HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Açıklaması
'Çınar'da yapılan saldırının kimler tarafından yapıldığını bilmiyoruz. Üstlenen çıkar mı ya da sorumluları devlet tarafından tespit edilir mi bilmiyoruz. Ama orada katledilen sivil, bebek, çocuklar için bunu yapanların çıkıp açıkça kamuoyundan özür dilemesi lazım'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'daki terör saldırısına ilişkin, 'Çınar'da yapılan saldırının kimler tarafından yapıldığını bilmiyoruz. Üstlenen çıkar mı ya da sorumluları devlet tarafından tespit edilir mi bilmiyoruz. Ama orada katledilen sivil, bebek, çocuklar için bunu yapanların çıkıp açıkça kamuoyundan özür dilemesi lazım' dedi.
Demirtaş, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Nursel Aydoğan ve İmam Taşçıer ile Sur'daki sokağa çıkma yasağını gerekçe göstererek, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde bekleyen bir grup sağlık personeliyle görüştü.
Burada gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Çınar İlçe Emniyet Amirliği ve lojmanına düzenlenen terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'Çınar'da yapılan saldırının kimler tarafından yapıldığını bilmiyoruz. Üstlenen çıkar mı ya da sorumluları devlet tarafından tespit edilir mi bilmiyoruz. Ama orada katledilen sivil, bebek, çocuklar için bunu yapanların çıkıp açıkça kamuoyundan özür dilemesi lazım' diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
'Çınar'da, Cizre'de, Sur'da, Silopi'de Silvan'da ya da başka yerde kim yaptıysa özür istemek, özür dilenmesini beklemek halk ve toplum olarak hepimizin hakkıdır. Bir daha böyle şeylerin yaşanmayacağına dair bir özür beklemek hepimizin hakkıdır. Toplumda barış isteyenler ve altı dolu demokrasiyle, özgürlükle, eşitlikle, adaletle içi doldurulmuş bir barış isteyenler vicdanlarını yitirmeden, korkmadan bu yürüyüşü, arayışı sürdürmelidirler.'
Daha fazla çocuğun ve bebeğin ölmemesi için herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, 'Kaybettiklerimizin ortak acısını ve yasını tutup onların hatırası üzerine ortak bir yaşam, özgür bir yaşam inşa etmek istiyorsak bunu isteyen herkesin demokrasi cephesinde yer alması gerekir. Bu zor günler gidecek, bitecek ve ülkemize yeniden barış günleri gelecek' diye konuştu.
Demirtaş, 'Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiriye ilişkin, 'Bir barış çağrısı yapmak akademi dünyası açısından hak ve ifade özgürlüğü değilse daha ne desinler? Barış bildirisine imza atan akademisyenler PKK'yı, şiddeti, silahı savundukları için o bildiriye imza atmıyorlar' şeklinde konuştu.
'Bir ülke içerisinde yasa dışı bir şekilde silahlı durumlar da olmamalı ama devletin silahlı güçleri de asla yasanın, kanunun, insan haklarının ve evrensel kriterlerin dışına çıkmamalı. Varsa yasa dışı silahlı unsur, öncelikli yol, müzakereyle, konuşarak, ikna etme yoludur' ifadelerini kullanan Demirtaş, Türkiye'ye zarar verecek bir taleplerinin olmadığını savundu.
Kaynak: AA
Demirtaş, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Nursel Aydoğan ve İmam Taşçıer ile Sur'daki sokağa çıkma yasağını gerekçe göstererek, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde bekleyen bir grup sağlık personeliyle görüştü.
Burada gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Çınar İlçe Emniyet Amirliği ve lojmanına düzenlenen terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'Çınar'da yapılan saldırının kimler tarafından yapıldığını bilmiyoruz. Üstlenen çıkar mı ya da sorumluları devlet tarafından tespit edilir mi bilmiyoruz. Ama orada katledilen sivil, bebek, çocuklar için bunu yapanların çıkıp açıkça kamuoyundan özür dilemesi lazım' diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
'Çınar'da, Cizre'de, Sur'da, Silopi'de Silvan'da ya da başka yerde kim yaptıysa özür istemek, özür dilenmesini beklemek halk ve toplum olarak hepimizin hakkıdır. Bir daha böyle şeylerin yaşanmayacağına dair bir özür beklemek hepimizin hakkıdır. Toplumda barış isteyenler ve altı dolu demokrasiyle, özgürlükle, eşitlikle, adaletle içi doldurulmuş bir barış isteyenler vicdanlarını yitirmeden, korkmadan bu yürüyüşü, arayışı sürdürmelidirler.'
Daha fazla çocuğun ve bebeğin ölmemesi için herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, 'Kaybettiklerimizin ortak acısını ve yasını tutup onların hatırası üzerine ortak bir yaşam, özgür bir yaşam inşa etmek istiyorsak bunu isteyen herkesin demokrasi cephesinde yer alması gerekir. Bu zor günler gidecek, bitecek ve ülkemize yeniden barış günleri gelecek' diye konuştu.
Demirtaş, 'Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiriye ilişkin, 'Bir barış çağrısı yapmak akademi dünyası açısından hak ve ifade özgürlüğü değilse daha ne desinler? Barış bildirisine imza atan akademisyenler PKK'yı, şiddeti, silahı savundukları için o bildiriye imza atmıyorlar' şeklinde konuştu.
'Bir ülke içerisinde yasa dışı bir şekilde silahlı durumlar da olmamalı ama devletin silahlı güçleri de asla yasanın, kanunun, insan haklarının ve evrensel kriterlerin dışına çıkmamalı. Varsa yasa dışı silahlı unsur, öncelikli yol, müzakereyle, konuşarak, ikna etme yoludur' ifadelerini kullanan Demirtaş, Türkiye'ye zarar verecek bir taleplerinin olmadığını savundu.