AK Parti Siyasi Ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Cuma İçtan Ensar Vakfı'na Konuk Oldu
AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Cuma İçtan, "PKK’nın Kürt savunuculuğu gibi bir derdi yok" dedi.
Ensar Vakfı Çankırı Şubesi tarafından düzenlenen geleneksel Ensar Buluşmaları’nın bu haftaki konuğu AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Yeni Medeniyet Düşünce Merkezi Başkanı ve 24. Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten oldu.
Ensar Vakfı Çankırı Şubesi’nde gerçekleşen Vakfın yönetici ve üyelerinin hazır bulunduğu gecede ilk olarak Ensar Vakfı Çankırı Şube Başkanı Recep Yılmaz, Vakfın faaliyetleri ve yapmayı planladıkları projeler ile ilgili bilgi verdi.
Daha sonra konuşan AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Yeni Medeniyet Düşünce Merkezi Başkanı ve 24. Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, çözüm süreci, son zamanlarda Güneydoğu’da yaşanan terör olayları ve PKK’nın kimler tarafından yönlendirildiği ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Sözde özgürlük paranoyası ile geriden pimi çekilmiş ve iyi yetişmemiş bir yeni nesil geldiğini, bu anlamda Ensar Vakfı gibi STK’ların büyük önemi ve görevlerinin olduğunu ifade eden Cuma İçten, "Diyoruz ki Doğu’daki çocuklarımız dağa çıkıyor, kandırılıyor. Tamam da onlar dağa çıkarken biz büyükler olarak, devlet olarak ne yapmışız ya da ne yapıyoruz bunu sorgulamamız gerek. Sadece Diyarbakır’da 650 bin çocuğumuz var ve bizim ulaşabildiğimiz ve bilinçlendirebildiğimiz genç sayısı 150 bin yani biz onlara devletin gerçek yüzünü anlatabilsek emin olun o çocuklar dağa çıkmazlar" dedi.
PKK’nın aslında kendi başına hareket edebilen bir terör örgütü olmadığını, tasması global güçlerin elinde olan bir yapı olduğunu bu yapının ülke içindeki uzantılar ve siyasi hareketlerle desteklendiğinin altını çizen Cuma İçten, Kürt halkının geçmişte Türk derin devleti tarafından çok mağdur edildiğini bunun da halkta kin ve öfkeye yol açtığını ama kendi iktidarları zamanında Kürt halkının tüm haklarının verildiğini ve iade-i itibar verildiğini söyledi.
Bugün Kürt halkının PKK’nın şiddet eylemlerinden çok rahatsız olduğunu ama öldürülme korkusu yaşadığı için sessiz kaldığını, bunun açık bir realite olduğunu söyleyen Cuma İçten, "PKK’nın Kürt savunuculuğu gibi bir derdi yok. PKK için Türk’seniz, Marksist’seniz, ateistseniz, Kemalist’seniz PKK’nın en iyi dostusunuz ama Kürt’sen, dindarsan, inançlıysan, muhafazakarsan PKK’nın en büyük düşmanısın. Hani PKK Kürt bir örgüt gibi görünüyor ya öyle değil aslında. PKK için tehdit Müslümanlardır, İslam’dır, muhafazakar olanlardır, inançlı olanlardır. PKK için tehdit Türk olmak değildir. Gezi olaylarında bunun en iyi örneğini gördük. Eyleme katılıp ortalığı yakıp yıkanların bazılarının bir elinde Atatürk posterli ve Türk bayrağı diğer elinde ise Öcalan posterli PKK bayrağı vardı bunu iyi analiz etmeliyiz" diye konuştu.
Türk ordusunun Kandili bombaladığını, orada ölen Alman generalin cenazesinin Almanya’ya gittiğini bazı ajan cenazelerinin başka ülkelere gittiğini söyleyen İçten, "Bu da bize bu örgütün aslında kimlerin elinde olduğu gösteriyor" diyerek, onların Türk düşmanı olduğunun malum olduğunu ama içimizdeki bazı siyasilerin ve paralel yapıların bunlarla işbirliği yapmasının mazur görülemeyeceğini bunlarla mücadelenin topyekun bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda İçten’e Ensar Vakfı Çankırı Şube Başkanı Recep Yılmaz tarafından plaket verildi.
