Balkız Açıklaması
Manisa barosu eski Başkanı Zeynel Balkız, hükümetin Soma’daki yaralı işçilerle ilgili verdiği sözleri unuttuğunu ve Soma’nın adeta kış uykusuna yatırıldığını iddia etti.
Manisa Barosu eski Başkanı Zeynel Balkız, Soma’daki maden faciasından yaralı olarak kurtulan 161 maden işçisini temsilen 9 işçiyle birlikte Manisa Adliye Sarayının önünde basın açıklaması düzenledi.
Soma maden faciasının adeta kış uykusuna yatırıldığını kaydeden Balkız, “Kış uykusuna yatırılmış olan Soma Davası’nı Soma Davası’nın da dışında Soma maden kasasından etkilenen işçilerimizin ve tüm vatandaşlarımızın haklarını tekrar gündeme getirerek kış uykusunu ortadan kaldırmak ve uykuya son vermek istiyorum. Burada etrafımda bulunan arkadaşlarım maden kazasında yaralı olarak o tehlikeden kurtulabilmiş arkadaşlarımızdır. Şehitlerimiz var. Ama yaralılarımızın kurtulmasıyla sevindik. Fakat onlara verilen sözlerin bugüne kadar hiç birisinin tutulmadığını gördük. Şimdi işçi arkadaşlarım ifade ettiler. Hükümetin sözcüsü Beşir Atalay’ın ağzından dinledik dediler. 121 maden yaralımıza, daha sonra bunların sayısı 161 oldu. 161 maden yaralımıza AFAD’da toplanan paraların hiç birisi bir kuruşu bile kaybolmadan avuç işareti de yaparak avuçlarının içerisine koyacağız sözünü duyduk dediler. Daha sonra Sayın Başbakanın göreve gelmesinden sonra Başbakanın eşi ve Soma Kaymakamının eşi ile beraber yaralıların ve kazazedelerin evleri gezilirken özellikle yaralı işçilerimiz için ‘Sizin için mecliste bir düzenleme yapılıyor, yakından sizin haklarınızı vereceğiz’ sözünü bizzat hükümetin başının eşinden aldılar. Ama sadece bu yaralılardan bir kısmına Temmuz ve Ağustos ayında 500 TL, toplam bin TL’lik Sosyal Yardım Fonu’ndan yardım yapıldı. Bu arkadaşlarımız kazadan beri çalışamıyorlar. Bu toplam bin TL’nin dışında 5 kuruş AFAD’dan yardım yapılmamıştır. O zaman AFAD’ın paraları ne oldu? AFAD’ın paraları niye yaralılara verilmiyor? 161 yaralımız bu haklarını alamadı” dedi.
"AFAD’IN ÇALIŞMASI YOK"
İşçilerin kendisine gelmeden önce AFAD Manisa İl Müdürlüğünü ziyaret ettiklerini anlatan Balkız, “Şimdi bana gelmeden önce bu işçi arkadaşlarımız tüm yaralıları temsilen AFAD İl Müdürlüğü’nü ziyaret ettiler. Ziyarette, ‘Biz ADAD defterini kapattık. Elimizde ne varsa Ankara’ya gönderdik. Şuanda bununla ilgili bir çalışma yok. Bizden bir şey beklemeyin’ cevabını aldılar. 161 işçimiz bugün haklarından mahrum aynı zamanda borçlarından ödeyemediklerinden dolayı icraya düşmüşlerdir. Hükümetimiz bu arkadaşlarımızı sahipsiz bırakmışlardır. Ben hükümetin verdiği sözleri aynen tutmasını bekliyorum. Artık şu kış uykusuna son verelim. İşçilerimiz ‘madem bizlere yardım etmeyecektiniz. Niye söz verip ümitlendirdiniz’ diyorlar” şeklinde konuştu.
