Yaşar Üniversitesi Yeni Akademik Yıla Hazır
Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, üniversite olarak, yeni çağın ihtiyaçlarına yönelik üçüncü nesil üniversiteler arasında birinci sınıf bir yükseköğretim kurumu olma hedefini, kuruluşlarından bu yana ilk günkü heyecan ve artan özgüvenle hayata geçireceklerini belirtti.
Yiğitbaşı, toplantıda yaptığı sunumda, yaklaşık bin yıllık geçmişe sahip "üniversite" kavramı dikkate alındığında 14 yaşında olan Yaşar Üniversitesi'nin çok genç bir kurum olduğunu belirtti. Bununla birlikte bin yıllık süreç içinde değişime uğrayan yükseköğretim anlayışında üniversitelerinin, en önde gelen "üçüncü nesil üniversite" hedefine sahip olduğunu ifade etti.
Bu niteliğe sahip bir üniversitenin hem toplumun hem de ekonominin lokomotifi konumuna geleceğini ve böylesi bir kuruma sahip olmanın da ülkeler için çok büyük stratejik değerinin çok büyük bulunduğunu dile getiren Yiğitbaşı, şunları söyledi:
"Ne mutlu bize ki, 2001 yılında sadece 52 öğrenci ile eğitim hayatına başlayan üniversitemiz, şu anda yaklaşık 6 bin 500 öğrencisi, tam zamanlı 430 akademisyeni ve 250 idari olmak üzere toplam 680 nitelikli çalışanı ile yoluna devam ediyor. Bu yolda birinci sınıf bir üçüncü nesil üniversite olma vizyonumuzu, kurucumuzun çizdiği bilim, birlik ve başarı ilkesiyle ilk günkü heyecanla artan özgüvenimizle gerçekleştireceğimizden hiç şüphem yok."
-Yeni nesil kariyer planına uygun eğitim
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer de iyi bir yükseköğrenimin nitelikli akademik alt yapılarla sağlanabileceğini belirtti.
Üniversitelerinde tüm bölümlerde İngilizce öğrenim yapıldığını ve verilen yeni nesil yükseköğrenimle öğrencilerinin daha mezun olmadan büyük şirketlerde proje üretebilir konuma geldiğine işaret eden Dinçer, şunları kaydetti:
"Büyük şirketlerde çalışacak olan kişilerin üç temel noktaya dikkat etmesi gerekiyor. Bunlardan birincisi bu kişilerin, yenilikçi ve girişimci düşünceye sahip olmaları gerekiyor. Biz, bütün lisans programlarımızda kişilere bu özellikleri kazandıracak olan dersleri müfredatımıza ekledik. Adı tamamen inovasyon ve girişimcilik içerikli olan birçok dersimiz de mevcut. İkincisi ise yaparak, yaşayarak öğrenme ve teknolojiyi kullanma. Günümüzde üniversitelerin özel sektör ve kamu sektörleri ile işbirlikleri gelişmeye başladı. Öğrencilerimiz de aldıkları eğitimler çerçevesinde bir kurum ya da kuruluş için proje veya uygulama gerçekleştirme becerisine sahip oluyorlar. Her yıl belediyelerle ve sanayi kuruluşlarıyla gerçekleştirilen onlarca proje mevcut. Üçüncü temel de topluma hizmet edebilmek. Üniversitelerin bulundukları kentlere toplumsal sorumlulukları vardır. Biz bu bilinçle toplum ve kültür dersleri geliştirdik. Sosyal sorumluluk projeleriyle geliştirilen bu derslerde ekolojik yapılanmadan, doğa kirliliğine, çocuklardan yaşlılara kadar pek çok alan mevcut."
Üniversite tercih dönemi için öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Dinçer, üniversite öğrenimine yeni başlayacak öğrencilerin öncelikle kendi yetenekleri çerçevesinde mutlu olacakları alanı belirlemelerini ve tercihlerini buna göre yapmalarını önerdi.