Mültecilerin Temsilcileri Başbakan İle Görüşecek
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mültecilerden Sorumlu Başdanışmanı Muhammed Murtaza Yetiş, Suriyeli sığınmacıların sorun ve isteklerini yerinde görmek, tespit ve incelemelerde bulunmak üzere Edirne’ye geldi. Yetiş, mülteci temsilcilerinin yarın Başbakan ile görüşeceğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu’nun Mültecilerden Sorumlu Başdanışmanı Muhammed Murtaza Yetiş, Edirne Valiliği’nde vali Dursun Ali Şahin ve belediye başkanı Recep Gürkan, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kamuran Ersan, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan ve kurum müdürleri ile birlikte, Suriyeli sığınmacı grup temsilcileri ile görüştü.
Suriyeli sığınmacı temsilcileri ile birlikte gerçekleştirdiği toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Yetiş, “Batının, Avrupa Birliği’nin sınır politikasının artık sürdürülemez olduğunu da ifade etmemiz gerekiyor. Bugün Edirne’de birkaç gündür bulunan Suriyelilerin de aslında bundan başka söylediği bir şey yok. Bu nedenle biz Suriyeli misafirlerin, mültecilerin Avrupa’ya ilişkin ortaya koyduğu bu genel duruşu ve söylemi sonuna kadar haklı buluyoruz” dedi.
“SIĞINMACILAR İÇİN BİZE DÜŞENİ YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ, DEVAM EDECEĞİZ”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mültecilerden Sorumlu Başdanışmanı ve AK Parti 24.dönem Milletvekili Muhammed Murtaza Yetiş, Edirne’ye gelen ve özellikle Avrupa’nın sınır kapılarını açmasıyla ilgili olarak seslerini dünyaya duyurmak isteyen Suriyeli misafirlerle ilgili bir çalışma çerçevesinde Edirne’ye geldiğini belirterek, “Sayın Başbakanımız özellikle bu meselenin insanlığın vicdani bir meselesi olduğunu ve Suriye meselesinin bir an önce çözümlenmesi ile birlikte bir taraftan da bu meseleden kaynaklanan mülteci sorununa sadece bölgedeki ülkelerin değil bütün dünyanın üzerine düşüne yapması gerektiğini ifade etmiştir. Bu çerçevede 2011 yılından bu yana da Türkiye, ülkelerinde can güvenliği yaşayan bütün Suriyelilere kapılarını sonuna kadar açtı. Ve bugünde biz gerek ülkemize gelen Suriyelilere kapılarımızı açma konusunda gerekse sonrasındaki bütün süreçlerde eğitimden sağlığa kadar tüm alanlarda bize düşeni yapmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz” dedi.
“BATI’NIN SINIR POLİTİKASI ARTIK SÜRDÜRÜLEMEZ DURUMDADIR”
Batı’nın ve Avrupa Birliği’nin sınır politikasının artık sürdürülemez olduğunu ifade etmek gerektiğini vurgulayan Yetiş, “Bugün Edirne’de birkaç gündür bulunan Suriyelilerin de aslında bundan başka söylediği bir şey yok. Bu nedenle biz Suriyeli misafirlerin, mültecilerin Avrupa’ya ilişkin ortaya koyduğu bu genel duruşu ve söylemi sonuna kadar haklı buluyoruz. Bu söylemin batı tarafından bir an önce duyulmasını ve batı kamuoyunun da aslında halkların birçok sivil toplum kesiminin bu vicdani yürüyüşü, vicdani duruşu duyarak, buna ilişkin politikasını gözden geçirmesi için kendi ülkesinin yönetimlerine de bir takım çağrılarda bulunduklarını biliyoruz” şeklinde konuştu.
