CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "TBMM'nin her zaman seçim kararı alma yetkisi vardır. Ama yetkiyi Anayasa ve İçtüzüğe uygun bir çerçevede kullanması lazım" dedi.

Altay, Meclis'te gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.

İçişleri Bakanlığı'nın son dönemde gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin ardından Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na ilişkin yönetmelikte yaptığı değişikliklerle ilgili soru üzerine Altay, İç Güvenlik Paketindeki toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin düzenlemelerin Genel Kurul'da büyük tartışmalar arasında geçtiğini hatırlattı.

CHP'nin paketin neredeyse tamamını Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü belirten Altay, yüksek mahkemenin taleplerini olumlu karşılayacağına ilişkin beklenti içinde olduklarını söyledi.

Yönetmeliğin demokrasilerde kabul edilebilir ve uygulanabilir bir düzenleme olmadığını savunan Altay, "Bu ülkede demokrasinin d'sinden bahsediliyorsa bu yönetmeliğin uygulanma şansı yok. Ayrıca bireylerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların da bu yönetmeliğin iptali için Danıştay'a gidecekleri muhakkak" diye konuştu.

Demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu, hiçbir güvenlik kaygısının temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına dayanak yapılamayacağını vurgulayan Altay, bu açıdan bakıldığında yönetmeliğin hak ve özgürlükleri gasbeder nitelikte olduğunu ve yargıdan döneceğine inandıklarının altını çizdi.

-"Bu bir ip cambazlığıdır"

Altay, koalisyon seçeneğinin hayata geçirelememesi halinde erken seçime nasıl gidileceğinin sorulması ve AK Parti kanadında Meclis'in, komisyon aşaması olmaksızın Genel Kurul'da erken seçim kararı alınabileceği, mevcut hükümetle seçime gidilebileceği yönünde görüşler ifade edildiğinin hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:

"Bu görüş, kanunları ve Anayasayı dolanmaktan başka birşey değil. Bu bir ip cambazlığıdır. Burhan Kuzu'nun akademisyenliği, hukuk bilgisi bir kez daha tartışmaya açılmıştır böylece.

Türkiye'nin erken seçime değil, güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Ancak 7 Haziran'dan beri saray, koalisyon kurulmaması için elinden geleni yapıyor. Saray muhafızları da yürütülen hükümet kurma sürecini sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir hukuk darbesi planlanıyor."

TBMM İçtüzüğünün 95. maddesinde "Seçimlerin yenilenmesine dair önergeler Anayasa Komisyonu'nda görüşülür ve Anayasa Komisyonu Raporu Genel Kurul'da gündemdeki bütün konulardan önce görüşüldükten sonra açık oya sunulur" hükmü bulunduğunu aktaran Altay, "Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeden TBMM Genel Kurulu'nda seçim kararı alınması bir eylemli İçtüzüktür. Anayasa'nın 116. maddesi seçimlerin cumhurbaşkanınca nasıl yenileneceğine de vurgu yapmış ve 45 günlük süre bitiminde cumhurbaşkanının seçimleri yenileyebileceğinin altını çizmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

-"Türkiye'yi seçime götüren partinin seçmen tarafından cezalandırılacağının bilincindeyiz"

TBMM'nin gündemine hakim olduğuna işaret eden Altay, "TBMM'nin her zaman seçim kararı alma yetkisi vardır. Ama yetkiyi Anayasa ve İçtüzüğe uygun bir çerçevede kullanması lazım" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Burhan Kuzu'nun erken seçim kararıyla ilgili açıklamaları da sorulan Altay, "Hiçbir şekilde hukuk normları ile izah edilemeyecek, kabul edilemeyecek, karşılık bulamayacak bir açıklamadır. Biz seçimden korkmuyoruz, çekinmiyoruz. Türkiye'yi seçime götüren partinin seçmen tarafından cezalandırılacağının bilincindeyiz" ifadelerini kullandı.

CHP olarak ülkenin bir an önce hükümete kavuşması noktasında ellerinden gelen gayret ve fedakarlığı gösterdiklerini, vatandaşın da buna şahit olduğunu anlatan Altay, seçime de hazır olduklarını vurguladı.

