Deniz Feneri Davasında Karar Aşamasına Gelindi
Almanya'daki Deniz Feneri e.
V. bağlantılı soruşturma sonucunda 20 sanık hakkında açılan davada karar aşamasına gelindi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar, Ömer Zahit Karaman, İzzet Kurum, Ahmet Coşar, Mehmet Sıddık Balıkçı, Mehmet Gürhan, Nurgül Gürhan ve Gökhan Gürbüz ve sanık avukatları hazır bulundu. Duruşmada sanık ve müdahil avukatlarına, bir önceki celse sunulan savcılık mütalaasına karşı diyecekleri soruldu. Duruşmada söz alan müdahil avukat Mehmet Doğan, savcılık mütalaasına katılmadığını belirterek, Almanya'da yargılama yapılmasının Türkiye'deki yargılamayı engelleyemeyeceği ve yardım almayanların yardım almış gibi gösterilmesinin savcılıkça gözardı edildiğini söyledi.
Davaya ilişkin delillerin tamamının temin edilmesi gerektiğini kaydeden avukat Doğan, sunulan delillerle atılı suçun ortaya çıktığını da ileri sürerek, sanıklara atılı suçlardan ceza verilmesini istedi.
“TEMSİL ETTİĞİM SANIKLARI SUÇLAYABİLECEK ZERRE BELGE ORTAYA KOYAMADILAR”
Zahit Akman ve Zekeriya Karaman’ın da aralarında bulunduğu 8 sanığın avukatı Ersan Şen ise savcının mütalaasına katıldıklarını belirtti.
Müdahil avukatın tespitlerinin hatalı olduğunu savunan avukat Şen, "Savcı suçun işlenmediğini belirtmiştir. Bu yüzden zaman aşımından söz etmek mümkün değildir. Almanya'daki davayla ilgili suçtan zarar gördüğü iddiasını net bir şekilde ortaya koyması gerekiyor. Bu meselede müdahil sıfatı yoktur. Dava 2007'de Almanya'da başlamış ve 2008'de Ankara'da soruşturma süreci geçirilmiştir. Bugüne geldiğimizde sanıklar, kamuoyu önünde basın aracılığıyla yargısız infaza uğramıştır. Biz hep, 'hodri meydan, belgeleri ortaya koyun' dedik. İşte gelinen nokta bu, ortada hiç bir şey yok. Temsil ettiğim sanıkları suçlayabilecek bir adet, zerre belge ortaya koyamadılar. Almanya üzerinden siyaset yapıp bu ülkenin içişlerine müdahale edeceksiniz, belge asıllarının zerresini getiremeyeceksiniz. Davada bireyselleştirmeye giremedik ki. Almanya'daki davada beyanlar dışında somut delil yok" şeklinde konuştu.
“DAVAYA POPÜLİST YAKLAŞILIYOR”
Şüpheler üzerine yargılama yapılamayacağını ve sanıkların Deniz Feneri e.V üzerinde yetkilerinin olmadığını savunan Şen, "2007 yılından bu yana siyasete malzeme edilmiş bir davayla uğraşıyoruz” diyen avukat Şen, şüpheler üzerinden yargılama yapılmayacağını ve sanıkların Deniz Feneri e.V. üzerinde yetkilerinin olmadığını kaydetti.
Şen, “Davaya popülist yaklaşılıyor. Delillere bakmak zorundasınız. Mahkemeye, 'kayıtları gönderin' dediniz, giden 3 savcıya dahi bu belgeleri veremediler. Aylarca beklenildi gelmedi. Davanın başlangıç sebebi bilinmektedir. Sanıkların beraatine karar verilsin" ifadelerini kullandı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarının esas hakkında yaptıkları savunmalarla birlikte dosyayı inceleyerek, karar verilmek üzere duruşmayı erteledi.
SAVCI 17 SANIĞIN BERAATİNİ İSTEDİ
Bir önceki duruşmada, 35 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar Mehmet Gürhan, Mehmet Taşhan ve Firdevsi Ermiş hakkında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından davanın düşürülmesini istemişti. Savcı, “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “Özel belgede sahtecilik” suçlarından yargılanan İsmail Karahan, Mehmet Sıddık Balıkçı, İzzet Kurum, Bedrettin Bülent Bilgin, Aykut Zahit Akman, Zekeriya Karaman, Harun Kapıyoldaş, Ali Solak, Erdoğan Kara, Hakkı Sadal, Mustafa Çelik ve Seyyar Kutun için beraat kararı verilmesini talep etmişti. “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçundan yargılanan Ahmet Coşar, Gökhan Gürbüz, Muzaffer Şafak, Ömer Zahit Karaman ve Nurgül Gürhan’a beraat verilmesi istenmişti.
MEHMET VE NURGÜL GÜRHAN’A CEZA İSTEMİ
Sanıklardan Mehmet Gürhan’a Almanya’da tutuklu bulunduğu sırada imzalayarak gönderdiği genel vekaletnamenin imzası noter huzurunda atılmış resmi vekaletnameye sahte olarak dönüştürülmesi eylemi sabit olduğu gerekçesiyle “Resmi evrakta sahtecilik” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan için ise suça iştirak ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar ceza verilmesi talep edilmişti.
Sanıklar İsmail Karahan ve Zekeriya Karaman’ın ise aynı suça iştirak ettiklerine dair yeteri delil bulunmadığı gerekçesiyle bu suçlamadan da beraat verilmesi istenmişti.