“MÜLTECİ SORUNU TÜM DÜNYANIN İŞ BİRLİĞİYLE ÇÖZÜLMEK ZORUNDA”
Yetiş, bu güne kadar çeşitli ülkelerden çeşitli liderlerden bir takım mesajlar geldiğini ancak bunların birçoğunun maalesef sadece söylem düzeyinde kaldığını hatırlatarak, “Öte taraftan belli ülkelerin bütün dünyanın gözü önünde sınırı geçmeye çalışan insanlarla ilgili ortaya koyduğu hiç de insani, vicdani ve ahlaki olmayan bir takım eylemlerini, tavırlarını ve defanslarını da hepimiz görüyoruz. Biz Edirne’de bulunan, İstanbul Esenler Otogarı’nda bulunan Suriyeli kardeşlerimize sonuna kadar yardımcı oluyoruz. Kendilerine orada insani koşullarda bulunmalarını ve seslerini duyurmaları konusunda bize düşen neyse bunları yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Ama bir taraftan da Avrupa kamuoyu Dış İşleri Bakanlığımız ve ilgili bütün kurumlarımız üzerinden gerek Avrupa Birliği gerekse Birleşmiş Milletler ve bütün küresel aktörlerle birlikte bu meselenin artık dünyanın tamamının ilgili bütün ülkelerin ve kuruluşların ortak yardımlaşmasıyla, iş birliğiyle çözümlenmesi gerektiği konusunda da adım atılması için önemli çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
“SURİYELİ MİSAFİRLERİMİZ YİNE EDİRNE’DE EDİRNELİLERİN MİSAFİRİDİR”
Edirne Valiliği’nin ve belediye başkanlığının, kentte bulunan Suriyeli sığınmacılar için atmış oldukları adımları doğru ve yerinde bulduklarını dile getiren Yetiş, “Biz Edirne’de sayın valiliğimizin ve belediye başkanlığımızın yürüttüğü çalışmaları yine sonuna kadar takip ediyoruz ve hakikaten son derece yerinde adımlar atılmıştır. Gelen tüm Suriyeli misafirlerin tüm ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır. Hatta sayın belediye başkanımızın da ifade ettiği gibi Edirne halkı son derece misafirperver davranmıştır. Ve ‘Bu Suriyeli kardeşlerimize ne yapabiliriz? İstiyorlarsa evlerimize de alabiliriz, misafir edebiliriz’ yönündeki çağrılarını da son derece manidar, son derece vicdani ve insani buluyoruz. Bu duruşu bütün dünya kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Ve buradan bugünde kendileri ile yaptığımız görüşmede seslerini dünyaya duyurduklarını, bu seslerin çok kıymetli olduğunu bu sesin aslında bir yönüyle Aylan bebeğin çığlığı olduğunu da ifade ediyoruz. Bu çığlığı duyurma adına özellikle yarın sayın Başbakanımız Ankara’da gerek Edirne’deki gerekse İstanbul Esenler’deki bu Suriyeli gruplardan bir takım temsilcilerle de bizzat kendisi konutta misafir etmek suretiyle de onlarla bir görüşme gerçekleştirecek. Bütün bunlarla amacımız, Türkiye’nin o hep bahsettiğimiz insani diplomasi yaklaşımının bütün dünya kamuoyu tarafından da benimsenmesi ve hızla Suriyeli mülteciler meselesinin dünya kamuoyu tarafından görülüp, anlaşılıp gereğinin ortaya konulmasıdır. Tekrar Edirne Valiliği ve belediye başkanlığımıza çok teşekkür ediyoruz. Buradaki Suriyeli misafirlerimiz yine Edirne’de Edirnelilerin misafiridir, burada seslerini duyurmak istedikleri sürece kalabilirler ve bizde elimizden geldiğince onlara yardımcı olmaya devam edeceğiz” dedi.
