Doç. Dr. Tayfun Apuhan Açıklaması 'Klimalar Tehlike Saçmasın'
Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Apuhan, büyük ve kapalı ofislerin vazgeçilmezi olan iklimlendirme cihazlarının gerekli bakımı yapılmadığında neden olabileceği hastalıkları ve bu hastalıklardan korunma yollarını açıkladı.
İç ortamlarda ve klima tesisatı elemanları üzerinde üreyerek yayılan mikroorganizmaların hastalıkların yayılmasında asıl tehlike kaynağı olduğuna işaret eden Hisar Intercontinental Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Apuhan, ‘Özellikle nem-hava koruma özelliği olan klimalar seçilmemişse, havayı kurutması nedeniyle üst solunum yollarının koruyucu bariyeri olan nem ortadan kalkar ve hem filtre edici hem de partikülleri tutucu etkisi zayıflar. Koruma mekanizması devreden çıktığı için solunum yollarına yabancı partiküllerin geçişi de kolaylaşır” dedi.
Klimaların üflediği hava solunum yolundaki lokal bağışıklık sistemini zayıflatarak virüs ve bakterilerin yerleşerek çoğalmasına neden olabileceğini vurgulayan Apuhan, "Klimanın çalışması ile havadaki nem oranı azalarak, mekanda yoğunlaşan kuru hava, burun içi dokularda ve boğazda tahrişe neden olabilir. Klimalar, solunum yollarının kendini temizleme mekanizmasını bozan kuru hava nedeniyle işlevini gereği gibi yapamadığı için solunum yolu hastalıkları riskini ortaya çıkarır. Sürekli nemli olan klima filtrelerinde zamanla mantarlar ürer. Bu mantarlar, zaman içinde soluduğunuz havaya da karışarak tedavisi oldukça güç olan burun ve akciğer mantar enfeksiyonlarına neden olur. Bulaşıcı mikroorganizmalara insanlarda geçen ve soğuk algınlığı, kızamık, grip, zatürre, suçiçeği virüsleri ile tüberküloz ve bronşit bakterileri örnek olarak verilebilir. Ofislerde havalandırmanın bozukluğu, toplu halde kalabalık olarak bulunma ve sigara içilmesi, nezle, grip ve alerjik sorunların artışı doğal mukozayı da olumsuz etkilediği için sinüslerin siliyer fonksiyonunda bozulmaya neden olur. Bu durum burun çevresinde bulunan sinüslerin iç yüzünü döşeyen mukozanın iltihaplanmasına ve sinüzite neden olur. Bu enflamasyon çoğunlukla enfeksiyöz bir enflamasyondur. Sonuç olarak da sinüzit çok daha fazla görülür hale gelir. Şiddetli göz ve baş ağrısına neden olan sinüzitin artmasının en önemli sebebi kış aylarında kapalı ortamlarda çok vakit geçirilmesidir" ifadelerini kullandı.
“ZATÜRRE, EN SIK KLİMALI VE MERKEZİ SİSTEM HAVALANDIRMANIN BULUNDUĞU ORTAMLARDA OLUŞUR”
Doç. Dr. Tayfun Apuhan, "Burun içinde çok sayıda göreve sahip konka adını verdiğimiz anatomik yapılar ani ısı değişimlerine cevap olarak alt solunum yollarını korumak amacıyla büyürler. Böylece solunum havasında direnci artırarak hava akımını azaltır ve burun tıkanıklığına neden olurlar. Tıpta Lejyoner hastalığı olarak anılan ’Legionella’ bakterilerinin neden olduğu zatürre, en sık klimalı ve merkezi sistem havalandırmanın bulunduğu kapalı ortamlarda oluşur. Lejyoner hastalığı, genel olarak zatürree gibi bir göğüs hastalığı tablosu çizer, yüksek ateş, terleme, şiddetli baş ve adale ağrıları ile başlayarak, kuru öksürük, nefes darlığı, ishal ve kusma ile gelişen ölümcül bir hastalıktır. Klimalardaki partikül madde insan sağlığını etkileyen en önemli kirleticilerden biridir. 10 µm çaptan daha küçük partiküller en büyük etkiye sahiptir. Çünkü bu partiküller akciğerlere kadar ulaşabilir; hatta kan dolaşımına karışabilir” diye konuştu.
Böyle bir durumda kalbin olumsuz etkilendiğini belirten Doç. Dr. Tayfun Apuhan, partikül madde konsantrasyonu ve maruz kalma süresine bağlı olarak ciddi sağlık problemlerine neden olduğunu söyledi ve Bu problemleri şöyle sıraladı:
“Solunum yolu semptomlarında artış; tahriş, öksürük veya nefes almada zorluklar,
Akciğer fonksiyonlarında düşüş,
Astım şiddetlenmesi,
Kronik bronşit gelişimi,
Kalp atışlarında düzensizlikler,
Kalp ve akciğer hastası insanlarda erken ölümler”.
KLİMANIN KEYFİNİ ÇIKARTMAK İÇİN
Doç. Dr. Tayfun Apuhan klimayı sağlıklı ve keyifli kullanabilmek için için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Filtrelerde biriken mikropların arındırılması için düzenli olarak, bakımının ve temizliğinin yapılmasına özen gösterin.
Klimayı, gün içerisinde mümkün olduğunca az kullanın; olabildiğince doğal havalandırma yapın.
