KESK'ten Toplu Sözleşme Açıklaması
KESK Adıyaman Şubeler Platformu, hükümet ile yapılan toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin açıklama yapıldı.
Yüksel Yalçın yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Kamu emekçileri yıllardır başta ekonomik ve özlük hakları olmak üzere büyük kayıplar yaşamıştır. 2014-2015 yıllarını kapsayan ve AKP ile Memur-Sen arasında imzalanan ve tarihe satış sözleşmesi olarak geçen toplu sözleşme süreci aynı zamanda Memur-Sen başkanı ve yöneticileri hükümetin önerdiği teklifin bile altında bir toplu sözleşmeye imza atan hesap bilmeyen sendikacılar olarak tarihe geçmişlerdir. 2014 yılı için bir defaya mahsus 123 TL seyyanen zammın altına imza atanlar, aynı yıl için kamu emekçilerinin enflasyon farkını da gasp etmişlerdir. 123 TL zam ise artan oranlı gelir vergisi tarifesi vasıtasıyla geri alınmıştır. 2015 yılı için verilen yüzde 3+ yüzde 3 zam 2014 yılının enflasyon farkını bile karşılamıyor. Sadece 2014 yılı için değil 2015 yılı içinde mağdur edildik.
Kamu emekçileri olarak hak ve gelir kayıplarımız ek derslerle, döner sermayelerdeki kesintilerle, ikramiye, fazla mesai, nöbet ücretleri ve havuz gibi uygulamaların kaldırılmasıyla ücretlerimiz düşürülmüştür. Biz emek sarf ediyoruz, hizmet üretiyoruz. Emeğimizin karşılığında onurlu bir ücret, onurlu bir yaşam olarak talep ediyoruz. Hiç kimsenin enflasyon oranı altında bize sunacağı yüzdelik zam sadakasına ihtiyacımız yok. Kamu emekçileri olarakta ihtiyacımız yok. KESK olarak ta ihtiyacımız yok. Sayın bakanın tekliflerini sunup bizim hakkımızı gasp ederek kaçıp gittiği görülmüştür. 2014 yılındaki enflasyon kayıplarımız söz konusu dahi edilmemiştir. 12 ay çalışıp 11 ay maaş aldık. Bu kayıplarımız telafi edilmeden, daha düne kadar A,B,C planlarımız var diyen Memur Sen bu teklifler karşısında susmuştur.
Kamu emekçilerinin talepleri iki yılda bir Ağustos ayı içerisine sıkıştırılan, AKP iktidarı ile onun yandaş sendikası Memur Sen’in ‘al gülüm ver gülüm’ mantığı ile yapacağı toplu görüşme süreçlerine sığmaz. TBMM’nin tatilde, hükümetin geçici olduğu bir süreçte ülkemiz büyük bir kaosa sürüklenirken, yapılacak bir toplu sözleşmenin kamu emekçilerinin taleplerini karşılamayacağı aşikârdır. Geçici hükümetin olası erken seçim senaryoları için ülkemizi savaşa sürüklediği ve darbe koşullarını aratmayacak uygulamaların yaşandığı bir süreçte kamu emekçilerinin toplu sözleşme süreci oldu-bittiye getirilmek istenmektedir. Olası bir satış sözleşmesi karşısında kamu emekçileri talepleri için iki yıl sonra yapılacak toplu sözleşme süreçlerini beklemeyecektir.”