“GERİ DÖNMELERİ İÇİN İKNA ETMEYE ÇALIŞMADIK”
Bir gazetecinin, “İstanbul’a geri dönmek için ikna olmadılar mı?” sorusuna ise Yetiş, “Değerli arkadaşlar biz ikna etmeye çalışmadık. Çok açık söylüyorum. Bizim derdimiz, amacımız onların sözünün kıymetli olduğunu ve onların sesinin elbette ki dünya kamuoyuna duyurulması gerektiğinin farkındayız, bu hususta bize düşen ne olursa elimizden geleni yapmaya çalışacağımızı ifade etmek için buradayız. Zaten ilk günden beri de valiliğimiz ve belediye başkanlığımız bildiğiniz gibi bu konuda ellerinden geldiğince misafir ettiler. Türkiye’de biliyorsunuz 2 milyona yakın Suriyeli var. Edirne’de 2 bin Suriyelinin olması elbette ki bizden bir şey kaybettirmez. Bu nedenle de geri dönmeleri için ikna etmek gibi bir yaklaşım içerisinde değiliz” şeklinde cevap verdi.
“SURİYELİLERİN CAN GÜVENLİĞİNİ EMNİYET ALTINA ALMAK ZORUNDAYIZ”
Bir başka gazetecinin, “Yeniden Yunanistan sınırına yürümek istemeleri durumunda tutumunuz ne olacak” sorusuna ise Yetiş, “Karayoluna yönelmelerinin temel sebebi deniz yoluyla düzensiz geçişler suretiyle oluşan ölüm vakalarının önüne geçmeye dönük çalışmalarımızdan kaynaklanmıştır. Şimdi bir taraftan elbette ki uluslararası hukuku ve diplomasiyi ele almak zorundasınız bir taraftan da yine doğrudan Suriyelilerin can güvenliğini emniyet altına almak zorundasınız. Onun için bu tür bireysel ve fevri tutumları elbette ki karşılamamız mümkün değil. Onlarda zaten böyle bir niyetlerinin olmadığını ifade ettiler. Özellikle altını çizerek sadece seslerini duyurmak istediklerini söylüyorlar. Bizde bu hususta istedikleri kadar seslerini duyurabileceklerini zaten bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün platformlarda, bütün uluslararası kuruluşlarda Suriye meselesi ve mülteciler boyutuyla ilgili her platformda bu ve benzeri çağrıyı yaptığını ve yapmaya devam edeceğini ifade ettik” diye cevap verdi. “Pazarkule Sınır Kapısı’na dayanırlarsa tavrınız ne olacak? İzin verecek misiniz?” şeklindeki soruya ise Yetiş, “Bugüne kadar Suriye halkıyla Türkiye halkı arasında en ufak bir sorun yaşanmamıştır ve bugünden sonrada yaşanmaz bunu çok net söylüyorum” diyerek cevap verdi.
Kaynak: İHA
Suriyeli sığınmacı temsilcileri ile birlikte gerçekleştirdiği toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Yetiş, “Batının, Avrupa Birliği’nin sınır politikasının artık sürdürülemez olduğunu da ifade etmemiz gerekiyor. Bugün Edirne’de birkaç gündür bulunan Suriyelilerin de aslında bundan başka söylediği bir şey yok. Bu nedenle biz Suriyeli misafirlerin, mültecilerin Avrupa’ya ilişkin ortaya koyduğu bu genel duruşu ve söylemi sonuna kadar haklı buluyoruz” dedi.
“SIĞINMACILAR İÇİN BİZE DÜŞENİ YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ, DEVAM EDECEĞİZ”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mültecilerden Sorumlu Başdanışmanı ve AK Parti 24.dönem Milletvekili Muhammed Murtaza Yetiş, Edirne’ye gelen ve özellikle Avrupa’nın sınır kapılarını açmasıyla ilgili olarak seslerini dünyaya duyurmak isteyen Suriyeli misafirlerle ilgili bir çalışma çerçevesinde Edirne’ye geldiğini belirterek, “Sayın Başbakanımız özellikle bu meselenin insanlığın vicdani bir meselesi olduğunu ve Suriye meselesinin bir an önce çözümlenmesi ile birlikte bir taraftan da bu meseleden kaynaklanan mülteci sorununa sadece bölgedeki ülkelerin değil bütün dünyanın üzerine düşüne yapması gerektiğini ifade etmiştir. Bu çerçevede 2011 yılından bu yana da Türkiye, ülkelerinde can güvenliği yaşayan bütün Suriyelilere kapılarını sonuna kadar açtı. Ve bugünde biz gerek ülkemize gelen Suriyelilere kapılarımızı açma konusunda gerekse sonrasındaki bütün süreçlerde eğitimden sağlığa kadar tüm alanlarda bize düşeni yapmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz” dedi.
