Doğan Açıklaması 'HDP Sınıfta Kaldı'
Dünyaca ünlü Riccon İlhan Doğan, yapılacak seçimde AK Parti’nin oldukça başarılı bir şekilde ilerlediğini belirtirken, HDP’nin sınıfta kaldığını belirten açıklama yaptı.
AK Parti ve CHP’nin Türkiye genelinde oy yükselteceği, MHP ile HDP’nin ise oy kaybı göstereceğini belirten kişisel gelişim uzmanı İlhan Doğan, şöyle konuştu: “Bu dönem yine 4 parti ön plana çıkıyor. Her ne kadar diğer partiler seçime katılıyor olsa da bu genel seçimde 4 parti her zaman olduğu gibi ön planda görünüyor. Tabi yine AK Parti çok güçlü giriyor çünkü kaybetmiş olduğu bölgelerde neler yapabilecekleriyle ilgili aday değişimlerinde çok farklılık gösterdi. Fakat bu seçmiş olduğu yeni gelen kişilerin eskiler olması hitabet, toplum önünde söz söyleme, kendine hakimiyet bir de Türk milletini çok iyi tanıyan insan sarrafı tecrübeli politikacılardır. Şöyle baktığınız zaman işin kurdu uzmanı diyebiliriz."
Siyasette bunun çok önemli olduğunu anlatan Doğan, şunları söyledi: "Siyasette kullanılan dil çok önemli fakat bunları getirmekte ne oluyor, insanlar güven duygusu daha fazla verim alıyor. Diğer taraftan baktığınız zaman CHP yine bu sefer partisinin tüm alt yapısını korudu çok azda olsa değişikliğe gitti. Çünkü garantici bir özelliği var. CHP garantici özelliğini korumaya çalıştı. CHP hiçbir zaman riske girmedi. AK Partinin riske girdiğini görüyoruz fakat CHP’de böyle bir riziko yok, neden riziko yok CHP’nin böyle bir kemikleşmiş oyları var o oyları kaybetmek istemiyor her ne kadar diğer taraftan da çakma yama şeklinde oy toplayabildiyse bu da onun kârına diye düşünebiliriz. Tabi burada biraz emanet oylar var sağa sola giden oyları toplayacak gibi."
MHP’ye bakıldığında ülkenin savunmasının garantisinin kendisinde olduğu imasını sürekli gündeme getirdiğini belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MHP’nin kesinlikle bir oy kaybı olacaktır bunu kendisi iyi biliyor fakat en azından az bir oy kaybıyla seçimi bitirmek istiyor. Kesinlikle bir liderliğe oynamıyor, kesinlikle ülkenin sorunlarını ben çözeceğim demiyor, fakat bu ülkenin tamamen bodyguardı olarak ön plana çıkıyor. Bodyguard olmak belli bir sorumluluk ister, bunu yaparken aynı zamanda karizmasından, kişiliğinden, duruşundan asla taviz vermiyor. Aslında Bahçeli diye bir şey yok tamamen MHP var. MHP’nin kendine ait bir felsefesi var, bu felsefesi tamamen gelenek görenek adetler üzerine kurulmuş bir felsefe bu tarih boyunca böyle oldu. Tarihin bir uzantısı diyebiliriz. Tamamen Osmanlı dediğimiz bizim için tamamen MHP’dir.”
HDP’NİN KÜRTLERİ TEMSİL ETMEDİĞİNİ HERKES BİLİYOR
HDP’nin kütleri temsil etmediğini ve bu seçimde sınıfta kaldığını belirten Doğan, “HDP’ye geldiğimiz zaman, HDP’nin gerçekten Kürtleri temsil etmediğini herkes biliyor. Çünkü Kürtler şiddet istemiyor. Kürtlerin işsizlik sorununu çözemiyor. Kürtlerin en büyük sorunu devletle vatandaş arasındaki o çukurun üzerini dolduramadılar yani o dolgu yapılamadı. HDP tamamen sınıfta kaldı diyebiliriz. Birde şiddetin bu kadar artmasının en büyük nedenlerinden biri iki inatçı keçinin kavgası gibi oldu sanki. Burada nefise hâkim olmadığını görebiliyoruz. Yani devletler içerisinde nefis çok önemlidir, sabrı kullanmazsa, kırmızı çizgilerine eğer sahip olamazsa sen ülkenin içinde bulunmuş olduğu sorunları çözemezsin" dedi.
