- YYÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özvan Açıklaması
"Depreme müdahalede büyük adımlar attık. Özellikle AFAD'ın çalışmaları çok önemliydi. Ümit ediyoruz ki bu adımları daha da geliştirerek ülkemizi doğal afet risklerinden kurtaracağız"
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Özvan, "Depreme müdahalede büyük adımlar attık. Özellikle AFAD'ın çalışmaları çok önemliydi. Ümit ediyoruz ki bu adımları daha da geliştirerek ülkemizi doğal afet risklerinden kurtaracağız" dedi.
Özvan, AA muhabirine, Van'daki depremlerin ardından depreme müdahalede büyük adımlar atıldığını söyledi.
Özellikle AFAD'ın çalışmalarının çok önemli olduğunu anlatan Özvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ümit ediyoruz ki bu adımları daha da geliştirerek ülkemizi doğal afet risklerinden kurtaracağız. Fay hattının üzerindeyiz. Kentimiz ovada kurulu ve zemin bakımından olumsuz bir yapısı var. Bu da depremin şiddetini daha fazla hissetmemize neden olmakta. Bu nedenle yapılarda da depremin etkisi fazla. Yapıların, kaya ve yumuşak zeminde, farklı davranışlar sergilediğini biliyoruz. Artık bu zeminleri terk edip, kayalık bölgelere yapıları inşa etmeliyiz. Ovalarımızı tarıma bırakalım, kayalık, yüksek, ferah yerlere şehirlerimizi taşıyalım."
- "Can kayıplarını sorgulamak gerekiyor"
Türkiye'de deprem ve afetlerde büyük can kayıplarının yaşandığını ve bunu sorgulamak gerektiğini belirten Özvan, "Deprem mi, bina mı, yoksa ihmal mi öldürüyor, bunu bilmemiz lazım. Van depremlerinde ihmal ve vicdanın en büyük katilimiz olduğunu gördük. 5,6 gibi orta şiddetteki bir depremin sonucunda, bu kadar büyük kayıpları yaşamamız, ne kadar güvenli yapılarda yaşadığımızı bize sorgulattı" ifadelerini kullandı.
Depremlerden sonra da bölgede çok sayıda çalışma yürütüldüğünü hatırlatan Özvan, olabilecek yeni afetlere ilişkin yaptıkları çalışmalar sonucu elde ettikleri bilgilerin raflarda kalmaması ve buna göre önlem alınması gerektiğine dikkati çekti.
Bilinç düzeyinin artmasıyla afetlerin ölümcül olmaktan çıkacağını kaydeden Özvan, şöyle konuştu:
"Bir kanser hastası, hastalıktan kurtulmak için çaba harcar. Oysa ki insanlara zeminimizin, binalarımızın kanser olduğunu söylediğimizde, önlem almakta güçlük çekiyoruz. Deprem ve afet algısını insanlara doğru anlatmamız gerekiyor. Depremde sadece enkaz altında kaybettiklerimizi saydık. Depremden sonra o psikolojik sorunları yaşayan çok sayıda insanımızı yitirdik. Bunu önlemek için yapılardaki sorunları anlatmamız gerekiyor. Bu bilinç düzeyinin oluşması halinde afetler artık can kaybı yaşanan problemler olmaktan çıkacaktır. Bildiklerimizi raflarda saklayarak yaşamaya devam edersek, bu afetleri yine yaşayacağız. Yine can ve mal kayıplarıyla karşı karşıya kalacağız. Vurdumduymazlık en büyük eksikliğimiz."
- "Kayalık zeminlere geçmeliyiz"
Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve her an için depremle karşı karşıya kalma olasılığının bulunduğunu anımsatan Özvan, ülkenin yaşanabilecek tüm olumsuzlardan kurtulabilme yetisine sahip olduğunu söyledi.
Ülkenin birçok yerinde aktif fayların bulunduğunu ve bunların yetkili birimler tarafından da haritalandırıldığını kaydeden Özvan, bunun için de fay hattı üzerinde bulunan iller başta olmak üzere her yerde bir an önce önlemler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Özvan, AA muhabirine, Van'daki depremlerin ardından depreme müdahalede büyük adımlar atıldığını söyledi.
Özellikle AFAD'ın çalışmalarının çok önemli olduğunu anlatan Özvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ümit ediyoruz ki bu adımları daha da geliştirerek ülkemizi doğal afet risklerinden kurtaracağız. Fay hattının üzerindeyiz. Kentimiz ovada kurulu ve zemin bakımından olumsuz bir yapısı var. Bu da depremin şiddetini daha fazla hissetmemize neden olmakta. Bu nedenle yapılarda da depremin etkisi fazla. Yapıların, kaya ve yumuşak zeminde, farklı davranışlar sergilediğini biliyoruz. Artık bu zeminleri terk edip, kayalık bölgelere yapıları inşa etmeliyiz. Ovalarımızı tarıma bırakalım, kayalık, yüksek, ferah yerlere şehirlerimizi taşıyalım."
- "Can kayıplarını sorgulamak gerekiyor"
Türkiye'de deprem ve afetlerde büyük can kayıplarının yaşandığını ve bunu sorgulamak gerektiğini belirten Özvan, "Deprem mi, bina mı, yoksa ihmal mi öldürüyor, bunu bilmemiz lazım. Van depremlerinde ihmal ve vicdanın en büyük katilimiz olduğunu gördük. 5,6 gibi orta şiddetteki bir depremin sonucunda, bu kadar büyük kayıpları yaşamamız, ne kadar güvenli yapılarda yaşadığımızı bize sorgulattı" ifadelerini kullandı.
Depremlerden sonra da bölgede çok sayıda çalışma yürütüldüğünü hatırlatan Özvan, olabilecek yeni afetlere ilişkin yaptıkları çalışmalar sonucu elde ettikleri bilgilerin raflarda kalmaması ve buna göre önlem alınması gerektiğine dikkati çekti.
Bilinç düzeyinin artmasıyla afetlerin ölümcül olmaktan çıkacağını kaydeden Özvan, şöyle konuştu:
"Bir kanser hastası, hastalıktan kurtulmak için çaba harcar. Oysa ki insanlara zeminimizin, binalarımızın kanser olduğunu söylediğimizde, önlem almakta güçlük çekiyoruz. Deprem ve afet algısını insanlara doğru anlatmamız gerekiyor. Depremde sadece enkaz altında kaybettiklerimizi saydık. Depremden sonra o psikolojik sorunları yaşayan çok sayıda insanımızı yitirdik. Bunu önlemek için yapılardaki sorunları anlatmamız gerekiyor. Bu bilinç düzeyinin oluşması halinde afetler artık can kaybı yaşanan problemler olmaktan çıkacaktır. Bildiklerimizi raflarda saklayarak yaşamaya devam edersek, bu afetleri yine yaşayacağız. Yine can ve mal kayıplarıyla karşı karşıya kalacağız. Vurdumduymazlık en büyük eksikliğimiz."
- "Kayalık zeminlere geçmeliyiz"
Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve her an için depremle karşı karşıya kalma olasılığının bulunduğunu anımsatan Özvan, ülkenin yaşanabilecek tüm olumsuzlardan kurtulabilme yetisine sahip olduğunu söyledi.
Ülkenin birçok yerinde aktif fayların bulunduğunu ve bunların yetkili birimler tarafından da haritalandırıldığını kaydeden Özvan, bunun için de fay hattı üzerinde bulunan iller başta olmak üzere her yerde bir an önce önlemler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.