Eroğlu, Finlandiyalı Bakan Toivakka İle Görüştü

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye ve Finlandiya arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,7 milyar dolar olduğunu, bunun en az 3 milyar dolara yükseltilmesi gerektiğini söyledi.

Eroğlu, Finlandiya Dış Ticaret Bakanı Lenita Toivakka ile makamında görüştü. Görüşmede konuşan Eroğlu, iki ülke arasındaki dostluğun Osmanlı İmparatorluğu zamanına kadar dayandığını, 1917 yılında Finlandiya'yı ilk tanıyan devletin Osmanlı Devleti olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti kurulunca da ilk tanıyan ülkenin Finlandiya olduğunu anımsattı.
Eroğlu, 1918 yılında Osmanlı Devletini ziyaret eden Finlandiya heyetinin başkanının "Bize gösterilen misafirperverlik ve dostluk peri masalı gibiydi. Özellikle padişahtan gazetecilere kadar herkes Fin heyetine sanki Türklerin binlerce yıl ayrı kalıp da birbirine kavuştukları, kuzeyden gelen kıymetli akrabaları gibi davrandı" sözlerini aktararak, kendisinin de Fin halkının dostluğunu yüreğinde hissettiğini ifade etti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,7 milyar dolar olduğunu, bunun 1.2 milyar dolarının ithalat, ihracatın ise 350 milyon dolar civarında gerçekleştiğine dikkati çeken Eroğlu, ticaret hacminin en az 3 milyar dolara yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.
Türk ve Fin işadamlarının mobilya sektörü ve ahşap evler konusunda işbirliği yapması gerektiğini ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin yurtdışından yıllık 3,3 milyar dolarlık selüloz ithal ettiğini anımsattı. Eroğlu, bunun sadece 3.2 milyon dolarlık kısmının Finlandiya'dan alındığını, bu miktarın daha da artırılmasının gerekli olduğunu kaydetti.

Bakan Eroğlu, ormancılık alanında da işbirliğinin geliştirilmesi için İstanbul'da, iki ülke tarafından Ormancılık Proje Merkezi kurulmasının hayata geçirilmesini istediklerini aktardı.
Eroğlu, şifalı bitkiler konusunda da iki ülke arasında işbirliği yapılmasının kararlaştırıldığını dile getirdi.
-Ağaç ürünlerinden giysi ve kumaş
Konuk Bakan Lenita Toivakka ise iki ülke arasındaki işbirliği alanlarının çok fazla olduğunu düşündüklerini belirterek, Finlandiya'nın biyoekonomi alanında öncü bir ülke olduğunu, büyük orman alanlarının bulunduğunu ve bu konuda modern teknoloji kullanıldığını, ülkenin yurtiçi gayrisafi hasılasının yüzde 4'ünün bu alandaki araştırma ve geliştirme programları için harcandığını aktardı.
Ağaç ürünlerinden giysi yapma ve kumaş üretme alanında çalıştıklarını belirten Toivakka, buna "ormandan modaya" adını verdiğini, bu konuda Türkiye ile görüşmeler yapıldığını söyledi.

Türkiye'de tekstil sanayisinin oldukça güçlü olduğuna dikkati çeken Toivakka,"Bu anlamda, işbirliği yapabileceğimiz konular bağlamında kesinlikle oldukça ilgi çekici bir alan olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Toivakka, bu teknolojinin son derece etkin ve çevresel anlamda da sürdürülebilirliğinin yüksek olduğunu vurguladı.
Eroğlu'nun, "Bundan sonra ağaçtan imal edilmiş gömlekler giyeceksiniz arkadaşlar. Ona göre" sözleri üzerine Toivakka da bir dahaki sefere hediye olarak bunlardan birini getirebileceğini söyledi.

-"Edirne merkezdeki debi bin 422 metreküp saniyeye düştü"
Edirne'deki taşkına ilişkin son bilgilerin ne olduğu ve Karaağaç tahliye kanalına ilişkin bir soru üzerine Eroğlu, taşkın alanlarında yaz ve kış olmak üzere iki sette bulunduğunu, bu setteler arasındaki alanın yerleşime yasak olduğunu, ancak Karaağaç bölgesinde bir takım yerleşim alanları bulunduğunu aktardı.
Bulgaristan'da otomatik meteoroloji ölçüm ile debi ölçüm istasyonları kurduklarını anımsatan Eroğlu, burada debiler arttığı zaman 12-20 saat önceden bilgi sahibi olunduğunu ve iki sette arasındaki alanın boşaltıldığını anlattı.
Şu anda bir can kaybı veya hayvan telefinin söz konusu olmadığını belirten Eroğlu, anayolların açıldığını, sette yakınındaki kapalı bir yolun ise açılması için ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Eroğlu, Bulgaristan ile Tunca Projesi yapmak istediklerini, ancak işbirliği mutabakat zabıtlarına karşın, ikili işbirliği anlaşmasının imzalanmaması nedeniyle sıkıntı yaşandığını dile getirdi.
Edirne merkezdeki debinin bin 422 metreküp saniyeye düştüğü bilgisini veren Eroğlu, Meriç nehri Edirne'ye gelmeden, Karaağaç civarında büyük bir kanal inşa etmek suretiyle, suyu şehre varmadan, alt tarafına aktarmak istediklerini aktardı.
Bir ay içinde projenin hazırlanmasının, iki yıl içinde de bitirilmesinin planlandığını ifade eden Eroğlu, kanalın yapılmasıyla zararların en az seviyeye indirileceğini, ikinci olarak da çalışmalar sonrasında çıkarılan kum ve çakılın İstanbul'a taşınarak kullanılacağını belirtti.

Yunanistan sınırında biriken rüsubatın alınması için de bu ülkeyle görüşmelerin devam ettiğini anımsatan Eroğlu, Bulgaristan ile Tunca Projesi gerçekleştirilmediği takdirde ise "B" planını devreye sokarak, Tunca nehri üzerinde bir su alma yapısı inşa edileceğini, fazla suyun bu şekilde Çömlekköy Barajı'na aktarılacağını ve yaz aylarında sulamada kullanılacağını kaydetti.

Eroğlu, taşkınları önlemek için Tunca ve Meriç nehrindeki ıslahların büyük ölçüde tamamlandığını, bu sorunun, Karaağaç tahliye kanalı ve Çömlekköy Barajı ile çözüleceğini ifade etti.

Kaynak: AA