Ahmet Türk Hakkında 18 Yıla Kadar Hapis İstemi
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Türk hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'silahlı terör örgütü propagandası yapmak' ve '2911 sayılı yasaya muhalefet' suçlarından, 7 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı İddianamede, terör örgütü PKK'nın, KCK sistemine geçiş, sözde yargı yüksek adalet divanı, idari mahkeme heyeti, bölgesel örgütlenme ve YDGH yapılanması şema şeklinde detaylı bir şekilde yer alırken, mahkemeden alınan karar doğrultusunda Türk'ün telefon dinlemesinde KCK yapılanması içerisinde yer alan birçok kişiyle örgütsel görüşme yaptığının belirlendiği aktarıldı.
AZİZ ASLAN - Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkında 7 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Türk hakkında hazırlanan 44 sayfalık iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, terör örgütü PKK, KCK sistemine geçiş, sözde yargı yüksek adalet divanı, idari mahkeme heyeti, bölgesel örgütlenme ve YDG-H yapılanması şema şeklinde detaylı bir şekilde yer aldı.
Terör örgütü PKK/KCK'nın, 30 yılı aşkın süredir sürdürdüğü terör faaliyetlerinin zaman zaman çıkmaza girmesi üzerine çıkış yolları aradığı belirtilen iddianamede, terör örgütünün isim değişikliklerine giderek uluslararası kamuoyunda çirkin yüzünü gizleme gayretiyle hem uluslararası kamuoyu nezdinde imaj yenileyip zaman kazanmaya hem de iç kamuoyunu oyalamaya çalıştığı bildirildi.
Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin PKK/KCK terör örgütünde kırılma noktası olduğu aktarılan iddianamede, bu dönemde meydana gelen 11 Eylül saldırılarının dünya kamuoyu üzerindeki etkileri ve Türkiye'nin diplomatik girişimleri sonucunda PKK'nın ABD ve AB'nin terör örgütleri listesine girmesinden sonra hareket alanı ve gündem oluşturma kapasitesinin azaldığı, siyasi anlamda hamle yapmasının imkansız hale geldiği vurgulandı.
KCK sistemi içerisinde yapılan değişikliklerin değerlendirildiği iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Yapılan değişikliklerin örgütün mevcut sürece paralel olarak 2013 başından itibaren izlediği 'savaşa da hazırız barışa da' ikili politikasına paralel nitelikte taktiksel nitelikte bir adım olduğu, bu kapsamda örgüt üst yönetiminin hızlı karar ve inisiyatif alabilecek dinamik bir yapıya kavuşturulmasının hedeflendiği değerlendirilmektedir. PKK/KCK terör örgütü KCK sisteminin daha etkili olması amacıyla 30 Haziran-5 Temmuz 2013 tarihleri arasında gerçekleşen KONGRA-GEL 9. genel kurulunda yürütme konseyi eş başkanlığına Cemil Bayık ve Hülya Oran isimli örgüt mensupları getirilmiştir. Terör örgütü sözde anayasa olarak kabul ettiği KCK sözleşmesi kapsamında kendi yargı, yürütme ve yasama mercisini kurdu. Bu sözleşmeye aykırı davranan kişilere cezai yaptırım uyguluyor.'
İddianamede, şüpheli Türk'ün PKK/KCK terör örgütü adına Türkiye'de faaliyet yürüten KCK/TM yapılanması içinde 'siyasal alan merkezi' içerisinde örgütsel faaliyetler yürüttüğünün tespit edildiği aktarıldı. İddianamede, 2007-2009 tarihleri arasında Öcalan'ın Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) kurulmasına, işleyiş tarzı ile görev ve sorumluluklarının neler olduğuna ilişkin olarak avukatları aracılığıyla İmralı Cezaevi'nde yapmış olduğu görüşme notlarında, Türk'ün başkanlığında bir heyetin oluşturularak Diyarbakır ve Kuzey Irak'ta yapılacak konferanslara katılmaları gerektiği şeklinde talimat verdiğinin belirlendiği aktarıldı.
