CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması
"Evet hendekle, evet barikatla Türkiye'nin Kürt meselesi çözülmez ama tankla topla da çözülmez. Üçüncü bir yol mümkündür; o üçüncü yol da kinimizi, öfkemizi, nefretimizi bir tarafa bırakarak Meclis'te yeni bir yol açmaktır. Bir diyalogla masa kurmak ve bu masada gerçekten yol almaktır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Evet hendekle, evet barikatla Türkiye'nin Kürt meselesi çözülmez ama tankla topla da çözülmez. Üçüncü bir yol mümkündür; o üçüncü yol da kinimizi, öfkemizi, nefretimizi bir tarafa bırakarak Meclis'te yeni bir yol açmaktır. Bir diyalogla masa kurmak ve bu masada gerçekten yol almaktır" dedi.
Bazı mahallelerinde sokağa çıkma yasağı uygulanan Sur ilçesinden esnaf temsilcileriyle Diyarbakır Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası'nda bir araya gelen Tanrıkulu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Sur'da yaşananların sadece ilçe sakinlerini değil, Diyarbakır'ı ve bölgesini etkiler hale geldiğini söyledi.
İlçede sokağa çıkma yasağının sürdüğünü hatırlatan Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"İnsanlar birbirlerine kin duyabilirler ama bizler adına çalışması gereken devlet denen kurum, yurttaşına, halkına karşı kin taşıyamaz. Maalesef görüyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının yönettiği devlet, kinle öfkeyle hareket etmekte ve bu öfke, kin siyasetçilerin, Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın diline yansımakta. Biz bu dili darbe dönemlerinde gördük. 'Temizleyeceğiz, süpüreceğiz, yok sayacağız, başlarına yıkacağız' gibi dil, maalesef barışa giden bütün sürecin önünü tıkıyor ve tahrip ediyor. Bu dille bu öfke, kinle devlet, hükümet hareket edemez. Maalesef hareket ediyor. Bir halk bu yöntemle toptan cezalandırılıyor."
Tanrıkulu, bölge insanından bazılarıyla yüz yüze, kimileriyle telefonla görüştüğünü anlattı.
Yetkililerin, bölge halkının sorunlarını dinlemediğini öne süren Tanrıkulu, "Evet hendekle, evet barikatla Türkiye'nin Kürt meselesi çözülmez ama tankla topla da çözülmez. Üçüncü bir yol mümkündür; o üçüncü yol da kinimizi, öfkemizi, nefretimizi bir tarafa bırakarak Meclis'te yeni bir yol açmaktır. Bir diyalogla masa kurmak ve bu masada gerçekten yol almaktır. CHP olarak bir kez daha söylüyoruz; buna hazırız, parlamentoda bir süreç başlamalıdır" diye konuştu.
Tanrıkulu, siyasetçilerin, siyasi partilerin birbirleriyle küsemeyeceğini, diyalogsuz hale gelemeyeceğini, kavga edemeyeceğini ifade etti.
Sur'da ekonomik olarak büyük tıkanıklık olduğunu ve bu durumun 3-5 ayda çözülebilecek sıkıntılar olmaktan çıktığını, etkilerinin en az 1-2 yıl devam edeceğini iddia eden Tanrıkulu, "Ben taleplerini aldım. Bugün itibarıyla Genel Başkanımıza ve Merkez Yürütme Kurulumuza bildireceğim. Üzerimize düşen hangi sorumluluk varsa da yerine getirmeye çalışacağım" dedi.
- Tahir Elçi'nin öldürülmesi
Diyarbakır Barosu'na da ziyarette bulunan Tanrıkulu, Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, yönetim kurulu üyeleri ve avukatlarla görüştü.
Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesine değinen Tanrıkulu, bu olayla ilgili soruşturmayı yakından takip ettiğini bildirdi.
Sezgin Tanrıkulu, şunları kaydetti:
"Neredeyse canlı yayında gerçekleştirilen bu katliamın aradan geçen süreye rağmen bir şüphelisinin olmaması tabii ki hepimizi endişelendiriyor. İstense, etkin bir soruşturma yapılsa inanıyorum ki bugüne kadar en azından katillerin kimliği ortaya çıkardı ama etkin bir soruşturma yapıldığı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Bir şüphelinin dahi olmaması, bu soruşturmanın da faili meçhul kalacağı şeklindeki kaygılarımızı artırmaktadır. Buradan hem Adalet Bakanlığına hem İçişleri Bakanlığına hem de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına sesleniyorum. Etkin ve adil, sanıkları ortaya çıkaracak bir soruşturma yapmaya davet ediyorum. Bu soruşturmayı faili meçhul bırakmamak için üzerimize ne düşerse yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."
