'Türkiye-İran Turizm Sektöründe İşbirliği Toplantısı'

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Rıza Eser, "Önümüzdeki yıl 250 tane otel, Türkiye'nin önemli tarihi ve turistik bölgelerinde yapılacak" dedi.

Eser, DEİK tarafından düzenlenen "Türkiye-İran Turizm Sektöründe İşbirliği Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada, İran'dan Türkiye'ye gelen turist sayısına dikkati çekerek, isteklerinin en azından bir kaç sene içinde Türkiye'den de İran'a turist gitmesini sağlamak olduğunu ifade etti.

İran Türkiye arasındaki turizmin gelişmesi için yapılması gereken çalışmalar olduğunu belirten Eser, iki ülke halklarının birbirini, kültürünü, geleneklerini bilmesi gerektiğini, halkların tanışmasının ticari ilişkilerin gelişmesi için önemli olduğunu anlattı.

"Biz sadece Türkiye'den değil, Avrupa ülkelerinden de İran'a yüksek miktarda turist gelmesini temenni ediyoruz" diyen Eser, turizmin İran'a gitmesi ve İran halkının bunun tadını almasının, turizm gelirinin İran'da yatırıma dönüşmesinin İran'ın kalkınması anlamına geldiğini söyledi.

Eser, turizmde reklamcılığın en yüksek seviyede yapılması gerektiğini, yatırımların önemli olduğunu dile getirerek, "Önümüzdeki yıl 250 tane otel, Türkiye'nin önemli tarihi ve turistik bölgelerinde yapılacaktır. Hükümetimiz turizme önem vermeye başlamıştır, bu konuda çalışmalar başlamış ve devam edecektir" diye konuştu.

İran'ın altyapısının turizmde eksik olduğunu bildiklerini, kendilerine gelecek önerileri dikkate alacaklarını vurgulayarak, Türkiye'nin turizm alanındaki tecrübelerinden yararlanmak istediklerine işaret etti.

İran Türkiye İş Konseyi Başkanı Reza Kami, İran'ın dışa açılma meselesinin gündeme geldiğini, ambargoların önümüzdeki dönemde hafifletilme ve kaldırılma durumunun da bu dışa açılımı desteklediğini söyledi.

Kami, turizm konusunda İran ve Türkiye arasında fırsatların, hatta bazı tehditlerin dikkatle incelenmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"İran ve Türkiye arasındaki turizmin düşüşünü engellemek ve ambargonun kalkması ve hafiflemesi ile ilgili değerlendirmeyi göz önünde bulundurmak gerekiyor. Nüfus benzerlikleri, dini açıdan benzerlik, genç nüfus, kara hava ve denizyolu irtibatları açısından benzerliklerin hepsini iyi değerlendirmek gerek, bunun içinde çok iyi program yapmak lazım. Bana göre ortak bir turizm komitesi kurulması, bu konuların hepsini masaya yatırıp, her iki tarafın menfaatleri çerçevesinde çalışılması gerekli."

Bilgi bankası ve ilerideki işbirlikleri için bir kural çerçevesi oluşturmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyen Kami, "Son zamanlarda dünyanın her tarafından İran'a yolcu gelişinin çoğaldığını görüyoruz, bunu iki ülke arasındaki ticari ilişkiler açısından değerlendirebiliriz" diye konuştu.

-"Farsça bilen rehber sorunu var"

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, turizmin tanıtım ile gelişen bir sektör olduğunu belirterek, İranlı makamların Türkiye'de tanıtımı daha da arttırmaları gerektiğini, tüketicilere yönelik tanıtımın arttırması ile birlikte ilgili tur operatörlerinin daha çok tur düzenleyebileceğini vurguladı.

İran'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının 2015 yılında 1,7 milyon'a çıkmasının beklendiğini paylaşan Gürcün, Farsça bilen rehber sorununun olduğunu söyledi.

İki ülke makamlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Farsça bilen rehber sayısının arttırılması konusunda talepte bulunmaları gerektiğini vurgulayan Gürcün, bu sayede turistlerin daha verimli hizmet alabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'ye çok sayıda İranlı turistin gelmesi ile kaçak acentecilik faaliyetleri yürüten kurumların ortaya çıktığını söyleyen Gürcün, Türkiye'de acentecilik faaliyetlerinin yürütülmesi için TÜRSAB üyesi olmak zorunluğu olduğunun olduğunu, İranlı misafirlerin de güvenli hizmet alınması için TÜRSAB üyesi acentelerden hizmet almaları gerektiğini vurguladı.

İranlı Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehdi Culazade de, dost ve kardeş ülke Türkiye'nin her zaman olduğu gibi İran'ın sıkıntılı olduğu dönemde yanında yer aldığını, iki ülke arasındaki turizm ve ticaretin daha da zenginleştirilmesi gerektiğini aktardı.

Culazade, Tebriz-Trabzon ve Tahran-İzmir kardeş şehirlerinin arasındaki seferlerin artmasının zorunlu hale geldiğine işaret ederek, "Tebriz-Trabzon arasındaki uçak seferlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerek. İki ülkenin valilikleri ve belediyelerinin katılımları ile sınır bölgesine yakın bulunan şehirlerde ticaret, turizm, yatırım, akademik ve kültürel ilişkilerin artırılması yönündeki çalışmalar son derece sevindirici" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin sağlık turizmi açısından son zamanlarda büyük gelişmeler gösterdiğini belirten Culazade, "Her iki ülkeden sağlık turizmi için gelen hastaların ve özellikle Türkiye'nin doğu bölgelerindeki az gelirli ve muhafazakar kesiminin İran'daki ucuz tedaviden dolayı gitmelerine yardımcı olacak ortaklaşa bir şuranın oluşturulmasında büyük yarar vardır. Bunun için her iki ülkenin gerek devlet gerek özel sektörünün doktor temsilcilerine ve kurumlarına önemli görevler düşmektedir" diye konuştu.

Kaynak: AA