumhuriyet Başsavcılığı açıklaması terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör faaliyetlerine yayınlarıyla destek olmak şeklinde açıklanıyor. Tabi savunma hakları var, bildiğiniz gibi avukatlarıyla görüşme hakları tekrar getirildi" dedi.

Türkiye’nin sınırında yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Ülke önemli ve belki yüz yılın en önemli tarihi bir sürecinden geçiyor. Bir yandan Suriye’de Fırat Kalkanı Operasyonu’nu yapıyoruz, bir şehidimiz var. Allah’tan rahmet diliyoruz, onlara yaklaşık 2 ay oldu. Bin 350 metrekarelik bir alanı DEAŞ unsurlarından temizlemek ve bölge halkına o arazilerden evlerini kendilerine bırakmak suretiyle bu çalışmayı yapıyoruz. Bir yandan El Bab’ta, Rakka’da Türkiye bu kara operasyonuna katkı verecek, bir yandan Musul’da büyük bir operasyon başlamış vaziyette. Bunların tamamı Türkiye’yi ilgilendiriyor. Balkanlar, Orta Doğu, Kafkaslar bu coğrafyadaki her hadise Türkiye’yi bir şekilde ilgilendiriyor. Suriye ile 910 kilometrelik bir sınırımız var, Irak’la 300 kilometreyi aşan bir sınırımız var. Orada artık var olmayan iki devlet otoritesi artık bize maalesef terör olarak geliyor" dedi.

Kaynak: İHA