AK Parti’ye tekrar değinen Doğan, şöyle konuştu: "AK Parti her ne kadar Erdoğan felsefesi arkasından gidiliyorsa da şurada şunu da rahatlıkla görebiliyoruz bu sefer AK Partinin içindeki bu liderler aslında çoğulları koruyucu üyeler bunlar ama bunların yanı sıra AK Partinin bir felsefesi oturdu bu felsefenin oturması sadece Erdoğan ve Davutoğlu tarafı değil yani bunun atar damar dediğimiz kalbi dediğimiz motoru dediğimiz kesim tekrar bir araya gelmesi. AK Parti için aslında bir yandan çok iyi oldu. Çünkü siyaset yapmak, politika yapmak bir yandan çözüm bulmaktır. Siyaset demek eğer çözüm odaklı değilseniz siz o siyaseti çünkü halkın anlayabileceği dili kullanmak, halka yakın olabilmek, halkın elini tutabilmek burada AK Partinin kesinlikle oyunu yükseltecek. CHP’de mutlak surette oy yükselimi yapacak."
MHP ve HDP’nin oylarında düşüş yaşanacağını anlatan Doğan, şunları söyledi: "Çünkü yaşanan şu gerilim ortamı tamamen elektrik trafosu üzerinde yaşama ortamı diyebiliriz. Çünkü insanlar bir nevi kendilerini iç savaşta, bir şiddetin ortasında gibi görüyor. Millet şunu söylüyor, biz bunu hak etmedik, ne yaptık da bu duruma geldik dediler. Fakat şöyle sağ ve sollarına baktıkları zaman siyasi partiler karşılarına çıktı ve bu siyasi partilerde herhalde bunlar da onların faturası kesilecek gibi geliyor halk tarafından şimdi halkla siyasi partiler arasındaki uçurum ortaya çıktı. Her ne kadar parti içinde herkes kravatlı, herkes güzel gömlekli, herkes güzel laf yapabilir, güzel söz söyleyebilir ama 1 ay içinde ne söylerse hiç biri para etmeyecek bunu rahatlıkla söyleyebilirim yani şunu söyleyelim ağacı çekip köküne baktığım zaman önümüzü görebiliyoruz. CHP’nin oylarının arttığını görebiliyoruz, HDP’nin oylarının düştüğünü görebiliyoruz. Çünkü burada gerek sayın Demirtaş gerek sayın Bahçeli iki tarafta gergin bir hava yarattı her ne kadar gergin havanın içine Sayın Davutoğluyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun girmemesi onlara oy kazandırdı diyebiliriz. Yani halk şunu istiyor, biz gerilim istemiyoruz, biz savaş istemiyoruz, biz bu ülke de ilmin bilimin olduğu bir ortam olmasını, öyle bir ortam sağlanmasını istiyoruz mesajını verdi. Zaten son zamanlarda ’Bayrağını al, barışa evet kardeşliğe evet’ sloganına katılan insan sayısında şunu görüyoruz insanlar kesinlikle şiddetin olduğu hiçbir partiye oy vermeyecek.”
Kaynak: İHA
Siyasette bunun çok önemli olduğunu anlatan Doğan, şunları söyledi: "Siyasette kullanılan dil çok önemli fakat bunları getirmekte ne oluyor, insanlar güven duygusu daha fazla verim alıyor. Diğer taraftan baktığınız zaman CHP yine bu sefer partisinin tüm alt yapısını korudu çok azda olsa değişikliğe gitti. Çünkü garantici bir özelliği var. CHP garantici özelliğini korumaya çalıştı. CHP hiçbir zaman riske girmedi. AK Partinin riske girdiğini görüyoruz fakat CHP’de böyle bir riziko yok, neden riziko yok CHP’nin böyle bir kemikleşmiş oyları var o oyları kaybetmek istemiyor her ne kadar diğer taraftan da çakma yama şeklinde oy toplayabildiyse bu da onun kârına diye düşünebiliriz. Tabi burada biraz emanet oylar var sağa sola giden oyları toplayacak gibi."
MHP’ye bakıldığında ülkenin savunmasının garantisinin kendisinde olduğu imasını sürekli gündeme getirdiğini belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MHP’nin kesinlikle bir oy kaybı olacaktır bunu kendisi iyi biliyor fakat en azından az bir oy kaybıyla seçimi bitirmek istiyor. Kesinlikle bir liderliğe oynamıyor, kesinlikle ülkenin sorunlarını ben çözeceğim demiyor, fakat bu ülkenin tamamen bodyguardı olarak ön plana çıkıyor. Bodyguard olmak belli bir sorumluluk ister, bunu yaparken aynı zamanda karizmasından, kişiliğinden, duruşundan asla taviz vermiyor. Aslında Bahçeli diye bir şey yok tamamen MHP var. MHP’nin kendine ait bir felsefesi var, bu felsefesi tamamen gelenek görenek adetler üzerine kurulmuş bir felsefe bu tarih boyunca böyle oldu. Tarihin bir uzantısı diyebiliriz. Tamamen Osmanlı dediğimiz bizim için tamamen MHP’dir.”