-"Bundan sonra top, Davutoğlu'nda"

Seçim kararının grup önerisi ile komisyona gitmeden Genel Kurul'a getirilmesi önerisine ilişkin görüşü sorulan Altay, "Ortada bir eylemli İçtüzük durumu olursa bunun mahkemeye götürülmesi noktasını yetkili kurullarımızda değerlendiririz. Mahkemeye götüreceğiz demiyorum, altını çizerim. Partimizin Merkez Yönetim Kurulu'nda görüşülür, çok açık bir eylemli İçtüzük ihlali durumu olursa, olmasını temenni etmiyorum, yetkili kurullarımızda görüştükten sonra gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne bu konuda bir başvuru yapma durumu gerçekleşebilir" diye konuştu.

Seçimin yenilenmesine ilişkin bir kanun teklifi gelmesi halinde, Meclis Başkanlığı'nın bunu ilgili komisyona sevk etmesi gerektiğini belirten Altay, Meclis Başkanı'nın buna aykırı bir tutum sergileyeceğini düşünmediklerini söyledi.

Altay, AK Parti-CHP koalisyonuna ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:

"Bundan sonra top, Davutoğlu'nda. Bizim artık şu noktadan itibaren söyleyecek bir sözümüz yok. İki Sayın Genel Başkan oturup, heyetlerin ortaya koyduğu metin üzerinde bir değerlendirme, çalışma yapabilir. Sayın Davutoğlu eğer saray vesayetinden sıyrılabilirse Türkiye bir an önce hükümetine kavuşur. Ama Sayın Davutoğlu'nun böyle bir vesayet altında olduğu da çok açık."

-"Allah muhafaza, MHP hükümeti olsa demek ki herkesi fişleyecek"

Altay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP'ye oy veren belli bir kesim hakkındaki sözleriyle ilgili soruyu yanıtlarken de şöyle konuştu:

"Siyasette polemik hep olmuştur, olur da. Ama siyaset öncelikle nezaket ve vicdan işidir. Böyle bakıldığı zaman bu üslubu, 6 milyon küsur seçmene yönelik kırıcı, kaba, yaralayıcı bir üslubu tasvip etmemiz mümkün değil. Sayın Bahçeli tecrübeli bir siyasetçidir. Ancak nasıl böyle bir üslupla HDP'ye oy veren seçmenleri yaraladı, kırdı ben anlamış değilim. 3 bin kişilik liste işi aklıma şunu getirir; AKP'nin özelliğidir bu herkesi fişlemek, Allah muhafaza, bir MHP hükümeti Türkiye'de ileride olursa, AKP'nin yaptığı gibi MHP de herkesi fişleyecek, öyle anlaşılıyor."

-"Bahçeli hem elini taşın altına koymuyor, hem de işi dizayn etmeye çalışıyor"

Altay, bir başka soruyu yanıtlarken de MHP Lideri Bahçeli'nin 7 Haziran'dan bu yana ne istediğini, nerede durduğunu anlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Siyasi partilerin hedeflerinin iktidar olduğunun altını çizen Altay, "Seçim biter bitmez 'biz muhalefette kalacağız. Şunlar, şunlar hükümeti kursun' diye bir tasarımda bulunmak anlaşılır değil. Bahçeli hem elini taşın altına koymuyor, hem de işi dizayn etmeye çalışıyor. Bu siyasette çok karşılık gören bir tutum değildir" dedi.

Altay, Çözüm Süreciyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de terör örgütünün koşulsuz, şartsız silah bırakması gerektiğini vurguladı. Elde silahla barış istenmeyeceğini belirten Altay, "Kafasına silah dayanan insan barış çığlıklarını duymaz. PKK silah bıraktıktan sonra Kürt sorununun TBMM'de derhal, birinci, öncelikli iş olarak ele alınıp çözülmesi mümkündür. Ama Türkiye'nin bölüneceği kaygısını kimse yaşamasın. CHP siyasi ömrünü sürdürdüğü müddetçe Türkiye'nin bölünmesi mümkün değildir. Ama PKK'nın şunu bilmesi lazım; PKK'nın sıktığı her kurşun, 7 Haziran'da ortaya çıkan barış ve demokrasi iradesine sıkılan kurşundur" diye konuştu.

Kaynak: AA