Talimatların ardından yapılan DTK çalıştayında Türk'ün, 'İnşa sürecine katkı sunmak istiyoruz', 'Ulusal kurumlaşmaların yaratılması' ve 'Çözüm olmadan nasıl silah bırakılsın' şeklinde yorumlarda bulunduğu bildirilen iddianamede, Öcalan'ın kurmak istediği 'demokratik konfederal' yapının inşa sürecine DTK eş başkanı olarak Türk'ün katkı sunmak istediği, KCK/PKK terör örgütü adına kırsal alanda faaliyet yürüten silahlı örgüt mensuplarının, Kürt sorunu çözülmeden silahlarını bırakmamaları gerektiği şeklinde görüş beyan ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
- Gizli tanık 'Mercek'in ifadesi
Soruşturma kapsamında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında 'Mercek' adlı gizli tanığın ifadelerine yer verilen iddianamede, şöyle devam edildi:
'Gizli tanık Mercek ifadesinde, 'KCK Türkiye meclisi yürütme sözcülerinden Ünal Ahmet Çelenk 2008'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya havaalanına giden Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i yoldayken geri çağırdı. Ziyaret sırasında kentte kepenklerin kapalı olması, çöplerin toplanmaması ve öğrenci servislerinin çalışmaması için Çelenk talimat verdi. Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerinin Türkiye'deki ortamı germek ve bağlı kitleyi canlı tutmak için TBMM'de Kürtçe konuşma ve oturum düzenlemesi talimatı Ahmet Türk'e ve Selahattin Demirtaş'a verildi. Bu talimatı verenler içerisinde Çelenk isimli kişi de vardı. Yakalanana kadar da bu görevini sürdürmüştür' dedi.'
Mahkemeden alınan karar doğrultusunda Türk'ün telefon dinlemesinde KCK yapılanması içerisinde yer alan birçok kişiyle örgütsel görüşme yaptığının, KCK yapılanmasında yer alan kişilerin kendi aralarında yapmış oldukları telefon görüşmelerinde de isminin geçtiğinin belirlendiği aktarılan iddianamede, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile bilinmeyen bir kişi arasında yapılan telefon görüşmesinde KCK Türkiye sorumlusu Sabri Ok ile görüşmek için Avrupa'ya gidecek kişilerin listesinde Türk'ün de bulunduğu bildirildi.
- İş adamlarından para toplatılması
İddianamede, iş adamlarından para toplatılması için KCK üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptığı belirtilerek, 'KCK için mali alanda faaliyet yürüten Hüseyin Yılmaz toplantıda, seçim sürecinin de değerlendirilerek, KCK/PKK terör örgütü adına, tehdit usulüyle iş adamlarından para toplamak amacıyla görüşme yapılmasını istedi. Ankara, Adana, İçel ve İstanbul'da iş adamlarından para toplanması, para vermeyen belediye çalışanlarının işten çıkartılması, para toplama işlerinin mali komite tarafından tek elden yapılması ve bu işlemlerin yazılı hale getirilmesi konusu için yapılacak görüşmelerde Yılmaz'ın bir kişiden örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere para alması konusunda Türk'ün görüşmesini istediği tespit edilmiştir. Türk, çeşitli tarihlerde izinsiz gösteri amaçlı yürüyüşlere katılmıştır' ifadelerine yer verildi.
Türk'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanılacak.
- İstenilen ceza
İddianamede, Türk hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'silahlı terör örgütü propagandası yapmak' ve '2911 sayılı yasaya muhalefet' suçlarından 7 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: AA
İddianamede, terör örgütü PKK, KCK sistemine geçiş, sözde yargı yüksek adalet divanı, idari mahkeme heyeti, bölgesel örgütlenme ve YDG-H yapılanması şema şeklinde detaylı bir şekilde yer aldı.
Terör örgütü PKK/KCK'nın, 30 yılı aşkın süredir sürdürdüğü terör faaliyetlerinin zaman zaman çıkmaza girmesi üzerine çıkış yolları aradığı belirtilen iddianamede, terör örgütünün isim değişikliklerine giderek uluslararası kamuoyunda çirkin yüzünü gizleme gayretiyle hem uluslararası kamuoyu nezdinde imaj yenileyip zaman kazanmaya hem de iç kamuoyunu oyalamaya çalıştığı bildirildi.
Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin PKK/KCK terör örgütünde kırılma noktası olduğu aktarılan iddianamede, bu dönemde meydana gelen 11 Eylül saldırılarının dünya kamuoyu üzerindeki etkileri ve Türkiye'nin diplomatik girişimleri sonucunda PKK'nın ABD ve AB'nin terör örgütleri listesine girmesinden sonra hareket alanı ve gündem oluşturma kapasitesinin azaldığı, siyasi anlamda hamle yapmasının imkansız hale geldiği vurgulandı.
KCK sistemi içerisinde yapılan değişikliklerin değerlendirildiği iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Yapılan değişikliklerin örgütün mevcut sürece paralel olarak 2013 başından itibaren izlediği 'savaşa da hazırız barışa da' ikili politikasına paralel nitelikte taktiksel nitelikte bir adım olduğu, bu kapsamda örgüt üst yönetiminin hızlı karar ve inisiyatif alabilecek dinamik bir yapıya kavuşturulmasının hedeflendiği değerlendirilmektedir. PKK/KCK terör örgütü KCK sisteminin daha etkili olması amacıyla 30 Haziran-5 Temmuz 2013 tarihleri arasında gerçekleşen KONGRA-GEL 9. genel kurulunda yürütme konseyi eş başkanlığına Cemil Bayık ve Hülya Oran isimli örgüt mensupları getirilmiştir. Terör örgütü sözde anayasa olarak kabul ettiği KCK sözleşmesi kapsamında kendi yargı, yürütme ve yasama mercisini kurdu. Bu sözleşmeye aykırı davranan kişilere cezai yaptırım uyguluyor.'
