Yalçın Akdoğan'dan çok sert açıklamalar
HDP'nin barajı geçmek için çözüm sürecini feda ettiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Öcalan, HDP'lileri yakalasa sopa ile kovalar" dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Anadolu Ajansı Editör masanının konuğu oldu.
Son dönemde yaşanan gerilimli ortam ve HDP'nin tepkilerinin ele alındığı oturumda Akdoğan şunları şöyledi:
'HDP tüm stratejisini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşıtlık üzerine kurdu.
Barajı geçmek için Bu kitlenin oyunu nasıl alabiliriz dediler. Bu kitle kim Erdoğan'a karşı biz Erdoğan'a saldırırsak oyu alırız dediler ancak çözüm sürecini bitirdiler. Barajı geçmek için süreci feda ettiler.
'SİLAH BIRAKMAYA AYAK DİREDİLER'
Öcalan silah bırakma çağrısı yaptı üç hafta HDP bunu açıklamaktan imtina etmiştir. Öcalan'ın çağrısına ayak diredi.
‘Erdoğan'ı başkan seçtirmeyeceğiz' diye 3 dakikalık bir konuşması oldu. 7 Mart'ta yaptığı bu konuşma adeta bir tahrikti.
Arkasından asıl gerilimi başlatan HDP'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedefe koymasıdır.
Sayın Erdoğan, Ukrayna'ya giderken 21 Mart'ta izleme kuruluna tepki gösterdi. Aynı gün Öcalan'ın Nevruz konuşması okundu. Bu çağrıya karşılık gelmeyince Cumhurbaşkanı da tepki gösterdi. Bu kronolojiyi doğru okumak lazım.
'DOLMABAHÇE MUTABAKAT DEĞİLDİ'
Dolmabahçe'deki bir ortak mutabakat değildi. Önceden kurgulanmış bir şey değildi. Normalde benim makamımda yapılırdı bu görüşmeler. Ayrıca sürekli Cumhurbaşkanı ile temas halinde oldular deniyor. ‘Cumhurbaşkanı her ayrıntıyı biliyor' iddiası külliyen yalan.
PKK'nın vaatleri neydi? Silah bırakma veya Türkiye'yi terk etme. Eylemsizlik kararı aldı ama buna uymadı. Hiçbir yeri de terk etmedi.
'GEZİ VE 17-25 ARALIK KİMYASINI BOZDU'
Diyorlarki 'Ben yurtdışına giderken güvenlik güçlerine talimat veren bir yasa çıkar da bana dokunmasın.' Bu kadar anlamsız bir yasa talebi olur mu? Bu Meclis'te PKK'nın resmen tanınması anlamına gelir. Sen yasadışı kırsalda nasıl geziyorsan aynı şekilde
Gezi olayları PKK'nın kimyasını bozdu. Zaten silah bırakmaya ayak diriyordu. Sonrasında 17-25 Aralık da olunca örgüt şöyle düşünmeye başladı: 'Acaba bu hükümet gider mi?''
'ÖCALAN YAKALASA SOPA İLE KOVALAR'
Barajı geçmek için süreci feda ettiler. İnsanlar size oy verdi süreç de türbülünsa girdi. Sizin oy almanız sürece olumsuz bir etki yaptı. HDP'nin hiçbir karşılığı yok. HDP'nin hiçbir anlam ifade etmeyen bir pozisyonu var. Sen AK Partiyi devirme sürecinde rol alacaksın, AK Parti'ye gel her şeyi sen yap diyeceksin. HDP tabanı Kürtler, HDP'li yöneticilere hesap sormalı. Siz nasıl bir oyuna alet oldunuz? Sürekli Öcalan adına yalan söylüyorlar. Öcalan adına sürekli kandırıyorlar. Büyük bir sorumsuzluk var. Öcalan bunları yakalasa sopayla kovalar diye düşünüyorum. HDP eksen kayması yaşadı. HDP tabanı bunun hesabını sormadı. Demirtaş kendi PR'nı yaptı. El bebek gül bebek, bir çiçek çocuğu olarak imaj imalatına dönüştü. Şimdi kıvranıyorlar, şimdi ne olacak. Kandil'le kendi aralarında bir anlaşma olduğu söylenebilir.