Nem dengesini koruyucu klimalar tercih edin veya bulunduğunuz ortamda nemi sağlamak için, sürekli bir bardak su bulundurun. Ortamdaki nem oranı yüzde 40-60 arasında olmalıdır.
Klima çalışırken sigara içmeyin.
İdeal oda sıcaklığı 21-22 derecedir. 20 derecenin altına ve 26 derecenin üstüne çıkılmamalıdır.
Çalışma masanızın yerini iyi seçin, klimalara çok yakın durmayın”.
Kaynak: İHA
Klimaların üflediği hava solunum yolundaki lokal bağışıklık sistemini zayıflatarak virüs ve bakterilerin yerleşerek çoğalmasına neden olabileceğini vurgulayan Apuhan, "Klimanın çalışması ile havadaki nem oranı azalarak, mekanda yoğunlaşan kuru hava, burun içi dokularda ve boğazda tahrişe neden olabilir. Klimalar, solunum yollarının kendini temizleme mekanizmasını bozan kuru hava nedeniyle işlevini gereği gibi yapamadığı için solunum yolu hastalıkları riskini ortaya çıkarır. Sürekli nemli olan klima filtrelerinde zamanla mantarlar ürer. Bu mantarlar, zaman içinde soluduğunuz havaya da karışarak tedavisi oldukça güç olan burun ve akciğer mantar enfeksiyonlarına neden olur. Bulaşıcı mikroorganizmalara insanlarda geçen ve soğuk algınlığı, kızamık, grip, zatürre, suçiçeği virüsleri ile tüberküloz ve bronşit bakterileri örnek olarak verilebilir. Ofislerde havalandırmanın bozukluğu, toplu halde kalabalık olarak bulunma ve sigara içilmesi, nezle, grip ve alerjik sorunların artışı doğal mukozayı da olumsuz etkilediği için sinüslerin siliyer fonksiyonunda bozulmaya neden olur. Bu durum burun çevresinde bulunan sinüslerin iç yüzünü döşeyen mukozanın iltihaplanmasına ve sinüzite neden olur. Bu enflamasyon çoğunlukla enfeksiyöz bir enflamasyondur. Sonuç olarak da sinüzit çok daha fazla görülür hale gelir. Şiddetli göz ve baş ağrısına neden olan sinüzitin artmasının en önemli sebebi kış aylarında kapalı ortamlarda çok vakit geçirilmesidir" ifadelerini kullandı.
“ZATÜRRE, EN SIK KLİMALI VE MERKEZİ SİSTEM HAVALANDIRMANIN BULUNDUĞU ORTAMLARDA OLUŞUR”
Doç. Dr. Tayfun Apuhan, "Burun içinde çok sayıda göreve sahip konka adını verdiğimiz anatomik yapılar ani ısı değişimlerine cevap olarak alt solunum yollarını korumak amacıyla büyürler. Böylece solunum havasında direnci artırarak hava akımını azaltır ve burun tıkanıklığına neden olurlar. Tıpta Lejyoner hastalığı olarak anılan ’Legionella’ bakterilerinin neden olduğu zatürre, en sık klimalı ve merkezi sistem havalandırmanın bulunduğu kapalı ortamlarda oluşur. Lejyoner hastalığı, genel olarak zatürree gibi bir göğüs hastalığı tablosu çizer, yüksek ateş, terleme, şiddetli baş ve adale ağrıları ile başlayarak, kuru öksürük, nefes darlığı, ishal ve kusma ile gelişen ölümcül bir hastalıktır. Klimalardaki partikül madde insan sağlığını etkileyen en önemli kirleticilerden biridir. 10 µm çaptan daha küçük partiküller en büyük etkiye sahiptir. Çünkü bu partiküller akciğerlere kadar ulaşabilir; hatta kan dolaşımına karışabilir” diye konuştu.
Böyle bir durumda kalbin olumsuz etkilendiğini belirten Doç. Dr. Tayfun Apuhan, partikül madde konsantrasyonu ve maruz kalma süresine bağlı olarak ciddi sağlık problemlerine neden olduğunu söyledi ve Bu problemleri şöyle sıraladı:
“Solunum yolu semptomlarında artış; tahriş, öksürük veya nefes almada zorluklar,
Akciğer fonksiyonlarında düşüş,
Astım şiddetlenmesi,
Kronik bronşit gelişimi,
Kalp atışlarında düzensizlikler,
Kalp ve akciğer hastası insanlarda erken ölümler”.
KLİMANIN KEYFİNİ ÇIKARTMAK İÇİN
Doç. Dr. Tayfun Apuhan klimayı sağlıklı ve keyifli kullanabilmek için için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Filtrelerde biriken mikropların arındırılması için düzenli olarak, bakımının ve temizliğinin yapılmasına özen gösterin.
Klimayı, gün içerisinde mümkün olduğunca az kullanın; olabildiğince doğal havalandırma yapın.
Nem dengesini koruyucu klimalar tercih edin veya bulunduğunuz ortamda nemi sağlamak için, sürekli bir bardak su bulundurun. Ortamdaki nem oranı yüzde 40-60 arasında olmalıdır.
Klima çalışırken sigara içmeyin.
İdeal oda sıcaklığı 21-22 derecedir. 20 derecenin altına ve 26 derecenin üstüne çıkılmamalıdır.
Çalışma masanızın yerini iyi seçin, klimalara çok yakın durmayın”.