İddianamede, şüpheli Türk'ün PKK/KCK terör örgütü adına Türkiye'de faaliyet yürüten KCK/TM yapılanması içinde 'siyasal alan merkezi' içerisinde örgütsel faaliyetler yürüttüğünün tespit edildiği aktarıldı. İddianamede, 2007-2009 tarihleri arasında Öcalan'ın Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) kurulmasına, işleyiş tarzı ile görev ve sorumluluklarının neler olduğuna ilişkin olarak avukatları aracılığıyla İmralı Cezaevi'nde yapmış olduğu görüşme notlarında, Türk'ün başkanlığında bir heyetin oluşturularak Diyarbakır ve Kuzey Irak'ta yapılacak konferanslara katılmaları gerektiği şeklinde talimat verdiğinin belirlendiği aktarıldı.
Talimatların ardından yapılan DTK çalıştayında Türk'ün, 'İnşa sürecine katkı sunmak istiyoruz', 'Ulusal kurumlaşmaların yaratılması' ve 'Çözüm olmadan nasıl silah bırakılsın' şeklinde yorumlarda bulunduğu bildirilen iddianamede, Öcalan'ın kurmak istediği 'demokratik konfederal' yapının inşa sürecine DTK eş başkanı olarak Türk'ün katkı sunmak istediği, KCK/PKK terör örgütü adına kırsal alanda faaliyet yürüten silahlı örgüt mensuplarının, Kürt sorunu çözülmeden silahlarını bırakmamaları gerektiği şeklinde görüş beyan ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
- Gizli tanık 'Mercek'in ifadesi
Soruşturma kapsamında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında 'Mercek' adlı gizli tanığın ifadelerine yer verilen iddianamede, şöyle devam edildi:
'Gizli tanık Mercek ifadesinde, 'KCK Türkiye meclisi yürütme sözcülerinden Ünal Ahmet Çelenk 2008'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya havaalanına giden Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i yoldayken geri çağırdı. Ziyaret sırasında kentte kepenklerin kapalı olması, çöplerin toplanmaması ve öğrenci servislerinin çalışmaması için Çelenk talimat verdi. Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerinin Türkiye'deki ortamı germek ve bağlı kitleyi canlı tutmak için TBMM'de Kürtçe konuşma ve oturum düzenlemesi talimatı Ahmet Türk'e ve Selahattin Demirtaş'a verildi. Bu talimatı verenler içerisinde Çelenk isimli kişi de vardı. Yakalanana kadar da bu görevini sürdürmüştür' dedi.'
Mahkemeden alınan karar doğrultusunda Türk'ün telefon dinlemesinde KCK yapılanması içerisinde yer alan birçok kişiyle örgütsel görüşme yaptığının, KCK yapılanmasında yer alan kişilerin kendi aralarında yapmış oldukları telefon görüşmelerinde de isminin geçtiğinin belirlendiği aktarılan iddianamede, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile bilinmeyen bir kişi arasında yapılan telefon görüşmesinde KCK Türkiye sorumlusu Sabri Ok ile görüşmek için Avrupa'ya gidecek kişilerin listesinde Türk'ün de bulunduğu bildirildi.
- İş adamlarından para toplatılması
İddianamede, iş adamlarından para toplatılması için KCK üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptığı belirtilerek, 'KCK için mali alanda faaliyet yürüten Hüseyin Yılmaz toplantıda, seçim sürecinin de değerlendirilerek, KCK/PKK terör örgütü adına, tehdit usulüyle iş adamlarından para toplamak amacıyla görüşme yapılmasını istedi. Ankara, Adana, İçel ve İstanbul'da iş adamlarından para toplanması, para vermeyen belediye çalışanlarının işten çıkartılması, para toplama işlerinin mali komite tarafından tek elden yapılması ve bu işlemlerin yazılı hale getirilmesi konusu için yapılacak görüşmelerde Yılmaz'ın bir kişiden örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere para alması konusunda Türk'ün görüşmesini istediği tespit edilmiştir. Türk, çeşitli tarihlerde izinsiz gösteri amaçlı yürüyüşlere katılmıştır' ifadelerine yer verildi.
Türk'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanılacak.
- İstenilen ceza
İddianamede, Türk hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'silahlı terör örgütü propagandası yapmak' ve '2911 sayılı yasaya muhalefet' suçlarından 7 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor.