22. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki: 'Paris Anlaşması'nın 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar' ilkesini muhafaza etmesi, dinamik, gerçekçi ve esnek bir sistem getirmesi bizleri memnun etmiştir' 'Dünyanın kaderini derinden etkileyen iklim değişikliği sorununa karşı yapılan tüm çalışmalara en üst düzeyde katılım sağlıyoruz'.

Fas'ın Marakeş şehrinde düzenlenen 22. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na (COP22) Türkiye'yi temsilen katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 'Paris Anlaşması'nın 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar' ilkesini muhafaza etmesi, dinamik, gerçekçi ve esnek bir sistem getirmesi bizleri memnun etmiştir.' dedi.

COP22 Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Özhaseki, iklim değişikliğinin dünyanın geleceğini tehdit ettiğini, sınır tanımadığını, ülkelerin gelişmişlik düzeyini umursamadığını söyledi.

İnsan eliyle meydana gelen iklim değişikliği ve olumsuz etkilerinin giderek insanların daha çok bedel ödemesine yol açtığını belirten Özhaseki, küresel çapta etki eden bu soruna karşı yine küresel bir ittifakın şart olduğunu anlattı.

Türkiye'nin çok zor şartlar altında iklim değişikliğiyle mücadeleye devam ettiğini vurgulayan Özhaseki, 'Ülkemiz bir yandan terör örgütlerine karşı mücadele veriyor, bir yandan da komşu ülkelerden gelen 3 milyon mültecinin bakımı, iaşesi ve her türlü geçimlerini sürdürebilmek için ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde masraflar yapıyor. Tüm bunları neden yapıyoruz? Tek cevabı var; çünkü insanız. Biz burada gelecekte olacak tehlikelerle ilgili çalışmalar yaparken Akdeniz'de çocuklar boğularak ölüyor. Biz ülke olarak açık kapı politikasını devam ettireceğiz.' ifadelerini kullandı.

- Paris Anlaşması

Özhaseki, geçen yıl COP21'de imzaya açılan Paris Anlaşması'nın kabulünün, uluslararası kamuoyu tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandığını dile getirdi.

Bu anlaşmayı çok taraflılığın büyük bir başarısı olarak gördüklerine değinen Özhaseki, 'Paris Anlaşması'nın 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar' ilkesini muhafaza etmesi, dinamik, gerçekçi ve esnek bir sistem getirmesi bizleri memnun etmiştir.' değerlendirmesine bulundu.

İklim finansmanı konusunun, bu anlaşmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu aktaran Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Anlaşmanın başarısı, finansman ve teknoloji transferiyle ilgili taahhütlerin gerçekleştirilmesine bağlıdır. Bu açıdan gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere gerekli olanakları sağlamak için sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Bu aynı zamanda tüm uluslararası finans kuruluşları ve diğer Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmeleri kapsamında, gelişmekte olan ülke olarak tanımlanan Türkiye için de önemli bir konudur. Türkiye'nin, gelişmekte olan bir ülke olarak Yeşil İklim Fonu gibi uluslararası finansman araçlarından ve teknoloji desteklerinden yararlanma talebini ısrarla vurgulamak isterim.'

- İklim değişikliğine Türkiye'nin etkisi

Özhaseki, Türkiye'nin iklim değişikliği konusunda tarihi sorumluluğu en az olan ülkelerden biri olduğunu belirtti.

Buna rağmen gelecek kuşaklar için iklim değişikliğiyle mücadelede sorumluluklarını yerine getirdiklerini ifade eden Özhaseki, 'Dünyanın kaderini derinden etkileyen iklim değişikliği sorununa karşı yapılan tüm çalışmalara en üst düzeyde katılım sağlıyoruz.' açıklamasını yaptı.

Bakan Özhaseki, Türkiye'nin, küresel iklim değişikliğiyle mücadele için 2030 yol haritasının hazır olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin, hızla gelişen bir ekonomi olarak sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar artıştan azaltma hedefini koyduklarını söyleyen Özhaseki, 'Bunu başardığımızda, 2030 yılında 246 milyon ton, 2012-2030 yılları arasında ise toplamda 1 milyar 900 milyon tondan fazla sera gazı emisyonunu önlemiş olacağız. Bu hedefi, kaliteli altyapı projelerini hayata geçirerek, temiz teknolojilerden yararlanarak ve enerji verimliliğini sağlayarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz.' diye konuştu.

- Yenilenebilir enerji yatırımları

Yenilenebilir enerji projelerinden de bahseden Özhaseki, 2030 yılına kadar 10 bin megavatlık kurulu güç hedeflediklerini bildirdi.

Özhaseki, bugün itibarıyla Türkiye'de onaylanmış mevcut projelerin gücünün 3 bin megavatı aştığı bilgisini vererek, 'Rüzgar enerjisinden elektrik üretimini, 2030 yılına kadar, 16 bin megavatlık kapasiteye ulaştıracağımızı açıkladık. Ayrıca mümkün olan tüm hidrolik kapasitemizi de kullanacağımızı beyan ettik.' dedi.

- Türkiye, COP26'da ev sahipliğine aday

Türkiye'nin, 2020 yılında gerçekleştirilecek 26. İklim Değişikliği Konferansı'na ev sahipliği yapmak istediğini belirten Özhaseki, 'Talebimiz resmi olarak BM İklim Sekretaryasına iletildi. 26. İklim Değişikliği Konferansı'na ev sahipliği yapmanın, ülkemizde iklim değişikliğine dayanıklı bir ekonomi oluşturmak için gerekli ivmeyi sağlayacak eşsiz bir fırsat olduğuna inanıyoruz ve bu konuda desteklerinizi bekliyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

Fas'ta devam eden COP22'de liderler açılışına katılmak üzere geçen pazartesi Fas'a gelen Özhaseki, bu ülkedeki ziyareti süresince çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdi. Resmi ziyaretini tamamlayan Bakan Özhaseki, gece geç saatlerde uçakla Türkiye'ye döndü.

Marakeş'te yarın sona erecek COP22'ye 8 bini sivil toplum kuruluşu temsilcisi olmak üzere 30 bin kişinin katılması bekleniyor. 195 ülkeden temsilcilerin yer aldığı konferansta söz konusu ülke temsilcileri, Paris İklim Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinden sonra anlaşmanın pratik olarak hayata nasıl geçirileceği üzerinde görüşmeler yapıyor.
Kaynak: AA