Son dönemde yaşanan gerilimli ortam ve HDP'nin tepkilerinin ele alındığı oturumda Akdoğan şunları şöyledi:
'HDP tüm stratejisini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşıtlık üzerine kurdu.
Barajı geçmek için Bu kitlenin oyunu nasıl alabiliriz dediler. Bu kitle kim Erdoğan'a karşı biz Erdoğan'a saldırırsak oyu alırız dediler ancak çözüm sürecini bitirdiler. Barajı geçmek için süreci feda ettiler.
'SİLAH BIRAKMAYA AYAK DİREDİLER'
Öcalan silah bırakma çağrısı yaptı üç hafta HDP bunu açıklamaktan imtina etmiştir. Öcalan'ın çağrısına ayak diredi.
‘Erdoğan'ı başkan seçtirmeyeceğiz' diye 3 dakikalık bir konuşması oldu. 7 Mart'ta yaptığı bu konuşma adeta bir tahrikti.
Arkasından asıl gerilimi başlatan HDP'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedefe koymasıdır.
Sayın Erdoğan, Ukrayna'ya giderken 21 Mart'ta izleme kuruluna tepki gösterdi. Aynı gün Öcalan'ın Nevruz konuşması okundu. Bu çağrıya karşılık gelmeyince Cumhurbaşkanı da tepki gösterdi. Bu kronolojiyi doğru okumak lazım.
'DOLMABAHÇE MUTABAKAT DEĞİLDİ'
Dolmabahçe'deki bir ortak mutabakat değildi. Önceden kurgulanmış bir şey değildi. Normalde benim makamımda yapılırdı bu görüşmeler. Ayrıca sürekli Cumhurbaşkanı ile temas halinde oldular deniyor. ‘Cumhurbaşkanı her ayrıntıyı biliyor' iddiası külliyen yalan.
PKK'nın vaatleri neydi? Silah bırakma veya Türkiye'yi terk etme. Eylemsizlik kararı aldı ama buna uymadı. Hiçbir yeri de terk etmedi.
'GEZİ VE 17-25 ARALIK KİMYASINI BOZDU'
Diyorlarki 'Ben yurtdışına giderken güvenlik güçlerine talimat veren bir yasa çıkar da bana dokunmasın.' Bu kadar anlamsız bir yasa talebi olur mu? Bu Meclis'te PKK'nın resmen tanınması anlamına gelir. Sen yasadışı kırsalda nasıl geziyorsan aynı şekilde
Gezi olayları PKK'nın kimyasını bozdu. Zaten silah bırakmaya ayak diriyordu. Sonrasında 17-25 Aralık da olunca örgüt şöyle düşünmeye başladı: 'Acaba bu hükümet gider mi?''
'ÖCALAN YAKALASA SOPA İLE KOVALAR'
Barajı geçmek için süreci feda ettiler. İnsanlar size oy verdi süreç de türbülünsa girdi. Sizin oy almanız sürece olumsuz bir etki yaptı. HDP'nin hiçbir karşılığı yok. HDP'nin hiçbir anlam ifade etmeyen bir pozisyonu var. Sen AK Partiyi devirme sürecinde rol alacaksın, AK Parti'ye gel her şeyi sen yap diyeceksin. HDP tabanı Kürtler, HDP'li yöneticilere hesap sormalı. Siz nasıl bir oyuna alet oldunuz? Sürekli Öcalan adına yalan söylüyorlar. Öcalan adına sürekli kandırıyorlar. Büyük bir sorumsuzluk var. Öcalan bunları yakalasa sopayla kovalar diye düşünüyorum. HDP eksen kayması yaşadı. HDP tabanı bunun hesabını sormadı. Demirtaş kendi PR'nı yaptı. El bebek gül bebek, bir çiçek çocuğu olarak imaj imalatına dönüştü. Şimdi kıvranıyorlar, şimdi ne olacak. Kandil'le kendi aralarında bir anlaşma olduğu söylenebilir.