“BATI’NIN SINIR POLİTİKASI ARTIK SÜRDÜRÜLEMEZ DURUMDADIR”
Batı’nın ve Avrupa Birliği’nin sınır politikasının artık sürdürülemez olduğunu ifade etmek gerektiğini vurgulayan Yetiş, “Bugün Edirne’de birkaç gündür bulunan Suriyelilerin de aslında bundan başka söylediği bir şey yok. Bu nedenle biz Suriyeli misafirlerin, mültecilerin Avrupa’ya ilişkin ortaya koyduğu bu genel duruşu ve söylemi sonuna kadar haklı buluyoruz. Bu söylemin batı tarafından bir an önce duyulmasını ve batı kamuoyunun da aslında halkların birçok sivil toplum kesiminin bu vicdani yürüyüşü, vicdani duruşu duyarak, buna ilişkin politikasını gözden geçirmesi için kendi ülkesinin yönetimlerine de bir takım çağrılarda bulunduklarını biliyoruz” şeklinde konuştu.
“MÜLTECİ SORUNU TÜM DÜNYANIN İŞ BİRLİĞİYLE ÇÖZÜLMEK ZORUNDA”
Yetiş, bu güne kadar çeşitli ülkelerden çeşitli liderlerden bir takım mesajlar geldiğini ancak bunların birçoğunun maalesef sadece söylem düzeyinde kaldığını hatırlatarak, “Öte taraftan belli ülkelerin bütün dünyanın gözü önünde sınırı geçmeye çalışan insanlarla ilgili ortaya koyduğu hiç de insani, vicdani ve ahlaki olmayan bir takım eylemlerini, tavırlarını ve defanslarını da hepimiz görüyoruz. Biz Edirne’de bulunan, İstanbul Esenler Otogarı’nda bulunan Suriyeli kardeşlerimize sonuna kadar yardımcı oluyoruz. Kendilerine orada insani koşullarda bulunmalarını ve seslerini duyurmaları konusunda bize düşen neyse bunları yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Ama bir taraftan da Avrupa kamuoyu Dış İşleri Bakanlığımız ve ilgili bütün kurumlarımız üzerinden gerek Avrupa Birliği gerekse Birleşmiş Milletler ve bütün küresel aktörlerle birlikte bu meselenin artık dünyanın tamamının ilgili bütün ülkelerin ve kuruluşların ortak yardımlaşmasıyla, iş birliğiyle çözümlenmesi gerektiği konusunda da adım atılması için önemli çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
“SURİYELİ MİSAFİRLERİMİZ YİNE EDİRNE’DE EDİRNELİLERİN MİSAFİRİDİR”
Edirne Valiliği’nin ve belediye başkanlığının, kentte bulunan Suriyeli sığınmacılar için atmış oldukları adımları doğru ve yerinde bulduklarını dile getiren Yetiş, “Biz Edirne’de sayın valiliğimizin ve belediye başkanlığımızın yürüttüğü çalışmaları yine sonuna kadar takip ediyoruz ve hakikaten son derece yerinde adımlar atılmıştır. Gelen tüm Suriyeli misafirlerin tüm ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır. Hatta sayın belediye başkanımızın da ifade ettiği gibi Edirne halkı son derece misafirperver davranmıştır. Ve ‘Bu Suriyeli kardeşlerimize ne yapabiliriz? İstiyorlarsa evlerimize de alabiliriz, misafir edebiliriz’ yönündeki çağrılarını da son derece manidar, son derece vicdani ve insani buluyoruz. Bu duruşu bütün dünya kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Ve buradan bugünde kendileri ile yaptığımız görüşmede seslerini dünyaya duyurduklarını, bu seslerin çok kıymetli olduğunu bu sesin aslında bir yönüyle Aylan bebeğin çığlığı olduğunu da ifade ediyoruz. Bu çığlığı duyurma adına özellikle yarın sayın Başbakanımız Ankara’da gerek Edirne’deki gerekse İstanbul Esenler’deki bu Suriyeli gruplardan bir takım temsilcilerle de bizzat kendisi konutta misafir etmek suretiyle de onlarla bir görüşme gerçekleştirecek. Bütün bunlarla amacımız, Türkiye’nin o hep bahsettiğimiz insani diplomasi yaklaşımının bütün dünya kamuoyu tarafından da benimsenmesi ve hızla Suriyeli mülteciler meselesinin dünya kamuoyu tarafından görülüp, anlaşılıp gereğinin ortaya konulmasıdır. Tekrar Edirne Valiliği ve belediye başkanlığımıza çok teşekkür ediyoruz. Buradaki Suriyeli misafirlerimiz yine Edirne’de Edirnelilerin misafiridir, burada seslerini duyurmak istedikleri sürece kalabilirler ve bizde elimizden geldiğince onlara yardımcı olmaya devam edeceğiz” dedi.