Kaynak: İHA
Ensar Vakfı Çankırı Şubesi’nde gerçekleşen Vakfın yönetici ve üyelerinin hazır bulunduğu gecede ilk olarak Ensar Vakfı Çankırı Şube Başkanı Recep Yılmaz, Vakfın faaliyetleri ve yapmayı planladıkları projeler ile ilgili bilgi verdi.
Daha sonra konuşan AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Yeni Medeniyet Düşünce Merkezi Başkanı ve 24. Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, çözüm süreci, son zamanlarda Güneydoğu’da yaşanan terör olayları ve PKK’nın kimler tarafından yönlendirildiği ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Sözde özgürlük paranoyası ile geriden pimi çekilmiş ve iyi yetişmemiş bir yeni nesil geldiğini, bu anlamda Ensar Vakfı gibi STK’ların büyük önemi ve görevlerinin olduğunu ifade eden Cuma İçten, "Diyoruz ki Doğu’daki çocuklarımız dağa çıkıyor, kandırılıyor. Tamam da onlar dağa çıkarken biz büyükler olarak, devlet olarak ne yapmışız ya da ne yapıyoruz bunu sorgulamamız gerek. Sadece Diyarbakır’da 650 bin çocuğumuz var ve bizim ulaşabildiğimiz ve bilinçlendirebildiğimiz genç sayısı 150 bin yani biz onlara devletin gerçek yüzünü anlatabilsek emin olun o çocuklar dağa çıkmazlar" dedi.
PKK’nın aslında kendi başına hareket edebilen bir terör örgütü olmadığını, tasması global güçlerin elinde olan bir yapı olduğunu bu yapının ülke içindeki uzantılar ve siyasi hareketlerle desteklendiğinin altını çizen Cuma İçten, Kürt halkının geçmişte Türk derin devleti tarafından çok mağdur edildiğini bunun da halkta kin ve öfkeye yol açtığını ama kendi iktidarları zamanında Kürt halkının tüm haklarının verildiğini ve iade-i itibar verildiğini söyledi.
Bugün Kürt halkının PKK’nın şiddet eylemlerinden çok rahatsız olduğunu ama öldürülme korkusu yaşadığı için sessiz kaldığını, bunun açık bir realite olduğunu söyleyen Cuma İçten, "PKK’nın Kürt savunuculuğu gibi bir derdi yok. PKK için Türk’seniz, Marksist’seniz, ateistseniz, Kemalist’seniz PKK’nın en iyi dostusunuz ama Kürt’sen, dindarsan, inançlıysan, muhafazakarsan PKK’nın en büyük düşmanısın. Hani PKK Kürt bir örgüt gibi görünüyor ya öyle değil aslında. PKK için tehdit Müslümanlardır, İslam’dır, muhafazakar olanlardır, inançlı olanlardır. PKK için tehdit Türk olmak değildir. Gezi olaylarında bunun en iyi örneğini gördük. Eyleme katılıp ortalığı yakıp yıkanların bazılarının bir elinde Atatürk posterli ve Türk bayrağı diğer elinde ise Öcalan posterli PKK bayrağı vardı bunu iyi analiz etmeliyiz" diye konuştu.
Türk ordusunun Kandili bombaladığını, orada ölen Alman generalin cenazesinin Almanya’ya gittiğini bazı ajan cenazelerinin başka ülkelere gittiğini söyleyen İçten, "Bu da bize bu örgütün aslında kimlerin elinde olduğu gösteriyor" diyerek, onların Türk düşmanı olduğunun malum olduğunu ama içimizdeki bazı siyasilerin ve paralel yapıların bunlarla işbirliği yapmasının mazur görülemeyeceğini bunlarla mücadelenin topyekun bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda İçten’e Ensar Vakfı Çankırı Şube Başkanı Recep Yılmaz tarafından plaket verildi.