Soma’nın bir başka kanayan yarasının da işten çıkarılan ve tazminatları ödenmeyen 2 bin 834 işçi olduğunu kaydeden Balkız şunları söyledi:
“Ayrıca bir kanayan yarımız daha var. Şimdi bu maden ocağı kapandı. Bu maden ocağında sözleşmeler feshedildi. 2 bin 834 işçimiz açıkta kaldı. Bunlar normalde kıdemlerine göre bir kısmına 4 ay bir kısmına 6 ay, bir kısmına 8 ay İşsizlik Fonu’nda para veriliyor. Bu da 800 ile 900 TL arasındaki değişen paralardır. Ama burada gözden kaçan bir şey var. Pek çok işçi arkadaşımız SGK’dan emekli olmasına rağmen geçim sıkıntısı çektiği ve çalışmaya ihtiyacı olduğu için o madende çalışıyorlardı. Onların da iş akitleri feshedildi. Ama bu arkadaşlarımız emekli oldukları hukuki gerekçesiyle işsizlik parası da alamıyorlar. Böyle bir sıkıntının hükümetimiz tarafından giderilememesi hatta bilinmemesi ve hiç dikkate alınmaması gerçekten bir sosyal devlet anlayışına aykırı düşmektedir ve uymamaktadır. Tavsiyemiz bu konuda lütfen Soma meselesi kış uykusundan uyandırılsın. Bir ekibimiz bunun üzerinde çalışsın. Kaç işçimiz işsiz, kaç yaralımız var.”
"MADEN ŞEHİDİNİN ÇOCUKLARI ORTADA KALDI"
Maden şehidi İlkay Yıldırım’ın eşi Aslı Yıldırım geçtiğimiz aylarda geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiğini ve 2 çocuğunun ortada kaldığını anlatan Balkız, “Aslı Yıldırım geçenlerde trafik kazasında vefat etti. Eşi İlkay Yıldırım maden kazasında şehit olmuştu. 6 yaşındaki Sevcan ve 7 yaşındaki Sercan annesiz babasız ve korumasızdır. Bulundukları Elmadere Köyü’nden araştırdım. Kınık Kaymakamı ile konuştum. Kınık Sosyal Afet Müdürlüğü ile konuştum. Kınık Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü ile konuştum. Kendilerinin bu sahipsiz çocuklarla ilgili hiç bir çalışma olmadığını gördüm. Türkiye Barolar Birliği Başkanının da katkılarıyla bir avukat arkadaşımızı görevlendirdik. O kardeşlerimizi vesayet altına almaya çalışıyoruz. Soma sahipsiz ve kaderine terk edilmiş. Soma’nın bütün vatandaşları mağdur olduğu gibi unutulmaması gereken şey, Soma’da yaşayan işçilerimiz en büyük mağdurdur. İşsiz kaldılar ve borçlarını ödeyemiyorlar. Burada bulunan arkadaşlarımızın üniversitede okuyan çocuklarımız var, okutamıyorlar. Bu bakımdan biz bundan sonra hükümetin yapacağı bir şey yoksa bu işçilerimizin önüne düşüp, hukuk içinde kalarak her türlü hukuksal mücadelelerini sonuna kadar verme kararlılığındayız” şeklinde konuştu.
"ORTA YERDE KALDIK"
Soma Eynez’deki maden kazasından yaklaşık 130 arkadaşıyla birlikte yaralı olarak kurtulan Selahattin Şen, “Orada 142 kişiydik. Oradan yaklaşık 130 kişi canlı kurtulduk eski madencilikten kalma tecrübemizden dolayı. O günden bugüne bize iki defa 500’er yüz TL’den toplam bin TL para verdiler. Bizi bir daha ne arayan oldu ne de soran. Biz ne olacağız? Ben emekli olduğum için işsizlik maaşı da alamıyorum. Biz orta yerde kaldık” ifadelerini kullandı.
Önceliklerinin tazminat alacaklarının ödenmesi olduğunu söyleyen Engin Kaya ise, “Şuanda Eynez bölgesinin tazminatları verilmedi. İşçinin alın teri kurumadan hakkının verilmesi gerekir. Bu hak nerede? Maalesef biz unutulduk. Şehit ailelerine verildi bu para çok güzel ama bize de vaat ettiler bunu. Hani diyordunuz; ‘Biz yapamayacağımız şeyin sözünü vermeyiz. Yapacağımız şeyi vaat ediyoruz.’ Sen bunu bize vaat ettin Sayın Beşir Atalay. O zaman bunu yapın. Bu kadar kişiyi beklenti içinde bırakmayın” şeklinde konuştu.
Maden kazasından yaralı olarak çıkan ve aylardır psikolojik tedavi gören ve ilaçlarla ayakta durduğunu söyleyen Ahmet Mutluer ise, “Şuan ben 885 TL işsizlik maaşı alıyorum. Her ay 800 TL konut kredisi ödüyorum. Geri kalan parayla nasıl geçineceğim. Şuan evime bir dilim ekmek götüremiyorum” dedi.