HDP’NİN KÜRTLERİ TEMSİL ETMEDİĞİNİ HERKES BİLİYOR
HDP’nin kütleri temsil etmediğini ve bu seçimde sınıfta kaldığını belirten Doğan, “HDP’ye geldiğimiz zaman, HDP’nin gerçekten Kürtleri temsil etmediğini herkes biliyor. Çünkü Kürtler şiddet istemiyor. Kürtlerin işsizlik sorununu çözemiyor. Kürtlerin en büyük sorunu devletle vatandaş arasındaki o çukurun üzerini dolduramadılar yani o dolgu yapılamadı. HDP tamamen sınıfta kaldı diyebiliriz. Birde şiddetin bu kadar artmasının en büyük nedenlerinden biri iki inatçı keçinin kavgası gibi oldu sanki. Burada nefise hâkim olmadığını görebiliyoruz. Yani devletler içerisinde nefis çok önemlidir, sabrı kullanmazsa, kırmızı çizgilerine eğer sahip olamazsa sen ülkenin içinde bulunmuş olduğu sorunları çözemezsin" dedi.
AK Parti’ye tekrar değinen Doğan, şöyle konuştu: "AK Parti her ne kadar Erdoğan felsefesi arkasından gidiliyorsa da şurada şunu da rahatlıkla görebiliyoruz bu sefer AK Partinin içindeki bu liderler aslında çoğulları koruyucu üyeler bunlar ama bunların yanı sıra AK Partinin bir felsefesi oturdu bu felsefenin oturması sadece Erdoğan ve Davutoğlu tarafı değil yani bunun atar damar dediğimiz kalbi dediğimiz motoru dediğimiz kesim tekrar bir araya gelmesi. AK Parti için aslında bir yandan çok iyi oldu. Çünkü siyaset yapmak, politika yapmak bir yandan çözüm bulmaktır. Siyaset demek eğer çözüm odaklı değilseniz siz o siyaseti çünkü halkın anlayabileceği dili kullanmak, halka yakın olabilmek, halkın elini tutabilmek burada AK Partinin kesinlikle oyunu yükseltecek. CHP’de mutlak surette oy yükselimi yapacak."
MHP ve HDP’nin oylarında düşüş yaşanacağını anlatan Doğan, şunları söyledi: "Çünkü yaşanan şu gerilim ortamı tamamen elektrik trafosu üzerinde yaşama ortamı diyebiliriz. Çünkü insanlar bir nevi kendilerini iç savaşta, bir şiddetin ortasında gibi görüyor. Millet şunu söylüyor, biz bunu hak etmedik, ne yaptık da bu duruma geldik dediler. Fakat şöyle sağ ve sollarına baktıkları zaman siyasi partiler karşılarına çıktı ve bu siyasi partilerde herhalde bunlar da onların faturası kesilecek gibi geliyor halk tarafından şimdi halkla siyasi partiler arasındaki uçurum ortaya çıktı. Her ne kadar parti içinde herkes kravatlı, herkes güzel gömlekli, herkes güzel laf yapabilir, güzel söz söyleyebilir ama 1 ay içinde ne söylerse hiç biri para etmeyecek bunu rahatlıkla söyleyebilirim yani şunu söyleyelim ağacı çekip köküne baktığım zaman önümüzü görebiliyoruz. CHP’nin oylarının arttığını görebiliyoruz, HDP’nin oylarının düştüğünü görebiliyoruz. Çünkü burada gerek sayın Demirtaş gerek sayın Bahçeli iki tarafta gergin bir hava yarattı her ne kadar gergin havanın içine Sayın Davutoğluyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun girmemesi onlara oy kazandırdı diyebiliriz. Yani halk şunu istiyor, biz gerilim istemiyoruz, biz savaş istemiyoruz, biz bu ülke de ilmin bilimin olduğu bir ortam olmasını, öyle bir ortam sağlanmasını istiyoruz mesajını verdi. Zaten son zamanlarda ’Bayrağını al, barışa evet kardeşliğe evet’ sloganına katılan insan sayısında şunu görüyoruz insanlar kesinlikle şiddetin olduğu hiçbir partiye oy vermeyecek.”