Kaynak: İHA
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar, Ömer Zahit Karaman, İzzet Kurum, Ahmet Coşar, Mehmet Sıddık Balıkçı, Mehmet Gürhan, Nurgül Gürhan ve Gökhan Gürbüz ve sanık avukatları hazır bulundu. Duruşmada sanık ve müdahil avukatlarına, bir önceki celse sunulan savcılık mütalaasına karşı diyecekleri soruldu. Duruşmada söz alan müdahil avukat Mehmet Doğan, savcılık mütalaasına katılmadığını belirterek, Almanya'da yargılama yapılmasının Türkiye'deki yargılamayı engelleyemeyeceği ve yardım almayanların yardım almış gibi gösterilmesinin savcılıkça gözardı edildiğini söyledi.
Davaya ilişkin delillerin tamamının temin edilmesi gerektiğini kaydeden avukat Doğan, sunulan delillerle atılı suçun ortaya çıktığını da ileri sürerek, sanıklara atılı suçlardan ceza verilmesini istedi.
“TEMSİL ETTİĞİM SANIKLARI SUÇLAYABİLECEK ZERRE BELGE ORTAYA KOYAMADILAR”
Zahit Akman ve Zekeriya Karaman’ın da aralarında bulunduğu 8 sanığın avukatı Ersan Şen ise savcının mütalaasına katıldıklarını belirtti.
Müdahil avukatın tespitlerinin hatalı olduğunu savunan avukat Şen, "Savcı suçun işlenmediğini belirtmiştir. Bu yüzden zaman aşımından söz etmek mümkün değildir. Almanya'daki davayla ilgili suçtan zarar gördüğü iddiasını net bir şekilde ortaya koyması gerekiyor. Bu meselede müdahil sıfatı yoktur. Dava 2007'de Almanya'da başlamış ve 2008'de Ankara'da soruşturma süreci geçirilmiştir. Bugüne geldiğimizde sanıklar, kamuoyu önünde basın aracılığıyla yargısız infaza uğramıştır. Biz hep, 'hodri meydan, belgeleri ortaya koyun' dedik. İşte gelinen nokta bu, ortada hiç bir şey yok. Temsil ettiğim sanıkları suçlayabilecek bir adet, zerre belge ortaya koyamadılar. Almanya üzerinden siyaset yapıp bu ülkenin içişlerine müdahale edeceksiniz, belge asıllarının zerresini getiremeyeceksiniz. Davada bireyselleştirmeye giremedik ki. Almanya'daki davada beyanlar dışında somut delil yok" şeklinde konuştu.
“DAVAYA POPÜLİST YAKLAŞILIYOR”
Şüpheler üzerine yargılama yapılamayacağını ve sanıkların Deniz Feneri e.V üzerinde yetkilerinin olmadığını savunan Şen, "2007 yılından bu yana siyasete malzeme edilmiş bir davayla uğraşıyoruz” diyen avukat Şen, şüpheler üzerinden yargılama yapılmayacağını ve sanıkların Deniz Feneri e.V. üzerinde yetkilerinin olmadığını kaydetti.
Şen, “Davaya popülist yaklaşılıyor. Delillere bakmak zorundasınız. Mahkemeye, 'kayıtları gönderin' dediniz, giden 3 savcıya dahi bu belgeleri veremediler. Aylarca beklenildi gelmedi. Davanın başlangıç sebebi bilinmektedir. Sanıkların beraatine karar verilsin" ifadelerini kullandı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarının esas hakkında yaptıkları savunmalarla birlikte dosyayı inceleyerek, karar verilmek üzere duruşmayı erteledi.
SAVCI 17 SANIĞIN BERAATİNİ İSTEDİ
Bir önceki duruşmada, 35 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar Mehmet Gürhan, Mehmet Taşhan ve Firdevsi Ermiş hakkında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından davanın düşürülmesini istemişti. Savcı, “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “Özel belgede sahtecilik” suçlarından yargılanan İsmail Karahan, Mehmet Sıddık Balıkçı, İzzet Kurum, Bedrettin Bülent Bilgin, Aykut Zahit Akman, Zekeriya Karaman, Harun Kapıyoldaş, Ali Solak, Erdoğan Kara, Hakkı Sadal, Mustafa Çelik ve Seyyar Kutun için beraat kararı verilmesini talep etmişti. “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçundan yargılanan Ahmet Coşar, Gökhan Gürbüz, Muzaffer Şafak, Ömer Zahit Karaman ve Nurgül Gürhan’a beraat verilmesi istenmişti.
MEHMET VE NURGÜL GÜRHAN’A CEZA İSTEMİ
Sanıklardan Mehmet Gürhan’a Almanya’da tutuklu bulunduğu sırada imzalayarak gönderdiği genel vekaletnamenin imzası noter huzurunda atılmış resmi vekaletnameye sahte olarak dönüştürülmesi eylemi sabit olduğu gerekçesiyle “Resmi evrakta sahtecilik” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan için ise suça iştirak ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar ceza verilmesi talep edilmişti.
Sanıklar İsmail Karahan ve Zekeriya Karaman’ın ise aynı suça iştirak ettiklerine dair yeteri delil bulunmadığı gerekçesiyle bu suçlamadan da beraat verilmesi istenmişti.