Kaynak: AA
Bazı mahallelerinde sokağa çıkma yasağı uygulanan Sur ilçesinden esnaf temsilcileriyle Diyarbakır Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası'nda bir araya gelen Tanrıkulu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Sur'da yaşananların sadece ilçe sakinlerini değil, Diyarbakır'ı ve bölgesini etkiler hale geldiğini söyledi.
İlçede sokağa çıkma yasağının sürdüğünü hatırlatan Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"İnsanlar birbirlerine kin duyabilirler ama bizler adına çalışması gereken devlet denen kurum, yurttaşına, halkına karşı kin taşıyamaz. Maalesef görüyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının yönettiği devlet, kinle öfkeyle hareket etmekte ve bu öfke, kin siyasetçilerin, Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın diline yansımakta. Biz bu dili darbe dönemlerinde gördük. 'Temizleyeceğiz, süpüreceğiz, yok sayacağız, başlarına yıkacağız' gibi dil, maalesef barışa giden bütün sürecin önünü tıkıyor ve tahrip ediyor. Bu dille bu öfke, kinle devlet, hükümet hareket edemez. Maalesef hareket ediyor. Bir halk bu yöntemle toptan cezalandırılıyor."
Tanrıkulu, bölge insanından bazılarıyla yüz yüze, kimileriyle telefonla görüştüğünü anlattı.
Yetkililerin, bölge halkının sorunlarını dinlemediğini öne süren Tanrıkulu, "Evet hendekle, evet barikatla Türkiye'nin Kürt meselesi çözülmez ama tankla topla da çözülmez. Üçüncü bir yol mümkündür; o üçüncü yol da kinimizi, öfkemizi, nefretimizi bir tarafa bırakarak Meclis'te yeni bir yol açmaktır. Bir diyalogla masa kurmak ve bu masada gerçekten yol almaktır. CHP olarak bir kez daha söylüyoruz; buna hazırız, parlamentoda bir süreç başlamalıdır" diye konuştu.
Tanrıkulu, siyasetçilerin, siyasi partilerin birbirleriyle küsemeyeceğini, diyalogsuz hale gelemeyeceğini, kavga edemeyeceğini ifade etti.
Sur'da ekonomik olarak büyük tıkanıklık olduğunu ve bu durumun 3-5 ayda çözülebilecek sıkıntılar olmaktan çıktığını, etkilerinin en az 1-2 yıl devam edeceğini iddia eden Tanrıkulu, "Ben taleplerini aldım. Bugün itibarıyla Genel Başkanımıza ve Merkez Yürütme Kurulumuza bildireceğim. Üzerimize düşen hangi sorumluluk varsa da yerine getirmeye çalışacağım" dedi.
- Tahir Elçi'nin öldürülmesi
Diyarbakır Barosu'na da ziyarette bulunan Tanrıkulu, Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, yönetim kurulu üyeleri ve avukatlarla görüştü.
Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesine değinen Tanrıkulu, bu olayla ilgili soruşturmayı yakından takip ettiğini bildirdi.
Sezgin Tanrıkulu, şunları kaydetti:
"Neredeyse canlı yayında gerçekleştirilen bu katliamın aradan geçen süreye rağmen bir şüphelisinin olmaması tabii ki hepimizi endişelendiriyor. İstense, etkin bir soruşturma yapılsa inanıyorum ki bugüne kadar en azından katillerin kimliği ortaya çıkardı ama etkin bir soruşturma yapıldığı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Bir şüphelinin dahi olmaması, bu soruşturmanın da faili meçhul kalacağı şeklindeki kaygılarımızı artırmaktadır. Buradan hem Adalet Bakanlığına hem İçişleri Bakanlığına hem de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına sesleniyorum. Etkin ve adil, sanıkları ortaya çıkaracak bir soruşturma yapmaya davet ediyorum. Bu soruşturmayı faili meçhul bırakmamak için üzerimize ne düşerse yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."