“GERİ DÖNMELERİ İÇİN İKNA ETMEYE ÇALIŞMADIK”
Bir gazetecinin, “İstanbul’a geri dönmek için ikna olmadılar mı?” sorusuna ise Yetiş, “Değerli arkadaşlar biz ikna etmeye çalışmadık. Çok açık söylüyorum. Bizim derdimiz, amacımız onların sözünün kıymetli olduğunu ve onların sesinin elbette ki dünya kamuoyuna duyurulması gerektiğinin farkındayız, bu hususta bize düşen ne olursa elimizden geleni yapmaya çalışacağımızı ifade etmek için buradayız. Zaten ilk günden beri de valiliğimiz ve belediye başkanlığımız bildiğiniz gibi bu konuda ellerinden geldiğince misafir ettiler. Türkiye’de biliyorsunuz 2 milyona yakın Suriyeli var. Edirne’de 2 bin Suriyelinin olması elbette ki bizden bir şey kaybettirmez. Bu nedenle de geri dönmeleri için ikna etmek gibi bir yaklaşım içerisinde değiliz” şeklinde cevap verdi.
“SURİYELİLERİN CAN GÜVENLİĞİNİ EMNİYET ALTINA ALMAK ZORUNDAYIZ”
Bir başka gazetecinin, “Yeniden Yunanistan sınırına yürümek istemeleri durumunda tutumunuz ne olacak” sorusuna ise Yetiş, “Karayoluna yönelmelerinin temel sebebi deniz yoluyla düzensiz geçişler suretiyle oluşan ölüm vakalarının önüne geçmeye dönük çalışmalarımızdan kaynaklanmıştır. Şimdi bir taraftan elbette ki uluslararası hukuku ve diplomasiyi ele almak zorundasınız bir taraftan da yine doğrudan Suriyelilerin can güvenliğini emniyet altına almak zorundasınız. Onun için bu tür bireysel ve fevri tutumları elbette ki karşılamamız mümkün değil. Onlarda zaten böyle bir niyetlerinin olmadığını ifade ettiler. Özellikle altını çizerek sadece seslerini duyurmak istediklerini söylüyorlar. Bizde bu hususta istedikleri kadar seslerini duyurabileceklerini zaten bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün platformlarda, bütün uluslararası kuruluşlarda Suriye meselesi ve mülteciler boyutuyla ilgili her platformda bu ve benzeri çağrıyı yaptığını ve yapmaya devam edeceğini ifade ettik” diye cevap verdi. “Pazarkule Sınır Kapısı’na dayanırlarsa tavrınız ne olacak? İzin verecek misiniz?” şeklindeki soruya ise Yetiş, “Bugüne kadar Suriye halkıyla Türkiye halkı arasında en ufak bir sorun yaşanmamıştır ve bugünden sonrada yaşanmaz bunu çok net söylüyorum” diyerek cevap verdi.